loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin sorunlarını bir an önce aşması için erken seçime gitmek zorundayız

Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin sorunlarını bir an önce aşması için erken seçime gitmek zorundayız
Tarih: 04.11.2020 - 14:05
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Karar TV'de Gündem Özel programında Taha Akyol ve Elif Çakır'ın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"-172 hanenin bulunduğu binalar çöktü İzmir'de. 356 hane de oturulamayacak durumda. Toplamda 528 hanenin oturdukları hanelere yerleşme imkanı yok. Belediye başkanımıza her haneye konut bulacaksınız, dedim. Birer yıl süreyle büyükşehir belediyesi kiraları karşılayacak. Evleri yıkılanlar yeni yerlerine taşındıklarında buzdolabı, çamaşır makinesi gibi ihtiyaçları da karşılanacak. Belediye başkanımız bunu açıklayacak. 
-(ABD seçimleri) Seçimleri dikkatle izliyoruz. Oradaki temsilcimiz arayıp bana bilgi veriyor. Trump'ın başkanlığı çok tartışıldı. Agresif olması pekçok çevrede rahatsızlık yarattı. Kudüs'ün başkent ilan edilmesi doğru değildi. Orta Doğu'ya müdahale edilmesi bizde de, dünyada rahatsızlık yarattı. Amerikan kurumları çok güçlü. Sonuç ne olursa olsun Trump'ın Türkiye'ye, yönetime bakışı derin sarsıntılar yarattı. Erdoğan'a gönderdiği mektup tamamen diplomatik nezaketten uzaktı.
Trump'la damat arasında ilişki var. İlişkinin boyutlarını bilmiyoruz. Seçimleri hep birlikte göreceğiz. Bir devleti yöneten kişilerin devlettlerin kaderleriyle ilgil kararları tek başlarına almalarının  o ülkeye de dünyaya da felaket getireceğini inanıyorum. 
-Pandeminin getirdiği süreç sosyal devletin ne kadar zorunlu olduğunu dünyanın önüne koydu. Demokrasinin belli bir zaman döneminde yükseleceğini, demokratların bir güç olarak ülkelerde yönetime geleceklerini düşünüyorum.
-Yönetseydim, dünyadaki devlet başkanlarının islamofobi terimini kullanamamalarını isterdim. İslam'ın hoşgörü dini olduğunu söylerdim. Terörle İslamı yan yana getirmenin yanlış olduğunun altını çizerdim. İslamiyet bilime, barışa değer veren bir inanç. İslamiyet adına kafa kesen, terör estiren kim varsa karşı çıkmak zorundayız. Türkiye bu konuda çok açık bir tavır takınmalı ve batının tüm politikacılarına anlatmalı. Gerekse her partiden milletvekillerinden ekip gönderilmeli Batı'ya. Türkiye 40 yıldır terörle uğraşan bir ülke. Avrupa Parlamentosu'nda bizim ve dipğer partilerin vekilleri var. İslami terörü literatürden çıkarmalyızı sadece terör olarak tanımlamalıyız. 
-Erdoğan Fransa'nın bize boykot uyguladığını düşünmüş, uygulayan Mısır, Suudi Arabistan. Ali Babacan'ın güzel bir lafı var: Çocukça. Bir siyasetçi yapabileceklerini ifade etmeli. Söz açıkta kaldı.
-(Erken seçim) Ekonomide ciddi bir deprem var. Dolara, avroya, sterline bakın nerede? TL güneş altındaki kar gibi eriyor. Bunun ekonomiye yansımaları önümüzdeki günlerde çok ağır oalcak. Fatura garibana çıkacak. İğneden ipliğe zam gelecek. Erken seçim çağrısını, Türkiye'nin sorunlarını bir an önce aşması için erken seçime gitmek zorundayız. Her geçen gün topluma maliyeti artacak.
2018'de ekonomik krizi nasıl aşmalıyız diye 13 madde saydım. 2020'deyiz artık kriz yok buhran içindeyiz. Üniversiteler mezun verecek. 400 bin kişi nerede iş bulacak?
Varlık Fonu'nu kurdular. Bütün önemli kurumlar burada. Borç aradılar para bulamadılar. Ülker grubu gitti, talebinin 4 katı borç aldı.
2019'da 951 milyara çıktı Varlık Fonu'nun kısa vadeli borcu. Ne yaptılar bu parayla? 
Bu ülkeyi, insanımız seviyorsa, insanlar başka yükler altına girmesin istiyorsak bu iktidarın gitmesi lazım. 
-Varlık Fonu'nun başkanı Erdoğan, başkanvekili damat. Dünyada böyle bir örnek yok. Burası kabile devleti mi? Sayıştay denetimi yok. AK Parti'ye oy vereceğiz diye anketçiye yanıt verip oy vermeyeceğiz diyen de var. Biliyoruz. Çok sert bir düşüş beklemiyorum ama Türkiye'nin tabloyu iyi görmediğini biliyorum. Artık bunların gimtesi lazım. Devlet bilgi, birikimle, liyakatle yönetilmeli. Devlet şeffaf olmalı. Böyle bir yapı uzun süre gidemez. Büytçe geldi. Milletin bir beklentisi yok. Eskiden bütçeyi sunmadan Maliye bakanları ekonomi medyasını çağırıp bütçeyi anlatırdı. Hiç öyle bir şey yok. Anayasada belirtilen süre içinde de Meclis'e gelmedi.
-Erken seçim isterlerse evet deriz. Bu toplumun daha büyük dramlarla karşılaşmaması lazım. Gençler umudunu yitirmiş. Umudunuzu yitirmeyin iktidarı belirleyecek olan sizsiniz, sizi işsiz bırakanlara oy vermeyin, diyorum. 
-Millet İttifakı'nı dağıtmak için saray ve çevresi bürokrasinin bazı unsurlarını kullanarak operasyon yapıyor. Belli kişilere, kurumlara paralar vererek ittifakı bozmak istiyorlar. İYİ Parti'yi dağıtabilir miyiz üzerinde durdular. Beğenmiyrum FETÖ'cüsün diyorlar. Bu ülkenin savcıları var. İktidarı yöneten kişi karşıdakini FETÖ'cü olarak suçluyor ama elde delil yok. FETÖ'nün bir numaralı unsurları kendileri. -İYİ Parti üzerine oynadılar. Beklediklerini bulamadılar. Bizim üzerimze oynamaya çalışıyorlar. Kendi medyalarında yazdıklarının hiçbir etkisi olmadığını gördüler. O zaman CHP'lilerin okuduğu medya üzerinden bir şey yapabilir miyiz dediler. Bizi eleştiriyorsunuz ama mutlaka CHP'yi de eleştirin diyorlar. Buradan da bekledikleri sonucu alamayacaklar. Ben ülkenin gerçek anlamda demokrasiye kavuşması için mücadele ederim. Boşuna mı Adalet Yürüyüşü yaptım. İttifakı dağıtmak için geçmişte ittifakta yer alan kişilere parti kurdurtabilir miyiz çabası içindeler. Belli kişileri finanse ederek parti kurdurtma çabası var. Belli kişilere teklif götürüldüğünü biliyorum. 
HDP üzerinde de bir çalışma var. Kürtlere ayrı bir parti kurdurtmak istiyorlar. Acaba HDP'yi parçalayabilir miyiz diye. Mithat Sancar beyin HDP eş başkanı olmasını bir kazanç olarak görüyorum.
Bu ülkedeki insanların ferasetine güveniyorum. 
Bütün çabalara rağmen Millet İttifakı'nın büyüyeceğini düşünüyorum. Ülkenin sorunlarını Millet İttifakı çözecektir. Demokrasiden yana olanlar kazanacak. 
Ekonomik buhranı 5 yıl içinde atlatmak ve çıtayı yükseltmek boynumuzun borcu. 
İktidarı teslim alınca vatandaşa 'bize güvenin' diyeceğiz.
-İsraf yasak. Bakanlık binası boş gidp kiralık yer tutuyorsunuz, niye? Biri kazansın diye. Çıkaracağız.
Ekonomik Sosyal Konseyi süratle çağıracağız. Sanayicisi, işçisi, emeklisi, esnafı var. Sorunları anlatın, diyeceğim. Kararları beraber alacağız.
-Vergilerle dolar bazında yol, köprü, hastanelere ödeme yapılıyor. Çağıracağız parasını, makul karını vereceğiz, devletleştireceğiz. 
-Devlette liyakat esastır. Siyasi düşünce ve inanaca bakmaksızın görevlere uzmanları getireceğiz. 
Süratli şekilde kentsel dönüşüm yapacağım. 
-Öğretmen açığı asla olmayacak. Köy okullarının hepsini açacağız.
-Sağlıkta açık olmayacak.
-Meslek liselerini teknoloji liseleri yapacağız. İmam hatipler kalacak. Orada da çocuklarımızın iyi bir eğitim görmesini istiyoruz. 

Erdoğan vesayetten çok şikayet ederdi. Haklıydı. Geldiğimiz dönem sadece yargının değil tüm devlet kurumlarının vesayet altında olduğu bir dönem. 
Erdoğan'ın avukatları için de çok şey söyledim. Bazı avukatlarına para verildiğini, savcının dava bile açmadığını bazı kişiler hakkında söyledim. Devletin yönetilemez noktaya gelmesinin nedeni adaletin olmaması, yargının çalışmamasıdır. 
(Demirtaş) YSK cumhurbaşkanı adayı olabilirsiniz diyor. Hakim hapiste kalsın diyor. Selahattin Demirtaş, Osman Kavala aynı şekilde. Beraat ediyor, suç uydurup içeride tutuyorlar. 
Enis bey AYM'ye tekrar itiraz etti. Alt mahkeme AYM'nin kararına uymadı. Enis bey 50 sefer berat etti ama böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.
Benimle ilgili dokunulmazlığımın kaldırılması için dosya geldi. 2 MHP vekili grup toplantısında yaptığım konuşma için beni şikayet ediyor. Dokunulmazlığımın kaldırılması için fezleke gönderiliyor. Muhbir vekiller çıktı şimdi de.
Tarafsız cumhurbaşkanı AYM'ye hakim tayin etmeli. Bakmalı, bu hakim kim, kararları bozulmuş mu? Bu işi yapabilecek kapasitede midir buna bakılmalı.
Savcı hakimin yanında oturmamalı. Avukatın yanında oturmalı savcı. Baroların parçalanması yanlıştır. 
Seçimle gelen belediye başkanını alıyorsunuz, atmayla geleni atıyorsunuz. Belediye başkanı terör örgütüyle iltisaklıysa mahkemeler var, yargılanır. Özel şirketlere kayyum atanması da doğru değil. Birilerinin arpalığı oldu oralar. Kayyumlar köşeyi döndüler. 
Devlette bir çürüme var. Bu çürümeyi temizlemek lazım.
Sayıştay'a bazı belgeler ısrarla teslim edilmiyor. Milletvekilin, bakanların, Sayıştay'ın bilmediğini iki kişi ve özel sekötr biliyor. Para ne kadar, nereye gidiyor bunu bilmiyoruz.
-Yeni partilerle güçlendirilmiş parlamenter sistem, devletin şeffaf olması gibi evrensel kavramlar üzerinde ortaklaşıyoru. İki parti kuruluş aşamasında. Millet İttifakı içinde değiller. Seçim kanunu üstünde çalışmalar yapıldığı, iktidarı nasıl koruyabiliriz, yeni partilerin seçime girmesinin nasıl engelleriz arayışındalar. İktidar partisi mevcut yasalarla oynuyorsa gidici olduğunu görüyordu. Halk kararını vermiş bunların gitmesi lazım. 
-Döviz kuruna müdahale yoksa döviz kuru artmasın diye 120 milyar doları niye sattılar? Buradan vurgunu kim vurdu? Bu bakan değil, bunun bakanlıkla ilgisi yok. OVP'ye döviz kuruyla ilgili hedefi niye koydun? Bunların hayatı dolarla. Dolar arttıkça halk fakirleşiyor. Bunların yatacak yeri yok. 
-1950'li yıllarda CHP'nin bütün mal varlığına, arşivine el komuştu. Biz arşivin yok edildiğini sanıyorduk. Bunun devlet arşivinde olduğunda öğrendik. İki bürokrat geldi arşivin devlet arşivinde olduğunu söylediler. Devlet Arşiveleri Genel Müdürlüğü'nde olduğunu öğrendik. Oradan iki bürokrat geldi söyledi. 'Sizin arşivin bir kopyasını saraya götürdüler. Erdoğan çıkıyor, eline kağıdı alıyor, tek parti döneminde Kuran'ı yasakladılar' diyor. Yasaklandı ama Kuranı Kerim yanlış olduğu için yasaklanmış. Gerekçesi de var ama onu söylemiyor. Siz de bilmiyorsunuz çünkü elinizde arşiv yok' dediler. Dijital arşiv verildi bize. 1,5 milyon sayfa civarında. Kuranı Kerim yanlış yazılmışsa o yasaklanmış."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları