Kılıçdaroğlu: Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Katarlılara kaça sattık, bilen var mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Adana'da esnaf buluşmasında konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Anayasa’da esnaflarla ilgili özel bir düzenleme var. Esnafın korunması için. Neden, çünkü esnaf orta direktir. Devlet dediğimiz kurumun ana omurgasını esnaf oluşturur. Esnaf, bütün coğrafyada vardır.

Bankalarda kredi verildi diyebilirsiniz ama o zaten vardı. Krediniz faizsiz verildiyse, kiranızı devlet ödediyse tamam diyebilirdim. Sadece size borç verdi. Dükkanı kapattı. Dükkanı kapatmasına haklı diyorum ama kirasını karşılamamasına haksız diyorum. Diğer ülkelerde dükkanı kapat dedilerse parasını hesabına yatırdılar.

Türkiye'de pandemi döneminde güvensizlik beslendi. Eğer Türkiye'de esnaf gerçekten korunmak isteniyorsa, esnaf gerçekten devletin orta direği ise, onun beklentilerini onun sorunları dinlemek zorundayız. Benim konuştuğum, esnaf arkadaşlarla ilgili, bize şunu söylüyorlar, "Bazen sorun çıkıyor, başvuracak yer bulamıyoruz". Bir esnaf bakanlığının kurulması lazım. Esnafın derdini anlatacağı bir bakanlık yok. Esnafın devlet tarafından korunması için Anayasa'da hüküm var. Peki kim koruyacak? Koruyacak kimse yok. Esnafın doğrudan doğruya muhatap olacağı bir makam olmalı. Böyle bir şey yok.

Bütün esnaf kardeşlerimden isteğim, sorununuzu önce bu bağlamda dile getirin. Derdimi anlatacak bir bakanlık olmalı. Halkbank niye kuruldu, hiç baktınız mı? Halkbank'ın kuruluş gerekçesi esnafa destek vermek. E esnafa destek olmaktan çıkarıldı. Esnaf kardeşlerimin CHP'ye biraz mesafeli olduklarını da biliyorum. Benim sizden isteğim, eğer siz var olan sorunlarınızı çözmek istiyorsanız, kazanmak istiyorsanız, alın terinizin karşılığını almak istiyorsanız oyunuzun rengini değiştireceksiniz arkadaşlar.

Birlikte düşünmek zorundayız, birlikte çalışmak zorundayız. Eski alışkanlıklarımızı ve algılarımızı değiştirmek zorundayız. Türkiye bildiğiniz gibi değil, çok daha kötü. Her şeyi sattık, en sonunda İstanbul Borsası'nın da yüzde 10'unu sattık. 

Şu soruyu sormamız lazım, Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu Katarlılara sattık. Kaça sattık? Bilen var mı? Bilmiyorsunuz, ben de bilmiyorum. 600 milletvekili de bilmiyor. Şu soruyu sormanız lazım, ihale yaptınız mı? Belki başka ülke gelip diyecekti ki ben şu kadr veriyorum. İhale yapmadılar, niye yapmadılar? Siz bu soruyu sormazsanız, bu sorunun cevabını almazsanız, bu sorunun cevabını vermeyen siyasi organa oy veremezsiniz. Her oy haram oydur. Her birinizin, tek tek fakir fukaraya sahip çıkmanız lazım. Eğer bu ülkede 83 milyon beraber yaşıyorsak ve o şirketlerin tamamı bizim vergilerimizle kurulmuşsa, bu sorunun cevabını vermek zorundasınız. 

Siz, Türkiye’nin ekonomik olarak Londra’daki bir avuç tefeciye teslim edildiğini biliyor musunuz? 10 ayda dışarı ödenen faiz 178 milyar dolar. O parayla 2. bir Türkiye inşa edilir. O para sizden ödenen paralarla ödendi.

Türkiye için, çocuklarımız için çalışacağız. Allah’ın verdiği en değerli hazine akıldır. İnsan dışında aklını sorgulamak için kullanan bir canlı yoktur. İnsan, aklıyla hareket eder. Hepimiz, hayatı, siyaseti sorgulamak zorundayız.

Bu yılın ilk 10 ayında devletin topladığı vergi 665 milyar lira. 46 milyar lira yurt içinden borçlanmış. Yurt içinden 419 milyar lira borç almış. Merkez Bankası’nın 44 milyar liralık karını transfer etmiş. Merkez Bankası’ndan 59 milyar lira karşılıksız para basmış.

Bir de Doların düşmesi için Merkez Bankası’nın kasasından 85 milyar dolar sattı. Toplamda 1 trilyon 891 milyar lira devlet para kullanmış. 10 aydaki bu para nereye gitti?

Hazine’den yapılan karşılıksız yardım 6 milyar lira. Vatandaştan para topladılar, oradan yapılan yardım 2 milyar lira. Toplam 8 milyar lira karşılıksız para ödenmiş.

Bu süreçte faizcilere ne kadar ödediler? Tefecilere ödenen para tam 119 milyar 581 milyon lira. Sizin vergi faizcilere gitti. Ayrıca binmediğiniz uçağın kalktığı havaalanına garanti 13 milyar lira. Esnafa karşılıksız verilen para 0 lira. Bu bir siyasi tercihtir. Parayı esnafa, üreticiye, çiftçiye mi verelim, tefeciye verelim. Bu tercihi yapan siyasi iktidardır.