loading
close
SON DAKİKALAR

Hemşire Cemile Deniz, salgın nedeniyle oğlunun velayetini kaybetti, TTB tepki gösterdi

Hemşire Cemile Deniz, salgın nedeniyle oğlunun velayetini kaybetti, TTB tepki gösterdi
Tarih: 29.11.2020 - 11:09
Kategori: Gündem

Ordu 2’nci Aile Mahkemesi, Evde Sağlık Hizmetleri Servisi'nde çalışan hemşire Cemile Deniz’in (31) yanında kalan çocuğunun velayetini, koronavirüs pandemisini gerekçe göstererek boşanma aşamasında olduğu eşine verdi. TTB karara tepki gösterdi.

Ordu’da Cemile Deniz ve M.A.D. çifti, karşılıklı olarak birbirlerine boşanma davası açtı. Bu süre içerisinde mahkeme geçici olarak çocuğun velayetinin anne Cemile Deniz’e verilmesine karar verdi. Ancak M.A.D, eşinin ambulans hemşiresi olduğunu ve sürekli evlere girip çıktığını, çocuğunun salgın nedeniyle ağır risk altında olduğunu ifade ederek velayetin kendine verilmesi talebiyle 13 Temmuz’da mahkemeye başvurdu. M.A.D., Ordu 2’nci Aile Mahkemesi'ne verdiği dilekçede, “Çocuğumun kronik bir rahatsızlığı var. Her iki kulağında da tüp var. Bağışıklık sistemi düşük ve alerjik yapıda bir çocuktur. Bu nedenle velayetin geçici olarak da olsa bana verilmesini istiyorum” ifadelerine yer verdi.

Mahkeme, çocuğun velayetinin babasına verilmesine karar verdi. Mahkemenin verdiği kararda, koronavirüsün bulaş oranının yüksek olmasına dikkat çekilerek, “Geçici velayetinin babaya verilmesinin çocuğun yüksek yararına olacaktır” denildi.

Cemile Deniz, verilen karardan dolayı üzgün olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Ben şu anda ayakta duruyorum ama çok kötü duygulardayım. Yani çocuğuma ben bir anne olarak hem maddi hem manevi hem de şefkatli büyütme sorumluluğu olarak kendimi çok yeterli buluyorum. Bununla ilgili karşı taraf da iddiada bulunamaz. Hiçbir zaman hukuku yanlış yönlendirme yapmadım. Özellikle babayla çocuğum arasındaki bağı kopartacak hiçbir hareket yapmadım. Hakime hanımın onların iddialarıyla yaptığı şu davranışa ben çok üzgünüm. Bir annenin, bir kadının, meslekle ve annelik bağlarıyla ve çocuğuyla bir tercih arasında bırakılması kadar kötü bir nokta yok.

İşimi yapmak zorundayım, çocuğumu ve geçimimi sağlamak zorundayım. Covid-19 benim suçum değil. Ülkeye bunu ben yaygınlaştırıp, dünyaya ben bulaştırmadım. Covid-19 sürecinde ben bir kez bile izin kullanmadım. Gerekirse nöbet tuttum, gerekirse gece-gündüz çalıştım. Yani idarem beni nerede görevlendirirse orada çalıştım. Eminim ki pandemi sürecinde o hâkime hanım da balkona çıkıp sağlıkçıları alkışlamıştır. O da belki biz sağlık çalışanlarını destekledi. Bu tarz bir kararı verdiğine ben inanamıyorum. Ben çocuğumun velayetinin acil bir şekilde sonuçlandırılıp, bana verilmesini istiyorum. Çocuğumun psikolojisini ve yaşam tarzının bozulmamasını istiyorum. Babaysa yine gelip görür. Biz bu konuda zaten fikrimizi ve duruşumuzu değiştirmiş değiliz. Bu söz konusu bile değil. Ben adaletin yanlış tecelli olarak aldığı kararı, düzeltmesini istiyorum. Çünkü bu emsal olacak. Karı-koca sağlıkçı olan ve boşanma aşamasında olan diğer sağlıkçılar var. Onlar çocuklarını nereye bırakacaklar."

Cemile Deniz'İn avukatı İrfan Demir karara itiraz ettiklerini bildirdi.

TTB'den tepki

Türk Tabipleri Birliği (TTB) karara tepki gösterdi.

TTB'den yapılan açıklamada, "Çalışan bir anne olarak çocuğunun gelişim dönemine uygun eğitim sürdürmesine imkân sağlayacak koşulları oluşturacak kaynaklarından yoksun bırakılarak kreş sağlanmayarak, ebeveyn izni verilmeyerek mağdur edilmiştir. Bu kararla sağlık çalışanlarının toplum gözündeki damgalanmaları resmi olarak onaylanmıştır. Kabul edilemez bu kararın derhal bozulmasını bekliyor ve Sağlık Bakanlığı’ndan sağlık emekçilerinin çocuk bakımı sorunlarının çözülmesi için harekete geçilmesini talep ediyoruz" denildi.

TTB'nin açıklaması şöyle:
"Kahramanlar olarak başladığımız korona mücadelesinde tükendik, tekrar tekrar enfekte olduk, öldük; yetmedi çocuklarımız elimizden alınıyor.

Sağlık çalışanları olarak koronavirus ile en önde mücadele ediyoruz. Sağlık açısından riskli grupta da olsak izinli sayılmıyoruz, bakıma muhtaç yakınlarımızın, çocuklarımızın yanında olamıyoruz, bakıcı tutmaya maddi gücümüz yetmiyor, izin alamıyoruz, emekli olamıyoruz, istifa edemiyoruz. Dahası karşı karşıya bırakıldığımız bütün baskı ve zorluklarla birlikte Corona mücadelesinde üstlendiğimiz rol, çocuğumuzun velayet hakkını kaybetmemize gerekçe olarak gösteriliyor.

Cemile Ebe sistem tarafından, tekrar tekrar mağdur edilmiştir. Cemile Ebe görev tanımında olmayan bir çalışma alanında istihdam edilerek mağdur edilmiştir.

Bağışıklık sistemi düşük olduğu belirtilen çocuğuna bakan bekar bir kadın olarak, çocuğunun bakımını sürdürmesine imkân sağlayacak bir birimde çalıştırılmayarak mağdur edilmiştir.

Çalışan bir anne olarak çocuğunun gelişim dönemine uygun eğitim sürdürmesine imkân sağlayacak koşulları oluşturacak kaynaklarından yoksun bırakılarak kreş sağlanmayarak, ebeveyn izni verilmeyerek mağdur edilmiştir.

Aynı sistem bu anneyi, “riskli” bulup COVID ek ödeme kapsamına almadığı bir birimde çalıştırırken, çocuğunun bakımı söz konusu olduğunda kendisini “yüksek riskli” olarak değerlendirerek mağdur etmiştir.

Bu kararla, bir anne çocuğu elinden alınarak mağdur edilmiştir. Bir çocuk annesinden ayrılarak mağdur edilmiştir. Bu kararla sağlık çalışanlarının toplum gözündeki damgalanmaları resmi olarak onaylanmıştır. Kabul edilemez bu kararın derhal bozulmasını bekliyor ve Sağlık Bakanlığı’ndan sağlık emekçilerinin çocuk bakımı sorunlarının çözülmesi için harekete geçilmesini talep ediyoruz."

Kaynak : DHA-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları