loading
close
SON DAKİKALAR

İçişleri Bakanı Soylu'nun AYM'yi hedef aldığı kararın gerekçesi açıklandı

İçişleri Bakanı Soylu'nun AYM'yi hedef aldığı kararın gerekçesi açıklandı
Tarih: 19.11.2020 - 09:47
Kategori: Gündem

Anayasa Mahkemesi, 'Şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez' hükmünü iptal eden kararın gerekçesini yayınladı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 10 Eylül’de Manisa 1. İdare tarafından yapılan 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nda yer alan "Şehirler arası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" hükmüne ilişkin verdiği ‘Anayasa'ya aykırılık’ kararına ilişkin gerekçesini açıkladı. 

AYM'den yapılan açıklamada, "Bir yerde gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi nedeniyle trafiğin aksaması gündelik yaşamı aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırıyorsa anayasal ilke ve kurallara uygun davranılması şartıyla söz konusu hakkın sınırlanması mümkündür. İtiraz konusu kuralda ise zorlaştırmanın boyutuna yönelik herhangi bir düzenleme öngörülmeksizin şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi kategorik olarak yasaklanmaktadır. Bu itibarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına getirilen sınırlamanın zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir sınırlama olmadığı değerlendirilmiştir" denildi.

AYM'den yapılan açıklama şöyle:
"Başvuruda özetle, gösteri yürüyüşünün yapılacağı yerin belirlenmesinde o yeri kullanacak diğer bireylerin hak ve özgürlüklerinin de gözetilmesi gerektiği ancak kuralla böyle bir değerlendirme yapılmadan kategorik olarak yasak getirildiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, bireylerin düşünce açıklamalarında bulunmak amacıyla açık veya kapalı mekânlarda bir araya gelebilme serbestisini korumaktadır. Söz konusu hak, ifade özgürlüğü ile birlikte demokratik toplumun temelini oluşturmaktadır.

Dava konusu kural, şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşü düzenlenemeyeceğini öngörmek suretiyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını yer yönünden sınırlamaktadır.

Anayasa Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının yer yönünden sınırlandırılmasına ilişkin temel yaklaşımını, 2911 sayılı Kanun’un 22. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Genel yollar …” ibaresinin iptaline karar verdiği 28/9/2017 tarihli ve E.2014/101 ve K.2017/142 sayılı kararında ortaya koymuştur.

Anılan kararda toplantı ve gösteri yürüyüşünün başkalarının günlük yaşamlarını bir miktar zorlaştırmasının kaçınılmaz olduğu, genel yolların farklı amaçlarla kullanımının, farklı özgürlüklerin çatışmasına yol açabileceği, ancak temel hak ve özgürlüklerin çatışması durumunda özgürlükler arasında makul bir denge kurularak mümkün olduğu ölçüde her ikisinin de korunduğu bir yolun benimsenmesi gerektiği, bu bağlamda genel yollarda toplantı düzenlenmesinin bu yolları kullanan kişilerin seyahat özgürlüklerini kısıtlamasının, otomatik olarak bu yollarda toplantı yapılmasının yasaklanmasını gerektirmeyeceği belirtilmiştir.

Trafik düzeninin aksaması kamu düzenini ve diğer bireylerin seyahat özgürlüğünü etkiler. Bu itibarla kuralla getirilen sınırlamanın meşru bir amacının bulunduğu anlaşılmaktadır.

Gösteri yürüyüşünün yapılacağı güzergâh belirlenirken trafik düzeninin aksamamasına mutlak bir üstünlük tanınması, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile kamu düzeni ve başkalarının hak ve özgürlükleri arasındaki dengenin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı aleyhine orantısız bir şekilde bozulması sonucunu doğuracaktır. Zira Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarında da işaret edildiği üzere toplantı ve gösteri yürüyüşünün başkalarının günlük yaşamlarını bir miktar zorlaştırması kaçınılmaz olup demokratik toplumda bunun hoşgörüyle karşılanması gerekir.

Yürüyüşün yapılacağı mekânın belirlenmesinde başkalarının hak ve özgürlüklerine mutlak bir üstünlük tanınması durumunda, sadece belirli yerler gösteri yürüyüşü güzergâhı olacak, geri kalan yerler ise mutlak olarak yasaklanmış alan sayılacaktır. Oysa bazı durumlarda gerçekleştirilecek yürüyüşlerin muhataplarını etkileyebilmesi bakımından düzenlendiği mekânın, seçilen güzergâhın büyük bir önemi bulunmaktadır. Demokratik bir toplumda zorlayıcı bir neden bulunmadıkça kişilerin gösteri yürüyüşünü düzenleyecekleri mekânı seçebilmeleri gerekir.

Bir yerde gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi nedeniyle trafiğin aksaması gündelik yaşamı aşırı ve katlanılamaz derecede zorlaştırıyorsa anayasal ilke ve kurallara uygun davranılması şartıyla söz konusu hakkın sınırlanması mümkündür. İtiraz konusu kuralda ise zorlaştırmanın boyutuna yönelik herhangi bir düzenleme öngörülmeksizin şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşünün düzenlenmesi kategorik olarak yasaklanmaktadır. Bu itibarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına getirilen sınırlamanın zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir sınırlama olmadığı değerlendirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi açıklanan nedenlerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir."

Soylu AYM Başkanı Arslan'ı hedef almıştı

AYM Başkanı Zühtü Arslan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında karar sonrası tartışma yaşanmıştı. Hakları için yürüyüş yapan Somalı madencilerin yürüyüşü engellenmiş, madencilerin örgütlendiği Bağımsız Maden-İş Sendikası Manisa 1. İdare Mahkemesi’ne başvurmuştu. "Şehirlerarası kara yollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez" hükmü AYM’ye taşınmıştı.

AYM'nin kararı sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu AYM Başkanı Zühtü Arslanı hedef alarak, "Madem özgür bir ülkeyiz, ana caddelerde, sokaklarda özgürce yürüyüş hakkının ortadan kaldırılmasını onayladınız. Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Anayasa Mahkemesi Başkanı'na söylüyorum kendi arabamla tek başına gitmeye ben varım. Sen var mısın?" demişti. Arslan ise Soylu'ya yönelik açıklamasında, "Kararlara yönelik bazı eleştirilerden görüyoruz ki kararlarımız okunmadan, bazen de okunduğu halde yeterince anlaşılmadan eleştirilmektedir. Sağlıklı bir eleştiri, okumayı ve okunanı doğru anlamayı gerektirmektedir" karşılığını vermişti.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları