loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti için artık milli güvenlik sorunu haline gelmiştir

Kılıçdaroğlu: Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti için artık milli güvenlik sorunu haline gelmiştir
Tarih: 27.04.2021 - 13:30
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Türkiye tarihi günler yaşıyor. Her birimizin sorumluluğu var. Aklı baliğ olan her vatandaşımızın sorumluluğu var. Sandığa gidip oy atarken de yargılarken de sorumluluğumuzun bilincinde olmalıyız. Her birimiz huzur içinde birlikte yaşamak istiyoruz. Kimliklerimiz, inançlarımız, yaşam tarzlarımızfarklı olabilir ama birlikte yaşamak istiyoruz. Emperyal güçlerin gölgesini kabul etmiyoruz.

Şehitlerimiz var. Şehitlerimizi baş tacı yapmak ortak görevimiz.

Ramazan ayındayız. Belediyelerimze şunu söyledim: Ramazan ayının ağırlığını dikkate alarak bulunduğunuz beldede hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesine dikkat ediniz. Kampanyalar başlatıldı, belediye başkanlarımız ellerinden gelen her şeyi yaptılar.

20-26 Nisan'da belediyelerimz 847 bin 164 haneye ayni yardım yaptılar. 221 bin 478 haneye nakdi yardım yaptılar. Ramazan başından beri ise 1 milyon 578 bin 116 haneye ayni yardım, 498 bin 697 haneye de nakdi yardımda bulundular.

Bu arada garip bir şey oldu. Vatandaş ekmek pahalı alamıyor. İBB ekmek büfesi koyuyor Ümraniye'ye. Burada ucuz ekmek satamazsın. Niçin, İBB başkanı yapamaz. Türkiye böyle bir tabloyla karşılaşmadı.

Vatandaş ucuz ekmek alacak. Bir dilim ekmeğe savaş açtılar, akıl alacak şey değil. Bunları aşacağız.

3 hafta tam kapanma gidiylar. Doğrudur ama yeterli değil. Gündelikçiler nasıl geçinecek. Bir sosyal programı Erdoğan'ın açıklamasını bekliyoruz. 

Bu süre içinde icra takiplerinin tamamının durdurulması lazım. Bunu yaparsa Erdoğan'a teşekkür edeceğiz.

Geçen toplantıda turizmcileri çağırın, sorunlarını dinle diye. Erdoğan dediğimi yaptı, turizmcileri çağırdı kısa çalışma ödeneğinin süresini uzattı. Doğrunun her zaman yanındayız, yanlışı da eleştiririz.

Karadenizlileri bilirsiniz yiğit insanlardır. Kardenizli kadın doğasına, taşına, toprağına sahip çıkar. Rize İkizdere2De köylüler eylemdeler. Köyümüzü ranta teslim etmeyiz, diyorlar. O köylü kardeşlerime kucak dolusu sevgilerimizi, saygılarımızı gönderiyoruz.

Biden'ın 24 Nisan'da soykırımı kabul edeceği açıklandı. Washington temsilcimizi aradım, haberler doğru, dedi. Bir açıklama yaptım. Soykırım sözünü kullanmasının doğru olmadığını, bu işin siyasetçilerin değil tarihçilerin görevi olduğunu anlattım. 

Biden soykırım sözcüğünü kullandı. Çok iktidar geldi gitti, hiçbir Amerikan başkanı 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamadı. 1915 olayları bizimle Ermeniler arasıdna ciddi travmalar açtı. Birinci dünya harbinde çok sayıda insan yaşımı yitirdi. Sİyaetçilere düşen geçmişin acılarını malzeme konusu yapmamalarıdır. Geleceği barış ve kardeşlik üzerinden inşa etmektir. 

1915 olayları acıdır. İncelenmeli. Bu görevi politkacılar değil tarihçiler yapmalı. Türkiye arşivlerimizi açıyoruz, dedi. Ermenisatan da arşivlerini açsın. Kini öfkeyi siyaset malzemesi yaparsanız gelecek kuşaklara taşırsınız.

Eğer 19 Mayıs 1985'te New York Times ve Washington gazeteleri görülse ve onlar Biden'ın önüne konsaydı bu açıklama olmayacaktı belki. Birçok tarihçi 1915 olaylarının soykırım oalrak adlandırılmayacağını ifade ediyorlar. O zaman devlet, başbakan, devlet bürokrasisi vardı ama dünyaya anlatıyorlar. 

Azerbaycan'ın işgal edilen topraklarının işgal edilen topraklarının kazanılması, Türkiye-Ermenistan arasında olumlu adımlar atılması gerekirken olanlar ortada. Beceriksiz bir yönetimin Türkiye'yi getirdiği noktadır. 

Biden açıkladı, Erdoğan 3 gün sustu. Erdoğan konuştu kedi gibi miyavlama sesi geldi. Acı ama gerçek bu. Kendi ülkesinin çıkarlarını savunmaktan aciz bir kişiyle karşı karşıyayız. 

Biraz sert konuşursam başıma bir şey gelir mi?

Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Türkiye'yi yöneten ülkesinin çıakrlarını kararlılıkla savunmadığı takdirde o ülke yönetilmiyor demektir.

Bizle ABD arasında inişli çıkışlı olaylar oldu ama bütün bunlar olurken dirençli ve kararlı bir yönetim vardı. Bu olaylar olurken bile hiçbir ABD başkanı 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamadı.

1915 olaylarını neden şimdi soykırım olarak  tanımladı. Biden'a kızmanın alemi yok, o iç politkasının gereğini yapıyor. 

Türkiye'nin dış politikası nedir? Kuruluşundan bu yana bir dış politikamız vardı: Yurtta barış dünyada barış. Eksen buydu.Karşılıklı hak ve çıakrlara saygı esası vardı. Uyuşmazlıklarda diyalog yöntemi vardı. Başka ülkelerin içişlerine karışmama ilkesi var. Bu ilkelerin tümü terkedildi.

Dış politiktayı iç politikanın mazlemesi yaparsanız duvara çarparsınız.

Dış politkanın milli olması gerekir. İltidar muhalefet ayrımı yoktur. Dış politkada tüm gelişmeler konusunda muhalefet özellikle  bilgilendirilir. Bunlar yapıldı ama bunların zamanında terkedildi.

Orta Doğu... Gazi Mustafa Kemal'İn vasiyetidir Arap ülkelerinin içişlerine karışmayacaksınız. Müdahale ettik. Orta Doğu'da, Arap dünyasınnın içişlerine karışmama ilkesini terkettik.

İran-Irak savaı 8 yıl sürdü. Türkiye tarafsızlığını korudu. Ne İran ne Irak Türkiye'yi rahatsız edecek söylemde bulunmadı. Ülkeyi kuranlar tarihi çok iyi biliyorlardı.

Liderler konuşacaksa boğazlarının 9 boğum olması lazım Her kelimeyi tartmaları gerekiyor. Bürokrasiyi tamaen devre dışı bıraktılar. 

BM'de Cezayir'in bağımsızlığına ret oyu verdik. Cezayir bağımsızlığını kazandı. Özal Cezayir'e gittiğinde özür diledi. 

Erdoğan ben Türkiye'yi aile şirketi şeklinde yöneteceğim, diyor. Bu hükümet de şahsıma aittir, diyor. 83 milyonu yok sayıyor. Bu bizi yurtta barış dünyada barış ekseninden çıkardı İhvan endeksli bir dış politkaya getirdi.  Orta Doğu'nun bir partsinin ideolojisini Türkiye'nin dış politikası haline getirdi. 

Rüşvetçiyi büyükelçi yaptı. Türkiye bu hale geldi. Çifte vatandaşlığa sahip olanlar bile büyükelçi atandı. 

Eski vekillerin  tamamını büyükelçi yaptılar. Akıl alacak şey değil. Türkiye'de kim dışişleri bakanı? Mevlüt Çavuşoğlu mu, zurnanın zırt deliği. İbrahim Kalın mı? Pergoleci Fahrettin mi? Her kafadan bir ses.

Kadim dostumuz Mısır'la aramızı bozdu. Mısır'ın terörist kabul ettiği İhvancıları Türkiye'ye getirdi TV kurdurdu. Tarihi bilmiyor. Bölücü terör örgütlerini başka ülke ağırladığına biz itiraz etmiyor muyuz? Tarihinden bu kadar habersiz bir kişi.

El Ezher Üniversitesi'nin yöneticilerine söylemediği kötü laf kalmadı.

Suriye'de ne işin vardı? Bir gün önce dost dedİğini ertesi gün düşman ilan etti. Emperyal güçler öyle istediler diye... 24 saatte Emeci Camii'nde namaz kılacaklardı, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdılar. Kendi toprağından türbe kaçıranlara ne zamandır milliyetçi deniyor. Onlar vatan hainidir.

İdlib'de 33 askerimiz şehit edildi, koşa koşa Moskova'ya gittiler. Dakikalarca kapıda beklediler. Koltukları uğruna vazgeçmeyecekleri hiçbir değer yoktur bunların. Bunların ülkeye toplu iğne ucu kadar faydaları yoktur.

AB'ye tam üye olacağız, demokrasimiz gelişecek, yargı bağımsızlığımız olacak. Bütün mazlum milletlere örnek olacaktık. Şimdi Türkiye demoekrasisi askıya alınmış totailter bir ülke olarak tanınıyor. Yabancı bir ülke başkanı cumhurbaşkanına aptal olma diyor. Bu nasıl olur? 

Bir Trump bir daha seçilsin diye kampanyasına destek verdiler. 

'Askerimizin başına çuval geçirildi nota verecek misin', denince 'ne notası müzik notası mı' dedi. Ama Reza Zarrab için iki defa verdi. Rüşvet vermeyeceksin, almayacaksın yoksa burnundan fitil fitil getirirler. 

Şashım hükümeti döneminde Lozan'a göre silahtan arındırılması gereken Ege adaları silahlandırıldı. Adamlar gelip orduyu teftiş ediyor. Öyle bir noktaya geldik ki Yunanistan dışişleri bakanı Türkiye'ye gelip ortak basın açıklamasında meydan okuyor. Düne kadar kimsenin yüreği yetmezdi. Benim ağrıma gidiyor. O saygın devleti ne hale getirdiler.

Doğu Akdeniz'de doğalgaz yatakları var. Herkesle arayı bozdular. Doğu Akdeniz Gaz Forumu'nu kurdu 6 ülke. Dışlananalar Türkiye ve KKTC. 

Erdoğan Netanyahu'nun oğlu Konstantinopolis dediği için kükremişti. Biden ne dedi? Bahçeli'ye soruyorum. Senin partinin önünde milliyetçi yazıyor. 

Biz bir pankart astık '128 milyar dolar nerede?' diye. AK Parti ve MHP'li kardeşlerimize seslenmek isterim bu sorunun anlamı nedir biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti'nin MB'nin kasasında kendisine ait bir doları bile yok demektir. Onun için soruyorum 128 milyar doları kime verdiniz?

Bir arkadaşaımız Türkiye bugün savaşa girse herkes biliyor ki kasasında 1 doları bile yok' diyor. Erdoğan ortalıkta geziyor. O da biliyor 

Biz geleceğimizi savunuyoruz. 128 milyar dolar kime peşkeş çekilde hala açıklama yok. Cevabını alacağız.

Rahmetli Atatürk 'bir ülkenin siyasi  ve ekonomik bağımsızlığı var. Bayrağımın altında egemen gücün gölgesi olmadan yaşayacağım' diyor. Türkiye'nin bugün ekonomik bağımsızlığı yoktur. 128 milyar doları yok ederek ekonomik bağımsızlığı tehlikeye attınız.

Türkiye Cumhuriyeti neden kendi vatandaşından dolarla borçlanır? 

Ekonomide öyle noktaya geldik ki dünyanın en yüksek faiziyle borçlanan ülkeyiz. Tam bir sömürü çarkı. 

1 ayda 1 milyar 800 milyon dolar fazi ödüyoruz. 1 saatte 2 milyon 814 bin  dolar faiz ödüyoruz.

Washington'a eski bir vekili büyükelçi tayin ettiler. Dışileri'nin yetim çocuğu gibi Washington'da geziyor acaba 'Biden beni kabul eder mi' diye.

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti için artık milli güvenlik sorunu haline gelmiştir."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları