Bizi hasta ediyorsunuz!

Yazgülü Aldoğan; İnsanların canı yanmamış olsa, sinirlenmek değil, gülüp geçilecek propaganda çalışması da halkın umrunda olmadı. Yurttaşın gündemi geçim sıkıntısı, işsizlik ve salgın! Siyasetin gündemi kendilerini oyalıyor.

Göz doktorum kanamış gözümü görüp panik yapmasa umurumda olmayacak, “Bu yüksek tansiyon belirtisi, derhal doktora gidiyorsun!” diyor. Gözümdeki kan dışında bir sıkıntım yok ama söz dinleyip gidiyorum, doktor ölçene kadar haberim yok, tansiyonum 21’e çıkmış!! Sonrası tetkikler, ilaçlar, testler. Dehşetle fark ediyorum ki meğer benim tansiyonum çok yükselmiş. Her zaman mı? Başına gelen bilir, bunu ölçmek için vücudunuza holter denilen bir cihaz takılıyor ve yarım saatte bir harekete geçip tansiyonunuzu ölçüyor. Bir kontrolde fark edilse polis canlı bomba diye yakalar, arada bir öten bir alet. Holterin ölçtüğü sonuçlara doktorumla birlikte bakıyoruz. Bütün gün normal seyreden tansiyonum saat 18.00’de çıkmaya başlıyor, 19.00’da pik yapıyor, 20.00’ye doğru düşüyor. Kısa bir aradan sonra tekrar çıkıyor, 21.00’de yine pik yapıyor ve gecenin sonuna doğru iniyor. Doktor “Bu ne demek, açıkla” diyor. Çok açık değil mi, diyorum. Saat 18.00’de İrfan Değirmenci ile haberler başlıyor. 19.00’a doğru iyice sinirlenmiş oluyorum, sonra light haberlerde iniyor. “Tamam anladım” diyor doktorum, 21.00’den sonra niye çıkıyor? Haber programları diyorum, kavga çıkıyor! 

GÜNDEM TANSİYONU

Bilimsel bir şekilde test edilmiş sonuçlar: Haberler bizi hasta ediyor. Çünkü haberlerde kısırdöngü içinde çırpınan siyaset, iktidarda kalmaktan başka derdi olmayan ittifakın herkesi aptal yerine koyan algı operasyonları ve yok artık dedirten uygulamaları. Muhalefetin aman tatsızlık çıkmasın, üstümüze kalmasın diye yüreğimizi soğutmayan mıy mıy tavrı! Ekonomi haberlerinde iyice yüreğimiz şişiyor: Esnaf iflas ediyor, ramazanda lokantaları niye kapatıyorsunuz kardeşim, yaşam biçimimize müdahale bu, saat 19.00’da kapansın yine? İnsanlar işsiz. Emekli geçinemiyor! Virüs vurdukça vuruyor, hastalık can alıyor. Resmi rakam ölü sayısı günlük 200’ü aştı. Aşılamada önceliklerde haksızlık var. Öğretmenler niye aşılanmıyor? Sokakta kalabalığın içinde koşuşan kameraman aşılanmazken sarı basın kartlı diye kimler aşılanıyor? Covid neden meslek hastalığı sayılmıyor! 

SADECE BEN DEĞİL

Evet, bunları tartışır konuşurken ben sinirlerim yıpranıyor diye haber programlarına katılmıyordum, zaten gözüm de son katıldığım programda kanamıştı, ne yapmalıyım? Yabancı dizilere mi bakmalıyım? Gözümüzün bebeği, ordumuzun yüz akı amirallerimize Ergenekon ve Balyoz davalarında yapılanlar yetmemiş gibi, şimdi Montrö’yü savundular diye MHP Genel Başkanı’nın ağzından çıkanları kulağı duymuyor! Sanki yetkiliymiş gibi Anayasa Mahkemesi’ni kapatın, amirallerin apoletlerini sökün diye emirler yağdırıyor. Sadece onu dinleyen bırakın tansiyonunun çıkmasını, beyin kanaması geçirebilir! Güya milliyetçi geçinen bu siyasetçi, Mavi Vatan diye canını vermeye hazır; imam bozuntularının düzenlediği darbede beylik tabancalarıyla sokağa fırlayıp karşı çıkmış askerlere hakaret etmekle oy alacağını sanıyor. İçişleri Bakanı’nı dinlerseniz 6.5 milyon oy almış ana muhalefet partisine üye olmakla çok harfli bir terör örgütüne üye olmak aynı derecede suç! Pes. Bunlar sadece beni değil, ülkesini seven sağduyulu herkesi hasta ediyor, sinirimizi bozuyor.

İktidar, emekli deniz subaylarının darbe yapamayacağını bal gibi bilmekle beraber ne kadar nemalanırız telaşı içinde, köpürtmekle kalmıyor, gözaltı süresince süründürüp peşin ceza kesiyor! Sesini çıkarma niyeti olanlara “bakın başınıza neler gelir” diye gözdağı veriyor! İktidara gündem değiştirme fırsatı verildi diye Meral Hanım da celallenip işi amirallere hakarete vardırdı ya, büyük bir kitleyi küstürdü.

İnsanların canı yanmamış olsa, sinirlenmek değil, gülüp geçilecek propaganda çalışması da halkın umrunda olmadı. Yurttaşın gündemi geçim sıkıntısı, işsizlik ve salgın! Siyasetin gündemi kendilerini oyalıyor. Bir de benim gibi ülkenin, yurttaşın sıkıntılarına kafayı takmış olanları. Doktorum, akşamları haberlerden önce içmem için ilaç verdi! Depresyon ilacı kullanımı da tavan yapmış durumda.

Son yaşananlar gösterdi ki Türkiye artık bir hukuk devleti değildir. Anayasal hak olan fikir beyan etme, Ayasofya imamından iletişim başkanına, sadece atanmış devlet memurlarına mahsustur, siyasetçilere bile değil! Açıklanma saati iktidarın hoşuna gitmedi diye paldır kültür gözaltına alınan emekli amiralleri ifadeleri alınmadan suçlu ilan edip bir de ceza gibi uygulamalar, yakınları CHP üyesi diye fişlemeler vermeler, terör örgütü üyesi diye mal varlıklarına el koymak demek? Bu ülkede terör örgütü üyesi sayılmak öyle kolay ki? Sahi bir de eviniz bile Sultan bilmem kimin Vakıf Malı sayılabilir, hop ona da çökerler? Beyler, bizi hasta ediyorsunuz! Ne sinir kaldı ne tansiyon! Sinirleri sağlam kalanları da koronavirüs hallediyor! Ne yapalım, sizi gönderene kadar nasıl dayanalım? Hadi Bahçeli Bey, yap bir erken seçim çağrısı! Tarikatlarınızla, cemaatlerinizle, dayak atan ocakçılarınızla sizi yollayalım, iyileşelim?