loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu; Büyük Önder Atatürk ve yol arkadaşları düşünü kurdukları Cumhuriyet’i inşa ettiler. Bizlere düşen görev ise güzel Cumhuriyetimizi, demokrasi ile taçlandırmaktır!

Kılıçdaroğlu; Büyük Önder Atatürk ve yol arkadaşları düşünü kurdukları Cumhuriyet’i inşa ettiler. Bizlere düşen görev ise güzel Cumhuriyetimizi, demokrasi ile taçlandırmaktır!
Tarih: 27.10.2023 - 19:53
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP Genel Merkezi tarafından düzenlenen Cumhuriyetimizin 100. Yılı Resepsiyonu’na katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet bir gecede kurulmuş, bulunmuş bir fikir değil, ilmek ilmek, bedel ödenerek ulaşılmış bir hedeftir. Aynı zamanda Cumhuriyet, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir gençlik düşüdür… Bu hayat akışı, 25 yaşında vatan ve millet sevdalısı bir genç subayın hem ülkesine hem halkına, hem de milletin egemenliğine duyduğu sarsılmaz inancın ve kararlı bir mücadelenin hikâyesidir. Her şeyi milleti için, milletle beraber gerçekleştiren bir liderin ülkesine bırakabileceği en güzel armağan, bağımsız bir Cumhuriyet’tir. Bizler, Büyük Önder Atatürk ve yol arkadaşlarının çizdiği istikamette, 100 yıl sonra, yeni bir görev ve hedefle bir aradayız. Onlar, düşünü kurdukları Cumhuriyet’i inşa ettiler. Bizlere düşen görev ise, güzel Cumhuriyetimizi, eksiksiz bir demokrasi ile taçlandırmaktır” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetimizin 100. Yılı Resepsiyonu’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Efendim güzel bir gecede beraberiz, birlikteyiz. Bütün yaşamımızın böyle güzel olmasını isterim. Birlikte olmak, beraber olmak, huzur içinde çalışmak, alın teri dökmek, kazanmak, büyümek ve acılarımızı paylaşmak. Bütün arzumuz bu. Cumhuriyetin güzelliği de bu. Bu sözlerle cümlelerime başlayım.

Aramızda değerli konuklarımız var, büyükelçilerimiz var, yabancı misyon şeflerimiz var, önceki Genel Başkanlarımız var, milletvekillerimiz var, sıradan yurttaşlarımız var, yol arkadaşlarım var. Hepiniz hoş geldiniz, hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.

Efendim, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının kurduğu güzel Cumhuriyetimiz, 100 yaşına girdi. İkinci yüzyılın arifesindeyiz. Bu kutlu günü yaşamaktan, üstelik O’nun iki büyük eseri olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak, bugünü görmekten dolayı tarifsiz bir mutluluk içinde olduğumu ifade etmek isterim.

Değerli dostlarım; Cumhuriyet ne demektir, en güzel tanımını Cumhuriyet’i kuran Büyük Atatürk Gazi Mustafa Kemal yapmıştır. Atatürk, ‘Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir’ der. Çünkü Cumhuriyet, birlikte alın teri döküp, birlikte yükselmenin yoludur. Çünkü Cumhuriyet, eşitliktir, özgürlüktür, yani adalettir. Cumhuriyet, ilimdir, fendir, çağdaşlıktır. Cumhuriyet demokrasiye giden yolun ilk ve en önemli adımıdır.

Sevgili dostlarım, Cumhuriyet bir gecede kurulmuş bir düşünce, bir fikir değil. İlmek ilmek, bedel ödeyerek ulaşılmış bir hedeftir. Aynı zamanda Cumhuriyet, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir gençlik düşüdür.

Dikkat ediniz sevgili dostlarım, Mustafa Kemal Atatürk’ün bir gençlik düşüdür. Bizler hep, Büyük Atatürk’ün, 28 Ekim 1923 akşamı, ‘Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz’ sözünü çok iyi biliriz ve hatırlarız. Bu söz doğrudur ve gereği yapılmıştır. Ancak bu sözün arkasında yıllar süren bir mücadele, yıllar süren bir emek ve yıllar süren bir fikriyat vardır. Atatürk’ün Cumhuriyet hedefi 1906 yılında, Şam’daki görevinden gizlice geldiği Selanik’te, arkadaşlarıyla yaptığı toplantıyla başlar. Yani 1906 yılında. Bu gece buluşmasının ayrıntılarını Hüsrev Sami Kızıldoğan, ‘Vatan ve Hürriyet: İttihat ve Terakki’ adlı yazısında kaleme alır. Buluşmada Atatürk, Şam’daki görevi sırasında kurduğu ‘Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’nden söz eder. Ve nihai amaç ise ‘Milleti hâkim kılmak’ diye anlatır. Bakınız; 1906 yılında, 25 yaşındaki Mustafa Kemal, nihai amacını, ‘Milleti hâkim kılmak’ olarak anlatır. O gece, Atatürk sözlerini tamamladıktan sonra Hüsrev Sami Bey’e döner, tabancasını masanın üstüne koymasını ister. Hüsrev Sami Bey o anı şöyle anlatır: ‘Taşıdığım Browning tabancamı masanın üzerine koydum. Hepimiz ellerimizi bu tabancanın üzerine koyarak, ölünceye kadar bu kutsal dava uğruna çalışacağımıza ant içtik...’ Böylece Mustafa Kemal ve arkadaşları, millet egemenliğine duydukları inancı bir yeminle kalıcılaştırıyorlar. Ki unutmayın; bu yemin daha sonra, ‘Hâkimiyet bilâkaydüşart milletindir’ ilkesiyle vücut buluyor.

Değerli dostlarım, bu hayat akışı, 25 yaşında vatan ve millet sevdalısı bir genç subayın hem ülkesine, hem halkına, hem de milletin egemenliğine duyduğu sarsılmaz inancın ve kararlı mücadelenin bir hikâyesidir. Her şeyi milleti için, milletle beraber gerçekleştiren bir liderin ülkesine bırakabileceği en güzel armağan, bağımsız bir Cumhuriyet’tir. Bizler, Büyük Önder Atatürk ve yol arkadaşlarının çizdiği istikamette, 100 yıl sonra, evet tam 100 yıl sonra yeni bir görev ve hedefle bir aradayız. Onlar, düşünü kurdukları Cumhuriyet’i inşa ettiler. Bizlere düşen görev ise bir daha ifade edeyim. Onlar, düşlerini kurdukları cumhuriyeti ilan ettiler ve kurdular. Bizlere düşen görev ise güzel Cumhuriyetimizi, eksiksiz bir demokrasi ile taçlandırmaktır. Çünkü Mustafa Kemal der ki, ‘Demokrasinin tam ve en belirgin hükûmet şekli Cumhuriyettir’. Demokrasinin tam ve belirgin olması için çalışacağız ve çaba harcayacağız. Söz mü? Söz mü? Söz mü? Gayet güzel.

Değerli dostlarım, sizler de biliyorsunuz; gerçek bir demokrasiyi inşa etmek için yol çetin, zorlu, meşakkatli olabilir. Ancak onlar Cumhuriyet’i kurarken asla ve asla yılmadılar, dönmediler. Azim ve kararlılıkla yollarına devam ettiler. Onların izinden giden bizler de aynı amaç doğrultusunda çalışacağız ve asla ve asla yılmayacağız.

Değerli katılımcılar; sizlere ‘dostlarım’ dedim. Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını kutladığımız bu güzel akşamda bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlarıma, yol arkadaşlarıma tekrar sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi diyorum.

Hepinizi tekrar sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

 

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları