loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu, deprem bölgesi Hatay ve Defne'de açıklama yaptı; 'kimse umutsuzluğa kapılmasın, inşallah çözülecek. El birliğiyle bütün bu sorunları çözeceğiz'

Kılıçdaroğlu, deprem bölgesi Hatay ve Defne'de açıklama yaptı; 'kimse umutsuzluğa kapılmasın, inşallah çözülecek. El birliğiyle bütün bu sorunları çözeceğiz'
Tarih: 22.02.2023 - 15:27
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, afet bölgesi Hatay Defne'de ve Hatay merkez'de basın açıklaması gerçekleştirdi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Büyükşehir Belediye Başkanları ile deprem bölgesinde,

 
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hatay’dan bu ülkeyi yönetenlere seslenmek istiyorum; Yahu Allah aşkına siz koskoca Türkiye’de nasıl olur da bir çadır sorununu çözemezsiniz! Nasıl olur da ‘Çadır sorununu çözdük’ diye ortada geziyorsunuz… Daha önce çağrı yapmıştım aynı çağrıyı tekrar yapıyorum; Türkiye’de çadır üreten, fiyatı ne olursa olsun ‘Evet biz çadır üretiyoruz istediğiniz çadırları size vereceğiz’ diyorsa herhangi bir sanayici, üretici çadırların tamamını satın alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız. Çözemiyorlarsa bıraksınlar biz çözelim” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem felaketinin yaşandığı Hatay Defne’de Defne İlçesi Mahalle Muhtarları Derneğini ziyaret ederek Dernek Başkanı Muhsin Demirel ile görüştü. İzmir ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezlerini de ziyaret ederek yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Defne ziyareti sonrasında Abdullah Cömert Parkında basın açıklaması yaptı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Değerli basın mensupları, deprem sonrası üçüncü kez Hatay’a geliyorum. Acılar hala büyük, hepimiz acıları derinden hissediyoruz. Hatay’ın bizim açımızdan, tarihimiz açısından büyük bir önemi var. Hatay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanetidir. Çünkü Hatay “Benim şahsi meselemdir” diyerek hasta yatağından kalkıp Hatay’ı anavatana katmıştır. Dolayısıyla Hatay’ın üzerine titrememiz gerekiyor. Büyük acılar yaşanan bir kentimiz. En büyük acıların yaşandığı bir kent. Dolayısıyla bu kentin ayağa kaldırılması gerekiyor.

Belediye Başkanlarımızla birlikte geldik. Belediye Başkanlarımız Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımızla birlikte koordineli çalışıyorlar. Ellerinden gelen bütün çabayı gösteriyorlar. Ben bu vesileyle bütün Belediye Başkanı arkadaşlarıma, onların çalışanlarına yürekten teşekkür ederim. Eczanelerini kurdular, bir hastane yapacaklar o da kısa süre içinde sahra hastanesi faaliyete geçecek. Çocuklarla ilgili, kadınlarla ilgili güzel çalışmalar var. Depremin etkilerini azaltmak için ellerinden gelen her türlü çabayı gösteriyorlar. Hatay’ın demografisini değiştirme yönündeki bütün çabaları dikkate almak zorundayız. Dolayısıyla Hatay gerçekten demografik açıdan da dikkat edilmesi gereken bir kentimiz. Bu çerçevede de ben ülkeyi yönetenlere seslenmek ve onları uyarmak isterim. Bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini de ifade etmek isterim.

Bu bağlamda deprem dolayısıyla Hatay’dan ayrılıp komşu illere veya Türkiye’nin değişik illerine giden bütün Hataylı kardeşlerime burası sizin yuvanız, buraya umarım kısa süre içerisinde dönersiniz ve yine bir Hataylı olarak Hatay’ın kültürünü bütün dünyaya geçmişte tanıttınız bundan sonrada tanıtmış olursunuz.

Değerli basın mensupları, her kentin bir ruhu vardır, her kentin bir tarihi vardır. Hatay kadim bir kenttir ve bu kadim kentin kültürüyle beraber, dokusuyla beraber, tarihi eserleriyle beraber korunması, yaşatılması, yıkılan eserlerin yeniden onarılması gerekiyor. Bu konuda da biz CHP olarak elimizden gelen her türlü çabayı göstermeye hazırız. Eğer bu konuda bir yasal düzenleme yapılmak isteniyorsa bu yasal düzenlemeye de parlamentoda her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu ifade etmek isterim. Kentlerin ruhu vardır dedim şunu için; kentler binalar değildir, kentler yapılar değildir. O kentlerin kültürleri vardır, kentlerin tarihleri vardır, kentlerin tarihi eserleri vardır, kültürlerin yaşatılması gerekir. Dolayısıyla bu kültürler bugünden yarına oluşan kültürler değildir. 100 yılların süzgecinden geçip günümüze kadar gelen kültürler. Bu kadim kültürlerin korunması son derece önemli ve değerlidir.

Bir başka önemli konu kırsal. Hep kentlerde durduk, kameralar büyük ölçüde kentlere yöneldi ama kırsalda da vatandaşlarımız var, onlarda çalışıyorlar, dolayısıyla onlarında sorunları var. Depremin üzerinden 17 gün geçti, 17 gündür bir çadır sorunu hala çözülmüş değil. Gittiğim her yerde, arabadan indiğim her yerde önüme çıkan herkes çadır sorunundan söz etti. Bir çadır bulamıyoruz, çadır alamıyoruz diye. Kişiler çadır kentlerde değil, evlerine yakın olan mahallelerde, yerlerde çadırlarda yaşamak istiyorlar. Çünkü binaları yıkılmamışsa binalarında eşyaları var. Dolayısıyla bir şekliyle bu sorunu aşmak istiyorlar. Çadır sorunu için ben tekrar Hatay’dan bu ülkeyi yönetenlere seslenmek istiyorum. Ya Allah aşkına siz koskoca Türkiye’de nasıl olur da bir çadır sorununu çözemezsiniz? Nasıl olur da bir çadır sorununu çözemiyorsunuz ve nasıl olur da kalkıyorsunuz efendim çadır sorununu çözdük diye ortalıkta geziyorsunuz. Gelin vatandaşı bir dinleyin. Vatandaş size ne söylüyor bir bakın bakalım. Çadır sorununu çözmek eğer daha önce çağrı yapmıştım aynı çağrıyı tekrar yapıyorum. Türkiye’de çadır üreten, fiyatı ne olursa olsun evet biz çadır üretiyoruz istediğiniz çadırları size vereceğiz diyorsa herhangi bir sanayici, herhangi bir üretici, çadırların tamamını satın alıp deprem bölgelerine göndermeye hazırız. Bu vesileyle bunu da açıkça ifade edeyim. Çözemiyorlarsa bıraksınlar biz çözelim. Nasıl olur da çözemiyorlar? Çadır dediğiniz bir bina yapmak değildir ki. Dolayısıyla bu sorun hala temel bir sorun olarak önümüzde duruyor. Havalar ısınacak, bundan sonra daha farklı sorunlar çıkacak. Dolayısıyla iktidarın bu konuda çok daha hızlı davranması lazım, hızlı hareket etmesi lazım. Ama kentin dokusuna, kentin kültürüne, kentin tarihine dikkat ederek, onları tahrip etmeden yol alması gerekiyor.

Hepinize teşekkür ederim değerli basın mensupları. Sağ olun." dedi.

Kılıçdaroğlu, bölgede çalışan büyükşehir belediyelerinin yetkilileri ve belediye başkanlarından birifing aldıktan sonra önce Defne'de daha sonra Hatay Merkezde açıklamalar yaptı.

 

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Zamana karşı yarışmamız lazım. Yürütme organının, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bu konuda çok daha hızlı ve aktif olması lazım. Olamadığı takdirde sorunlar büyüyecektir. Hızlı ve aktif olabilir mi? Endişelerimin ötesinde; hızlı ve aktif olma şansının olmadığını da biliyoruz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, deprem bölgesi Hatay’da; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti, yürütülen çalışmalar ile ilgili yetkililerden bilgi aldı.

CHP lideri burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Değerli basın mensupları, depremden sonra üçüncü kez deprem bölgesine geliyorum. Büyük bir yıkımın olduğunu hem okuduk, hem seyrettik, hem de yaşadık. Dolayısıyla bu yıkımın bir şekliyle telafi edilmesi lazım. Yaraların sarılması lazım.

Depremi ilk duyduğum andan itibaren bütün Belediye Başkanı arkadaşlarıma hemen harekete geçmeleri gerektiğini söyledim ve gerçekten de bütün Belediye Başkanı arkadaşlarım depremin olduğu saatten itibaren deprem bölgelerine geldiler. Yaraları sarmaya çalıştılar, enkazdan vatandaşlarımızı kurtarmaya çalıştılar. Az önce İstanbul Büyükşehir Belediyesinin buradaki koordinatörü olan arkadaşımızda çok sayıda insanı enkazdan canlı olarak çıkardığını ifade etti. Kurtarılan her canlının bizim için değeri çok büyüktür. Dolayısıyla sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Çaba harcayan, emek harcayan, o soğukta ve yatmaksızın acaba bir kişiyi daha nasıl kurtarabilirim diye emek harcayan bütün ama bütün arkadaşlarımı gerçekten yürekten kutluyorum. Verdiğiniz çaba son derece değerli.

Evet, bugün depremin 17. günü biraz daha rahat nefes alabiliyoruz. Ama geldiğim 17. günde hala pek sorunun olduğunu görüyorum. Alanda da görüyorum. Vatandaşlarla konuştuğumda da görüyorum. Sorunun birinci maddesi çadır. 17 günde eğer çadır sorununu çözemiyorsak bu ülkenin çok ciddi bir sorunu var demektir. Normalde Kızılay’ın, normalde AFAD’ın çadır stoklarının olması ve bekletilmesi gerekirdi. Çadır stoku yoksa bir sorunumuz var demektir. Hala vatandaş gittiğimiz her yerde çadır istiyor. Çadır olsun, evimin yakınına bir yerde kuruyum çadırımı diyor çünkü evinin soyulmasından korkuyor. Vatandaşın bu talebini de haklı görmemiz lazım. İkinci gelişimde söylemiştim, kim çadır üretiyorsa fiyatı ne olursa olsun gelip satın alacağız ve göndereceğiz diye. Ama maalesef arzu ettiğimiz oranda çadır bulmakta zorlanıyoruz. Bazı belediyelerimiz yurtdışından çadır ithalatıyla ilgili çaba harcıyorlar. Onlarda geldiği zaman yine dağıtacağız.

Hatay gerçekten de sadece Türkiye için değil, dünya için önemli bir kültür merkezi, bir tarih merkezi, bir kadim kent Hatay. Hatay’ın yeniden inşa edilmesi lazım doğrudur. Ama bu inşa sürecinin Hatay’ın kültürünü yaşatarak, tarihini yaşatarak, doğasını yaşatarak yeniden inşa edilmesi lazım. Yoksa yeni binalar yapmak değil. Depreme dayanıklı yeni binalar yapalım ama Hatay’ın tarihini, kadim kültürünü koruyan yapıları da yeniden orijinal haliyle yeniden inşa etmek zorundayız. Her gelişimde Belediye Başkanımıza söyledim Hatay’la ilgili bir planlama yapacaksanız tarihçileri çağıracaksınız. Hatay’ın tarihini bilenleri, üniversite hocalarını çağıracaksınız. Dolayısıyla Hatay’ın tarihine uygun, Hatay’ı gelecek kuşaklara… Geçmişteki tarihi eserleri gelecek kuşaklara aktaracak şekilde yeniden inşa edeceksiniz dedim. Bunun planlanmasının yapılması lazım. Tarihçilerin, kent plancılarının, mühendislerin, çevrecilerin herkesin bir şekliyle burada olması lazım.

Başkanla konuşurken Başkan bir ara belki bu depremle ilgili olarak bir özel yasanın çıkması gerektiğini de vurguladı Sayın Başkan. Evet öyle bir düzenlemeye belki ihtiyaç var. Eğer böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olursa CHP olarak biz bu tür düzenlemelere her türlü desteği veririz. Yani yeter ki, var olan sorunları akılla, mantıkla, bilgiyle, birikimle çözmüş olalım.

Ayrıca sadece CHP’li belediyeler değil, Türkiye’de olanağı olan her belediye bir şekliyle deprem olan bölgelere koştu, geldi yardım etmeye çalıştı. Bütün Belediye Başkanı arkadaşlara, sadece CHP’li değil, katkı veren, emek harcayan, neredeyse günün 24 saati depremin ilk günlerinde yatmayan, AFAD çalışanları olabilir, güvenlik güçleri, AFAD çalışanları, bizim zaten Belediye Başkanlarımız ve onların ekipleri, gerçekten onlara da minnet borçluyuz. Büyük bir özveriyle çalıştılar, yemek yemeden çalıştılar, uyumadan çalıştılar, çok soğuk koşullarda çalıştılar. Deprem olurken bile emek harcadılar, çalıştılar. O nedenle ben hem Sayın Başkanlarımıza, hem Sayın Başkanlarımızın yönetiminde olan çalışanlarına yürekten teşekkür ediyoruz. Sizlere hepinize minnet borcumuz var. Yani biz her ne kadar gelip koşuyor isek de sizler yeri geldiğinde tırnaklarınızla, parmaklarınızla acaba bir taşı kaldırabilir miyim, acaba bir canlıyı kurtarabilir miyim diye çaba harcadınız. Dolayısıyla bizim açımızdan bu son derece değerli.

Şimdi çadır sorununu çözdükten sonra suyla ilgili bazı sorunlar var. Temiz suyla ilgili sorunlar var. Onun da çözülmesi lazım. İki büyükşehir belediyemiz zaten bu konuda gerekli çabayı gösteriyorlar. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız da burada. Onun da yükü başka bir türlü arttı. Çünkü buradan oraya yaklaşık 350 bin kişilik bir nüfus akımı var. Dolayısıyla oranın da sorunlarının bir şekliyle çözülmesi gerekiyor, çaba harcanması gerekiyor.

Söylediğimiz kısaca şu, ifade etmek istediğim kısaca şu: Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün mesele eğer siyaset kurumu doğacak olan sorunu önceden görüp bunun önlemini alabilirse en azından kayıplarımız çok daha az olabilirdi. Çok daha sağlıklı bir planlama yapabilirdik. Ama hani derler ya bir musibet bin nasihatten evladır diye. Umarız ve dileriz yaşadığımız bu felaketi bir daha yaşamayız. Eğer böyle bir doğal afet olursa da hepimizin hazırlıklı olması lazım. Biz Belediye Başkanlarımızı görevlendirdik evet, Belediye Başkanlarımız geldiler, ekipleriyle beraber geldiler, mutfaklarıyla beraber geldiler, çadırlarıyla beraber geldiler. Doktorlarıyla beraber, eczacılarıyla beraber geldiler. Dolayısıyla Hatay’a ve diğer illere hizmet veriyorlar. Burada koordinasyonu üstlenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız burada. Aynı zamanda Tekirdağ Belediye Başkanımız burada. İlk sıcak yemeği veren Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız burada. Dolayısıyla Belediye Başkanlarımız elbirliğiyle Adana, Mersin Belediye Başkanlarımız. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız zaten o da burada. İlk kurtarma ekibini gönderen, ilk araçları gönderen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız o da buradaydı. Ulaşmak zor oldu ama kararlılıkla, azimle bir şekliyle deprem bölgelerine ulaşıldı ve ellerinden gelen çabayı gösterdiler. Çocukların özellikle eğitimi önemli. Çocukların yaşadıkları deprem travmasının dışına çıkarılması, o atmosferin dışına çıkarılması lazım. O konuda da Belediye Başkanlarımız gerçekten psikologlar, öğretmenler getirdiler çocukların eğitimine katkı veriyorlar. Dolayısıyla enkazla uğraşmayıp, hafriyatla uğraşmayıp ama doğrudan doğruya evlatlarımızla, kadınlarımızla uğraşan, onları daha sağlıklı bir ortamda yaşamaları için ya da hayat sürmeleri için ya da günlerini geçirmeleri için çaba harcayan eğitmenlere de hepinizin huzurunda teşekkür etmek isterim.

Tekrar geçmiş olsun Sayın Başkan. İşimizin henüz daha başındayız ve yapılacak çok iş var. Dolayısıyla takip edeceğiz.

Hataylı kardeşlerimin ya da depremi yaşayan bütün kardeşlerimin, 10 ilde gerçekleşti. Bütün kardeşlerimin şunu bilmesini isterim. Biz son sorun giderilinceye kadar bu işin takipçisi olacağız. Bir daha ifade edeyim, son sorun giderilinceye kadar bu işin takipçisi olacağız. Arzu ederlerse, daha doğrusu yapacakları her şeyi biz denetleyeceğiz, bakacağız, eksik varsa dillendireceğiz ama depremi yaşayan vatandaşlarımın da bunu görmesi lazım, denetlemesi lazım. Eksiklikleri rahatlıkla dile getirmesi lazım. Bizim de o eksiklikleri parlamentoda, parlamento dışında bir şekliyle dillendirmemiz gerekiyor. Var olan sorunlar çözülebilir. Dediğim gibi çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Ama zamana karşı yarışmamız lazım. Yarın sıcaklar başladığında daha farklı sorunlarla karşılaşabiliriz. Dolayısıyla yürütme organının yani cumhurbaşkanlığı hükümeti sisteminin bu konuda çok daha hızlı ve aktif olması lazım. Hızlı ve aktif olamadığı takdirde sorunlar büyüyecektir. Hızlı ve aktif olabilir mi? Endişelerimin ötesinde hızlı ve aktif olma şansının olmadığını da biliyorum. Çünkü depremden sonra büyük bir koordinasyonsuzluğu yaşadığımızı hep beraber gördük. Bu ders olur mu? Umarım ders olur ve bir koordinasyon sağlanır ve dolayısıyla devlet sağlıklı bir şekilde harekete geçer ve sorunları çözmüş olur.

Ben tekrar hepinizin huzurunda Belediye Başkanı arkadaşlarıma, onların çalışanlarına teşekkür ederim. Ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. Yaralılar var onlara da acil şifalar diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Değerli arkadaşlarım, özetle bu.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, afet bölgesi Hatay'da basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Aradan 17 gün geçmesine karşın sorunların hala belli sorunların devam ettiğinin de farkındayız. Su sorunu, çadır sorunu gibi… Gittiğimiz yerlerde dile getiriliyor. Bunun bir şekilde çözülmesi lazım. Elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Ben, ilk geldiğimde bu bölgeye şu açık çağrıyı yapmıştım: Kimin elinde çadır varsa fiyatına bakmaksızın haber versinler. Biz gelip alacağız ve burada depremzedelere dağıtacağız diye. Fakat, maalesef çadır üreticileri, üretiyorlar bir taraftan ama kamunun elinde, Kızılay’ın elinde, AFAD’ın elinde yeteri kadar stok olmadığı için üreticiler çadır da yetiştiremiyorlar” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay Defne’de Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Aşevi’ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu burada bölgedeki çalışmalarla ilişkin görevlilerden bilgi aldı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Depremde en çok zarar gören bölgelerden birisi, sayın Başkan da az önce ifade etti. Hem yaraları sarmamız hem de geleceğe umutla bakan bir Türkiye inşa etmemiz gerekiyor. Elbette vatandaşlarımızın çok sorunu var. Biliyoruz. 17 gün geçmesine karşın bazı ihtiyaçlar henüz giderilememiş. Ama gerçekten de belediye başkanlarımız canla başla olağan üstü çaba harcıyorlar… Sadece CHP’li belediye başkanları için ifade etmiyorum, bütün belediye başkanlarımız olağanüstü çaba harcıyorlar. O nedenle ben bütün belediye başkanı arkadaşlarıma yürekten teşekkür ederim.

“HATAY’I YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK, O GÖRKEMLİ KÜLTÜRÜNÜ YENİDEN YAŞATMAK, TARİHSEL DOKUSUNU YENİDEN AYAĞA KALDIRMAK, HEPİMİZİN ORTAK GÖREVİDİR”

Hatay kadim bir kent. Önemli bir kent Hatay. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Hatay benim şahsi meselemdir’ demiştir. Dolayısıyla Hatay’ı yeniden ayağa kaldırmak, o görkemli kültürünü yeniden yaşatmak, tarihsel dokusunu yeniden ayağa kaldırmak, hepimizin ortak görevidir. Biz elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz, göstermeye de kararlıyız zaten.

“KIZILAY’IN ELİNDE, AFAD’IN ELİNDE YETERİ KADAR STOK OLMADIĞI İÇİN ÜRETİCİLER ÇADIR DA YETİŞTİREMİYORLAR”

Hataylı büyük acılar çekti bunun farkındayız. Aradan 17 gün geçmesine karşın sorunların hala belli sorunların devam ettiğinin de farkındayız. Su sorunu gibi, çadır sorunu gibi… Gittiğimiz yerlerde dile getiriliyor. Bunun bir şekilde çözülmesi lazım. Elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.

Ben, ilk geldiğimde bu bölgeye şu açık çağrıyı yapmıştım: ‘Kimin elinde çadır varsa fiyatına bakmaksızın haber versinler, biz alacağız ve burada depremzedelere dağıtacağız’ diye. Fakat, maalesef çadır üreticileri, üretiyorlar bir taraftan ama kamunun elinde, Kızılay’ın elinde, AFAD’ın elinde yeteri kadar stok olmadığı için üreticiler çadır da yetiştiremiyorlar. Böyle bir sorun da var. İnşallah çözülecek. Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmasını istemem. Büyük acılar çekildi farkındayım.

Ölenlere Allah rahmet eylesin, yaralılara Allah şifalar versin diyorum. Sorunları çözeceğiz. Hiç kimse bundan en ufak endişe duymasın. Belediye başkanlarımız burada, onların ekipleri burada, onların ekipleri burada, mühendisler burada, mimarlar burada. Su işleriyle uğraşan, enkaz kaldırma işiyle uğraşan, gönüllü olarak gelip enkaz altında kalanları kurtarmaya çalışan bütün yurttaşlarıma, bütün çalışanlara; bütün kamu, özel, sivil toplum kuruluşlarına… Hepsine yürekten teşekkür ederim.”

 

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları