loading
close
SON DAKİKALAR

Kılıçdaroğlu'ndan TBMM'deki 23 Nisan özel oturumunda 16 maddelik çağrı

Kılıçdaroğlu'ndan TBMM'deki 23 Nisan özel oturumunda 16 maddelik çağrı
Tarih: 23.04.2020 - 14:41
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis'teki özel oturumda konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
CHP adına TBMM'nin açılışını ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum. 101 yıl önce İstanbul'dan başayan bir büyük yolculuk 100. yaşına giren TBMM'nin kuruluşunun temelini oluşturur. Bu yolculuğun kahramanı büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'tür. Atatürk'ün milli vicdanın büyük iradesine bağlı olarak İstanbul'dan ayrılarak başlattığı yolcuğluğun ilk aşaması 24 Nisan 1920 Cuma günü saat 13.45'te TBMM'nin açılışıyla tamamlanır. TBMM'nin açılışının tarihsel anlayışı şudur: Hakimiyet artık egemenlik kayıtsız milletindir. 
TBMM, milli kurtuluş savaşını yöneten Meclis'tir. TBMM, çok partili yaşama geçimişize, demokrasiyi bu topraklara getirmemize karar veren meclistir. TBMM, 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı bomba ve kurşunlar yağarken milli iradeye sahip çıkan meclistir. TBMM, Türkiye'nin uygar düyanın parçası olduğunu dünyaya duyuran meclistir. Bugün sorunlarımız vardır. Sorunları ivedilikle çözmemiz gerekiyor. TBMM'ye 100. yılında önemli görevler düşüyor. Sorunların kaynağı darbeciler ve ugulamaya koydukları yasalar ve ortaya çıkan darbe hukukudur. Sorunları bilgi, ortak alkıl ve birikimle aşmamız gerekir. Hedefimiz cumhuriyeti demokasiyle taçlandırmak olmalı. 
TBMM'nin açılışının 100. yılında 16 maddelik bir çağrıyı TBMM'nin değerli üyelerinin ve milletimizin bilgisine ve takdirine sunuyorum. 

1-Tüm toplumsal, siyasal ve kültürel kesimlerin katılımıyla yeni demokratik bir anayasa yapmalıyız. Bu anayasanın temeli, kuvvetler ayrılğıı ilkesine dayanmalı denge/denetim esasına dayanmalıdır.

2-Yeni anayasanın omurgası “Cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması” olarak nitelendirdiğimiz yeni ve güçlü demokratik parlamenter sistem olmalıdır. Unutulmamalıdır ki demokrasiyle taçlandırılmış cumhuriyetimizde, fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü ile medya ve sendikalaşma dahil örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engeller de kaldırılmış olacaktır.

3-Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devletinin en önemli ayaklarından biri olan yargı kurumunun tam bağımsızlığı kesin olarak sağlanmaldıır. Adalete erişim hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

4-Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir diğer önemli ayağı da yasamadır. TBMM’de milli iradenin en geniş haliyle temsil edilmesini sağlayacak yeni bir seçim sistemi yaşama geçirilmelidir. Siyasetçiyle vatandaş arasındaki güveni güçlendirmek için yeni bir siyasi ahlak yasasına ihtiyaç vardır.

5-Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir diğer önemli ayağı da yürütmedir. Yürütme, tüm icraatlarıyla mutlak denetime ve hesap verebilirliğe açık olmalıdır. TBMM adına görev yapan Sayıştay’ın tam denetimine açık olmalıdır. Yürütmenin bütçe kullanımının denetimi kapsamında TBMM’de kurulacak “Kesin Hesap Komisyonu”nun başkanlığı muhalefet partilerine verilmelidir.

6-Yerel yönetimlerin, rant ilişkilerini düzenleyici kurumlar olmaktan çıkartılarak, refah devletinin asli unsurları haline getirilmeleri sağlanmalıdır. İyi tanımlanmış bir işbirliği ve işbölümü çerçevesinde yerel yönetimlerin işlevleri artırılmalıdır. 

7-Kamu istihdamında nepotizmden uzak, liyakate dayalı personel politikasına ivedilikle geçilmelidir. 

8-Liyakate dayalı istihdam politikaları kapsamında özellikle eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve güvenlikte “sıfır” istihdam açığı hedeflenmelidir. Çocuklarımızın geleceği, vatandaşlarımızın sağlığı, engellilerimizin ve yaşlılarımızın bakımı, ülkemizin iç ve dış güvenliği tartışmasız milli bir anlayışla oluşturulmalıdır. 

9-Vatandaşlarımıza asgari bir gelir düzeyi mutlaka sağlanmalıdır. Bu bağlamda “Aile Yardımları Sigortası” vakit geçirmeksizin uygulamaya konulmalıdır. Türkiye Aile Sigortası çıkaracağını 1971'de parlamentonun onayladığı bir yasayla topluma açıklamıştır.

10) Demokratik standartlara adaletli ve açık bir kamu ihale sistemine geçilmelidir.

11) Vergi politikası üretimi ve istihdamı özendirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Ücretliler üzerindeli vegi yükü makul düzeye çekilmelidir.

12-TÜİK verilerine göre her üç kişiden biri kayıt dışıdır. Kayıt dışı istihdamla toplumsal destek sağlanarak mücadele edilmelidir. En etkili yolun sendikalaşma olduğu bilinmelidir.

13) Türkiye, yeni bir planlama anlayışıyla katma değeri yüksek ürün üretmeye kilitlenmelidir. Tümüyle üretim ekolojik olmalıdır.

14) Sağlık hizmetlerine ön koşulsuz erişim bir haktır ve ücretsiz olmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetleri bu doğrultuda planlanmalıdır.

15) Planlamada tarım stratejik sektörlerden biri olarak ele alınmalıdır. Gıdaya sağlıklı koşullarda erişim hakkında yasal düzenleme yapılmalıdır.

16) Eğitim, Türkiye’nin kalkınma stratejisinin en önemli, en temel parçası olarak yeniden ve paydaşlarıyla birlikte planlanmalıdır. Eğitim politikalarının tek hedefi fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür nesiller yetiştirmek olmalıdır. Üniversitelerimizde, her türlü fikir, düşünce özgürce tartışılmalı, her türlü bilimsel çalışma özgürce yürütülmelidir

Bunları beraber yaptığımızda siyaset kısır çekişme alanı olmatan çıkacaktır Covid-19 nedeiyle siyasetçiler, uluslararası kuruluşların yetkilileri artık hiç brşey eskisi olmayacak diyorlar. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaksa nasıl olacak? Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırırsak yine tüm mazlum milletlere örnek olacağız. Çocuklarımıza yaşanabilir bir Türkiye bırakacağız. 

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılışına yetişen 115 milletvekilini ve sonrasında çalışmalara katılan bütün milletvekillerini saygıyla anıyorum.  

Covid-19 salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza, şehit düşen güvenlik güçlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları