loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Demokrasiyi savunuyorsak siyasi partilerin kapatılması sürecini bırakmak zorundayız

Kılıçdaroğlu: Demokrasiyi savunuyorsak siyasi partilerin kapatılması sürecini bırakmak zorundayız
Tarih: 18.03.2021 - 09:53
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Tekirdağ İl Başkanlığı açılış töreninde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"106 yıl önce Çanakkale Zaferi'ni kazanan dedelerimizin torunlarıyız, çocuklarıyız. Çannakkale Zaferi tarihimizin çok önemli  bir dönüm noktasıdır. Bu zaferin 3 temel özelliğinden söz edebiliriz. Birincisi Milli Kurtuluş Savaşımızın önsözüdür. Yıkılan bir imparatorluk var ama küllerinden yeni bir devleti inşa etmek zorundayız. Kendisini sorumlu hisseden kadrolar önce Çanakkale Savaşı'nda kendilerini gösterdiler. 

Çanakkale Savaşı'nın ikinci önemli noktası Mustafa Kemal Atatürk'ün tarih sahnesine çok güçlü şekilde çıkmış olmasıdır. 

Bir başka özelliği egemen güçlere karşı yaşlısıyla genciyle ortak mücadele ettiğimiz bir savaştır. 106 yıl önce mücadele ederek hayatını, kolunu, gözünü veren şehit ve gaizlerimizi şükranla anmak temel görevimizdir. 

Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi Çanakkale Savaşı'yla belleklere kazınmıştır. Bu savaşı verenler milli Kurtuluş Savaşı'nı verenlerdir. Kurtuluş Savaşı'nın iki ayağı vardır. Birinci siyasi, diğerii ekonomik bağımsızlıktır. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Osmanlı'nın kaybettiği sanayi devrimini yakalamışlardır. İlk yaptıkları iş İmzir'de İktisat Kongresi'ni toplamak olmuştur. Çocuklarımıza bağımsızlığın ne olduğunu çok iyi anlatmak zorundayız.

Nasıl oluyor da dışarıdan para gelecek mi diye umutla yaşayan bir iktidar var. Senin büyümen, kalkınman nerede? Bunu sorgulamak zorundayız. Savaşı verenler Osmanlı'nın borcunu son kuruşuna kadar ödediler. Duyun-u Umumiye'yi kapattılar. 

CHP il merkezlerinde oluşturulacak politikalar tarihin izdüşümü olmak zorundadır.

Tarihin bize yüklediği sorumluluk var. Gün ayrışma, kavga günü değildir. Gün ekonomik bağımsızlığı yeniden sağlama günüdür. 

Siyasi görüşlerimiz, kimliklerimiz, inançlarımız, yaşam tarzlarımız farklı olabilir ama ülkenin bağımsızlığından hepimiz sorumluyuz.

Cumhuriyeti kuranlar demokrasiyi de inşa etmek istediler. Girişimlerde bulundular ama olmadı. Ama İsmet İnönü çok partili yaşama geçirdi ülkeyi. Bir şey daha yaptı savaş meydanlarının kahramanı İnönü seçimi kaybettiğinde rakibine buyrun gelin devleti siz yöneteceksiniz, dedi. Demokrasiye inanalar ancak bunu yapanlar. İktidarda kalmak için her türlü numarayı çevirenler bu ülkeye katkıda bulunamazlar. 

Anayasamız siyasi partiler demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarıdır, der. Halkın desteğini alan siyasi partiler yaşar, halkın desteğini almayan siyasi partiler tarihin çöp sepetine atılırlar. Siyasi partilerin kapatılması sürecini bırakmak zorundayız, demokrasiyi eğer savunuyorsak. Bizim partimiz de kapatılmıştı. Binalarımza, arşivlerimize el kondu ama biz demokrasi mücadelemizden vazgeçmedik. Demokrasiyi savunmak özgürlüğü, insan haklarını savunmak demektir. 

106 yıl önce Çanakkale Savaşı'nı kazandık. Çanakkale'yi geçilmez kılanlar meydanlara bedenlerini koydular.1905... 3 yıl sonra Çanakkale'yi geçilmez yapanların iradesi yerle bir edildi. Bir kişi çıktı bir anlaşmayı imzaladı. Geldiler Dolmabahçe'ye gemileri demirlediler. Osmanlı'nın payitahtı işgal edildi. Çanakkale ruhunu yaşatan birisi vardı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk... Geldikleri gibi gidecekler, dedi. Bu cümleyi kullananlar o mücadelenin içinden gelenlerdir. Geldikleri gibi gönderdidler. 

Çanakkale'de Türkiye coğrafyasının her karışından insanımız vardır. 

Bugün siyaset önemli bir sorunla karşı karşıyadır. İnanç üzerinden siyaset yanlıştır, kimlik üzerinden siyaset, yaşam tarzı üzerinden siyaset yanlıştır. Bunları yaparsanız toplumu kutuplaştırırsınız. Bunlar bütün demokrasilerde yasaktır. Bizim ülkemizde maalesef toplum bölündü. Sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Biz kuruluş felsefesine aynen bağlıyız. 

Ülkenin birliği ve bütünlüğü, bayrağımıza saygı her şeyden önemlidir. 

Biz sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Emeklilerin hakkını savunuyoruz. İşsizlik de bir sosyal kimliktir. İşsizlik sorununa çözüm bulalım derken inancına, kimliğine bakıyor muyuz, hayır. Çiftçileri doğulu batılı diye ayırıyor muyuz, hayır. Hepsinin hakkını savunuyoruz. Bu felsefeyi bize miras bırakanlar Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarıdır. 

Kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz. Osmanlı'da erkeklerin okuma oranı yüzde 10, kadınların binde 8 oranında. 

Bugün Türkiye çok iyi yönetilmiyor. İçinde bulunduğu koşullar zor koşullardır, bunları aşmak zorundayız. Her kesimin sorunu var. Bir avuç azınlık, saray ve çevresinin bir elleri yağda bir elleri balda. Çiftçi, işçi perişan. 19 yıl ülkeyi yöneteceksin 10 milyonun üstünde işsiz yaratacaksın. Biz milletevekilleri, belediye meclis üyeleri olarak, sıradan insan olarak mücadele etmeliyiz. 

Önce milli iradeyi bir kişiden alıp halka vereceğiz. Biz tarihi çok iyi bileceğiz, aynı hataları tekrar etmeden geleceği inşa edeceğiz. 

Aynı hatalar tekrar edilerek iktidar korunmak isteniyor. İktidar böyle korunmaz. Halka güveneceksiniz. 

Vergilerimiz neden bir avuç tefeciye gidiyor. Neden bir siyasi iktidar kendi vatandaşından dolar üstünden borçlanıyor.

Biz CHP'yiz tarihin yüklediği sorumluluğun gereğini yapmak zorundayız. Her kesimi kucaklayarak, her düşünceye saygı duyarak yola devam etmeliyiz. Ayrıştırmayı şiddetle reddedeceğiz.

CHP avukat bürolarında hazırlanan dilekçeyle kurulan bir parti değildir. Dünyanın en köklü partilerinden bir partidir. 

CHP bir lider partisi de değildir kitle partisidir.

Sorunu olan kim varsa yanında olacağız. Biz bize yakışanı yapacağız."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları