İMO İstanbul Şube Başkanı Suna: 'Yatay büyüyeceğiz' deyip yeşil alanları yapılaşmaya açma amacındalar

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, Can Ataklı'nın sunduğu Yazı İşleri programına konuk oldu.

Suna, İstanbul'un nefes alınamayacak hale geldiğini belirterek, "Dikey yapılaşmayı bırakalım diyorlar, kentin içinde yer kaldı mı ki? Yatay büyüyeceğiz deyip yeşil alanları yapılaşmaya açmak, amaç bu" diye konuştu.

Suna'nın açıklamaları şöyle:

"İMO ve meslek odaları anayasada tanımlanmış, yarı resmi kamu niteliğinde meslek kuruluşalrıdır. Kamu adına meslekrtaşları denetleriz. İktidar bu denetlemelerden rahatsız olduğundan odaların üzerine gidiyor.

Ülkemize ve kentimize yapılan yatırımlar kamu adına fayda getirmiyorsa takip ederiz. Mahkemeye müracaat ediyoruz. Son zamanlarda mahkemelerden geri çevriliyoruz.

Üyelerimiz etik davarnıyor mu onu takip ederiz. Özel sektör odandan sicilini getir derse referanstır meslek odasının belgesi. Asli görevlerimizden birisi üyelerimizin sicilini tutmaktır.

İktidarlar denetlendikleri için rahatsız oluyorlar. Her meslek odası örgütünü kursun demek bölmektir. Mesleki bir birlik dili ortaya çıkmaz, tehlikelidir bu. Teknik yönetmeliklerimiz vardır uygulanmasında başı bozukluk çıkar. Mevcut iktidarlar güçleri azalacağı için isterler bunu. İstanbul olarak yapılan her hatalı yatırımın takipçisiyiz.

1982 anayasasına kadar tüm mühendisler Türkiye sınırları içinde çalışacaksa meslek odasına kayıtlı olmak zorunda. 82'den sonra memurlar bundan muaf tutuldu. Serbest çalışanların meslek odasına kaydolmaları zorunludur. Türkiye genelinde 110 bini aşkın, İstanbul'da 29 bin civarında üyemiz var. 

"Meslek odalarını işlevsizleştirmek için her türlü baskıyı yapıyorlar"

İşsizlik had safhada. Hepsi bilinçil yapılıyor. Geçen sene YÖK'ün kayıtlarına bakılırsa 12 bin 500 öğrenci kayıt yaptırdı. Lisans eğitimini tamamladktan sonra 10 bin kişinin mezun olacağını düşünüyoruz. 198 birimde inşaat eğitimi veriliyor. 10 yılda 100 bin kişi gelecek. Bunun altından kalkılamaz. Her gencimizin okuma hakkı var. Ama her gencimiz illa ki mühendislik, hukuk, tıp okuyacak diye bir şey yok. Her sene 10 bin inşaat mezununa ihtiyaç var mı? Geçen seneye kadar SGK ile çalışılarak mühendislerin asgari ücreti tayin edilmişti. Şimdi SGK tek taraflı feshetti. Sermayenin baskısına dayanamadılar. Mühendisleri en minimum fiyattan çalıştırmak için uygulamayı kaldırttılar. 2500 lira net asgari ücretti önceden. Emekli olunca da sembolik rakamlarla maaş alınıyor. Meslek odalarını işlevsizleştirmek için her türlü baskıyı yapıyorlar.

Genel kurul yapılıyor

Yarın yapılacak genel kurulda yeniden adayım. Yüzde 25 civarında bir katılımımız var. Vatandaşlarımız duyarsız. Her üyemize ulaşıyoruz, kongrenin yapılacağını ulaştırıyoruz. 

"Kanal İstanbul tamamen hayali bir proje"

(İstanbul'un yapılaşması) İstanbul batmış durumda. Hava alınamayacak halde. İhanet ettik, diyorlar, doğrudur. Karşı çıktığımızda bize 'ihanet ediyorsunuz' diyorladı. Uyarılarımızı yaptık biz.

Dikey yapılaşmayı bırakalım diyorlar, kentin içinde yer kaldı mı ki? Yatay büyüyeceğiz deyip yeşil alanları yapılaşmaya açmak, amaç bu. İstanbul'un kalan yeşil alanlarını imara açmak asıl amaç.  

3. havalimanı, Kanal İstanbul hayata geçince İstanbul'un nüfusu 25 milyona çıkacak. Trakya ile birlikte Marmara'nın nüfusu 45 milyon olacak.  Kanal İstanbul diyorlar. Tamamen hayali bir proje. Bakan 'havalimanından birkaç kat bütçeyle olacak' diyor. Buraya bu kadar para yatırılması doğru mu, buna ihtiyaç var mı? Bu kadar para varsa ülkenin başka yerleri cazibeli hale getirilemez mi? Bunu söyleyince bizi engelliyorsunuz diyorlar. 

"Planlama siyasetçilerin değil, bilim insanlarının işidir"

Büyük yatırımlar ha deyince yapılmaz. 3. havalimanı mühendislik projesi olarak güzeldir. Orada çalışanlar meslektaşımız. Planlayanlara soruyoruz. Kentin bir anayasası vardır. 1/1000'lik planları vardır. Bunların üzerinden dışarı çıkılmaz. Her aklına gelen bunu yapayım diyemez. Planda havalimanının yeri orası değildi. Silivri civarındaydı. Kent büyüyor ihtiyaç olabilir. Şİmdi ne yapılıyor, mevcut havalimanını kapatıyoruz dedi bakan. 3. havalimanı akciğerlerin olduğu yer. Uydu resimlerine bakınca kabak olmuş hali görüyorsunuz. Havalimanının yerine ve planlamaya karşıyız. Bunlar siyasetçilerin işi değil, bilim insanlarının işidir. 

3. boğaz köprüsü kente ihanettir denildi. Şimdi yapıldı. Orası yeri değildi. Şimdi geçenden de geçmeyenden de para alınıyor. Biz okullarda boşuna okumadık.  

Trakya'da belli süre sonra verimli arazi kalmayacak, yapılaşmaya açılacak. Tarımda dışa bağımlı hale geiliyoruz. Trakya'yı öldürdüğümüz anda daha da dışa bağımlı hale geleceğiz. Doğayı su yolunu böldüğünüzde yaşamı öldürüyorsunuz. 

İstanbul büyük bir kent. Istıranca'dan, Melen'den içme suyu getiriyoruz. İstanbul'un bir damla suya ihtiyacı var. İş böyleyken İstanbul barajları üzerinde kanal açıyoruz barajları kurutmuş oluyoruz. Kanalın üzerinden tuzlu su geçecek, yer altında tatlı suya karışacak. Karadenizden kirli suyu alıyorsunuz Marmara'ya akıtacaksınız. 

"Marmaray yapıldı, destekliyoruz. Bilim adamlarının çalışmalarına bakılsın, devamı var"

Kanal İstanbul'da muazzam bir hafriyat var. Muazzam bir toz bulutu oluşturacak. Bunu hesap ettiğinizde kent ölüyor. Çıkacak toprakla adacıklar yapacaklar. Marmara tarafında 4 adacık yapılacak. Marmara'da bir deprem bekleniyor. Fay hattı Marmara denizinin ortasından geçiyor. Siz bunun dibine 4 yapay ada yapıyorsunuz. 99'da dolgu alanlarının ne hale geldiğini gördük. Değirmendere sahilinde çay bahçeleri çöktü. Türkiye topraklarının yüzde 97'si deprem kuşağında. Su kanalı yapıyorsunuz, geçişi de ücretli olacak. 

Marmaray yapıldı, destekliyoruz. Şimdi dörtte bir vaziyette kullanılıyor. Metrobüs bizim kongrelerimizin tutanaklarına bakılırsa 80'lerden beri bunları söylemişiz. Meslek odalarının vazifesi kentin yaşanabilir hale getirilmesi. Metrobüs dedik, güzergahı söyledik. Sonraki hat yapılmıyor. Bilim adamlarının çalışmalarına bakılsın, devamı var."