Kılıçdaroğlu: CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalesidir, bizi başka partiyle kıyaslamasınlar biz tepeden tırnağa Kuvayı Milliyeciyiz

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Dünyanın en köklü partilerinden biriyiz. 100 yıllık tarihimiz var. Çizgimizde hiçbir değişiklik olmamış. Çağdaş uygarlığı, demokrasiyi, kadın erkek eşitliğini avunan çizgiyi sürdürmüşüz. Her kuşak çizgiyi biraz daha öteye taşımış. 37. krultayda 2. yüzyıla çağrı beyannamesini oylayarak kabul ettik. 

2. yüzyıla çağrı beyannamesini toplumun her kesimine anlatmamız gerekiyor. Beyannamenin omurgasını egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesi oluşturuyor. 

60 kişiden oluşuyoruz, 39'u erkek 21'i kadın. Parti Meclisimizin yüzde 41,6'sı yenilendi. Yaş ortalamamız da 48.

Biz Türkiye'nin 18 yılda belki de on yıllardır çözülemeyen sorunlarını çözmeye talibiz. Biz CHP'liler siyaseti zenginleşme aracı olaak gömüyoruz. Bizim iktidar partileriyle temel farkımız bu.

Biz malvarlığımızı açıklıyoruz onlar korkularından açıklayamıyorlar. Hatta başka bir ülkenin devlet başkanı malvarlığını açıklarım, diye tehdit edince sesleri bile çıkmıyor.

Siyaset sorunları nasıl çözeceğiz düşüncesini içselleştirmekten geçer. 18 yıldır yönetiyorlar hangi sorunu çözdüler. Siyaset geleceği öngörme sanatıdır. Çağdaş dünyadan kopuyor muyuz, daha ileri gitmeyi mi hedef koyduk?

Siyaset özveri alanıdır. 24 saat çalışırız. Soruna kilitleniyorsan, sorunun kaynağına gidip dinliyorsan o zaman gerekten özveride bulunan, temiz bir siyasetçisin. 

Siyasete giriyorsanız 24 saat telefonunuz açık olacak, vatandaşın derdini dinleyeceksiniz. Siyaset topluma adanmışlıktır. Herkesin hzur içinde yaşadığı Türkiye bizim idealimiz. 

Siyaset bir çatışma değil uzlaşma alanıdır. Kendi tabanımı bloke edeceğim diye bir çabaya girerseniz ülkeye kötülük edersiniz. CHP'ye oy vermeyen vatandaşın sorununu dinlemeliyiz. İnsanları kaybetmek değil kazanmak gerekir. 

İşi bilen kadrolarla çalışmak zorundasınız. Hiç kimse her şeyi biliyorum, diyemez. Hiç kimse her şeyi biliyor olamaz. 

Siyaset aynı zamanda dünyayı okumaktır. Biz CHP PM üyeleri olarak bizler bu ülkelerde yola çıkarak yeni ilkeler inşa ediyoruz. Kavgadan uzağız, kimseye tepeden bakmıyoruz, herkese eşit davranmak temel prensibimiz. 

Sürekli itiraz eden eleştiren değil, eleştiren ama mutlaka çözümü de ortaya koyan bir siyaset izliyoruz. 

Biz önerilerimizi yapmaya devam edeceğiz.

İktidara hiç kimseyi ötekileştirmeyin, dedik. Parti Meclisi üyelerinden isteğim bunu her yerde dile getirmesi. Vatandaş eksiğimiz, yanlışımız varsa söylesin.

İktidarı kimse aç ve açıkta kalmasın diye uyadık. 18 yıldır bir kişi Türkiye'nin hemen hemen her noktasına egemen. Her şey kendi emrinde. 18 yıldır ülkeyi yönetiyor ve hala on binlerce çocuk yatağa aç giriyorsa bir derdimiz var demektir.

AK Parti'ye, MHP'ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim: 18 yıldır yönetiyor ve bir çocuk yatağa aç giriyorsa vebali onlara oy verenlerdedir.

10 milyonun üstünde işsizimiz var. 600 bin üniversite mezunu var. 

Nasıl oldu da uyuşturucu, fuhuş, kadınlara şiddet bu kadar arttı?

Herkesin bir gelecek güvencesi olmalı. Aile Destekleri Sigortası kuracağız. Gelecek güvencesi olmayan bir kişiyi bile bırakmayacağız.

Adalete güven neredeyse bitti. Adaletin tepesindeki sorumlular bile adalete güvenin yerlerde süründüğünü söylüyorlar. 18 yılda adaleti bu hale kim getirdi? Atamaları yapan, seçimi yapan ben değilim. Mahkemeye talimat veren onlar, partinin il ve iliçe başkanlığından avukatı alıp hakim koltuğuna oturtan onlar. 

Dünyanın hiçbir ülkesinde adalet isteyenin hapse atıldığı ülke yok.

İsraftan kaçının, dedik. Kontrolsüz para harcayana vatandaş enayi gözüyle bakar. 

Aşırı borçlanmayın, ileride gırtlağınıza binerler, fakir fukaranın ağzındaki lokmayı alır onlara verirsin, dedik. 83 milyon Londra'daki bir avuç tefeciye çalışıyor. Borç alan emir almaya başladı. 

18 yılda Londra'daki tefecilere ödediğimiz para 178 milyar 114 milyon dolar. Bununla ikinci bir Türkiye inşa edersiniz. 34 bin dolar dakika başına faiz ödüyorlar. Memleketi 18 yılda faiz ödenen noktaya kim getirdi? 

Milyonlarca insan geçinemiyor, alınterinin yarısı tefecilere gidiyor.

Siyaseti kirlilikten arındıralım, Siyasi Ahlak Kanunu çıakralım, dedik. Bir arkadaşım kamuoyu araştırması getirdi. TBMM'ye güven yüzde 1,2. Bu meclis cumhuriyeti kuran meclis. Sorumlusu kim? Rüşvet alanı vekil yaparsan, bakan yaparsan, yolsuzluklara sesini çıkarmazsan meclis bu konuma gelir. 

Devlet liyakatle yönetilir. 

Dış politikada iflasla karşı karşıyayız. Dışişleri Bakanlığı devre dışı.

Damattan Hazine Bakanı, rüşvetçiden büyükelçi yaptılar. Bir Kızılay yöneticisi güreşçiden banka yöneticisi olmaz, dedi diye hemen AK Parti'den atıyorlar. Orası iş takipçiliği yapılan bir parti mi oluyor? 

Pandemi süreci yaşadık. Öneriler dunduk büyük kısmını yapmadılar. İş yeri kapananlara evinize gidin size kısa çalışma ödeneği vereceğiz dediler. Sana 1168 TL vereceğiz dediler. 3,5 milyon insan günde 39 TL ile geçinmek zorunda. 

83 milyona seslenmek istiyorum, günde 39 TL ile hangi aile geçinebilir? Verdikleri para da işçinin kendi parası. Bari asgari ücret ver. Vicdanı olan yöneticilere çağrı yapıyorum, bari asgari ücrete çıkarın. Nerede kaybettiler bu ahlakı?

'Bunlar batacak biz geleceğiz' diye asla düşünmedik. Siyaset öç alınacak, kin duyulacak alan değil. Yanlış yapıyorsa söyleyeceksin. Batan onlar değil memleket. Açlığı çeken vatandaş, sarayda oturanların sorunu yok. Biz çözüm önerilerimiz dile getiriyoruz. Bunları yaparlarsa daha fazla iktidarda kalabilirler. 

Ekonomik krizinin başlangıcında İstanbul'a gittim, krizi nasıl atlatabiliriz diye tartıştık. 13 maddede krizin nasıl atlatılacağını kamuoyuna açıkladım. 

Önce Ekonomik ve Sosyal Konseyi topla, dedik. İsraftan vazgeç, dedik. Dolar bazında niye anlaşma yapıyorsun? İhtilaf çıkarsa Londra mahkemeleri geçerli. 

Üretmezseniz ABD dolarına mahkum olacaksınız. Bütün malzemeler Türkiye'de üretiliyor ihaleler dolar üzerinden yapılyor. 

Yine bir açıklama daha yaptım, buhrandan çıkış çağrısı. Mutfakta yangın var, Türkiye'yi buradan çıkarmamız lazım diye 16 madde açıkladım.

Bugün iki katmanlı toplumuz. Biri Lale Devri'ni yaşayanlar, diğeri ekmek kavgasında olanlar. Lale Devri'nde yaşayanlar alınterinin sömürerek hayatlarını yaşıyorlar, öbürleri alınteri döküyor evine ekmek götürmek için. 

Bugün işten çıkarda bir işçi tazminat alamıyor, SGK primi yatmıyor. 

Titanic filmi var. Birileri lüks kamara yaşıyor, hepsinin durumu çok iyi. Bir de ikinci sınıf var. Lüks garsonlar, kendi aralarında eğleniyorlar. Ama umutları vardı, ABD'ye gidip zengin olacağım, dneceğim, diyorlardı. Bizde umudu, hayali tükettiler.

Bu gemi battığında ilk kurtarılanlar, filikaya ilk binenler kimlerdi? İlk kattakiler değildi.

Son 7 ayda 79 milyar lira para basıldı. Kime verdi bu parayı? Beşli çeteye verdi. Vatandaşa sana bin lira verdim sesini kes, otur dedi. Parayı alanlar dolar aldılar. Çiftçi, emekli, esnaf, işsiz perişan. 

Türkiye'yi Titanic'e dönüştürdüler, umudu yok ederek.

Biz sıradan, gelir geçer bir parti değiliz. Güçlü tarihi olan Kuvayı Milliyeden gelen bir gelenekteniz. Herkese eşit hizmet götürmeyi hedef alan bir gelenekten geliyoruz.

Erdoğan'a bir çağrım var. Hala bu milleti seviyorsan, milletin perişan olmasını istemiyorsan ilk yapacağın iş sosyete damadın işine son vermektir. Onu savunmaya kalkma. Bu damadın ekonomiden anladığı yok. Görevden alınması toplumu rahatlatacak. AK Partilileri de rahatlatacak. Faizi düşüreceğiz, ekonoi düzelecek, dediler. MB faizleri yükseltti ne oldu? Sömürü düzenini kuran damattan kurtulabilirse belki rahat adım aratabilir. Alır mı görevden alamaz. Çünkü güveneceği adam yok. Kuşkuyla devleti yönetmezsiniz. 

37. Kurultayımızda kabul ettiğimiz 2. yüzyıla çağrı beyannmasi umut beyannamesidir, halkçılık ilkesi gereği cumhuriyetçiliğin demokrasiyle taçlandırılmasıdır. 

Bu memleketi dostlarımızla birlikte aydınlığa çıkaracağız. Güçlü bir parlamenter sistem ve hesap veren onurlu bir siyaset anlayışıyla yapacağız. 

Cumhuriyetimzin 100. yılında cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız.

Biz bu hedefe kilitlenirken bizi engellemeye çalışacaklar, bizi hapisle tehdit edecekler, hapislere atmazlarsa namertler. Linç ettirmek isteyecekler, yapmazlarsa namertler. Her türlü iftirayı atacaklar, bütün kutsal değerlerimizi istismar edecek, besleme medyasıyla karalama yapacaklar. Bizi bölmek isteyecekler. CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalesidir. Bu ülkede CHP varsa, ülkenin sigortası var demektir. Biz halkız. Halktan ve haktan yanayız. Bizi başka partiyle kıyaslamasınlar biz tepeden tırnağa Kuvayı Milliyeciyiz. 

Bireysel çıkarlar, bireysel hesaplar, ister genel başkan ister üye olsun sistemin dışında olmak zorundadır. Memleket bu haldeyken başka bir şey sorulamaz. Her birimizin tek tek çalışması gerek. 

18 yılda memleketi bu hale getirdiler, 5 yılda bölgenin parlayan yıldızı yapacağız."

 

ETİKETLER : İstanbul Gerçeği Gazetesi, güncel, canlı, gerçek, günlük haber, turkey, google adsense, reklam, internet haber, istanbul, Kılıçdaroğlu: CHP, Türkiye Cumhuriyeti'nin kalesidir, bizi başka partiyle kıyaslamasınlar biz tepeden tırnağa Kuvayı Milliyeciyiz