loading
close
SON DAKİKALAR

İmamoğlu: Herkes bilsin ki mesele cumhuriyetin yaşaması, milletin evlatlarına gelecek yaratmak olunca ne kimseden korkarız ne mücadeleden vazgeçeriz

İmamoğlu: Herkes bilsin ki mesele cumhuriyetin yaşaması, milletin evlatlarına gelecek yaratmak olunca ne kimseden korkarız ne mücadeleden vazgeçeriz
Tarih: 09.02.2020 - 15:40
Kategori: Gündem

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanlığı 37. Olağan Kongresi'nde konuştu.

Ekrem İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Ülkemizin geleceği adına umutlarımızn şekillecenecei çok önemli bir gün bugün. Size 16 milyon insanı temsilen seslenebilmenin onurunu yaşıyorum. Tarihin akışının hızlandığı bazı zamanlar vardır. Değişmez sanılan bazı şeyler değişmeye başlar. İnsanlar başka türlü düşünmek ve davranmak zorunda hissederler. 31 Mart ve 23 Haziran seçimleri böyle bir döneme giriş sürecidir. Bu, Türkiye’nin siyasal hayatında bir normalleşme dönemidir. En önemlisi de vatandaşla yöneticiler arasındaki ilişkinin de normalleşme sürecidir. Vatandaşla eşit, açık, net ve samimi bir iletişim kurmanın başlangıç sürecidir. Herkesi eşit ve aynı ölçüde saygın kabul etmeyen yöneticilerin devri bitmiştir. Artık bu sürecin hep birlikte sonuna gelmek üzereyiz. İster ülkeyi yönetin, ister şehri, isterseniz bakan olun, her kademedeki yönetici için geçerlidir bu.
Türkiye değişiyor. Değişim basit gibi görünen ama doğru zamanda doğru biçimde ifade edildiğinde çok etkili fikirler etrafından birleşir. 2017 haziranında Türkiye'nin gündemine damga vuran adalet fikri tam da böyle bir fikirdi. Bu değerli yürüyüşü özveriyle, kararlılıkla ülke gündemine taşıdığı, o çok önemli fikri hepimize yaşattığı için, adalet arayışını dalgalar halinde sadece ülkemize değil dünyaya duyurduğu için genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yürekten teşekkür ediyorum. 

31 Mart yerel seçimleri sonucu oluşan bu tablo Türkiye'nin dört bir yanında vatandaşlarımızın kentte de adalet arayışının ifadesidir. 23 Haziran'da İstanbullular güçlü görünenler ne yaparlarsa yapsınlar bu kadim şehirde adalet istediklerini yeniden ilan etmekle kalmadılar, aynı zamanda seçimde adaletsizliğe, yalana, uydurma gerekçelere geçit vermeyeceklerini bir kez daha duyurdular. 806 bin kere daha diliyorum ki inşallah bu ülkede bir daha böyle bir süreç yaşanmayacak. 23 Haziran adaletin kalıcı hale gelmesi için çalışanların başarısıdır. Eşit, adil, özgür, demokratik bir şehirde bir arada yaşama amacında buluşmuş büyük bir İstanbul İttifakı'nın başarısıdır. Bu ittifakın en dinamik, en  kararlı, en özverili unsurunu oluşturan CHP örgütünün başarısıdır. 23 Haziran İstanbulumuzun bu değerli başarısı 2017 haziranında adalet talebiyle başlayan, 31 Mart ve 23 Haziran seçimleriyle hızlanan süreci çok iyi anlamak zorundayız. 16 milyon İstanbullunun, 83 milyon yurttaşımızın bizlere verdiği görevi iyi idrak etmeliyiz. Kentlerde başlayan ülkemizin daha adil, daha özgür olmasını sağlayacak siyaset tarzının tüm unsurlarını bu süreçte görebiliriz.
Şunu gördük ki siyaseti içtenlikle sevmeden, onlara yardımcı olmayı gönüllü istemeden yapılabilecek bir iş değil. Bu ülkeyi kuran Mustafa Kemal Atatürk.'ün kurucusu olduğu CHP'liler siyaseti kimseyi dışlamadan, herkese sevgi ve saygıyla yaklaşarak yapmalıdır. Toplumsal kutuplaşmaya teslim olmadan, sükunetimizden ve barışçıl dilimizden taviz vermemeliyiz. Milleti ayrımsız sevmeliyiz, hangi partiye oy verirse versin milletimizin her bir ferdini bir kardeş olarak görmek ve kalpten kucaklamak hepimizin DNA’sında olmak zorunda. Çünkü bizler, kendimizin, eşimizin, dostumuzun veya akrabalarımızın çıkarları için değil, bu milletin çıkarları ve mutluluğu için siyaset yapmalıyız. Bizler 16 milyon insanımıza eşit gözle bakarak hizmet etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Biz diğer partilerden daha çok çalışmalıyız. 

Siyasette çalışmak demek sokakta çalışmak, vatandaşla buluşmak demektir. Milleti anlamadan, milletin derdine deva olmak asla mümkün değildir. Dürüst davranmalıyız. Bizler, son 15- 20 yılda iktidarı ellerinde tutanlarda çokça örneğini gördüğümüz gibi farklı seçmen kümelerinden oy toplamak için bugün şöyle yarın şöyle asla konuşmamalıyız. Durumu idare eden değil dürüstçe siyaset yapmak zorundayız. Etik değerlere, ahlaka ve dürüstlüğe bağlı bir siyaset bizim için vazgeçilmez olmalı.
Bizi hedefe götürecek yolu doğru tarif etmek, değerlerimizden ayrılmamak en önemli unsurlardan biridir.
Bizler Türkiye'nin en önemli birleştirici gücüyüz. CHP'yi temsil etmek ve bu sorumlulukla davranmak zorundayız. Bu partimizin tarihsel misyonudur. Bu ülkeyi demokrasi, laiklik, hukuk devleti gibi cumhuriyetin temel değerleri etrafından buluşturmak ve güçlendirmek zorundayız. Bu ülkeyi hak, hukuk, adalet duygularıyla, eşitlik, dayanışma gibi evrensel değerleriyle buluşturmak zorundayız.
Korkunun değil umudun, kutuplaşmanın değil birleşmenin ve kardeşliğin sesi olacağız. Vatandaşlarımız sevmekten, onlara ve çocuklarına daha iyi bir yaşam sunma konusunda kararlı olduğumuz yoldan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülkenin her bir vatandaşımızın huzurla yaşayacağı bir ev ve ortak bir yuva olması hayalimizden asla ama asla vazgeçmeyeceğiz.

Bu milletin ortak geleceği için, her renkten ve her kökenden insanımızın bir arada, özgürce ve demokrasi içinde yeniden yaşayabileceği bir Türkiye rüyası için mücadele etmekten, karşımızdaki kim olursa olsun, yol, yöntem ve güçleri ne olursa olsun mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bizler 83 milyon yurttaşımız adına mücadele ediyoruz. Azmimiz, aklımız ve cesaretimiz var. Mesele cumhuriyetin yaşaması olunca, yoksulun, umutsuzun dermanı olunca, hak-hukuk ve adalet olunca, milletin evlatlarına aş, iş, gelecek yaratmak olunca herkes bilsin ki ne kimseden korkarız ne mücadeleden vazgeçeriz. Ellerinde güç, para olabilir. Her türlü gücü konsolide ettiklerini düşünebilirler. Medya olabilir. Bize karşı hangi kirli, ahlaksız dili kullanırlarsa kullansınlar biz CHP'liler korkmayacağız, yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz.
İstanbul her şeyi kendileri bilen, bir avuç insan tarafından yönetilmeyi reddetmiştir. Nitekim bu bir avuç insan İstanbul'u da yönetememiştir. Bu şehri ve ülkeyi bir süredir yönetmekte olan yönetimin kibire büründüğünü, her şeye karar vermeye çalıştığını, ülkenin yoksullaştığını ve birbirinden uzaklaştığını görüyoruz. Mızrak çuvala sığmıyor. Tüm yöneticilerden ortak akılla, kibirden uzak şekilde kamunun ve şehrin yönetilmesini istiyorlar.
Göreceksiniz çok büyük fark yaratacağız. Bu şehirde bütün gönüllere gireceğiz. Bizler yeni nesil siyaset anlaşuyışının temsilcileri olmalıyız. Anlayışımızın özü insandır, insana özendir. Siyaset bizim için rakip partilere karşı yapılan bir şey değil. Vatandaşı muhatap almalıyız. Vatandaş 3 şey istiyor. Kendisine saygı duyulsun, acil sorunlara çözüm bulunsun, şehrin geleceği adına anlamlı bir hedef görmek istiyor.
Rakiplerimizin sözcülerine, onların medyadaki bir takım sözcülerine kulaklarımızı tıkıyoruz. Polemik yerine çözüm önerilerimizi vatandaşa anlatıyoruz. Hem çözüm üretiyoruz hem de bu şehre ihanet edilmesine izin vermiyoruz.
Yaptıklaırmızla, yönetim tarzımızla, içinden çıkıp geldiğim partinin has bir evladı olarak CHP'yi mutlu edecek, belediyecilikte en güzel örnekleri ortaya koyma konusunda büyük çaba göstereceğimize söz veriyorum. Sizlerin gücü ve desreği olmadan bu hedefleri başaramayız. Daha yapacak çok önemli işlerimiz var. Başlarken yolumuz uzun demiştik. Hala heyecanımız yüksek, hala yolumuzn uzun ahla gençliğimiz var. Biz milletin bir arada, kardeşçe, özgürce yaşama isteğini görüyoruz. Bugünden itibaren kendimize daha fazla güvenmeliyiz, daha fazla sırt sırta vermeliyiz.
Siyasi partileri geniş bir yepazede değerlendirmeye mecburuz. Cumhuriyetin demokrasiyle taçlanması möücadelesine önderlik eden genel başkanım sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na minnet duyuyorum. Bu anlayış birçok noktada toplumu kavgadan uzaklaştırmıştır. Demokrasiye katkı sunan partilere, STK'lara, farklı gruplarla buluşmalara katkı sunmalıyız.
Hepinizin huzurunda söz veriyorum. Hepinizden çok ben koşacağım İstanbul'da. Hep beraber çok güçlü bir İstanbul koşusu yapacağız."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları