loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Komşularla huzur içinde yaşamak varken şimdi de Hindistan ile kavga ediyor; arkadaş dilini niye tutamıyorsun?

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Komşularla huzur içinde yaşamak varken şimdi de Hindistan ile kavga ediyor; arkadaş dilini niye tutamıyorsun?
Tarih: 16.02.2020 - 11:23
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP 37. Olağan Ankara İl Kongresi'nde konuştu. Kılıçdaroğlu kongrede toplumsal barışı dinamitleyen temel etkenlerden birinin işsizlik olduğunu belirterek, ülke politikalarının istihdam üzerine inşa edilmesi halinde bu sorunun çözülebileceğini söyledi....

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

CHP'li olmak bir ayrıcalıktır. CHP'li olmak ülkeye ve dünyaya karşı sorumluluk taşımaktır.

Eğer geçmişin bize bıraktığı mirası gelecek kuşaklara aktaracaksak sadece geçmişi değil, geleceği de inşa etmek üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz.

Ben bütün CHP'li kardeşlerime şunu söylemek isterim, nereye giderseniz gidin, nerede oturursanız oturun, sorunlardan söz ettiğinizde çözümünden de söz edeceksiniz.

Şu eleştiriyi hep yaparlar, "Efendim CHP hep eleştirir hiç çözüm söylemez" Hayır söylüyorum, nerede bir sorun varsa o sorunun en sağlıklı, en tutarlı çözüm adresi CHP'dir. Toplumsal barış sorunumuz var. Bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kimse kimliği, inancı, yaşam tarzı dolayısıyla ötekileştiremeyiz. Türkiye bugün derin bir kriz yaşıyorsa, ekonomide sosyal alanda, siyasetini inanç, yaşam tarzı ekseniyle politika yapmasıdır.

Bize düşen görev, CHP'lilere düşen görev, hiç kimseyi inancı, kimliği dolayısıyla ötekileştiremeyiz.

Bizden farklı düşünebilirler, farklı inançları olabilir ama aynı bayrağın altında aynı vatan toprağı içinde yaşıyorsak herkesin sorununu çözmek ve o insanlara güven vermek zorundayız. Dolayısıyla toplumsal barışı biz sağlarız, biz güçlendiririz.

Bir başka önemli temel sorunumuz ekonomi.

Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyoruz. 7 milyonu aşkın işsizimiz var. Üniversite bitiren on binlerce çocuğumuz işsiz.

Dört ayaklı stratejiden söz edeceksiniz. Birinci sorun demokrasiydi. Demokrasisi gelişmemiş olan hiçbir ülke büyümemiştir. Türkiye büyüyecekse, dünyada söz sahibi olacaksa, barış ve kardeşlik olacaksa, bunun yolu demokrasidir. Başka bir yolu yoktur. Demokrasi sürekli gelişen bir kavramdır.

 Demokraside güçler dengesi vardır. Daha güçlü demokrasilerde medya da dördüncü güç olarak ortaya çıkar. Demokrasi, hiç kimsenin vazgeçmeyeceği bir kavramdır. Demokrasinin büyük ölçüde askıya alındığını görüyoruz. Ne olursa olsun bizim gibi düşünmeyen insanlar için de demokrasiyi getireceğiz. Türkiye'nin üretmesi lazım, üreteceğiz. Bir ülke üretirse güçlü olur. Bir ülke üretirse dünyada saygınlığı artar. Üretim demek sadece fabrikada, tarlada üretmek demek değildir. Üretmek, hayatın her alanında üretmektir. Üniversitede bilgi üreteceksiniz. İnsanlar kainatı sorgulayacaklar.

İşsizlik sorunumuz var. Ne diyorlar, "Her işveren bir işsizi işe alırsa işsizliği çözermişiz. Bir akıl tutulması yaşıyoruz. Yok böyle bir şey. İşsizliğin önlenmesinin yolu üretmekten geçiyor.

Bilimde, edebiyatta sinemada, hayatın her alanında üretirseniz Türkiye'yi güçlü kılarsınız. Hiçbir CHP'li kardeşim unutmasın, bir ülkenin dünyada saygınlığını belirleyen iki şey vardır. Bir silahlı kuvvetledir, iki yumuşak güç dediğimiz sanattan kültürden kaynaklıdır.

İşsizliği önlemek için fabrikaları satmayacaksınız fabrikalar kuracaksınız. Yurt genelinde dengeli kuracaksınız. Neden istihdam alanını yaratmıyorsun? 17 yıl oy verdiniz geldi sizin fabrikalarınızı sattı. Demek ki sizin de sorgulama zamanınız geldi. Biz her yerde fabrika kuracağız. İşsizlik belasını çözeceğiz.

Toplumsal barışı dinamitleyen temel şeylerden biri işsizliktir. Bu sorunların tamamı çözülebilir, işsizlik sorunu da çözülebilir. Politikalarınızı istihdam üzerinde inşa ederseniz bütün bunlar çözülebilir.

Kısa dönemli değil, uzun dönemli kararlı politikalarla yola devam etmek gerekiyor. 

Üreteceğiz ve hakça bölüşeceğiz. Güçlü bir sosyal devlet olacağız. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir sosyal devleti inşa etmek zorundayız.

Bugün EYT'liler var. Prim ödeme gün sayısı dolunca işi olsa dahi işinden ayrılmak zorunda çünkü emeklilği doluncaya kadar çalışsa yani yaşı da doldursa daha fazla prim ödeyecek daha uzun süre çalışacak, kadere bakın daha az emekli maaşı alacak.

Anayasa'nın bir kurulu vardır. Sosyal güvenlik herkesin hakkıdır. Önemize konulşan tablo şu. On binlerce kişi çöp konteynırlarından ve pazar artıklarından geçiyor. Aile sigortası olsa ne olacak? Devlet bana asgari geçim koşullarını sağlıyor diyecek. Şimdi ne oluyor. Bakan çıkıyor seçim öncesi yardım yapıyor bana oy ver diyerek. Bu insan onuruna yarışan bir şey değil. Devlet bunu aileyi ifşa etmeden yapmalı. Şimdi ne yapıyor çıkıyor televizyona herkese göstere göstere yardım ediyor.

Sosyal devlet anlayışı sürekli değişiyor, demokrasi sürekli gelişiyor. İşi ehline teslim ettiğiniz zaman siyaset gelişir. Yandaşa verirseniz biterseniz. Aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı 8 milyon 647 bin kişi. 21. yüzyılın Türkiye'si bu. 17 yıldır ülkenin başında olan iktidarın getirdiği durum bu."

"2019'un ilk 9 ayında elektrik faturasını ödemeyen kişi 3 bin küsür. Herkes elini vicdanına koyup düşünmelidir. Millet doğalgaz faturalarını ödeyemiyor. Bütün bunlar nedir?"

"Türkiye ikiye ayrılmış vaziyette bir halkın Türkiyesi var bir sarayın Türkiyesi var. Biz saray sosyetesine yol verip, halkın yanında olan bir parti olacağız."

Dedik ki Ortadoğu bataklığında sizin ne işiniz var? Komşularla huzur içinde yaşamak varken, Mısır ile kavga ediyor, şimdi de Hindistan ile kavga ediyor. Koskoca bir dışişleri bakanlığını bitirdi. Kimse ses çıkaramıyor. Ne oldu Suriye meselesi? 3 milyon 600 bin Suriyeli Türkiye'yi geldi. 24 saatte Emevi camiine gideceklerdi, Süleymanşah'ın Türbesi'ni kaçırdılar. Bir de bununla övündüler. Ne oldu haine güvenilir mi? Emevi Camii'ne kim gitti, Putin gitti. Suriyelileriçin 40 milyar dolar para harcadılar. Ne oldu İdlib'de sıkışıp kaldılar. Yahu arkadaş sen dilini niye tutamıyorsun?

 

 

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları