loading
close
SON DAKİKALAR

İşte CHP Gençliği'nin 'Hedefler Beyannamesi'

İşte CHP Gençliği'nin 'Hedefler Beyannamesi'
Tarih: 26.08.2014 - 15:59
Kategori: Siyaset

CHP Gençliği iki gün süren toplantısının ardından 26 maddelik hedefler beyannamesi açıklandı. İşte o maddeler.

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı İrfan İnanç Yıldız başkanlığında, gençlik kolları il başkanları ve kurultayın genç delegeleri iki gün süren toplantı gerçekleştirdi. İki günlük toplantı sonrasında 26 maddelik "Hedefler Beyannamesi" açıkladı.

5-6 Eylül tarihlerindeki kurultayda kabul edilen 26 maddelik, “Hedefler Beyannamesi”nde, “Temel hak ve özgürlükler geliştirilerek özgürlükçü bir Anayasa çalışması başlatılmalıdır. Kürecik üssü kapatılmalı, ülkemizin NATO üyeliği tartışmaya açılmalıdır. eğitim sistemi gençlerin yetenek ve yönelimlerine göre yeniden yorumlanmalı, gençleri yarış atı gibi gören rekabetçi anlayış son bulmalıdır. Partimizin tüm yönetim kademeleri Türkiye’nin yaş ortalamasına çekilmelidir” ifadeleri yer aldı.

İŞTE CHP GENÇLİĞİNİN HEDEFLER BEYANNAMESİ

1.Partimiz bu yeni dönemde toplumun dinamiklerini iyi okumalı, halk hareketlerinin siyasi önderliğini yapabilecek ortak bir hayali ortaya koymalıdır. Sınıfsal içeriği emek hareketlerine yatkın olan Cumhuriyetçi anlayışı topluma anlatmalı ve 2015 Genel Seçimlerindeki İktidara bu yoldan ulaşılmalıdır.

2.Temel hak ve özgürlükler geliştirilerek özgürlükçü bir Anayasa çalışması başlatılmalıdır. Siyasi Partiler Yasası düzenlenerek sembolik bir seçim barajı getirilecek çalışmalar ön plana çıkmalıdır. Bu yolla ezilen tüm kimlik ve sınıfların temsilcileri meclise taşınarak eşit temsil hakkı sağlanmalıdır.

3.Yine ezilen tüm kimliklerin üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak temel hak ve özgürlüklerin bir gereğidir. Hangi din, mezhep, dil ve etnik kökenden olursa olsun tüm yurttaşların sadece anayasa üzerinde “eşit haklara” sahip insanlar olarak değil toplum içinde de bu güvence ve huzur içinde yaşamaları sağlanmalıdır. Partimiz bunun öncülüğüne daha kararlı bir politikayla devam etmelidir.

4.Barış süreci ne Kürt Hareketi olarak kendisini tanımlayan siyasi yapıların tekelindedir, ne de gerici AKP faşizminin. Feodalizmden beslenen ve gerici unsurları içinde barındıran bu hareketler Kürt halkının yıllardır süren mücadelesini etnisite ve din kavramları arasına sıkıştırmış, Kürt halkı üzerinden kendilerine siyasi rant sağlama derdine düşmüşlerdir. Kürt sorunu ne feodal gericilikle ne de sınıflar arası barışla çözülebilir. Kürt sorunu, sınıfsal mücadelenin geliştirilmesi ve kültürel farklılıkların korunması ve geliştirilmesiyle çözülebilir.

5.Türkiye’nin dış dünyada onurunu zedeleyen tutumlara karşı keskin ve net bir anlayışla aynı kararlılıkla cevap verilmeli ve milli mücadeledeki ruh yeniden canlandırılmalıdır. Türkiye’nin üye olduğu kuruluşlarla olan ilişkisi yurttaşının onurunu koruyacak bir tutumda yürütecek politikalar devam etmelidir.

6.Türkiye gerici krallıklar ve emperyal güçlerle ittifak yerine mazlum halkların yanında olmalı ve bu halklara saldıran 21. yy. dan nasiplenmemiş; insanlık yoksunu çetelere verdiği desteğini geri çekmelidir. Bu noktoda partimizin izlediği politika daha ön plana çıkmalıdır.

7.Kürecik üssü kapatılmalı ülkemizin NATO üyeliği tartışmaya açılmalıdır. Dış politikada ülke menfaatleri gözetilerek bu politikaları ikame edecek politikalar geliştirilmelidir.

8.Filistin mücadelesi sol bir mücadele olarak doğmuş ve Türkiye toplumunda destek bulmuştur. Ancak Amerika'nın bölgede uyguladığı Siyasal İslam Politikaları Filistin iç barışını tehdit etmiş, Filistin halkını ikiye bölmüştür. Aynı Siyasal İslam bugün Ortadoğu coğrafyasını kana bulamaktadır. Bu görüş ve düşünceler doğrultusunda daha net kavramlar ortaya konulmalıdır.

9."Bütün ümidim gençliktedir." diyen Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh." söylemini tam anlamıyla hayata geçirecek politikalar uygulanmalıdır.

10.Sınıflar arası barışı tamamen içselleştiren ve adil bölüşümden yana olmayan bir anlayış bizi yalnızca liberalizm prizmasına götürecektir. Ezilen emekçi sınıfını göz ardı eden bu vahşi tüketim çağının sonunun yaklaştığı açıktır. Soma ,Yatağan, Greif, Şişecam gibi direnişler gençliğin hiç aldanmadığının ve tarihsel haklılığının ortada olduğunun göstergesidir.

11.Kamu kaynakları ve harcamalarını disiplin altına alacak sistem önerileri geliştirilmelidir. Sanayileşme, kalkınma politikasının esasını oluştururken, farklı bölgelere dengeli biçimde yaygınlaştırılacak ve çağdaş sanayi toplumuna geçiş bu şekilde sağlanacaktır.

12.Öncelikle Doğu ve Güneydoğu olmak üzere ülkenin yetersiz kalmış bölgelerine milli kalkınma planları ve toplumsal geliştirme projelerinin uygulanmasına dair politikalara öncelik verilmelidir.

13.Gelir dağılımında adaletsizlikleri giderici bir maliye politikası geliştirilmelidir. Maliye politikası araçlarından olan vergilemede az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması noktasında kararlı bir tutum sergilenmelidir.

14.Eğitim sistemi gençlerin yetenek ve yönelimlerine göre yeniden yorumlanmalı, gençleri yarış atı gibi gören rekabetçi anlayış son bulmalıdır. İstihdamın sağlanmasında öncelikli olarak, mesleki eğitime önem verilerek ara eleman ihtiyacını karşılayacak politikalara öncelik verilmelidir.

15.Çiftçiyi, borçlandırarak üretimden uzaklaştıran tarım anlayışı son bulmalı. Tarım kooperatifleri canlandırılmalı, işlevsel hale getirilmelidir. Yerinde üretim ve tarımsal sanayi desteklenerek çiftçinin emeğinin karşılığını alması noktasında hükümete karşı olan sert tutum devam etmelidir.

16.Ülkemizde emeğin değeri kutsanmalı, eşit yurttaşlık anlayışı üzerinde durulmalı, sosyal devlet düzeni yeniden kurulmalıdır. Parası olmayanın okuyamadığı ya da hastane kapısından dönmediği eşitlikçi ve refahı paylaşan bir toplum tahayyülü hayata geçirecek somut önerilerimiz ön plana çıkarılmalıdır.

17.Toplumun temel ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılandığı ve yurttaşların temel ihtiyaçların piyasa gibi kazanç hırsına terk edilmemiş bir sistem yine hep birlikte yaratılmalıdır.

18.Geçmişte kırdan kente göç etmiş yurttaşlarımızı kentsel dönüşüm belasından kurtararak yerinde dönüşüm uygulamasını hayata geçirmeli, kültürel doku korunarak ve halkımızı kan emici konut idarelerinin eline düşmekten kurtarmalıyız.

19.Nüfusun yarısının 30 yaş altı gençlerin oluşturduğu Türkiye'de gençler özgürce örgütlenebilmeli ve karar alma süreçlerine doğrudan katılabilecek politikalar geliştirilmelidir. Gençlerin kapasitesini geliştirecek programlar desteklenmeli, genç kadın ve engelli gençlerin ihtiyaçları dikkate alınarak Türkiye'de eğitimden sağlığa, spordan sanata, "Bütüncül Gençlik Politika" önerisi oluşturulmalıdır.

20.Tüzüğümüzde yer alan "Gençlik Kotası" ibaresi önümüzdeki dönem yapılacak tüzük çalışmasında "Gençlik Kolları kotası" olarak değiştirilmelidir. Gençlik örgütümüzdeki örgüt emekçisi arkadaşlarımız desteklenmeledir.

21.Türkiye'deki gençlik örgütlenmerinin önündeki en büyük engel ne yazık ki Siyasi Partiler Yasasıdır. Siyasi partiler yasasının değişmesi gerekliği üst kurullarımız tarafından öncelikle bu noktadan doğru eleştirilmelidir.

22.Yüksek öğrenim gören gençlerin barınma, burs ve istihdam gibi ihtiyaçlarına yönelik politikalar oluşturulmalıdır.

23.Halkı doğrudan etkileyen HES, maden, nükleer santral gibi konular bölge halkının referandumuna sunulmalıdır. Buna karşın alternatif enerji kaynakları desteklenerek geliştirmeye yönelik politikalar oluşturulmalıdır.

24.Tüzüğümüzün öngördüğü Gençlik ve Kadın Örgütlerine verilmesi gereken %10'luk bütçe artırılmalıdır. Tüm üst kurullar tarafından Gençlerin ve Kadınların reel bütçeleri onaylanmalıdır.

25.Parti içi işleyiş mekanizmalarımızda ön seçim yöntemi partimizin tüm adaylıklarında başat yöntem olmalıdır.

26.Partimizin tüm yönetim kademeleri Türkiye'nin yaş ortalamasına çekilmelidir.

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları