loading
close
SON DAKİKALAR

HDP'li Buldan'dan hükümete: Bütün yolsuzlukları, hırsızlıkları Sayıştay raporlarıyla belgelenmiş durumda

HDP'li Buldan'dan hükümete: Bütün yolsuzlukları, hırsızlıkları Sayıştay raporlarıyla belgelenmiş durumda
Tarih: 02.03.2019 - 15:54
Kategori: Siyaset

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, seçim çalışmaları kapsamında Silopi'deki halk buluşmasına katıldı.

Seçim çalışmaları kapsamında katıldığı Silopi'deki halk buluşmasına konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın HDP'li belediyelerle ilgli "O paraları Kandil’e gönderdiler” sözlerine tepki göstererek "Sayıştay raporlarına baksın, belediyelerimizde trilyonların kasada olduğunu görecek. Ancak bugün ayakta durmak için, kendi iktidarlarını sağlama almak için bu yalanlara ve iftiralara sarılıyorlar" dedi. 

Pervin Buldan yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:

"Şırnak acıların kentidir, Silopi acıların kentidir. Tıpkı Cizre gibi, Gewer gibi, Nusaybin gibi Silopi’de de büyük acıların yaşandığını biliyoruz, büyük bedellerin ödendiğini biliyoruz. Özellikle 2015 tarihinden sonra bu şehirde, bu kentte evlerin yıkıldığı, canların kaybedildiği, büyük bir acının yaşandığı büyük bedellerin ödendiği günleri gördük, günleri geçirdik. Ama hiçbir zaman diz çökmedik, taviz vermedik, boyun eğmedik. Silopi hiçbir dönem hiç kimsenin önünde diz çökmedi, boyun eğmedi. Acılarımızı yüreğimize gömsek de onları unutmadık.

Taybet Anamızı, Seve’yi, Pakize’yi, Fatma’yı unutmadık

Taybet Anamızı unutmadık! Taybet Ana'nın cenazesinin 1 hafta boyunca sokakta bekletildiğini unutmadık. Seve’yi, Pakize’yi, Fatma’yı unutmadık. Seve’lerin, Pakize’lerin, Fatma'nın yoldaşları size söz veriyoruz: Onların hesabını hukuk önünde soracağız.

Mücadelemizden vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz

Bizler Seve'nin yoldaşlarıyız, bizler Taybet Ana'nın torunlarıyız, Bizler Pakize’lerin, Fatma'ların yoldaşlarıyız. Bu acıları görmüş olabiliriz, bu bedelleri yaşamış olabiliriz ama hiçbir zaman ilkelerimizden ve mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.

Biz 'barış' dedikçe, adalet dedikçe, hukuk dedikçe onlar insanlarımızı katlettiler

Sizlere büyük acılar yaşattılar. En son 6-7 yaşındaki çocuklarımız uykularında panzerlerin eve girmesiyle yaşamlarını yitirdi. Ve son 3 yıl içerisinde burada onlarca sivil insan yaşamını yitirdi, panzerlerden açılan ateşlerle yaşamlarını yitirdiler. Bu çocuklarımız, burada yaşayan ailelerimizin çocukları, gençlerimiz böyle bir yaşamı hiçbir zaman hak etmedi. Bizler HDP olarak barış dedikçe, adalet dedikçe, hukuk dedikçe onlar insanlarımızı katlettiler.

Belediyeleri karakol olarak kullandılar

En son iradenizle seçtiğiniz bütün belediyelere kayyım atadılar. Şırnak, Cizre, Silopi Belediyesi’ne kayyım atadılar. Bu kayyımlar, sizlerin değeri olan, sizlerin iradesi olan, kimliğinizin, dilinizin, kültürünüzün yaşatıldığı bu şehirdeki kurumlarımızı kapattılar. Belediyelerde çalışan onlarca işçimizi işten çıkardılar. Belediyeleri birer karakol olarak kullandılar. Halkımızın belediyelere girmesine izin vermediler. Oradan halkımıza hizmet yapılmasına izin vermediler. İşte boşuna demiyoruz bunlar emek hırsızı, bunlar yolsuzluk yapıyor, bunlar hırsızlık yapıyor.

HDP olmazsa mitinglerde konuşacak bir şey bulamazlar

Bütün yolsuzlukları, hırsızlıkları Sayıştay raporlarıyla da belgelenmiş durumda. Şırnak Belediyesi’ne kayyım atanmadan önce 8 trilyon para olmasına rağmen, bugün Recep Tayyip Erdoğan “O paraları Kandil’e gönderdiler” diyor. Oysa Sayıştay raporlarına baksın, belediyelerimizde trilyonların kasada olduğunu görecek. Ancak bugün ayakta durmak için, kendi iktidarlarını sağlama almak için bu yalanlara ve iftiralara sarılıyorlar. Bizler biliyoruz ki bugün HDP olmazsa Recep Tayyip Erdoğan da, AKP de, onların belediye başkan adayları da mitinglerde konuşacak bir şey bulamazlar.

O yalanları, o iftiraları 31 Mart tarihinde yüzlerine çarpacağız

Bugün ağızlarını açtıkları her yerde HDP’ye hakaret edip, HDP’ye iftira atıp kendi iktidarlarını ayakta tutmaya çalışıyorlar. HDP olmazsa söyleyecek sözleri kalmayacak. Ama bugün ağızlarına doladıkları o yalanları, o iftiraları 31 Mart tarihinde seçim sandıklarında onların yüzüne çarpacağız.

İnsanlar açlıktan bıkmışken ekmekle mermi kıyaslaması yapıyor

Seçim meydanlarında HDP’yi karalamaktan, HDP’ye iftira atmaktan başka şey bulamadıkları için Türkiye’nin geleceğine dair hiçbir söz kuramıyorlar. Bugün ekonominin dibe vurduğu bir dönemde, insanların açlıktan, yoksulluktan, sefaletten bıktığı bir dönemde, “ekmek istiyoruz, aş istiyoruz, iş istiyoruz” dediği bir dönemde ellerine mikrofonu alıp ekmekle bombanın merminin kıyaslamasını yapıyorlar. Oysa Türkler de Kürtler de bu ülkede yaşayan herkes, tüm Türkiye toplumu refah içinde bir ülke istiyor, huzur içinde yaşamak istiyor. Canlarını kaybetmek istemiyor, dükkanını kapatmak istemiyor, cebine para girsin istiyor, evine ekmek götürmek istiyor. Ama onların derdi halk değil, onların derdi kendi koltukları, kendi iktidarları, kendi yandaşları.

Sizden oy isteme hakları yok, yaptıklarını yüzlerine vurun

Bütün belediyelerimizin arsalarını parsel parsel kendi müteahhitlerine, kendi yandaşlarına sattılar. Şırnak buna bir örnektir. Şırnak Belediyesi Kayyımı belediyeye ait bütün arsaları kendi yandaşlarına parsel parsel sattı. Bütün bunları bu bir aylık süreç içinde 31 Mart'a kadar, belediye eşbaşkan adaylarımız her ortamda, her zeminde onların yüzüne vuracak ve sizlere anlatacaklar. İşte bu yüzden, gelip sizlerden oy istemeye yüzleri yok, oy isteme hakları yok. Ve gelenlere, HDP dışında sizden oy isteyenlere bütün bunları anlatın, söyleyin, belediyelerde kayyımların yaptıklarını onların yüzüne vurun.

Seçilmişlerimizi rehin tutuyorlar

Biz belediyelerimize, bizi temsil etsin diye kendi irademizi seçtik ancak siz irademizi cezaevlerine gönderdiniz, orada rehin tutuyorsunuz. Belediye eşbaşkanlarımızı da, milletvekillerimizi de, eş genel başkanlarımızı da Selahattin Demirtaş'ı da, Figen Yüksekdağ'ı da rehin olarak tutuyorlar. Hepsini rehin alarak cezaevinde tutuyorlar. Selahattin Demirtaş’ın siyasetinden korkuyorlar, Figen başkanımızın kadın özgürlük mücadelesinden korkuyorlar, kadınların yanında olduğu için ondan korkuyorlar. İşte bunun içindir ki belediye eşbaşkanlarımızı ve milletvekillerimizi cezaevinde rehin olarak tutuyorlar.

Cezaevlerinden tabutların çıkmaması için talep karşılanmalı

Seçim bizim için önemli bir gündemdir ve bir referandumdur ancak bugün Türkiye'nin bir önemli gündemi daha var. Cezaevlerinde 300’den fazla arkadaşımız cezaevlerinde ve dışarıda bedenini açlık grevine yatırdılar. Buradan Sevgili Leyla Güven’e selamlarımızı yolluyoruz. Sevgili Leyla Güven bugün 115 gündür açlık grevinde. Onunla birlikte diğer arkadaşlarımız da, Sebahat Tuncel’den Selma Irmak’a kadar, Dilek Öcalan’dan Yüksel Koç’a kadar arkadaşlarımız bedenlerini açlığa yatırdı. Tek bir talepleri var: Sayın Öcalan’ın ailesi ve avukatlarıyla görüşebilmesi. Bu kadar haklı bir talebi, bu kadar meşru bir talebi, bu kadar yasal bir talebi görmezden, duymazdan geliyorlar. Biz açlık grevinde olan arkadaşlarımızın yaşamını yitirmemesi için, cenazelerin gelmemesi için, cezaevlerinden tabutların çıkmaması için bu talebin bir an önce karşılanması ve Sayın Öcalan’la İmralı Cezaevi’nde aile ve avukat görüşlerinin gerçekleştirilmesini bir kez daha talep ediyoruz.

Bu devran dönecek ve siz hukuk önünde hesap vereceksiniz

Ve buradan Adalet Bakanı’na sesleniyoruz, çıkarmış olduğunuz yasayı uygulayın! Bunu uygulamamakla kendiniz suç işliyorsunuz. İleride böylesi bir suçla karşı karşıya kalacaksınız, iktidarınız baki değildir, bu devran döner. Bu devran dönecek ve siz de bir gün hukuk önünde hesap vereceksiniz.

Halkımız iradesine sahip çıkacak

Silopi halkı kararını vermiş. 31 Mart’ta Silopi Belediyesi’ni kendimiz yönetmek için, kadınların, gençlerin yönetmesi için şimdiden buna hazır olalım. Gece gündüz çalışalım, asla boşluk bırakmadan bunu gerçekleştirelim. Onlar dışarıdan taşımayla oy getiriyorlar. İnsanları hayali seçmen olarak yazıyorlar. Dışarıdan başka insanları bu şehrin ilçelerine getirip, hileyle usulsüzlükle seçimi kazanmaya çalışıyorlar. Ama halkımız buna izin vermeyecek biliyoruz. Halkımız iradesine sahip çıkacak, kendi belediyesine sahip çıkacak, sandıklara sahip çıkacak ve büyük bir zaferi kazanacak. Size olan güvenimiz sonsuzdur. Bu inançla, bu duygularla hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Üstün başarılar diliyorum"

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları