Kadir Gökmen Öğüt: Grevde, direnişte işçilerin yanında olmazsanız bir anlamı yok

Tarih: 10.01.2018 - 20:09

Kategori: Medya

CHP PM Üyesi, 24. dönem milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, Can Ataklı'nın Yazı İşleri programına konuk olarak katıldı.

Kadir Gökmen Öğüt'ün açıklamaları şöyle:

"Bir Kadıköy'de ya da Beşiktaş'ta taşeronun yanında mısın değil misin, Birleşik Metal-İş'e destek oluyor musun olmuyor musun? Belediyeler iktidara giden yoldur. Somut bir şey yaparsınız. Genel siyasette özgürlük, laiklik vardır. Direkt gözüyle görmez vatandaş. O grevde, direnişte işçilerin yanında olmazsanız bir anlamı yok.

Bahçeli partisiyle barajı aşamayacağını görünce AKP'nin yanında konumlandı. Kendisi açısından güzel bir atak yaptı, son gün değil 2 sene önce söylemiştim diyecek.

Sağın bir avantajı var. Devletin bekası deyince her şey dümdüz oluyor.

Çözüm sürecini hatırlayın PKK ile masaya oturulması gerektiğini söylediler. Sürekli bir beka, ülke, devlet bölünecek sözleri. Bunun önündeki engeli Bahçeli gibi görüyorlar. Tek engel CHP. Çanakkale'de, Kuvayimiliye'de yan yana olanların partisi.

Sağın liderlikle ilişkisi biat ilişkisi. Özal başlatmıştı. Musul'a gireceğiz, demişti. Bu Osmanlı emperyal hevesleri devam ediyor. Bahçeli 83., 84. vilayetimiz demişti. Yapamazsınız. Dostluk, düşmanlık üzerinden bir şey yapıyor. Amerika ile düşmanlık yapıp füze alıyorsun, İsrail'le kavga ediyorsun ticaretin 3 misli artmış.

İdam diyorlardı bitti, tek tip elbiseden bakalım ne çıkacak.

-Soylu ayaklarını kırmak lazım dedi, Ensar'da tecavüzcülerin neresini kıracaksın? Bu mantık nereye gidecek? Bizim dönemimizde 23 araştırma önergesi verilmiş uyuşturucuyla ilgili. 23'ü AKP oylarıyla reddedilmiş. Eylül ayında komisyon kurulmasına karar verilmiş. Hala komisyona adam verilmemiş. Topluma karşı vururuz, keseriz asarız dedi. One minute'ı hatırlayın. 'One minute' dedi. 20 dakika ara verildi. Sonra çıkıp moderatöre söyledik, dedi.

'Biz tanklara karşı savaşırken tanklara karşı bayrak sallıyorlardı, diyorlar. Bütün darbelerden sol etkilenmiştir. MTTB'nin o günkü yöneticilerinin tamamı ülkeyi yönetiyor. Bizim çocuklarımızın tamamı ya hapislerde süründürüldü ya mezarlıkta. Filistin diyorlar bizim gençlerimiz orda savaştılar.

Emin Şirin bir açıklama yapmış, 'Türkiye çok kötü ayrıştı, böyle giderse iç savaşa gidiyor' diyor. Bunlar sandıkta gitmezler, YSK'de vermezler diye öğrenilmiş çaresizliği öğretiyorlar. Herkes 7 Haziran'da adalet yürüyüşünde nasıl durduysa öyle duracak.

Geçen hafta bir partilim aradı, 'Oğlumu partiden istifa ettirdim. Taşerona girecek soruşturacaklar' dedi. Bu korkuyla insanlar daha bir bunların gazetesini okumaya başladı. Daha çok Sözcü, Cumhuriyet, BirGün alacağız. Ne yapacağız, kendi tiyatrolarımıza gideceğiz. 'Adalet sizsiniz' oyunu Mardin'de, 'Sadece Diktatör' Artvin'de yasaklanmış. Bu tiyatrolara daha çok gideceğiz. Aman gidenler fişleniyormuş, demeyeceğiz. Hayır meclislerinin toplantılarına hala katılıyorum. X memleketindensin, gideceksin oraya 15 gün orayı örgütleyeceksin.

Bidon kafalı, çomar, kömüre makarnaya sattınız deyince vatandaş taciz ettiniz diye bakıyor. Gittiğinizde bu kesimlere çok şey değişiyor.

Bizi öyle bir noktaya koymuşlar ki bunların halkla ilişkisi yok, diyorlar. Ben 16-17 yaşındaydım harmana giderdim. Harmanı taşırdık, her yaz şeker pancar fabrikasında çalışırdım. Ben yüksek sosyeteden gelen memur görmedim.

Yıllarca bunlar cami yıktılar, dediler. En çok cami yıkan da Menderes'tir. Yıkarken kimse ona niye yıkıyorsun dememiştir. 52 mescit ve cami yıktı."