Gezi Birleştirir, Koray Ayrıştırır!

Tarih: 01.08.2013 - 01:16

Kategori: Yerel

CHP Gençlik Kolları üyelerinin günlerce emek harcayarak hazırladığı ve çok da başarılı geçen Gezi Parkı forumuna Koray Çalışkan'ın konuşması damga vurdu.

CHP Gençlik Kolları üyelerinin günlerce emek harcayarak hazırladığı ve çok da başarılı geçen Gezi Parkı forumuna Koray Çalışkan'ın konuşması damga vurdu.

Radikal Gazetesi yazarı Doç. Dr. Koray Çalışkan, CHP Gençlik Kollarının organize ettiği, Maltepe'de gerçekleşen Gezi Parkı forumuna konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' sloganını militarist bir yaklaşım olarak değerlendirdiğini söylerken, o sırada alanda bulunan yurttaşlardan bazılarının ''Mustafa Kemal'in askerleriyiz'' sloganı atması üzerine bu sloganı atanları militaristlikle itham ederek huzur ve coşkunun hakim olduğu alanda kısa süreli bir gerginlik ortamının oluşmasını sağladı.

Koray Çalışkan'ı tanıyoruz

Yazdığı köşe yazılarında, verdiği demeçlerde, liberal solun temsilciğini yapmaya çalıştığının farkındayız. Mustafa Kemal'in askeri olmayı darbecilik sinyali olarak değerlendirdiğine göre Kenan Evren'den Atatürkçülük dersleri
almış olabileceğini de düşünüyoruz. Mustafa Kemal'in askeri demek emperyalizme karşı kurtuluş savaşını veren Kuvayi Milliye demektir. Anadolu'da işgalcilere karşı bağımsızlık mücadelesi veren halk demektir. Mustafa Kemal'in askeri olmakla, Mısır'daki darbeci general Sisi'nin askeri olmayı aynı kefeye koyan ve ''onun bunun askeri olmayın'' diyerek halka tavsiye veren Koray Çalışkan, yaptığı provokasyonla forumdaki birlik ortamına darbe vurmuştur.

Koray Çalışkan gibi tatlı-su solcularının Mustafa Kemal'i anlayamayacağının farkındayız. Zaten kendisi geçtiğimiz aylarda bir haber sitesine verdiği röportajda ''CHP'nin şu anda ayağına takılan şey ideolojik Kemalizm'dir.
Altı Ok'tur.'' ifadelerini kullanarak nasıl bir siyasi çizgide olduğunu belli etmişti. 2007 yılında AKP zihniyetine karşı yapılan, milyonlarca insanın katıldığı cumhuriyet mitinglerini bile orduya çağrı olarak algılayan bir zihniyetin başka açıklamalar yapması da beklenemezdi.

Ülkemizde özellikle AKP'nin iktidara geldiği tarihten itibaren Atatürk'e ve Kemalizm'e karşı yoğun bir linç kampanyası başlatıldı. Bir taraftan gerici - muhafazakar kadrolar, bir taraftan liberaller, bir taraftan ayrılıkçı Kürt milliyetçileri, öteki taraftan işbirlikçi sermaye kuruluşları, hep birlikte bu kampanyanın baş aktörü oldular. AKP ve PKK gibi sözde
birbirleriyle alakası olmayan siyasal oluşumlar bile ne hikmetse cumhuriyet devriminin bütün kazanımlarının karşısında ittifak oldular.

Cumhuriyetin kurucu değerlerine, aydınlanma felsefesine, Kemalizm'e ve son dönemlerde doğrudan Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsına karşı yürütülen bu karalama kampanyası bugün CHP içine de sızdırılmaya çalışılmaktadır. Bazı
liberal yazarlar tarafından CHP'nin, Kemalizm'den vazgeçmesi halinde Türkiye'deki bütün sorunları çözebileceğinden bahsedilmektedir. Kendilerini CHP uzmanı gibi gösteren fakat CHP'nin değerleriyle hiçbir alakası olmayan bu sözde aydınların bilerek ve isteyerek düştüğü durumu üzülerek izlemekteyiz.

Cumhuriyetimizin yıkılmayan kalesi CHP'ye karşı oynanan bu kirli oyunun farkındayız. Bizler 20.yüzyılın gördüğü en büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde yürümeye devam edeceğiz. Kemalizm'i darbecilik, militarizm, ırkçılık olarak değerlendiren liberal kuklalara karşı Deniz Gezmiş'lerin, Ahmet Taner Kışlalı'ların, Uğur Mumcu'ların, Bahriye
Üçok'ların rehberliğinde tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye'yi kurana dek mücadele edeceğiz.

Saygılarımızla...

KADRO HAREKETİ