loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Ekrem İmamoğlu'nun kazanması, milli iradenin haksızlığa uğramış bir kişinin hakkını iade etmesidir

Kılıçdaroğlu: Ekrem İmamoğlu'nun kazanması, milli iradenin haksızlığa uğramış bir kişinin hakkını iade etmesidir
Tarih: 20.06.2019 - 08:16
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FoxTv'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programında Türkiye'nin gündemini değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
 
Herkesin Cumhurbaşkanı olması gereken Erdoğan Millet İradesini yok sayarım diyor.

Kılıçdaroğlu; Bizim çözümlerimiz diğer partiler tarafından kopyalanıyor.

Selahattin Demirtaş’ın Ekrem İmamoğlu'na destek çağrısına ne diyorsunuz?

"HDP ile bizim bir ittifakımız yok. Ama HDP’ye oy veren kitlenin büyük bir kısmı Ekrem Bey’e inşallah oy verecekler. Tabi sadece HDP değil, AKP tabanından da Ekrem Bey’e oy gelecek. 23 Haziran’da Ekrem Beyin alacağı oylar artacak, mesafe artacak. Çünkü 23 Haziran seçimleri haksızlığa uğrayan bir kişinin hakkını alacağı seçim olacak.

"Ekrem Bey’in bir haksızlığa uğradığını herkes söylüyor. Her gittiğim yerde şunu söylüyorlar; ‘Biz CHP’li değiliz, ama bu seçimlerde Ekrem Bey’e oy vereceğiz. Biz haksızlığa karşıyız.’ YSK, siyasi baskıya direnemedi. 7 üyesi gitti siyasi otoriteden aldığı talimatı yaptı. Bulundukları kurum itibariyle de emin olum çocuklarının yüzüne bakamayacaklar. Bu kadar ağır ve demokrasimize vurulmuş bir darbedir bu.

"Ortada çalma çırpma yok"

"Gidiyorsunuz sandığa. Size dört tane pusula veriyorlar. Her birine tek tek basıyorsunuz. Gelip sandığa atıyorsunuz. Seçim kurulu aynı, vatandaş aynı. Sayım yapılıyor, sayımda kullanılan üç seçmen pusulası doğrudur, biri yanlıştır. Bunu kimsenin aklı almıyor. Ama YSK bunu iptal etti.

Kimin oyu burada iptal edildi?

Vatandaşın. Şunu bekliyorlardı; CHP’liler sokağa çıkacak, polis biber gazı atacak, insanlar ölecek, sonra Erdoğan çıkacak ve ‘gördünüz mü CHP budur’ diyecekti.

İsmail Küçükkaya: İmamoğlu kazanınca ne olacak?

Diyecek kişi İstanbullu kardeşim siz benim irademe kumpas kurdunuz şimdi ben sandığa yeniden gidiyorum ve irademi sağlıyorum. Bu irade haksızlığa uğramış bir kişinin hakkını iade etmesidir. Dünyaya da şu mesaj verilmiş olacak bütün baskılara rağmen kapalı kapılar ardındaki baskıya rağmen İstanbul’da halk sandığa gitti ve iradesini gösterdi. Demokrasi kültürü bizim düşündüğümüzden çok daha güçlü diyecekler. Türkiye Cumhuriyeti İstanbullular Türkiye siyasetine önemli bir armağan bırakıyorlar.

Erdoğan'ın İmamoğlu ile ilgili olarak: "Ordu Valimiz hakaret işini yargıya götürmesi halinde bu konuda yargının vereceği kararı ben bilemem ama yargının vereceği karar bu işin önünü kesebilir" sözlerine

Sana bu yetkiyi kim verdi? Efendim yargı bilmem ne olursa. Nasıl mahkeme bilecek o işi, talimat verecek. Bir şekilde hapse atılacak. Akıl var mantık var sen bir ülkeyi yönetiyorsun, sana bu insanlar oy vermiş. Sana cumhurbaşkanı olma kapısını kim açtı? Biz açtık. Sana açtığımız kapıdan yürüyüp demokrasiyi geliştireceğine, katlediyorsun.

Ordu'daki havalimanında VIP tartışmasına ne diyorsunuz

Valinin yaptığı bir tuzak, kumpastır. Karadeniz’de yapılan o güzel buluşmaya gölge düşürmek için.

The Marmara Otel görüntüleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

"O otele gidenlerin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir? Müdürü ve yöneticileri istifa etmeli.

İmamoğlu ve Yıldırım katıldığı ortak yayını nasıl değerlendirdiniz?

Ortada güzel bir buluşma oldu. Eski siyaset ile yeni siyaset buluştu. Binali Bey eski siyaseti anlattı. Ekrem Bey Yeni siyaseti. Ekrem Bey’in sinirlerini bozmaya yönelik olarak sık sık çok kaba ifadeler kullanıldı. Ekrem Bey bunların hepsine alıştı bu tür kışkırtıcı söylemleri yok sayıyor. O da tutturdu, güzel, herkesi kucaklayan bir dil. Ekrem Bey bütün söylemleriyle bütün insanlara dokundu.

Küçükkaya; Binali Yıldırım'ın Başbakanlık görevini icra ettiği dönemde kendisine tahsis edilen makam aracını kullandığı eleştirileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Siz seçime giriyorsunuz bir arkadaşımız İmamoğlu kendi partisinin imkânlarıyla gidiyor, öbürü devletin imkânlarıyla. Hem dinden imandan adaletten bahsedeceksiniz sonra devletin imkânlarını kullanacaksınız, sonra biz yarışa gidiyoruz diyeceksiniz. Bu yapı aynı zamanda kibirli bir atmosferi ortaya çıkarıyor. Halkı küçümseyen anlayışı besliyor. O yüzden vatandaş artık yeter diyor.

-YSK siyasi baskıya direnemedi. 7 üyesi siyasi otoriteden aldığı otoritieyi yaptı. Bulundukları konum nedeniyle çocuklarının yüzüne bakamayacaklardır. Bu kadar ağır bizim demokrasimize vurulan bir darbedir bu. İptal edecekseniz tamamını ya da baştan iptal edin.

Size 4 pusula veriliyor. aynı zarfın içine koyup sandığa atıyorsunuz. Görevliler aynı görevliler. Sandıkta diyorlar ki aynı zarftan çıkan 3 pusula doğrudur biri yanlıştır. Kimsenin aklı almıyor. Ama YSK bunu iptal etti. Bizim adalet sistemimize vurulan en büyük darbedir bu. Dolayısıyla yeniden seçime gideceğiz. Kimin oyu iptal edildi? Vatandaşın oyu. Şunu bekliyorlardı. CHP sokağa çıkacak.

(Erdoğan'ın Ordu valisinin dava açmasıyla ilgili sözleri) Ordu Valimiz hakaret işini yargıya götürmesi halinde bu konuda yargının vereceği kararı ben bilemem ama yargının vereceği karar bu işin önünü kesebilir" sözlerine) Sana bu yetkiyi kim verdi? Efendim yargı bilmem ne olursa. Nasıl mahkeme bilecek o işi, talimat verecek. Bir şekilde hapse atılacak. Akıl var mantık var sen bir ülkeyi yönetiyorsun, sana bu insanlar oy vermiş. Sana cumhurbaşkanı olma kapısını kim açtı? Biz açtık. Sana açtığımız kapıdan yürüyüp demokrasiyi geliştireceğine, katlediyorsun.

(Ordu'daki havalimanında VIP tartışması) Valinin yaptığı bir tuzak, kumpastır. Karadeniz’de yapılan o güzel buluşmaya gölge düşürmek için.

-(İmamoğlu ve Yıldırım katıldığı ortak yayın değerlendirmesi) Ekrem Bey’in sinirlerini bozmaya yönelik olarak sık sık çok kaba ifadeler kullanıldı. Ekrem Bey bunların hepsine alıştı bu tür kışkırtıcı söylemleri yok sayıyor. O da tutturdu, güzel, herkesi kucaklayan bir dil. Ekrem Bey bütün söylemleriyle bütün insanlara dokundu.

-(Binali Yıldırım'ın Başbakanlık görevini icra ettiği dönemde kendisine tahsis edilen makam aracını kullandığı eleştirilerine) Siz seçime giriyorsunuz bir arkadaşımız İmamoğlu kendi partisinin imkânlarıyla gidiyor, öbürü devletin imkânlarıyla. Hem dinden imandan adaletten bahsedeceksiniz sonra devletin imkânlarını kullanacaksınız, sonra biz yarışa gidiyoruz diyeceksiniz. Bu yapı aynı zamanda kibirli bir atmosferi ortaya çıkarıyor. Halkı küçümseyen anlayışı besliyor. O yüzden vatandaş artık yeter diyor.

-Bir ülke silah fabrikasını yabancılara satamaz. Ülkücüler bu insanlara oy verir mi bunları gerçeği görüyor. Ülkücü kardeşim de bunu soracak. Görüşlerimiz ayrı olabilir ama vatan konusunda ortak payda oluşturmamız gerekiyor.

-Bu seçimde demokrasi galip gelecek. Dünyaya bu mesajı vermiş olacağız. İkitadar sahipleri kaybedinde bir yerlerde yanlış yapıyoruz, giderelim, diyecek. Kendilerine büyük olasılıkla çeki düzen verecekler. Vermezlerse Türkiye ciddi ekonomik sorunlar yaşayacaktır. Ekonomi neden bu halde, nasıl çıkabiliriz buradan oturup düşünmesi lazım.

(Bakanlar kurulunda değişiklik) Atamayla geliyorlar. İstediği bakanı, valiyi, kaymakamı değiştiremiyor.  

-Silah fabrikasının Katar ordusuna katılmasını hiçbir ülkücü içine sindiremez. (Erdoğan'ın 50 milyon dolara mal olacaktı sözleri) 50 milyon dolar Türkiye için küçük bir paradır. Ben 1 haftada bulurum diyor. Suriyelilere 35 milyar dolar harcadım, diyor. 50 milyon dolar bulamadım, diye Katar ordusuna silah fabrikasını satacağım, diyor.

Kader mahkumlarıyla ilgili af çıkaracaksanız getirin, seçimden önce gündeme getiriyorlar. 

-Sayıştay'ın mali raporlarının tamamı TBMM'ye gelir. Mali raporu gelmeden bütçe kabul edilmez. Denetçlerin tamamı gayet güzel raporlar yazıyor. Ekrem beyin bahsettiği rapor işlemleri bitmiş Sayıştay'ın sitesinde yer alıyor. Binali bey raporu okumadım diyor. Siz İBB Başkan adayısınız. Niye aday oldunuz ki? Başkanlığını yaptığınız Meclis, denetimi adına rapor yazıyor okumuyorsunuz. Bu rapor gündeme geldikten sonra Sayıştay açıklama yaptı. Sayıştay açıklama yapamaz. Çok eski bir kurumdur, kamu harcamalarını denetler. Sayıştay kamu zararı yoktur diyor, yapacağı tek şey ben raporumu yazdım, sitece duruyor, demeli. 

-(TÜİK'in rakamlarıyla oynandığı iddiası) Rakamlarla oynuyorlar. Soğana, patatese, bibere bakın. Herkesin kullandığı malzemeler. Hepsinde fiyat artışı 1 yılda yüzde 90'ın üzerinde. Gerçek enflasyon yüzde 35'lerde. Baskı yapıyorlar bazı firmalara fiyatlar konusunda. Ne yaparlarsa yapsınlar, kadın pazara gidince gerçeği görüyor. 

İlaca, gübreye her şeye yüzde 100 zam yapacaksınız, çiftçiye ürünü geçen yılki fiyatın altında sat diyeceksiniz.

Ekonomik kriz var, demek suç oldu. Birçok iktisatçı ekonomik kriz var diyor, BDDK suç duyurusunda bulunuyor.

-(Erdoğan) İnsanları kafasına çay fırlatıyor. Onlar da yarışıyor. Siz açsanız ben lütfettiğimizde bir şeyler yiyebilirsiniz, demek. Kibir bu. Yazıktır, günahtır. Sana destek olmak için gelenlere biraz saygı göster. 

-Nazumusu ve şerefi üzerine tarafsız davranacağına yemin etti. Cumhurbaşkanı otobüsüyle seçim mitingine gidiyor. Cumhurbaşkanı bir devletin sigortasıdır. Bir şey olduğunda tüm parti liderlerini davet eder. Şu anda o posizyonda kimse yok. Devletin sigortası yok. 

(Erdoğan) Sisi'ye Hüseyin'i teslim etti, orada idamla yargılanıyor. Biz iki önemli büyükelçilik yapmış kişiyi gönderdik. Siyasi idamlar konusunda Türkiye tarihine bakın, diye. Sisi'yi eleştiriyorsun, İhvan mensubu kişiyi götürüp teslim ediyorsun. 

-(Tha Marmara Oteli) Otelin yöneticilerinin hesap  vermesi gerekir. Kaybedeceklerini biliyorlar, ileride seçimin iptal gerekçelerini hazırlayabilir miyiz, diyorlar. 

-Millet her şeyi görüyor. (İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğü) Siz sonunda beyler buyrun birbirinize soru sorun dediniz. Sevgi diliyle konuştuğunuzda toplum sizi dinliyor. Ekrem beyin kucaklayıcı dilinin ne kadar önemli olduğunu gördüler. 

(İmamoğlu'nun performansı) Başarısını bekliyordum. Kendisini 2 yıldır izliyordum. Uyuşturucu ile mücadele başlattığını, muhtarlarla güzel bir ilişki kurduğunu izlemiştim. 

Tüm vatandaşlarımızdan istirhamım pazar günü bayram havası içinde sandığa gitsinler. Sandıklara sahip çıkacağız. Endişe etmesinler 'oylarımız çalınır mı diye. Avukatlar, siyasi partililer olacak. Bakalım bu sefer neler yapacaklar. Ama biz yüzde 100 sandıklara sahip çıkacağız."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları