Gülsüm Kav: 2011’den sonra kadınlar yararına somut tek bir adım atılmadı

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Can Ataklı’nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Kav’ın açıklamaları şöyle:

“Geçtiğimiz 8 Mart’tan bu 8 Mart’a kadar 1 yılda 417 kadın öldürüldü. Ağır bir meseleyle karşı karşıyayız. Görünür hale gelmesi bile kendiliğinden olmadı. Üstünün örtülmemesi, adli cinayet olmadığını ortaya çıkarma konusunda kadınların çabasıyla görünür olmaya başladı ama cinayetler de arttı. Kadın cinayetlerinde yüzde bin 400 artış olduğu devlet kaynaklarında var. Bunu eski Adalet Bakanı açıkladı. Artık devlet kaynakları hiçbir veriyi elde edemiyoruz, kendimiz kayıt tutuyor ve kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Kadına şiddetin düştüğü yıl olmuş, sonra neden artmış yanıt orada. Şiddeti önlemek için adım atarsak şiddet geriliyor. O yıl (2011) yeni Koruma Kanunu yayınlandı. İstanbul Sözleşmesi imzalandı. Somut adımlarla bir iyileşme oldu. Bu sözleşme şiddetin cüret bulamayacağı bir toplum yarat, diyor. Sözleşme, imzacı devletlere tehdit olursa ‘kadını koru’ diyor. Yeni Akit Biz 6284 sayılı kanun uygulansın diye çırpınıyoruz. Kadınlar koruma altında da öldürülüyor. Son geldiğimiz noktada Yeni Akit nefret suçu işliyor yasayı hedef haline getiriyor. Hayatta kalmak için tek şey olan yasayı almasınlar diye çabalıyoruz.

Bu 8 Mart’ta çok sayıda rapor yayınlandı. Kadınların başta gelen sorunun şiddet, sonra istihdam ve eğitim olduğu ortaya çıktı. Türkiye kadın-erkek eşitsizliğinde geriliyor. Suudi Arabistan bile ilerleme kaydediyor.

Sözleşme, ‘şiddet ortaya çıktıysa cezasız bırakma, cezay etkili tazmin et’ diyor. Kadın cinayetinde indirimler devam ediyor. laf atma tcizden etkili cezlaandıralım ki öldürülmeye varmasın.

Sözleşmede 4 temel basamak var. Bunlar; önleme, koruma, kovuşturma, politika geliştirme. Geleceğe dönük kadınları nasıl güçlendiriyorsun bana göster diyor. 4 basamağı Türkiye’de gözden geçirdiğimizde karar alınmış gibi tam tersini uyguluyoruz. Bu yoldan dönülmeli. Hukuka uyulsun eminim tablo değişecektir.

-Her türlü hak ihlallerini sahipleniyoruz.  Son yıllarda kadın hak ihlalleri çeşitlendi. Modern haklarına sahip çıkan kadın hedef haline getirildi. Kıyafet meselesinden dışa vurdu. Giysileri bahaneleri edilerek saldırılar olmaya başladı. Kıyafetime karışma eylemleri yaptık. Kıyafet bu gidişata itiraz anlamına geliyordu. Farklı kutuplardan farklı kadınlar buluştu. Bunun devamı getirildi, kadın meclisleri kuruldu. Ben de sade bir üyesiyim. Kadın meclislerinde başkan yok. İsteyen kadınlar katılabilir.

-(Platformun çalışmaları) Dava takipleri var. Adalet mücadelesi veriliyor. Kamuoyu oluşturmak için toplantılar, eğitimler yapmak, yazmak, sosyal medya çalışmaları gibi... Kadıncinayetlerinizidurduracagiz.org ve kadınmeclisleri.org sitelerimizden ulaşabilirler bize. Hukuk çalışmalarında, sosyal çalışmalarda yer almak istiyorum diyebiliyorlar.

-Siirt’te Esin Güneş davası vardı. Boşanma aşamasında kendisini Tillo kayalıklarından atarak intihar ettiği söylendi. Aile inanmadı, kızımız intihar etmedi, dedi. 2,5 yıl Siirt yollarına gittik geldik. Dosya intihar diye kapanmıştı. Dosyayı yeniden açtırmayı başardı. Kocasının iddiası pikniğe gittik karım kendisini attı, dedi. Adli tıp çözemedi. Bizim avukatlar, ÇHD ile birlikte fizik kanunlarıyla ortaya çıkarmayı akıl ettiler. ODTÜ Fizik’ gönderdiler raporu. ‘Düşme ihtimali sıfırdır’ diye Fizik raporu geldi ve kocasına kelepçe takıldı. Köşe başı davamızdır.
Ayşe Paşalı davası vardır. Yeni bir koruma kanunu yaynlanmasını başardık. Ayşe Paşalı’yı defalarca darp ettiği halde yasa korumamıştı. O hayatını kaybedince biz de çok emek sarf ettik. Çağ dışı kanun değişti, 6284 sayılı kanun yayınlandı. 2011’den sonra kadınlar yararına somut tek bir adım atılmadı.

-Kadın meclisleri Türkiye’nin pek çok ilinde kuruluyor. 11 Mart’ta saat 15.00’de Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde büyük bir kadın meclisleri buluşması yapacağız. Kadınların gücünü gösterelim."