loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Saray'ın köleliğini yapan hakimlik yapamaz

Kılıçdaroğlu: Saray'ın köleliğini yapan hakimlik yapamaz
Tarih: 30.06.2020 - 13:34
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Resmi Gazete'de yayımlanan kararla faaliyetleri durdurulan İstanbul Şehir Üniversitesi için "İntikam almak için üniversiteyi kapattılar. Kimden? Sayın Ahmet Davutoğlu’ndan. Devlet kin ve öfkeyl...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Parlamentonun önemli bir partisi ve demokrasi için bedel ödeyen bir parti olarak sorunları dile getirmek bizim görevimiz. Üniversitelerimizi korumak, var olan sorunları çözmek, parlamentonun ve toplumun ortak görevidir. İstanbul Şehir Üniversitesi neden kapatıldı. Pırıl, pırıl, öğrencilerle ve dinamik akademik kadrosuyla güzel bir üniversiteydi. Neden kapatıldı, intikam için. Bu zamana kadar bu üniversiteye bir çok yardımlar yaptınız, biz buna ses çıkarmadık. Şeihr Üniversitesi kapatıldı ama gün gelir, devran döner, bu üniversite yeniden açılır.

 Sen Z kuşağından ya da Y kuşağından oy almak istiyorsan onların ne istediğini bileceksin. O kuşaktan oy alacaksan gençler asla baskıcı yönetim istemiyorlar, bunu yapabilcek misin? Gençler ‘Biz dayatmayı kabul etmiyoruz’ diyorlar. Önce sınav tarihini öne alarak dayatmayı gösterdin.

Bu ülkenin geleceği gençlere emanet edilmiştir. Daha yeteneksizler torpille işe başlarken, gençler daha iyi iş için yurt dışını gösteren iktidardan hesap sormayacaklar mı?

6 üniversiteye rektör atandı. 4’ünün yayınlanmış bir tane makalesi yok. Hani liyakat vardı? Nerede liyakat? O, kıskançlığından makale yazanları cezalandıracak. Böyle bir anlayışla üniversite bilgi üretebilir mi? Türkiye adına üzülüyorum. Üniversiteler bilgi üretemez noktaya geldi. Vatandaş diyebilir 'bilgi üretse ne olur üretmese ne olur' diye. Bir üniversite bilgi üretirse sanayici katma değeri yüksek ürün üretir. Bilgi üreten insanı kapının önüne koymazsak yapabiliriz.

Türkiye, bilgi üretiminde 18 yılda Suudi Arabistan, İran, ve Yunanistan’ın gerisine düştü. Saray’da oturan bu memleketi nereye getirdiğini biliyor mu? Y kuşağına ve Z kuşağına sesleniyorum. Size söz veriyorum, YÖK denen darbe kurumunu kaldıracağız. Üniversitelerin bilimsel ve yönetsel özerkliği olacak. Üniversitelerin mali özerkliği olacak. Üniversite tam anlamıyla bilgi üreten kurum olacak.

Adaletin en önemli ayaklarından biri avukatlar… Dünyanın bütün ülkelerinde, hangi rejimden olursa olsun, avukatlar hakimler ve savcılar önemlidir. Barolarla ilgili bir kanun teklifi geldi. Baroların parçalanmasına itiraz ediyorlar. Baro başkanları yürüyüş yaptılar.

Ankara’da baro başkanları yerde arkada polis duvarı var. Polisin burada günahı yok. Polise burayı tut diyorlar, tutuyorlar. Bu fotoğrafı gören Türkiye’de demokrasinin olmadığı algısına kavuşur. Devletin bunu yapmaması lazım.

Avukatlar geldiler, bırakmıyorsunuz. Mansur Bey çadır gönderdi, çadırı kuramazsınız dediler. Su vermediler, sonra görüşüldü, su verdiler. Sandalye, yemek vermediler. Bunlar düşman mı? Devleti intikam alma duygusuyla yönettiğinizde bu tablo ortaya çıkar.

Dünyanın hiçbir ülkesinde baro başkanlarına böyle davranılmaz. Baro başkanlarını ayırıyorlar. İktidara muhalif olan barolar, etnik kimliklere göre barolar… Baroların bu şekilde bölünmesi bu vatana ihanettir. Sayın Bahçeli’ye sesleniyorum. Yarın inanç ve etnik kimliğe göre bölünen baroları nasıl savunacaksın?

Baroları niye bölüyorsunuz? Bir ilde iki tane vali olmaz. Bir ülkede iki tane Maliye Bakanı olmaz. Siz adamına göre, siyasetine göre baro kuruyorsunuz. Bu, ülkeyi parçalama yönünde atılmış bir adımdır. Barolar dernek değildir. Avukatların ayrı dernekleri vardır.

Eğer ülkede beka sorunu çıkacaksa bu tür adımlarla çıkacaktır. Geçen ‘Hangi maddesine karşı çıkıyorsunuz. Ortada bir teklif yok’ demişti sayın bakan. Ben de dedim ki sen parlamentodan güven oyu alan biri değilsin. Saray’ın ben barolarla ilgili düzenleme yapacağım diye sana sormaya ihtiyacı yok ki. Sen Saray’ın memurusun. Yasaya göre sana bakan dediğimize bakma, sen eski bakan değilsin. Rejimin nasıl değiştiğinin farkında değilsin.

Tüm arkadaşlarıma sesleniyorum: Her bir arkadaşımın komisyonda görevi vardır. Bu ucube, ülkeyi bölmeye amaçlayan bu teklife hep beraber karşı çıkacağız. Pandemi nedeniyle belediyeler yardım kampanyası açtılar. Banka hesapları verildi. İşsiz kalanlara geliri olmayanlara yardım yapacakları. İçişleri Bakanlığı genelge çıkardı, benim haberim olamadan yardım yapamazsınız dediler. Danıştay 10. Dairesi yürütmeyi durdurmayı reddetti.

Reddeden hakimlere şunu sormak isterim. Belediye kanunu ile ilgili bir kitabı çıkarın ve diyin ki şu koca belediyelerin bağış toplamasını yasaklamıştır. Belediyelerin kendi gelirleri var. Danıştay’ın bu kararına göre, Belediyelerin karlarını alması için de bakanlığa sormak lazım.

Emin olun, bu düşüncenin altına imza atanların hiçbirinin hakimliğin yoktur. Yazıklar olsun size. Saray’ın köleliğini yapan hakimlik yapamaz. Bunların hesabı elbet sorulacak. Hukukun üstünlüğü diye bir kavram var.

Çocuklar sınava giriyor. Belediye başkanlarına dedik ki orada araba, su, kalemtraş, maske bulundurun dedik. Belki bir ihtiyaçları olur. Bunu yaptılar. Ama Burdur’da polis oradaki belediye çalışanlarını karakola götürüp neden bunu yaptınız diye sordular. Bunlar CHP’li belediye değil ancak Saray yapar dediler.

3 Gazeteci serbest bırakıldı ama 3 gazeteci hala cezaevinde. Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç. CHP grubu olarak hepsine selam ve saygılarımı iletiyorum. Bunlar onurlu gazetecilerdir. Bunlar kimsenin önünde eğilmezler. Murat Ağırel yolsuzluk yaptı hapiste, şimdi yolsuzluk yapanların hepsi Ağırel’e dava açıyorlar. Murat kardeşim hiç üzülme bu insanların adaleti var. Seni destekleyeceklerdir. Hepimiz destekleyeceğiz.

Gelelim Erdoğan'ın hiç hoşlanmadığı sorulara; 15 Temmuz Şehit ve Gaziler için toplanan paralar nerede? 600 milyon lira. Nerede bu para? Niye vermiyorsunuz? Şehit yakınları, gaziler burada. Herkese rahat rahat 1 milyon düşüyor. Neden vermiyorsunuz? "

10 Aralık Beşiktaş'ta hayatını kaybedenler. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün saldırıda hayatını kaybeden polisler için yaptığı bir anma. Kampanya açıldı. 52 milyon lira toplandı. Ne oldu bu para? Her bir şehit yakınına en az 2 milyon lira düşüyor. Sarayda oturan zat, sen aldın bu parayı yedin!" 

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları