loading
close
SON DAKİKALAR

İstifa eden Amiral Ertürk'e, 'Erdoğan’a hakaret' davası

İstifa eden Amiral Ertürk'e, 'Erdoğan’a hakaret' davası
Tarih: 18.02.2015 - 14:03
Kategori: Siyaset

DENİZ Harp Okulu komutanıyken Balyoz soruşturmasını ve terfi ettirilmemesini protesto için Nazım Hikmet’ten şiir okuyup istifa eden emekli Amiral Türker Ertürk hakkında Erdoğan’a başbakanlığı döneminde hakaretten dava açıldı.

DENİZ Harp Okulu komutanıyken Balyoz soruşturmasını ve terfi ettirilmemesini protesto için Nazım Hikmet’ten şiir okuyup istifa eden emekli Amiral Türker Ertürk hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a başbakanlığı döneminde hakaretten dava açıldı.

Tekirdağ’da geçen yıl gerçekleştirilen “Sessiz Çığlık” eyleminde yaptığı konuşmada Erdoğan’a “Faşist diktatör” diyerek hakaret ettiği iddiasıyla 2 yıl 8 ay hapsi istenen Ertürk, kendisini Emine Erdoğan’a hediye edilen “Diktatörlüğün Psikolojisi" kitabıyla savundu. Ertürk “Sayın eşine hediye edilen bu kitapla Erdoğan’a diktatör olduğu yönünde mesaj verilmek istenmektedir. Konuşmamda geçen ‘faşist’ ve ‘diktatör’ kelimeleri otoriter bir dünya görüşünü ve devletin tüm erklerini tek elde toplamaya çalışan davranış biçimini ifade eder. Eleştiri hakkımı kullandım, hakaret kastım yok” dedi. Ertürk, polisin tutanaktaki bazı yerleri bolt yaparak yargıyı yönlendirdiğini de iddia etti.

GEZİ’NİN YILDÖNÜMÜNDEKİ KONUŞMA

Tekirdağ Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde şüpheli Türker Ertürk’ün, Balyoz tutuklusu asker eşlerinin kurduğu Vardiya Bizde platformunun 31 Mayıs 2014 günü Tuğlalı Park’ta düzenlediği eylemde konuşma yaptığı belirtildi. Emekli amiral Ertürk’ün bu konuşmada “Görüntü çözüm tutanağından anlaşılacağı üzere ‘Tayyip Erdoğan faşist bir diktatördür, kendisinin atasını bilmiyoruz ama bizim atalamız böyle bir ş... yapmadı” şeklinde sözlerle hakaret ettiği” denilerek kamu görevlisine hakaretten cezalandırılması istendi. Ertürk talimat ifadesinde şu savunmayı yaptı:

“31 yıl TSK’da çalıştıktan sonra amiral rütbesiyle Deniz Harp Oukulu komutanıyken istifa ettim ve siyasete atıldım, gazetecilik yapmaya başladım. Siyasetçi ve gazeteci olarak eleştirdiğim Erdoğan sıradan bir politikacı değildir, bu tür eleştirilere hazır olmalıdır. Tekirdağ konuşmamı yaptığım gün Gezi eylemlerinin birinci yıldönümüydü. İstabul’da adeta sıkıyönetim vardı, otobüs, tramvay çalışmıyordu, bunun diktötürce olduğunu ifade ettim.

“DİKTATÖRLÜĞÜN PSİKOLOJİSİ” İLE SAVUNDU

Faşist ve diktötür kelimeleri otoriter dünya görüşünü ifade eder. Faşist ve diktatör diyerek hakaret kastı yoktur. İç ve dış basında bu tür davranış biçimini benimsediğine dair çok miktarda eleştiri yapılıyordu. Eşi Sayın Emine Erdoğan’a yabancı bir ülkede yapılan bir tören sırasında ‘Diktatörlüğün Psikolojisi’ kitabı bile hediye edilmiştir. Hediye edilen bu kitapla başbakana diktatör olduğu mesajı verilmek istenmektedir. Polisin yazdığı olay tutanağında bazı yerler bolt edilerek yargı ve savcılarımız yönlendirilmeye çalışılmıştır. Londra’da askeri ateşeyken F Tipi cezaevlerini Londra’ya gelen Türk polis ve jandarmalarına mihmandarlık yaptım. Orada Scotland Yard’dan bir polis şefi ‘olay tutanağında bazı yerlerin fosforlu kalemle işaretlenmesi, yargının yönlendirilmesi anlamına gelir’ demişti.”

Ali Dağlar - Hüriyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları