loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a tank palet tepkisi: Bunun adı peşkeştir, cumhuriyet tarihinde böyle bir soygun görülmemiştir

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a tank palet tepkisi: Bunun adı peşkeştir, cumhuriyet tarihinde böyle bir soygun görülmemiştir
Tarih: 12.11.2019 - 13:32
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
"Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Çözmeyenler var ama biz çözeceğiz, söz veriyoruz. Bizim makam, mevki, para, çıkar, saray beklentimiz yoktur. Tek beklentimiz herkesin huzur içinde yaşaması. Demokrasiye ihtiyaç var, demokrasiyi mutlaka getireceğiz. Biz cumhuriyeti kuranlar bize bir miras bıraktılar. Bizler bu cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırma konusunda ne gerekiyorsa yapacağız. Barışı da kardeşliği de getireceğiz. 
Bir yerde işçiler haksızlığa uğradığında 3 konfederasyonunun birlikte mücadele etmesini isteriz. Ama her biri ayrı telden çalıyor. Sendikalar kimsenin arka bahçesi olmamalı.
Dün sabah Mümtaz Soysal'ı kaybettik. Öğrenciliğimizde 'Anayasaya Giriş' kitabını okumadan hiçbir sınava giremezdik. Binlerce öğrenci yetiştirdi. Parlamentoda görev yaptığında özelleştirmelere karşı büyük mücadeleler verdi. Anayasaya Giriş kitabı nedeniyle komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle hapis cezası verdiler. Asla yılmadı. Akademi  dünyasının yetiştirdiği mümtaz kişilerden biriydi.
-10 Kasım'da Atatürk'ü andık. Mustafa Kemal'i anmak, anlamak farklı bir şeydir. 12 Eylül askerlerini anlattığı Mustafa Kemal'i anlamıyoruz biz. Mustafa Kemal demek üretim demektir. 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğunun kaçırdığı sanayi devrimini yakalamak, demektir. Genç bir cumhuriyeti dünyaya kabul ettirmek demektir. Biz böyle anacağız. 1923'te İzmir İktisat Kongresi'ni topladığında savunma sanayisi, üretim, bankalar yoktu. İlk yaptığı işlerden birisi Kırıkkale'de entegre silah sanayi kurmaktı. Mustafa Kemal demek kendi silah sanayiini başka ülkeye peşkeş çekmemek demektir.
Bu kürsüden defalarca tank palet fabrikasıyla ilgili sorular sordum. Değeri 20 miyar dolar. Avrupa'nın en büyük tank üretimn merkezlerinden birisi. 25 yıllığına Ethem Sancak'a ve Katar ordusuna verdi. İhaleyi ne zaman nerede yaptın, diye sordum. Orada benim de 82 milyonun da ödediği vergi var. 
Bütün devlet sırlarını Katar ordusuna niye veriyorsun? Soruyorum başka yerden cevap geliyor. 20 milyar dolarlık fabrikayı kime peşkeş çekiyorsun arkadaş? Yüzde 12,5 kar garantisi veriyorsun. Yatırım yapılmamış yüzde 20 avans veriyorsun. Üstüne para veriyorsun. 
Geçen gün Erdoğan 10 Kasım'da toplantı yapıyor. 'Satış devri işletme devri nedir biliyorlar mı?' diye soruyor. Sen dürüst değilsin, samimi değilsin. Türk Telekom da aynı durumdaydı. Özelleştirme ihalesi yapıldı. 6,5 miyar dolara 21 yıllığına yüzde 21'ini kiraladılar. Şimdi soruyorum, sen 25 yıllığına kiraladığın tank palet fabrikası için kaç lira aldın? 5 kuruş dahi almadı. Erdoğan sana soruyorum, 20 milyar dolarlık fabrikayı kirladın, kaç lira aldın? 
Türk Telekom'da da işletme devri oldu. 6,5 milyar dolar alındı. Avans, kar garantisi veriyorsun. Kim ver, dedi. Satış olsa, kiralama olsa karşılığında para alırsın. Bunun adı peşkeştir. Sıfır bedelle verdi. 
İşçiler de onların emrinde çalışacak. Cumhuriyet tarihinde böyle bir soygun, böyle bir ahlaksızlık görülmemiştir. 
-Uzel işçileri burada. Haklarını teslim edelim diyen bir iktidar yetkilisi var mı? Katar ordusu gelince, Ethem Sancak gelince paralar hazır. Harcadığın her kuruşun hesabını millete vermiyorsan siyaset yapmayacaksın.
- 15 Temmuz şehit yakınları ve gaziler için para toplandı. Parayı da yiyorlar. Vakfın adresi yok, telefonu yok. Para nerede belli değil. 
17 Kasım'da Erdoğan bir açıklama yaptı. Özellikle istihdam konusunda büyük başarı sağladık, 17 yılda 9 milyon kişiye iş bulduk, dedi. Ben ne söyleyeyim. AK Parti döneminde 15 ekonomi paketi açıkladılar, işsizlik büyüdü. İşsizlikte dünya 3'üncüsüyüz. Erdoğan'a tavsiyem olacak. Paket açıklayacağına bir paket yapacaksın, damadı paketleyip kapının önüne koyacaksın. Asgari ücretle ay başını nasıl getireceğim diyen bir ailenin huzuru olur mu? Saraydaki yiyor 82 milyon izliyor. Saraydakiler Lale Devri'ni yaşıyor. Elektrik, okul, uçak dertleri yok. Cepler tıka basa para dolu. 
Size rakamlar vereceğim. İŞKUR'un rakamları..
2003'te  toplam işsiz sayısı 587 bin 479. 2018'de 3 milyon 509 bin 603 kişi. Artış oranı yüzde 497. 
Genç işsizler... 2003'te 169 bin 270 kişi. 2018 1 milyon 55 bin 550 kişi. Artış oranı yüzde 524.
Kasın işsiz 2003'te 118 bin 33 kişi. 2018'te 1 milyon 805 bin 439. Fark yüzde 1430.
Diplomalı işsizler... 2003'te 36 bin 444. 2018'te 753763. Fark yüzde 1968.
Erdoğan 17 yılda 9 milyon kişiye iş sağladık diyor. Bunlar kim? 
İşsizliğin olduğu yerde huzur olmaz. 
Bir de 137 bin kişi ülkeyi terketti. Gerçek işsiz sayısı 8 milyon 112 bin kişi. Önümüz kış. Otellerin büyük kısmı kapanacak bu sayı artacak. 
Her evde 1 veya 2 işsiz var. Hepimizin oturup düşünmemeiz lazım. Artık yeter dememiz lazım.
-Biz huzur istiyoruz, birlikte yaşamak istiyoruz. Adalet var mı yok. Parası olan, kayınpederi olan, dayısı olan dışarıda, parası olmayan içeride. Kendini yakan var, asan var gördük. Şimdi sıra toplu intiharlara geldi. Huzur kalmadı. Gidin Diyarbakır'a, Hakkari'ye Samsun'a, Yozgat'a, Tekirdağ'a kim mutlu? 
Hiçbir aileye, kişiye, sınıfa imtiyaz tanınamaz diyor anayasa. Saraydakilerin tamamı imtiyazlı. Açlığın olduğu yerde, yoksulluğun olduğu yerde, yolsuzluğun sıradanlaştığı yerde huzur olur mu? 
Aylık geliri 673 lira olan 8 milyon 647 bin 283 kişi var. Kişi başı gelir 10 bin doları aşmıştı. Bu 673 lira yani 100 dolar ne? Saraydakiler 673 lirayla bir beslensinler. Bakalım, tuz mu alıyorlar, çay mı alıyorlar... 
Saray sosyetesini unutmayın. Eş, çocuk, damat orada, 82 milyon ayrı bir yerde. 
Havuz medyasının köşe yazarlarına söylüyorum. Boğazınıza akan bazı haram lokma kaynaklarınızı kestik. Siz de vicdan muhasebesi yapın. 
17 yılda işsizlik, yolsuzluk, fakirlik arttı. Enflasyon malum, TL dolar karşısında eriyor. Hani Türkiye uçacaktı? Bir ülkeyi babalarının çiftliği gibi yönetirlerse sonuç böyle olur. Devlet adamı geleceği görür. 
-Türkiye'nin bağışıklık sistemi çöküyor. Erdoğan bunları düşünemez. Düşünme kapasitesi yok. Sorunları çözemez, kapasitesi yok. Bunları anlatırken kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bütün bu sorunları çözeceğiz. 
Aile Sigortasını gündeme getirmiştim insanlarımız perişan olmasın diye. Aile Sigortası olsaydı insanlar daha mutlu olmaz mıydı? 
Seçimler gelecek. Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verin. Göreceksiniz sorunları çözeceğiz. 
-Dış politkada herkes endişe içinde. Bataklığa girme dedik, girdi. Egemen güçler sırtını sıvazladı. Egemen güçler bir operasyon yapmak istediklerinde taşero nkullanırlar. Sarayı kullandılar. 24 saat içinde gireceğiz, Emevi Camii'nde namaz kılacağız, dediler. Öyle olmadı 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. Süleyman Şah Türbesi için 'dokunanaı yakarız' dediler. Kaçmak zorunda kaldılar. Oltasına takılırsanız egemen güçler size talimat verir. Papazı bırakacaksın, yoksa mahvederim, dedi. Erdoğan 'bu can bu tende oldukça alamazsın' dedi. Papazı gitti teslim etti. Can duruyor. Söz nerede, haysiyet, adalet nerede?
Trump mektup yazdı. Niye iade etmedin diye 7 soru sordum. Sana aptal diyor, nasıl hazmediyorsun? Biz CHP'yiz bu tür şeylere pabuç bırakmayız. Cevap dahi vermiyor. Mal varlığını ben de dünya da biliyor. Korkma, otur adam gibi cevap ver. 
Giderken mektubu beraber götürecek. Çöp sepetindeydi, demek ki değilmiş. Cebinde mektup taşıyacak pozisyonunda mısın? Götürüp Trump'a verecekmiş. 
Devletlerin egemenlerin eşitliği kuralı vardır. Bu kuralı biz de 24 Ağustos 1945'te kabul ettik. BM, bütün ülkelerin egemen eşitliği üzerine kurulmuştur. Kendisine yol gösterdik. Mektubu sana büyükelçi getirdi. Sen de büyükelçiyi çağıracaksın Amerika'dan 'bu ülkein şanına gölge düşürmüştür, iade et' diyeceksin, dedik. Macaristan dönüşünde gazetecilerle konuşuyor. 'Elimizde malum mektup var. Sayın Trump'a takdim edeceğim' diyor. Kendisine akıllı ol, diyen adama takdim edecek. Takdim, bir büyüğe arz etmek demektir. Beyefendi küçük, 'daha büyük bir kişinin huzuruna gideceğim, diyor. Baltayı taşa vurmak budur. Siz Dışişleri Bakanlığını tamamen devre dışı bırakır saraydaki bir avuç kişiyle yönetirseniz Türkiye'nin şanını şerefini koruyamazsınız. Sizin şanla şerefle hiçbir işiniz yoktur. Sen bunu Trump'a takdim edeceksen senin  yerin yoktur."
 
Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları