loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Hayatımda bu kadar bel altı vurulan bir seçime ilk kez giriyorum

Kılıçdaroğlu: Hayatımda bu kadar bel altı vurulan bir seçime ilk kez giriyorum
Tarih: 30.03.2019 - 11:50
Kategori: Gündem

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Eskişehir'de STK ve üretici birliklerinin temsilcileri ile muhtarlara hitap etti.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"-1960'lı yıllardan beri Eskişehir'i bilirim. 2000'li yıllara gelirken Yılmaz Büyükerşen kent kimliğinin nasıl olması gerektiğini yalnızca Eskişehir'e değil herkese anlattı. Herkese eşit hizmet götürmesi takdire değerdir. Biz Yılmaz beyi böyle biliyoruz. Bir akademisyen olarak da dünyada sayılı isimlerden birisidir. Kendisine teşekkür ediyoruz. 
Aziz Kocaoğlu da iktidarın baskısına rağmen kentle kırsal arasında güzel işler başardı. Görevi başka bir arkadaşa devretti, o da bayrağı daha yukarı taşıyacak.
-Yarın gidip oylarımızı kullanacağız. Pekçok seçime vatandaş olarak da siyasetçi olarak da girdim. Hayatımda bu kadar bel altı vurulan bir seçime ilk kez giriyorum. İYİ Parti ile ittifakımız var, Saadet Partisi ile dirsek temasımız. var. Bir siyasi parti yaptıklarını, yapacaklarını anlatır. Siyaset budur. Ama iftira kampanyası üzerinden seçim götürülüyor. Ne kadar bel altı vurulacak hepsini yaptılar ama tutmuyor, tutmaz da. Yazıktır, günahtır. Emeğe, harcanan zamana, kullanılan onca devlet imkanına yazıktır. Çıkın neyi nasıl yapacağınızı anlatın. Günün 24 saati ana konu benim. Benim itirazım yok. İdam sehpaları kurdular, idamımla memleket düzlüğe çıkacaksa edin.
-Belediye başkanı seçilecek, hizmet edecek, bunun Türkiye'nin bekasıyla ne ilgisi var. Bir beka sorunu varsa sizin yüzünüzden vardır. 17 yıl ülkeyi tek başınıza yönettiniz. Türkiye'yi bir beka sorunuyla karşı karşıya getirdiyseniz bırakın o koltukları. Türkiye her şeye rağmen ülkesinin en güçlü ülkesi. Bir ülkeyi yöneten kişi ve sözcüsü Türkiye'yi her an sonu gelecek bir devlet gibi topluma sunuyor. Bu ülkenin geleceği için her fedakarlığı yapmaya hazırız. Canımızsa canımızı, malımızsa malımızı veririz. Sanki beyefendiler Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırmadılar... İYİ Parti ile dirsek temasımız var. İYİ Parti ile işbirliği içindeyiz. Amacımız ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, herkes huzur içinde yaşasın, herkes üretsin. Ülkede birlik, adalet olsun. Belediye başkanları birilerinin baskısı altında değil, vatandaşın tercihiyle gelen başkanlar her kuruşun hesabını versin istiyoruz. Medya bağımsız olsun, doğruları yazsın diye yapıyoruz. Bu ittifakın ülkenin geleceği için çok değerli olduğunun görülmesi lazım. Farklı partileriz ama demokrasi, birlikte yaşamak konusunda ortak paydalarımız var. 
-Bizde belediye başkan adaylarımız mitinglerde projeleri anlatırlar, vatandaş dinler, sonra biz konuşuruz. Onların adaylarının proje anlatmaya hakkı yok. 'Projelerimi sayın Erdoğan anlatacak' dedi Binali Yıldırım. Yılmaz hoca Eskişehir'i Ankara'dan yönettirmem diyor. Engellemelere rağmen Yılmaz bey hizmet yaptı. 
Bütün karaşlama kampanyalarına rağmen halkın sağduyusuna güveniyorum.
Bu seçimlerde farklı bir strateji izledik. Bir ilçenin belediye başkanı başarılıysa onu ile aday yaptık. Ekrem İmamoğlu öyle. Pırıl pırıl birisi. Ekrem İmamoğlu'nun feyz aldığı kişi Yılmaz Büyükerşen'dir. Geldi, görüştü. Bu liyakate önem vermektir. 
Mansur Yavaş için her türlü karalama kampanyası yapıldı. Seçimlere girmek serbest, kazanmak yasak. Kazanırsa hizmet ettirmeyecekmiş. Kendini hukukun üstünde mi görüyorsun? 
-Belediye başkanı kültürü, sanatı, sporla genleri buluşturuyor. Yılmaz hoca bunun da mimarıdır. 
-Tehdit ediyorlar, kazanırsanız hizmet vermezsiniz, istihdam yaratamazsınız, diyorlar. Ne demek istihdam yaratamazsınız? Bir kreş açınca en az 10 kişi çalışır. Kooperatif kurunca çok sayıda kişi çalıştırırsınız.
(Erdoğan) 'Ekonomiden ben sorumluyum' diyor. Doğru söylüyor. 8 milyon işsizi getirdi kapımızın önüne koydu, o yaptı. 16 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 149 milyar dolar. Bunun Türkiye'de yatırımlara gittiğini düşünün. Türkiye bölgesinde, dünyada nereye gelirdi? Türkiye'yi üretimden koparıyorlar. Tarım desteklemesi yaptılar, ekilmeyen toprak için çiftçiye para verdiler. Ekmediler her şey dışarıdan. Tarım bakanı da 'dövizimiz var ki dışarıdan getiriyoruz' dedi. Onu borç veriyorlar. 
-Seçime gidiyoruz, Türkiye'nin stratejik dönüşüme ihtiyacı var. Ne kadar çok CHP'li, İYİ Partili, SP'li belediye çıkarsa dünyada 'bütün baskılara, medyanın tek taraflı yayınlarına rağmen, tek adam rejimine rağmen Türkiye'de vatandaşlar demokrasiden yana tavır aldılar' algısı ortaya çıkacaktır. 
-AK Partili kardeşlerime sesleniyorum, 17 yıl ne istedilerse verdin, 17 yılın sonunda seni soğan kuyruğuna mahkum ettiler. Buna senin de bir dur demen, ders vermen lazım. Senin çocukların işsiz, saraydakilerin çocukları işsiz değil. Araziler, fabrikalar satıldı. Sıra silah fabrikasına geldi. Bankalar, devlet arazileri satıldı, 70 milyar dolarlık satış yaptılar, ne kaldı geriye? Milliyetçi olan hiçkimse silah fabrikalarını satana gidip oy vermez. Oy veriyorsa çakma milliyetçidir. Devletin sırları var. Fabrikada çalışan işçiler dilekçe verdiler. 'Yabancı ordu gelip devletin sırlarını öğrenecek. buna ortak olmak istemiyoruz' dediler. Hepsinin alnından öpüyorum. 
-Sandık başında görev yapacak kamu görevlilerine uyarıda bulunmak isterim. Siz bir siyasi partinin memurları değilsiniz. Sİzin göreviniz bir siyasal partiye yandaşlık değil seçimin güven içinde gerçekleşmesi için özveride bulunmaktır. Yandaşlık için güvenliği sağlamaz, siyasal partiye destek veren tutum içinde olursanız bu Türkiye'nin geleceği için doğru olmaz. Biz denetleyeceğiz. 
-Bu ülkeye baharı getireceğiz. Huzurlu, kimlik kazanmış kentler göreceksiniz. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun."
 
Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları