loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Erdoğan gideceğini görüyor, yerimde nasıl tutunurum arayışı içinde

Kılıçdaroğlu: Erdoğan gideceğini görüyor, yerimde nasıl tutunurum arayışı içinde
Tarih: 01.05.2020 - 14:58
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Emeğiyle geçinen, adaleti arayan, alın teri dökenlere selamlarımızı, saygılarımızı sunuyoruz. Taksim'de 1 Mayıs 1977'de işçi arkadaşlarımızın bir kısmı hayatlarını kaybettiler. Kazancı Yokuşu'nun başında heykel vardır, oraya gidilip karanfil konur. Bütün sendikaların 1 Mayıs'a sahip çıkması kadar doğal bir şey yok. Ülkeyi yönetenlerin 1 gün de kutlamaya fırsat vermesi lazım. Taksim'e çelenk bırakılabilir. Sokağa çıkma yasağı var zaten. Kitlesel bir yürüyüş yok. DİSK genel başkanı ve yöneticileri yürüyüp çelenk bıraksalar ne olur? Bunun bile kriz haline dönüşmesini kabul edemiyorum.
Taleplerin dile getirilmesinden devleti yönetenlerin rahatsız olmamaları gerekir.
Covid-19 topluma düşünme fırsatı verdi. Dünya nereye gitti, bundan sonra ne olmalı diye. Dünyada akademisyenler, sanatçılar, gazeteciler, siyasetçiler dünyanın konumunu masaya yatırma fırsatı oldu.
Ülkeyi yönetenler başta olmak üzere aydnların, demokratların eksiğimiz var mı diye düşünmeleri gerekir. Ön yargılardan arınmak gerekiyor.
Covid-19'dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak deniyor dünyada. Dünya her dönemin kendi köyüydü. Geçişkenlikler biraz daha fazla oldu. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa yeni ne olacak? Bir grup dünya, daha otoriter önetimlere teslim oalcak diyor. Trump, Erdoğan örneği veriliyor Bir diğeri ise sosyal devletin önemi çıkacak ortaya diyor. Sosyal devletin unutulduğunu gördük. Liberal politkaların her şeyin önüne geçtiğini, minimum maliyetle azami karı nasıl sağlarız düşüncesiyle küresellşti.
Fakir toplumlar daha da fakirlerşti. Biz nasıl bakmalıyız? YoKsulluğun, işsizliğin, arttığı, demokrasinin ,insan hakların, olmadığı bir Orta Doğu'yu düşünelim. Burdaki insanlar kaostan olumsuz etkiliyor. Kurtuluşu gelişmiş ülkelere gitmekte buluyorlar. 
 
Kan akıyordu Irak'ta, Suriye'de... Ölenlerin yüzde 99,9'u müslüman. Bu ülkelerde demokrasiyi geliştireyim, aracı olayım savaşı bitireyim girişiminde hiç bulunmadılar. 2 emperyal güç petrol için orada bulundu. ABD ve Rusya. Ölen insanların eline silah verenler... Akan kanı hep beraber seyrettik.
Gelişmiş ülkelerin sorumluluğu var. Kendi ülkelerine ne zaman göç geldi o zaman gözlerini diktiler. 
Neden İslam dünyasındaki üniversite sayısı gelişmiş ülkelerden daha az? 
Yeni bir sınıf ortaya çıktı: Plütokratlar. Bu emekçi ama olağansütü zekaya sahip, bir yazılımla dünyanın parasını kazanıyor. Bu Türkiye'de ele elınıp tartışılmadı.
Marx'ın meşhur sözü vardır 'Dünyanın bütün işçileri birleşin' diye. Dünyanın bütün demokratları birleşin, dedim. 
(Cumhuriyet'teki yazısı) 
Anayasalar yazılırken değişik gruplardan insanlar bir araya gelmesine fırsat verilmedi. Bütün tarafların bir araya geliip demokratik, yeni bir anayasa yapılması lazım. 
Kavgadan arınmış bir Türkiye inşa etmemiz gerekiyor. Bu süreç bize düşünme fırsatı veriyor.
Parlamentonun 100. yılı. 100 yıl sonra geldiğimiz noktaya baktığımızda cumhuriyetimizi demokrasyle taçlandırdık mı?
16 maddeyi Meclis'te okudum. 
Ramazan ayındayız. Kini, öfkeyi bir tarafa bırakıp, sevgiyi ortaya çıkardığımız bir aydayız. Ön yargılarımızdan arınıp üşünmeye başlarsak insan olmanın 
(Erdoğan'ın açıklamaları) Cevap vermeye değer mi? Cevap vereceğiniz kişinin kendini aşması lazım. Kin ve öfkeyle devlet yönetilmez. Devleti yönetenlerin liyakatin ne olduğunu bilmeleri gerekir.  
Herkesi kucaklaması gereken kişi sadece kendi partisi lehine çalışır dierlerini rakip oalrak görürse cumhurbaşkanı olamaz. Erdoğan'ın konuşması ülke adına beni üzdü. Her karışında şehit kanı var ülkenin. Niye kavga ediyoruz. 
İnsan demokrasilerde oyla gelir. Vatandaş oy vermezse oradan ayrılırsınız. Bir insan ben hiç hata yapmadım, şahsımın üstünde hiçbir kurum yok anlayışıyla devleti yönetirse sorun çıkar. Erdoğan'ın yaptığı bu. Gideceğin, kaybedeceğini görüyor. Yerimde nasıl tutunurum arayışı içinde. Benimle ilgili bir sürü laf etti. İnsanlar can derdinde. Birlik mesajları vermek varken neden kavga? Covid-19 ortaya çıktıktan itibaren hep nelerin yapılması gerektiğini anlattım. 
Covid-19 Çin'de ortaya çıktığında ilk yapması gereken Sağlık Bakanı'nı davet edip 'geçen yıl Covid-19'la ilgili rapor hazırlamıştınız, gel Bakanlar Kurulu'na brifing ver' demeliydi. Yapılmadı.
Ekonomik ve Sosyal Konsey var. Konseyi süratle toplayın dedik. Yapılmadı. 
 
3 strateji belirlenmeliydi. En önemli olay sağlık sorunu. Bunun yarattığı işsizlik var. 252 bin 690 iş yeri kapandı. Bu iş yerleriyle ilgili önlem almak lazım. İşsizliğin doğuracağı yoksulluktu. Hükümetin böyle bir stratejisi yok. Cumhuriyetin yetiştirdiğ sağlık ordumuz var. 
 
Bir ülkeyi 18 yıl kesintisiz yöneteceksiniz. İsteiğiniz karanameyi çıkaracaksınız, istediğiniz büroratı atayacaksınız. 18 yılınd sonunda yoksul sayısı azalmadı, arttı.
AK Partili kardeşlerime sesleniyorum, 18 yıl görev yaptılar, bu ülkeden neden çocuklar yatağa aç giriyor. Neden insanlar işsizlikten intihar ediyor. 
İlk 3 ayda hükümetin topladığı vergi 176 milyar lira. 22 milyar lira dışarıdan borç, 43 milyar içeriden borç alındı. 40 milyar liralık döviz bozduruldu. 56 milyar lira da para bastı. Harcana para 536 milyar lira. İşszilik Sigorta Fonu'nda da 131 milyar lira vardı.
668 milyar lirayı hükümet ilk 3 ayda kullandı.
Yoksullara 1000 lira verdi. Karşılıksız yardım olarak ödediği para toplamda 4.4 milyar lira.
Borçlanma dolaysııyla ödenen faiz 38 milyar lira. 
Bu politika izlenirse işsizlik artacak. Baştan hükümet uyardık. Londra'daki bir avuç tefeciye verdikleri faiz cumhuriyetin kuruluşundan itibaren verilmiş en yüksek faizleri ödediler.
İşsizlik Fonu'nda 131 milyar lira. Faiz geliri 16 milyar. Çağrı yapalım Erdoğan'a, fakir fukaraya ver bunu. Apartman görevlileri var, kuryeler ver ver onlara biner lira. Pandemi döneminde 16 milyon kişiye biner lira verebilirsiniz. 
Berat Albayrak ekonomi yüzde 5 büyüyecek dedi. Dünya ekonomiler küçülecek, diyor. 2020'de ekonomi yüzde 5 büyümezse Berat bey istifa edecek mi? Hem sırtını saray dayamış vaziyette Erdoğan'ın damadı. Emrinde geniş bir medya zinciri var. Ekonomiyi yüzde 5 büyütürse kutlayacağız. Büyütmezse milletin yakasından düşmesi lazım. Erdoğan bırakmaz ama. 
Olan garibana oluyor. 
Bir elin verdiğini öbür el görmeyecek. Cumhurbaşkanlığı koltuğundaki kişi ey fakir gel millet seni görsün, demek bu aşağılamadır. Ekrem beye 'süt dağıtacaktın' dedi. Ekrem bey aylardır yapıyor.  
 
Osmangazi Köprüsü 2020'de Hazine'ye 2 milyar 300 milyon lira, Yavuz Sultan Selim Köprüsü minimum maliyeti 790 milyon lira Avrasya Tüneli 300 milyon lira. 3 milyar 400 milyon ediyor. Otoyolları dahil edince 6 milyarlık ödeme yapılacak. Bunlar hangi fedakarlığı yaptı. 
Mücbir sebep var. Ama sözleşmeyi bilmiyoruz. Dolar bazında gelir garantisi verdiğin adamlara 2021'de ödeyeyim deyin diyoruz. Herkes fedakarlık yaptı, bu beyler yapmıyor. 
(Ödememe kararı) Kararı alır ama Londra mahkemelerine gidecek. Türkiye mahkemeleri yetkili değil. Hani yerli ve milliydi bunlar? Kendi mahkemelerine bile güvenmiyorlar. Garanti veriyor, torunlarımımzı borçlandırıyorsunuz. İhtilaf çıkınca yetkili Londra mahkemeleri diyorsunuz. 
 
20 bin öğretmen alacaklar. Kararname Erdoğan'ın önünde bekliyor. Okullar tatl maaş almasınlar diye. Beceremediğiniz maske dağıtımını verin bari. Ne dir bu? Bunların sırtından da tasarruf yapabilir miyiz diyorlar. 
(Erdoğan'ın kampanyası) Devlet bir cebinden alıp dierine koydu. Vatandaştan en parası istiyorsunuz. Herkes vatanaşına para veriyor. Bunlar el açmış vatandaştan para istiyor? Aylardır gelir elde edemiyor vatandaş ne verecekler size? 
O yol köprü vardı ya 2 milyar 300 binin nisan ayında ödenmesi gerekiyordu. Ona gitti. 
CHP'li belediyeler bağış kampanyası başlattı. Engellediler.Öteden beri yılın 12 ayında yemek hizmeti veren aşevleri vardı, hesaplarını boke ettiler. Seçimlerden önce hep 'sakn CHP'ye oy vermeyin. Gelirlerse yardımları keserler' dediler. 24 saat dile getirdiler. CHP'li başkanlarımız seçildiler. Baktılar ki yardımlar kesilmiyor, daha geniş bir kitleyi kucaklayarak devam etti. Başkanlarımızı yürekten kutlamak lazım. Her vatandaşa ulaşmaya çalıştılar. 
 
Onlar Covid-19 çıktığında insanlar ölünceye kadar bir şey yapmadılar. Biz sistemimizde 65 yaş ve üstü olanların adreslerini bildirdik. Yardım yapılmasını istedik. Hükümet yapmadı. Bakın yönetime ne kadar hazırız. 
30 Nisan tibariyle 11 büyükşehir de dahil 3 milyon 600 bin aileye ayni yardım yapıldı. 28 bin 4371 aileye nakdi yardım yapıldı. 248 bin 287 ailenin suları açıldı. 18 bin 693 belediyeye ait iş yerlerinin kirası ertelendi. 263 bin 906 kişiye evde bakım hizmeti veriliyor. 28 milyon 913 bin 982 koruyucu ekipman verildi. Pek çok belediyemiz kendi maskesini üretiyor. 
Maske, ekmek dağıtmamıza bile engel oldular. 
Aşevleri aynı şekilde ailelere sıcak yemek veriyor. Belediye kendi imkanlarıyla veriyor. 
Belediye yasasında belediye gelirlerinden birisi bağışlardır.  Başkanlarımız bunu mazeret kabul etmediler. Ne yaparlarsa yapsınlar yardımı ulaştırdılar. 
 
Ümraniye'de insan olan herkesin utanacağı bir olay yaşandı. Meclis üyeleri şu yoksul ailelere de yardım yapın, diyor. Kendi belediyeleri yardım etsin diyorlar. Ekrem İmamoğlu'nu aradım, il başkanını aradım hemen basın açıklaması yapın dedim. Yoksullara yardım yapmıyorlarsa siz edin, dedim. Fakirin partisi mi olur? 
(Paralel benzetmesi) Belediye terör örgütü olur mu? Fakire yardım ne zamandır suç? 
Bir maskeyi dağıtamayan yönetim Türkiye'yi sağlıklı yönetemez. 
Yerel yönetim ve merkezi yönetim birlikte çalışmalı.
 
Firavun anlayışıyla devlet yönetilemez. Fakir fakaranın onurunu inciten ayakta durmaz. Devlet adaletle yönetilir. Adaleti, liyakati yok ettiniz. Camiye, kışlaya adliyeye siyaset girmesin dedim Yenikapı'da.Bunlar temel organlardır. 
 
Daha otoriter ir çizgiye Türkiye yönelicek. Pekişecek öyle görünüyor.
Fahrettin Altun Vakıflar Genel Müdrülüğü'ne başvuruyor. İhale saati yok, o da şüpheli. Boğaziçi Müdürlüğü var, izin isteyeceksiniz. Katakulliyle gidip izinsiz şeyler yaptılar. Çıkıp özür dileseydi hiçbir şey olmazdı. İhbar geliyor, gidip bakıyorlar. Biz yıkacağız diyorlar Yıkıyorlar. Bu haber oluyor. Gazeteciler ifadeye çağrıldı. Haber doğru, kendisi de kabul ediyor. Evin fotoğrafı filan yok.  Herkes kanuna uymalı. Güçlü yerdeyim, Erdoğan arkamda kanun yönetmelik benim için geçerli değil derseniz olamz. 
Gazeteciler neden hapiste? Haberleri yanlış mı, hayır. Yargısız infazı yapan yandaş medya. Pelikancıların başı yalıda oturup ülkeyi öyle yönetmek istiyorlar. 
Her şeye rağmen ülkede namuslu hakimler var. Belli yerlere getirilenler değil, Erdoğa'ın sopa olarak kullandığı kişiler. Baskı dönemlerinde hepimiz onları tanıyacağız. Gelecekte çocuklarının yüzüne bakamayacak duruma gelecekler. 
Erdoğan Barış'larla ilgili ortada bir şey yokken hesabını soracağız, dedi. Talimat savcılaraydı. Gereğini yaptılar. 
Bu virüslerin de hakkından geeceğiz, dedi. Talimat RTÜK'e. Talimatı aldı. Bu daha başlangıç Bir süre sonra kanalların kapatılmasına gidecek. 
Emperyal güçlerin kalmasını istedikleri kişi rahat sözünü geçirecekleri kişidir. Bir telefonlar papazı bırakıyorsan bundan daha iyi kişi yoktur. 
Herkes kabul etsin tek çıkış yolu demokrasidir. Hepiniz vergi veriyorsunuz, vergimi nereye harcadın, diye sorun. Bu sorunun sorulmadığı yerlerde demokrasi topaldır.
 
Şehir hastanelerini Meclis Genel Kurulu'nda soruyorum. Yaptınız ama kaça yapıyorsunuz? Milletvekillerinin hiçbiri kaç paraya yapıldığını, ne kadar garanti verildiğini bilmiyor. 
(Erdoğan'ın şehir hastaneleriyle ilgili videosu) Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Montaj yapılmıştı. En az 20 yerde konuşma yaptık."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları