Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Bir uyku tulumu da veremediniz mi askerlere? En diplerdesin, zeytinyağı gibi üste çıkmaya hakkın yok
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
-Cemal Kaşıkçı evlenmek için Amerika'da Suudi Arabistan Konsolosluğu'na gider. İşlemler için İstanbul'a gideceksiniz, derler. 2 Ekim'de gider. Nişanlısına 'çıkmazsam Yasin Aktay'a haber vereceksin' der. Katiller Türkiye'ye gelir, cinayet işler, çıkar giderler. Erdoğan salı açıklayacağım, dedi. Bildiğimizi anlattı. Sorular sordu, 'Bu kişiler kimden emir aldılar cevap arıyorum' dedi. Oldu bakkal Mehmet Efendi'ye soralım. Cinayet ortadayken onca tutarsız açıklama yapıldı, dedi. Senin işin ne? Ceset nerede, diyor. Bunları söyleyen ülkedeki tek adam. Her şeyden sorumlu olan kişi. Bütün bu cinayetten haberi olan kişi. Yasin Aktay anlatıyor: 'Çalışırken telefonum çaldı. Tanımadığım numara. Açtım, endişeli bir ses bana, 'Ben Hatice' dedi. Kendisini tanıttı. Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısıyım, dedi. Kaşıkçı konsolosluğa girdi, 5 saattir çıkmadı. Girmeden önce 'içeride uzun kalırsam Yasin Aktay'ı ara' dedi. Ben de istihbaratı da, Cumhurbaşkanlığı ofisini de haberdar ettim. Havaalanında kuş uçsa kontrol sistemleri devreye sokulmuş oldu' diyor. Bu soruları soruyorsun, bu katillerin elini kolunu sallayarak gitmelerine neden izin verdin? Başkonsolosun da dokunulmazlığı yok, neden izin verdin? Bana Kılıçdaroğlu parayı sever diyor. Ne benim ne ailemin parayla işi olmaz. Bizim haramla uzaktan yakından bir kuruşluk parayla işimiz olmaz.
Erdoğan'ın başdanışmanı, 'Türkiye işi deşelemeden kral Selman'a yardımcı oluyor. İşte bu yüzden Kral Selma Erdoğan'a teşekkür etti' diyor. Şimdi onları bize gönderin, yargılayalım, dedi. Türkiye'de, dünyada da buna benzer olaylar oldu. Birisi 1942'de. O zamana Viyana Sözleşmesi yok. Alman Büyükelçisine İstanbul'da suikast düzenleniyor. Rus Konsolosluğuna sığınıyor katil. Dönemin hükümeti verin bize diyor. Konsolosluğun etrafını çeviriyorlar. Failler Türkiye Cumhuriyeti hükümetine teslim edilir. 1 Nisan 42'de yargılanırlar. Faillere 10'ar yıl, Ruslara da 16 yıl verilir. 1999'da Irak Başkonsolosluğu önünde Türkmenler eylem yapar. Konsolosluktan ateş açılır 1 kişi öldürülür. Etrafı çevrilir, teslim etmezler önce, sonra teslim edilir. Ateş açan Iraklı 30 yıl ceza alır.
Kanada'da Japon Başkonsolosu eşini dövdüğü için konsolosu tutukluyorlar Yine Japon konsolos eşini araçtan attığı için tutuklanıyor. Bizde failler belli, geliyorlar, öldürüyorlar gazeteciyi. Ellerini kollarını sallayarak yurt dışına çıkıyorlar. Bunun adı çadır devletidir. Türkiye'nin onurunu, gururunu satıyorsun.Katillerin serbest bırakılması affedilecek bir olay değildir. Türk milletinin haysiyetiyle oynayan kişinin o makamdan ayrılması lazım.
Hak aramak hepimizin en doğal hakkı. Sosyal güvenlik de haktır. Emeklilikte yaşa takılanlar hakkımızı teslim edin diyorlar. Erdoğan 750 milyar maliyeti diyor. Bu uydurma. 'Ekonomide kurtuluş savaşı verdiğimiz dönemde böyle bir yükü bindirmeye hakkımız var mı?' diyor. Sor millete var mı yok mu? Fırsatçılar türedi, diyor. Hak arayan birisine türedi diyor. Sen 46 yaşında emekli oluyorsun, o da ben de 46 yaşında olayım diyor, türedi diyor. Hem emekli aylığı alacaksın, maaşına yüzde 26 zam yapacaksın. Kendi kendisine zam yapıyor. Allah gözünüzü doyursun.
Sözde Emevi Camii'ne gidip namaz kılacaklardı. 4 milyon Suriyeli geldi. 35 milyar dolar Suriyelilere harcadım, diyor. Hak arayana türedi, diyor. Yazlık, kışlık, uçan sarayın var. Garibanın nesi var? Görmemişlerden türedi olur, hak arayanlardan olmaz. SGK bu yükü kaldıramazmış, SGK'yi batıranlar bunlar. Sayıştay'da namuslu denetçiler var, onlar söylüyor. 2017 raporu SGK'nın 83 milyar alacağı var, tahsil etmiyor, diyor. İdeal takip süreci tamamlandığı halde 5 milyar tahsil etmek üzere hukuk birimlerine gönderilmiyor. 22 trilyon lira zaman aşımına uğruyor. Esnafın 25 milyon lira borcu var, ödenmiyor. Alacağın yüzde 99'u takip edilmiyor. Kurum 10 milyar avans veriyor, vade dolduğu halde alamıyor. Müfettişler rapor yazıyorlar, 1313 rapor işleme konulmuyor. Belediyeler de ödemiyor. 8 milyar 700 milyon lira belediyeler ödemiyor. Devlet de SGK'ye ödemiyor. 4 milyar 465 milyon lirayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da ödemiyor. Bu paraları niye toplamıyorsunuz?
Yurt dışındaki bir avuç tefeciye 158 milyar dolar faiz ödediler. Sadece bu yıl 8 milyar dolar da faiz ödediler. Dışarıdan borç için dileniyorlar. Maaşına yüzde 26 zam yapıyorsun. Ev kirası, su, elektrik parası yok. Her şeyin bedava yüzde 26 zam yapıyorsun. Emeklilikte yaşa takılana türedi diyorsun. Ayda 1606 lira alan asgari ücretli nasıl geçinecek?
-3. havalimanı açıldı. Yatırımlara karşı çıkmadık. Türkiye üreterek büyür. Adalet içinde üreteceksiniz. Yaptığınız yatırımın her kuruşunun hesabını verirsiniz. Havalimanını şu kadara yaptım, dersiniz. İsraftan kaçınırsınız. Her yatırımın arkasında emek, alın teri vardır. Onun da hakkını vereceksin. Kaç kişinin çalıştığını kimse bilmiyor. Kaç kişinin iş kazasında yaralandığını, öldüğünü kimse bilmiyor. Maliyetini kimse bilmiyor. Bu havaalanında hak arayan 31 işçi şu anda hapiste bunu biliyoruz. Bu işçiler maaşlarımızı tam ve bankaya ödeyin, diyorlar. Servis verin, tahtakurularıyla uyumak istemiyoruz, diyorlar. Bir kısmını attılar, bir kısmını hapse attılar. Bu şirketin CEO'su 'işçi arkadaşlarımdan özür dilerim, haklıydılar' diyor. Bu işçiler hala hapiste. Hangi adaletten bahsedeceğiz. Üstünlerin, sarayın hukuku var. Erdoğan'a 3 soru soracağım.
1) Hangi gerekçeyle sözleşme hükümleri değiştirilerek 4,5 milyar avro finansman garantisi verildi?
2) En geç Haziran 2013'te havalimanı yeri müteahhitlere teslim edilecekti. 2 yıl gecikmenin maliyeti 2 milyar 90 milyon avro. Bu para ödendi mi, ödenmediyse ne zaman ödenecek?
3) Denizden 90 metre yükseklikte olması lazım havalimanının. 90'ı 60'a düşürdüler. 1 milyar 350 milyon avroyu firmalar grubu devlete ödedi mi?
Bu 3 soruma cevap ver.
Akademisyenler, milletvekilleri, gazeteciler, öğrenciler, avukatlar hapiste. O nedenle Türkiye'de hukuk yok. Parası olana bir şey olmuyor. Savcı bile adını sormuyor. Bakan, cumhurbaşkanı milletvekili akraban varsa kimse dokunmuyor. Dış güçler varsa adamlarını çıkarıyorlar. Merkel çıkardı, Fransa çıkardı, Trump da çıkardı. Erdoğan 'Bu fakir bu görevde olduğu sürece o terörist çıkamaz' dedi. O fakir değildi ama terörist dediğin adam gitti.
Ey Trump diyordu, şimdi de emret Trump diyor. Büyük lokma ye, büyük söz etme der atalarımız. Bu Türkiye'nin itibarını zedeliyor.
-Fırıncılar ekmek üretmek istiyorlar. Onlara fiyatı sabit olacak, diyorlar. Fırıncı gelir elde etmeli ki faaliyetini devam ettirebilsin. Elektriğe, doğalgaza, ulaşıma, akaryakıta, gübreye, ilaca, suya zam yaptılar. Bunlara kimse bir şey söylemiyor. Fırıncı ne yapacak, ekmek yapacak, zararına sat diyorlar. Sen niye düşürmüyorsun zamları? AK Parti demek yoksulluk, yasaklar, israf, işsizlik, enflasyon, talan ve yalan demektir.
Bizim açıkladığımız 13 maddeyi yaparsanız Türkiye 6 ayda ekonomik krizi aşar."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları