loading
close
SON DAKİKALAR

HDP'den Deniz Poyraz Davası: 115 kez keşif yapan bir katile engel olmayan zihniyet cinayetin ortağıdır

HDP'den Deniz Poyraz Davası: 115 kez keşif yapan bir katile engel olmayan zihniyet cinayetin ortağıdır
Tarih: 18.07.2022 - 10:53
Kategori: Siyaset

17 Haziran 2021'de HDP İzmir il binasında yapılan saldırı ile Deniz Poyraz hayatını kaybetmişti. Deniz Poyraz'ın katilinin yargılandığı davanın 4’üncü duruşması İzmir 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.

HDP MYK üyeleri, milletvekilleri, kadın örgütleri, STK ve siyasi parti temsilcileri, baro başkanları ve çok sayıda avukat davayı takip ediyor. Duruşma öncesi adliye önünde basın açıklama yapıldı. 

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay:

Bu dava sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm kurumların yargılandığı bir dava olarak sürmeli 

Bir kez daha Deniz Poyraz yoldaşımız için bir araya geldik. Deniz Poyraz yoldaşımızın katledişinden bu yana 1 yılı aşkın bir süre geçti. Bugüne kadar 3 duruşma görüldü. Deniz Poyraz için adalet arayışı bu 3 duruşmada adalet fiyaskosuna dönüştü. Bu davanın siyasi katliamların aydınlatıldığı ve azmettiricileri başta olmak üzere sorumluluklarını yerine getirmeyen bütün kurumların yargılandığı, hesap sorulduğu bir dava olarak sürmesi gerekir. Ancak bundan önceki duruşmalarda olduğu gibi bugün de yine burada adaletin sağlanamayacağına dair derin kuşkularımız var. 

Adalet arayışımız kirli iktidar odaklarıyla hesaplaşılmasıdır

Suruç Katliamının da yıl dönümüne giriyoruz. Türkiye’de siyasi katliamların ardı ardına gelmesinin arkasındaki en temel neden, bu katliamlarla ve katliamların arkasındaki hakikatle yüzleşilmemesidir. Biliyoruz ki Deniz Poyraz katliamını gerçekleştirenlerin ulaşmak istedikleri hedef Türkiye’de kaos yaratmak, kumpaslar kurmak, HDP şahsında demokrasi güçlerine karşı saldırıyı harekete geçirmektir. Bu amacın arkasında bulunanlar bugün ortaya çıkarılmamıştır. Bu kısır döngüyü aşamadığımız sürece Türkiye’de birlikte yaşamı, demokrasiyi, barışı, refah içinde bir yaşamı kuracak bir yol çizemeyiz. Bugün buradaki arayışımız sadece Deniz Poyraz yoldaşımızın katledilmesinin arkasındaki karanlığı aydınlatmak değil aynı zamanda Türkiye'nin demokratik bir cumhuriyete erişmesi, Türkiye’de barış içinde yaşamanın imkanlarının yaratılması, bu kirli iktidar odaklarıyla hesaplaşılması ve Türkiye’ye gerçek barış ve demokrasinin sağlanması içindir. Bu davayı kendi davası olarak sahiplenen herkese teşekkür ediyoruz. 

Katil sırtının sıvazlanmasından aldığı güçle tehdit edebilme cüretini gösteriyor

Geçen duruşmalarda şunu gördük ki fail tetikçi katil Onur Gencer bir oyuncaktan bir şey değildir, bu katliamda kullanılmış zavallı biridir. Onun arkasındaki güçler, bu alçak katilin sırtını sıvazlamaya devam ediyor. Alçak katil içeride annelerimize, partimize, milletvekillerimize yönelik saldırgan tutumunu sürdürüyor. Sırtının sıvazlanmasından aldığı güçle mahkeme heyetine hakaret edebilme ve tehdit edebilme cüretini gösteriyor. Onur Gencer’i gözaltına alırken gösterilen ihtimam, Onur Gencer’in işlediği katliamların aydınlatılmaması için delilleri toplamayan savcılık ve süreç hep aynı yerden kaynağını almaktadır. 

Deniz’i mücadelemizde yaşatacağız

Bu katliam demokrasi, barış, adalet ve özgürlük mücadelesi yürüten bizleri sindirmek için yapılmış bir katliamdır. Bunun karşısında en ufak bir geri adım atmayacağız. Bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Türkiye’de gerçek bir barış, demokrasi ve adalet sağlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Onur Gencer’in burada sırtını sıvazlayan, katili kollayan bu sistem, Saray'dan talimat alan yargı mekanizması eninde sonunda mahkum edilecek. Katillerden hesap sormaya, Türkiye’yi karanlığa sürüklemeye çalışanlardan hesap sormaya devam edeceğiz. Mücadelemiz sürecek. Deniz Poyraz ölümsüzdür, onu mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz. 

HDP Van Milletvekili Sezai Temelli:

Katledilmiş her arkadaşımızın hesabını mutlaka ama mutlaka soracağız

Öncelikle Deniz yoldaşımı saygı ve özlemle anmak istiyorum. Büyük ve dinmez acılarımız var. Deniz’in katliamıyla bu acılarımıza yenisi eklendi. Bu acılarımız dinmez olduğu kadar öfkelerimiz de büyük. Bu öfkemizi buradan bir kez daha haykırıyoruz; adalet ve barış mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz, bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Katledilmiş her arkadaşımızın hesabını mutlaka ama mutlaka soracağız. 

115 kez keşif yapan bir katile engel olmayan zihniyet cinayetin ortağıdır

Burada yargılamayı bir kez daha izleyeceğiz. Burada bir adalet arayışı yok, tam tersine olayın üstünün örtülmesi var. Çok büyük bir adaletsizlik var. Bu topraklarda yüzyılı aşkın bir süredir Kürt düşmanlığını dayatan ayrımcılık, nefret söylemiyle toplumu adeta ayrımcılığa tabi kılan bu zihniyet burada yaratılan adaletsizliğin üstünü örtme çabasında. Elini kolunu sallayarak tam 115 kez keşif yapan bir katile engel olmayan zihniyet aslında cinayetin ortağıdır. İltisak mı arıyorsunuz, onlarca iltisak var ortada. Sanki münferit olaymış gibi bu olayı önümüze getiriyorlar, büyük suçlarını gizlemeye çalışıyorlar. Bu suçlardan kaçamayacaksınız. 

Barış içinde bir arada yaşamak istiyorsak katliamcı zihniyetten hep birlikte hesap sormalıyız

Burada bir adalet nöbetini var ettik. Tıpkı Emine Şenyaşar’ın, Barış Annelerinin yaptığı gibi bütün adliye binalarının önünde adalet nöbetini var etmeye devam edeceğiz. Adalet ve barış mücadelesi bu ülkenin özlemini duyduğu bir arada yaşama iradesini, ortak vatanda demokratik cumhuriyet özlemini mutlaka bir gün var edecek. Bunu var etmenin yolu, burada adalet mücadelesini gerçekleştirmekten geçiyor. Buradan tüm Türkiye toplumuna ve kamuoyuna çağrı yapmak istiyorum: Bu adalet mücadelesi hepimizin mücadelesidir, Deniz’in hesabını sormak hepimizin boynunun borcudur. Deniz’in ve onlarca katledilen arkadaşımızın hesabını sormak toplumsal barışı var etmektir. Barış içinde bir arada yaşamak istiyorsak bu katillerden ve katliamcı zihniyetten hep birlikte hesap sormalıyız. İşte o yüzden buradayız, yan yanayız. Suruç ve Ankara Gar katliamlarının hesabını sormak için, Cizre’nin, Silopi’nin hesabını sormak için, Denizlerin hesabını sormak için öfkemizle, mücadele azmimizle yan yana geldik. Bundan kurtulamayacaksınız. İktidara ve küçük ortağına sesleniyoruz; büyük bir panikle bu cinayetin üstünü örtmeye çalıştınız ama bu örtüyü parçalayacağız. Bundan kurtulamayacaksınız. 

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: 

Bu cinayetlerden ve kendisinden önce işlenen cinayetlerin beratla sonuçlanmasından AKP sorumludur

Bu cinayet canı sıkılan birinin yaptığı bir cinayet değil. Katliamda üç aşamaya bakmak lazım. Katliam öncesi aşama, cinayet sırasında güvenlik güçlerinin tutumu ve cinayetten sonra yargının tutumu. Bu üç aşamaya baktığımızda bu cinayetin derin devletin derin ilişkileriyle işlenmiş bir durum olduğu ortada. 115 kez keşif yapılmış, binanın önünde karakol var ama bu cinayet engellenmemiş. Cinayetten önce nefret söylemleri bu cinayetin zeminini hazırladı. Katliamdan sonra bu katile “görevini yerine getiren vatansever” muamelesi yapıldı. Hem müdahale edilmedi hem de müdahaleden sonra el bebek gül bebek ağırlandı. Bu ortamda bir sosyal medya paylaşımı yaparsanız 4-5 gün gözaltında kalırsınız ama bu katil sadece 24 saat gözaltında kaldı. Hiçbir ilişkisi araştırılmadı, tutuklandı hızla. Savcılık tarafından bir soruşturma yapılmadı, ilişkileri değerlendirilmeden bir iddianame ile dava açıldı. Bu tablo bize şunu gösteriyor. Bu ilişkilerin sosyal ortağı ve sahibi AKP’dir. AKP işkenceden, ölümlerden uzak bir ortam yaratacağı iddiasıyla iktidara geldi ama derin devlet kendisini teslim aldı, sonra derin devletin sahibi kendisi oldu. Bu cinayetlerden ve kendisinden önce işlenen cinayetlerin beratla sonuçlanmasından AKP sorumludur. Bu hesabı sandıkta soracağız, sandıktan sonra da bu katliamların hesabını yeniden soracağız, helalleşmeyeceğiz. 

Kadınlar Birlikte Güçlü'den Zilan Tayboğa: 

Bu cinayet kadınların tırnaklarıyla elde ettikleri haklarını gasp etmeye yöneliktir  

Bugün burada Deniz Poyraz’ın 4’üncü duruşmasında buluştuk. Denizimiz 17 Haziran’da HDP İzmir il binasında Onur Gencer isimli katil tarafından katledilmiştir. Bu ırkçı saldırı Deniz’e değil hepimize yapılmıştır. Hayatımıza ve haklarımıza dair tüm bu saldırılar ve cinsiyetçi söylemlere rağmen daha çok örgütleniyor ve güçleniyoruz. Onur Gencer ve onun zihniyetinde olanlar biz kadınlardan korksun, çünkü biz birlikte güçlüyüz. Bizler bugün kirpiği yere düşürülmeyen Çilem Doğan'ız, 4 duvar arasına sıkıştırılmış Aysel Tuğluk'uz, Sebahat, Gülten ve Figen'iz. Nefretinizle karartmaya çalıştığınız gökkuşağı çocuklarıyız. Bu saldırının sadece HDP’ye yönelik değil erkek egemen devletin bütün kadınlara yönelik bir cinayeti olduğunu düşünüyoruz. Bu cinayet kadınların tırnaklarıyla elde ettikleri haklarını gasp etmeye yöneliktir. Bu nedenle bütün kadınları duruşmalarda görmek istiyoruz. Öfkeliyiz, çünkü dünyayı dar etmeye çalışanlardan bıktık. Katil olarak, tecavüzcü olarak her yerdesiniz. 

Deniz Poyraz’ın annesi Fehime Poyraz:

"Katil denizi öldürdü ama binler Deniz oldu"

Şu anda Deniz ölmemiş, deniz içimizde yaşıyor, bütün halk Deniz'dir. Onlar dediler Deniz’i öldüreceğiz. Deniz ölmedi, deniz gibi aktı, her yerden aktı. Denizler hiçbir zaman ölmez. Cani katil Denizi öldürdü ama bütün halk ayağa kalktı. Bütün halk ayaktadır, hiçbir zaman şehit ölmez. Katil kolunu sallaya sallaya binanın içine girdi, Deniz'i katletti. Kadınları çok güçlü görüyorlar. Her zaman güçlü olacağız, her zaman anneyiz, her zaman ayakta olacağız. Mücadelemizi devam ettireceğiz. Şehit namirin. 

Kadınlar Birlikte Güçlü’den Didar Gül:

Tüm failler yargılanana kadar adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz

Kız kardeşimiz, mücadele arkadaşımız Deniz Poyraz, 17 Haziran 2021 tarihinde Onur Gencer isimli katil tarafından katledildi. Katledildiği andan itibaren o binanın önünde olan, cenazesini omuzları üzerinde taşıyan, Deniz'in isyanını 8 Martlar, 25 Kasımlar, Newrozlar, 1 Mayıs alanları başta olmak üzere alanlarda, sokaklarda harlayan biz kadınlar ve LGBTİ+’lar adliye önlerini de boş bırakmadık. Katil Onur Gencer'in sözde yargılandığı mahkemeler öncesi buradaydık ve burada olmaya, Deniz'in isyanını buradan da haykırmaya devam ediyoruz. Tüm failler yargılanana kadar Deniz için adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi bir kere daha söylüyoruz. 

Deniz'i “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” pankartı arkasında katleden devletin; İstanbul Sözleşmesini feshederek yüzlerce kadının faili olduğunu, kadın katillerine iyi hal indirimleriyle ceza değil adeta ödül verdiğini, haklarına, hayatlarına sahip çıkan kadınları ve LGBTİ+ları sokaklarda işkence ile gözaltına alarak susturmaya çalıştığını, nefret suçları işlediğini,  Kürt kadın siyasetçi Aysel Tuğluk'u ilerlemiş hastalığına rağmen hapishanede tutarak katletmeye çalıştığını biliyoruz. Karşımızda duran erkek aklın farkındayız ve direniyoruz. Kadın kurtuluş mücadelemizden, kız kardeşliğimizden, dayanışmamızdan aldığımız güçle gerçek adalet için mücadele etmekten vazgeçmiyoruz. 

Deniz'i katledenler kadınlara bir mesaj vermeye çalıştı. Deniz'i katledenler Kürtlere ve onunla birlikte mücadeleyi büyütenlere bir mesaj vermeye çalıştı. Bu mesajı aldık ve buradayız. En gür sesimizle, tüm öfkemizle “yasta değil isyandayız” demeye devam ediyoruz. 

Bugün burada görülecek davada sadece Onur Gencer yargılanıyor. Fakat biz bu katliamın önünü açanların da hesap verdiği, tek bir kadının katledilmediği, kadınların özgürce yaşayabildiği bir ülke için mücadele etmeye devam edeceğiz. Biliyoruz ki bu topraklara adaleti erkek devlet ve erkek yargının mahkeme salonları değil; bu erkek egemenliği karşısında mücadeleyi büyütenler, gerçek adalet için sokakları, meydanları, adliye önlerini gerçek adalet mücadelesi ile harlayanlar getirecek.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları