İMO: 'Özelleştirme güvencesizlik ve kamuya zarar demek'

İnşaat Mühendisleri Odası köprü ve otoyolların özelleştirilmesi ile ilgili bir açıklama yayımladı...

TMMOB’ye bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), köprü ve otoyolların özelleştirilmesi ile ilgili bir açıklama yayımladı. İMO, cumhuriyetin ilk yıllarındaki kara ve demir yolları atılımının dışında ulaşımın hiçbir zaman bir program halinde ele alınmadığını ifade etti.

Ulaşım yatırımlarının kapitalizmin ruhu ve inançları doğrultusunda şekillendiğini belirten İMO, hızlı tren, duble yollar, otoyol yapımları ve THY’nin özelleştirilmesi projelerinin uluslararası sermayeye eklemlenme sürecinin bir gereği olduğunu söyledi.

‘Kamu zarara uğratıldı’

İMO ayrıca, 2009 ve 2010 yıllarında gerçekleştirilen yatırım harcamaları ile geçtiğimiz günlerde tamamlanan köprü ve otoyolların özelleştirilme bedellerinin neredeyse eşit olduğu bilgisine yer verdi. Tüm özelleştirmelerde olduğu gibi kamunun zarara uğradığını belirten İMO, sermaye gruplarının halkın ortak kullanım alanlarından kâr beklentisi içerisinde olduğunu da ifade etti.

‘Özelleştirme güvencesizleştirme demektir’

Özelleştirmeyi ‘gelir getiren bir kamu işletmesinin elden çıkarılması ve ulusal/uluslararası sermaye gruplarına peşkeş çekilmesi’ olarak değerlendiren İMO, özelleştirme hamlesi sonucu 9 bini taşeron, 6 bini kamu emekçisi ve kalanı kamu işçisi olan toplam 16 binden fazla çalışanın akıbetindeki belirsizliğe dikkat çekti; özelleştirmelerin işsizlik ve güvencesizliği de beraberinde getireceğini vurguladı.

Ne olmuştu?

Kamu mülkiyetindeki köprüler, otoyollar ve bunlar üzerindeki hizmet tesisleri, bakım işletme tesisleri, para toplama merkezleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimleri ile varlıklarını işletme hakkı Karayolları Genel Müdürlüğü’nden Ülker, Koç ve UEM ortaklığına 25 yıllığına satılmış, bu özelleştirme bedeli kamuoyuna 5 milyar 750 milyon lira olarak duyurulmuştu.