loading
close
SON DAKİKALAR

Harun Karadeniz'in ölümünün 41. yılı

Harun Karadeniz'in ölümünün 41. yılı
Tarih: 15.08.2016 - 16:28
Kategori: Gündem

Tutuklu olduğu sırada yakalandığı ve tedavi olmasına imkan tanınmadığı hastalık nedeniyle yaşamını yitiren anti-emperyalist gençlik önderi Harun Karadeniz'i ölümünün 41. yılında saygıyla ve umut ile anıyoruz.

Tutuklu olduğu sırada yakalandığı ve tedavi olmasına imkan tanınmadığı hastalık nedeniyle yaşamını yitiren anti-emperyalist gençlik önderi Harun Karadeniz'i ölümünün 41. yılında saygıyla ve umut ile anıyoruz.

ANTİ-EMPERYALİST KAMPANYALAR

1942'de Giresun'da doğan Harun Karadeniz, 1962’de İTÜ İnşaat Fakültesine girdi. Öğrencilik yıllarında Öğrenci Derneği başkanlığı ve İTÜ Öğrenci Birliği başkanlığı yaptı. Birçok anti-emperyalist eylemin en ön saflarında, boykotlarda, okul işgallerinde kitlelere öncülük eden isimlerden biri oldu.

Dönemin en büyük öğrenci yürüyüşü olan "Özel okullar devletleştirmelidir" yürüyüşünde yer aldı ve kampanyasında etkin rol oynadı. Eğitim sistemindeki reformları gerçekleştirmek için yapılan üniversite işgallerinden biri olan, "İlkokullardan Üniversiteye Dek Eğitim ve Devrim" sloganıyla yapılan "İTÜ işgali"ne öncülük yaptı.

ALTINCI FİLO EYLEMLERİ

Amerikan Altıncı Filo'sunun Dolmabahçe önlerinde denize döküldüğü eylemlerde etkin rol oynadı ve yakın arkadaşı Vedat Demircioğlu'nu kaybetti.

Diğer öğrenci hareketi liderlerinden farklı olarak, gençlik hareketlerinin sınıf hareketinden bağımsız olamayacağını söyledi, öğrenci eylemlerini emekçilerle buluşturmak için yoğun çaba sarf etti. Ekonomik bağımsızlık olmadan ülkenin sömürgelikten kurtulmuş olmayacağı anlayışıyla "Onlar Ortak, Biz Pazar, İşte Size Ortak Pazar" kampanyasını yürüttü. İşçi grevlerini destekledi.

12 Mart Darbesi (1971) sonrası TKP ve Dev-Genç davalarından yargılandı. Dev-Genç davasından tutukluyken hapishanede ciddi bir hastalığa yakalandı ancak tedavisine izin verilmedi.

15 Ağustos 1975’de hayatını kaybetti.

ADLİ MÜŞAVİRİN İTİRAFI: ÖLSÜN İSTİYORUZ

Harun'un bu günleri yazıya şu satırlarla geçti:

"İstanbul'a geldikten sonra öğreniyorum ki, ben içerideyken karım İstanbul Sıkıyönetim Adli Müşaviri Turgut Akan'a çıkmış ve: 'Kocamı hangi suçla tutuyorsunuz? Sağlığı iyi değil, hayati tehlike söz konusu. Sağlık kurulları ve klinik raporları bu durumu belirtiyor' demiş. Adli Müşavir'in cevabı ise benim Ankara öykümün içyüzünü açıklamaya yeter de artar bile: 'Ölsün istiyoruz' demiş Adli Müşavir. 'O eline silah almadı eğer eline silah alsaydı işini bitirmek çok kolaydı. O bizim için eline silah alanlardan daha tehlikeli ve onun için de ölsün istiyoruz.' Bu sözler 1972 yılı sonbaharında söylendi. Şu an yıl 1975 ve aylardan şubat. Benim sağ kolum kesildi ve fakat ölmedim..."

Harun Karadeniz geride şu yapıtları bıraktı: Yaşamımdan Acı Dilimler, Eğitim Üretim İçindir, Kapitalsiz Kapitalistler Yerimizi Bilelim, Türküler Yalan Söylüyor, Özel Yüksekokullar ve Ardındaki Oyun, Olaylı Yıllar ve Gençlik.

Refik Durbaş'ın Harun Karadeniz için yazdığı bir şiir vardır. Şiirin tamamı şu şekilde;

ölüm ilgilendirmiyor artık seni, cinayet ilgilendirmiyor
bir dağ yamacında, pınarlar kadar berrak bir şafakta
köylüler geçiyor zap suyu'ndan ve tanıyor seni
ölüm geçiyor atardamarlarından ve tanıyor seni
kuşların, ağaçların ve toprağın sesini dinliyorsun
ölüm ilgilendirmiyor artık seni, işkence ilgilendirmiyor

ışıklar içinde yüzün
yüreğinde tarifsiz bir telaş
sabah, vardiyasız bir dokuma tezgahında
öğle, bir yürüyüştesin pankartlar afişlerle dalga dalga
akşam, nöbetini tutuyporsun bir grev çadırında onurun
rüzgar tanıyor seni, bulut tanıyor
elini uzatıyorsun bir dağ yamacında, bir kolun kesik

bir mermi daha sürüyorsun ve basıyorsun tetiğe
bir dağ yamacında, yüreğinde tarifsiz bir telaş
ölüm de tükenmiş ölümsüzlük de, kolun kesik değil ama...

BirGün

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları