loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu Rize’de: ''Rizelinin vicdanına sesleniyorum''

Kılıçdaroğlu Rize’de: ''Rizelinin vicdanına sesleniyorum''
Tarih: 05.03.2014 - 18:01
Kategori: Siyaset

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rize Mitinginde konuştu...

fotoğraflar

“Eğer Rizeli kadının alın terini kaçak çaya feda ederseniz para kasalarından milyonlar çıkar, ayakabı kutularından milyonlar çıkar


“Türkiye’deki bütün esnaf primini ödesin ödemesin, primini zaten alıyorsun, yeri geldi faiziyle alıyorsun. Ona sağlık hizmeti, ailesine sağlık hizmeti vermeye söz veriyorum”

“Diyorlarki, ‘efendim o ses kayıtları sahteymiş’, ben hep derim, Allah büyüktür diye. Bugün itiraf etmiş kriptolu telefonlarımızı dinliyorlar diye. O nedenle söylüyorum, onların kayıtları Rize’nin çayı ne kadar gerçekse o kayıtlar da o kadar gerçektir”

“Türkiye’de güneş balçıkla sıvanmıyor, Türkiye’de gerçekler ortaya çıktı. Birileri malı götürüyor, din iman edebiyatı yaparak malı götürüyor. Birileri, Türkiye’yi soyuyor”

Genel Başkan Kemal Kılıcdaroğlu, Rize Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, miting alanındakilere bir Türkiye gerçeği alatacağını belirterek, “Tüm Rizelilere şunu söyleyeceğim, elinizi vicdanınıza koyun ve sandığa öyle gidin. Şimdi size bir iktidar hikayesi anlatacağım. 4 bakanın 17 Aralık sabahı evlerinde arama yapılıyor. Arama sonucunda 4 bakanın çocuklarının yatak odalarında bir değil, iki değil, üç değil, yedi tane para kasası çıkıyor, gördük mü tanık olduk mu. O zaman yapmamız gereken şey, dünyanın hangi demokrasisinde bakanların çocuklarının evlerinde para kasaları çıkar… Alın teri ile para kazandıysan götürürsün bankaya yatırırsın hiç kime itiraz etmez. Kul hakkı yemek günah mıdır, tüyü bitmemiş yetimin hakkının yemek günah mıdır. Rizelinin vicdanına sesleniyorum, kul hakkı yemek günahsa kul hakkı yiyenlerin arkasında hala durulacak mı?” diye konuştu.

Temiz, düzgün, ahlaklı siyaseti getireceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Kul hakkı yiyenlerden hesap soracağız. Ülkeyi biliyoruz, Rize’yi biliyoruz. İlk kez Rize’ye 1976 yılında geldim. Dünyanın en güzel kentlerinden birisidir Rize. Çok güzel bir kenttir. Yeşilin bütün tonlarını burada görebilirsiniz. Çay konusunda dünyanın bir numarı, bereketli eller o çayları toplar. Ben şimdi bir soru sormak istiyorum çay üreticilerine, hakkınızı alabiliyor musunuz? Bir kez daha soruyorum hakkınızı alabiliyor musunuz, alın terinizin karşılığını alabiliyor musunuz? Nasıl oluyor da bu ülkenin yarısında kaçak çay kullanılıyor. Şimdi ben söylüyorum Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında nerede bir kaçak çay bulunursa söz veriyorum, namus sözü, bulunduğu yerde imha edilecektir. Eğer Rizeli kadının alın terini kaçak çaya feda ederseniz para kasalarından milyonlar çıkar, ayakkabı kutularından milyonlar çıkar. O nedenle söylüyorum hiç endişe etmeyiniz. Ben şunu söylüyorum. Kaçak çayı bulduğumuz yerde imha edeceğiz. Rizelinin alın terini ona teslim edeceğiz.”

-”Esnaf şikayetçi”

Esnafın da derdi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Esnaf kardeşim unutmasın. Rizeli esnaf hayatından memnun mu değilmi bilmiyorum ama gittiğim her yerde esnaf derdinden şikayetçi. Esnafın bir özelliği var, sabahın köründe dükkanını açar, etrafı temizler huzur içinde gelen müşteri güleryüzle karşılar, devlete yük olmaz tam aksine devlete vergi verir. Esnaf şayet iki ay prim borcunu ödeyemezse o esnafa sağlık hizmeti vermiyorlar. Esnafın hanımına da çocuklarına da sağlık hizmeti vermiyorlar. Esnaf dostu bunlar mı? Ben söz veriyorum. Türkiye’deki bütün esnaf primini ödesin ödemesin, primini zaten alıyorsun, yeri geldi faiziyle alıyorsun. Ona sağlık hizmeti, ailesine sağlık hizmeti vermeye söz veriyorum. Sözümün arkasında duracağım.

Şimdi bir prop yapıyorlar, efendim CHP gelirse yardımlar kesilirmiş, CHP gelirse bütün yardımları kesecekmiş. Hiç endişe etmeyin, çaldıkları çırptıklarını alacağım onlardan ve tamamını millete vereceğim. Çalacaklara engel olacağım, çalacaklara karşı çıkacağım. Bana diyorlar ki neden bu kadar sert eleştiriyorsun allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun kul hakkı yiyene ben ne söyleyeceğim.”


Kılıçdaroğlu, Rize Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, emeklilerin aldığı maaştan memnun olmadığını, ikinci bir işte çalıştığını, çay üreticisinin topladığın çayın karşılığını alamadığını belirterek, “Sana kuru çay veriyorlar, ‘getir bunu sat’ diyorlar. İyi de bu ÇAYKUR’u niye kurdular o zaman. Çay üreticisine destek olacağız, esnafa, emekliye destek olacağız. Ben bunu söylediğimde diyorlardı ki kaynağı nereden bulacaksınız. Söz veriyorum onların götürdüklerinin hepsini alacağım ve bu millete vereceğim. Biz ülkemizi seviyoruz” diye konuştu.

İnternete düşen ses kayıtlarına da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Diyorlar ki, ‘efendim o ses kayıtları sahteymiş’, ben hep derim, Allah büyüktür diye. Bugün itiraf etmiş kriptolu telefonlarımızı dinliyorlar diye. O nedenle söylüyorum, onların kayıtları Rize’nin çayı ne kadar gerçekse o kayıtlar da o kadar gerçektir. Hiç çekinmeyeceğiz, hiç korkmayacağız, yürekli olacağız, çünkü biz namusluyuz, çünkü biz kul hakkı yemeyiz,, çünkü biz kul hakkı yiyenlerden korkmayız, çünkü biz Allah’tan korkarız. Güç gösterisi yapacaklarmış. Ne güç gösterisi, Allah’tan korkar insan hiç değilse. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını nasıl yiyorsun.”

-”Rize’ye yakışan bir belediye başkan adayımız var”

Kılıçdaroğlu, CHP’nin Rize Belediye Başkan adayı Mine Orhon’u tanıtarak, “Sevgili Rizeliler güzel bir belediye başkan adayımız var, Mine hanım. Rize’ye yakışan bir belediye başkan adayımız var. Üniversite mezunu, inşaat mühendisi. Rize’yi pırıl pırıl bir kent yapacak. O viyadüklerden Rize’yi temizleyecek. Onun sözünü ben veriyorum, o da veriyor. Rize’yi Karadeniz’in incisi haline getirecek. O da söz veriyor ben de veriyorum. Rizeli, daha doğrusu bütün Karadenizli kadınların ne kadar yiğit olduğunu biliyoruz. Çalışırlar, üretirler, direnirler haksızlığa karşı asla tahammül etmezler. O da bunlardan birisi. O da mücadele edecek.”

-”Her inanca, her kimliğe saygılıyız”

Başörtüsü konusuna de Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Daha düne kadar kadının baş örtüsü üzerinden siyaset yapıyorlardı. Bakın aranızda çok sayıda başörtülü bacımız var. Hiç endişeniz olmasın kadının başı ister örtülü, ister kapalı olsun, bütün kadınların ellerinden öpüyorum ve onların benim başımın üzerinde yeri var. Siyasetçi elini çeksin ondan. Kadının, kılık kıyafetinden elini çeksin. Kadınlar bizim anamızdır, bacımız, biz onlara saygı göstereceğiz. Her yerde söyledim, yine söylüyorum, inanç üzerinden siyaset yapmayacağız. Etnik kimlik üzerinden siyaset yapmayacağız. Her inanca, her kimliğe saygılıyız. Yeter ki insan olsun. Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır.”

-”Birileri Türkiye’yi soyuyor”

“Rize’de bütün Türkiye’deki yurttaşlarıma sesleniyorum” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Geçmişte hangi partiye oy verdiyseniz benim başımın üstüne. İnsanları şu partiye oy verdin, bu partiye oy verdin diye asla ayırmadım. Onlar sandığa gider, inandıklarına oy verirler. Ben hiçbir zaman itiraz etmem. İster çiftçi, ister emekli, ister sanayici, ister esnaf, hangi partiye inanıyorsa oy versin. Ben demokrasiye inanan birisiyim ama bir şey var artık, Türkiye’de güneş balçıkla sıvanmıyor, Türkiye’de gerçekler ortaya çıktı. Birileri malı götürüyor, din iman edebiyatı yaparak malı götürüyor. Birileri Türkiye’yi soyuyor. Siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Buradan sesleniyorum, siyasete atıldığım gün bütün mal varlığımı internet sitesine koydum. Çünkü o mal varlığı benim alın teriyle kazandığım mal varlığıydı.”

Türkiye’de herkes zengin olmasını istediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“İsterim ki cebi para görsün, durumu iyi olsun, kimse kul hakkı yemesin. Alın terinin değeri her zaman yerini bulsun, hep bunu istedim. Mal varlığımı açıkladım. Diğer siyasilere söylüyorum, eğer siz o mal varlığını alın teriyle kazandıysanız siz de açıklayın, korkmayın. Açıklarlar mı? Mal varlığını açıklar mı, açıklamaz değil mi. Alın teriyle kazanılan mal varlığı niye açıklanmıyor. Düzgün adamsan niye açıklamıyorsunuz. Ben Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren yurttaşlarla hükumeti ayırıyorum. Bunlar oy verenlere söz verdiler, yolsuzluğu önleyeceğiz dediler. Onlar da oy verdiler, gel yolsuzluğu önle. Sonra biz yoksulluğu önleyeceğiz dediler. Gel yoksulluğu önle. Biz yasakları önleyeceğiz dediler. Üçünü yaptılar mı, yolsuzluğu, yoksulluğu, yasakları engellediler mi? 17 Aralık sabahı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önünde bir genç ‘açım diye’ kendisini yaktı. 21. yüzyılın Türkiye’s'nde ‘açım’ diye kendisini yaktı. 10 gün sonra da hayatını kaybetti. Şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Bakan evlatlarına mı oy vereceksiniz, vatan evlatlarına mı oy vereceksiniz. Bakan evlatlarını biliyorsunuz, neler yaptığını biliyorsunuz, her yerden para fışkırdığını dolarların fışkırdığını biliyorsunuz. Vatan evlatları nerede, hapiste. İnsanda biraz vicdan olur. Hırsızları serbest bıraktılar, ortalıkta geziyorlar. Aman ceplerinize dikkat edin, o cepte bir başçalanın eli olabilir, dikkatli olun. Çünkü bunların en temel özelliği halkı soymaktır.”

-”Kadının elinin değdiği yer güzel olur”

Ülkede temiz ve güzel bir siyaseti egemen kılacaklarını, herkesin karnının doyduğu bir siyaseti egemen kılacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Alınan her vergi kuruşunun hesabını bu millete vereceğiz. Bunu namus sözü olarak veriyorum. Ben bunu yapacağım millet görecek. Rize’de belediye başkan adayımızın, Mine hanımın kadın olduğunu, Rize’ye kadın eli değerse çok daha güzel Rize’nin olacağını biliyorum. Kadının elinin değdiği yer güzel olur. O da Rize’yi güzel kılacak. Göreceksiniz Karadeniz’in incisi yapacak. Rizeli kadınlardan istirhamım, ona sahip çıkın, belediye başkanlık koltuğuna oturtun, göreceksiniz sadece Rize, Karadeniz değil, bütün Türkiye ondan söz edecek. O mazlumun yanında olacak, o size hesap verecek, sizin yanınızda olacak. Derdinle ilgilenecek. Çünkü aynı zamanda bir anne. Evde tencere kaynıyor mu kaynamıyor mu bunu iyi bilir. Bir evde tencere kaynamıyorsa huzursuzluk vardır o evde.”

“Rize’de işsizlik var mı, çocuklarınız işsiz mi” diye soran Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:

“Şu soruyu sormayacak mısınız, nasıl oluyor da 12 yıldır iktidardasın, çoluk çoğun, yedi sülalen iş güç sahibi oldu. Peki bakkal Mehmet efendinin oğlu niye işsiz. Ayşe teyzenin kızı niye işsiz, hangi gerekçeyse işsiz. Bunun hesabını soracağız, beraber soracağız, demokratik yollardan, huzur içinde soracağız.

Biz güzel bir Türkiye, barış içinde yaşayan, herkesin mutlu olduğu Türkiye, hanımların çocuklarını güleryüzle okula getirdiği, her evde huzurun, barışın olduğu Türkiye, işsizin, yoksulluğun olmadığı, alın terinin karşılığını aldığı bir Türkiye.

Eskiden çay üreticisi çayını satar, parasını alır, düğün derneği yapar, huzur içinde yaşardı. Rize barış içindeydi, şimdi huzur içinde değil, tüm Türkiye huzur içinde değil. Herkes soruyor ne olacak bu memleketin hali diye. Hiç endişe etmeyin, bu ülke güçlü bir ülkedir, çalışkan bir ülkedir, bu ülke yedi düvele karşı mücadele etmiş bir ülkedir. Biz yedi düvelle mücadele ettiysek bu ülkeyi soyanlara karşı da mücadele edeceğiz ve başarıya ulaşacağız. Hiç endişe etmeyin. Güzel bir ülkeyi, güzel bir Türkiye’yi el birliğiyle kuracak, el birliğiyle inşa edeceğiz. Dedelerimize söz verdik, onlar bize güzel Türkiye bıraktılar. Şehitlerimiz, gazilerimiz vardı.”

-Bakanlar ayağa kalkmadı iddiası

Edirne’de kırkpınar güreşlerini izlemeye gittiğini, Türk bayrağı geçerken herkesin ayağa kalktığını, bunun bir namus görevi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bayrak bizim onurumuzdur. Edirne’de büyük bir bayrak geçiyor, herkes ayakta. Ben de ayaktayım. Bu da benim namus görevidir. 4 tane AKP’li bakan ayağa kalkmadı. Şimdi ben soruyorum Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren değerli yurttaşlara, ‘eğer siz bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır’ diyorsanız. O bayrakların önünde ayağa kalkmayan bakanlar hala orada oturuyorsa onlara herhalde oy vermeyeceğiz. Bayrağımızı seviyorsak oy vermeyeceğiz” diye konuştu.

“Güzel bir Rize, güzel bir Türkiye umuduyla barış içinde, kardeşçe yaşadığımız sokakta birbirimizi tanımazsak bile birbirimize merhaba diyebileceğimiz güzel bir Türkiye umuduyla” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama insan olarak birbirimizi sevebileceğimiz bir Türikye umuduyla. Siyasette farklı düşünebiliriz ama ortak paydalarımız olmalı, kul hakkı yememek gibi, bayrağı, ülkeyi sevmek gibi, çocuklarımızı, halkımızı sevmek gibi, bunlar ortak paydalarımız olmalı. Bu ortak paydalar üzerine güzel bir türkiye inşa etmeliyiz. Güzel bir Rize’yi Mine başkan inşallah inşa edecek. Hiç endişe etmeyin.”

Vatandaşın mazotun 5 lira olduğunu söylediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “E birileri malı götürürse faturayı mazota kesecekler. Faturayı kime kesecekler, bilmiyor muyuz biz bunu. Hiç merak etmeyin halkın iktidarını kurup haramilerden hesap soracağız” dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından CHP Rize Belediye Başkan adayı Mine Orhon’un elini ayağa kaldırdı.

Ardından CHP’nin ilçe belediye başkan adayları tanıtıldı.


Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları