loading
close
SON DAKİKALAR

Kırklareli’den Amsterdam’a uzanan başarı öyküsü!

Kırklareli’den Amsterdam’a uzanan başarı öyküsü!
Tarih: 06.07.2016 - 09:22
Kategori: Söyleşi

Diş hekimliğini bıraktı. Hayallerinin peşinden koştu. Reklamcılık kariyerinde yükseldi. Son olarak yaptığı kampanyayla da reklamcılığın oscarı sayılan 'Altın Aslan' ödülünü kazandı!

Diş hekimliğini bıraktı. Hayallerinin peşinden koştu. Reklamcılık kariyerinde yükseldi. Son olarak yaptığı kampanyayla da reklamcılığın oscarı sayılan “Altın Aslan” ödülünü kazandı!

Geçtiğimiz hafta gazetem adına dünyanın en büyük, en etkili “iletişim buluşmalarından” biri olan Cannes Lions Yaratıcılık Festivali'ni izledim.

Bu yıl 13 bin kişinin katıldığı festival, 69 yıldır “Reklam, Pazarlama, İletişim, Eğlence ve Yayıncılık” alanında çok çarpıcı isimleri bir araya getiriyor. Pek çok kategoride düzenlenen yarışmalarda da, dünyanın “Reklam Oscarları” diyeceğimiz “Cannes Altın Aslan” ödülleri dağıtılıyor. Bu yıl 43 bin projenin yarıştığı kategorilerde Altın Aslan alanlardan biri de genç bir Türk reklamcı, Güney Soykan… 33 yaşındaki Güney, Türkiye'de başladığı reklamcılık kariyerini bir süredir Hollanda'nın butik ajanslarından biri olan J. Andrew Thompson'da Sanat Yönetmeni olarak sürdürüyor. ING Bank için yaptığı kampanyada Altın Aslan dahil Cannes'dan 22 ödülle döndü!

Güney Soykan ile Cannes Festival Sarayı'nda konuştum. Sadece ödülü değil, yeni dünyanın reklam eğilimlerini de anlattı.

YARATICI İŞ YAPMAK İSTİYORDUM

ÖG: Güney önce bir hikayeni anlatır mısın?

GS: Kırklareli'de doğdum büyüdüm. Türkiye'nin en eğitimli illerinden biridir. Orada liseyi bitirdim ve diş hekimliği okumaya başladım. Fakat hep yaratıcı işler yapmak istediğimi biliyordum. Çocukluğumdan beri resim çiziyordum zaten… 4. yılımda diş hekimliği bölümünü bıraktım. Marmara Üniversitesi Grafik Tasarımı bölümünü kazandım. 2. sınıfta büyük bir reklam ajansı olan DDB'de bir staj imkanı buldum. Stajyerlikten işe girdim ve üç buçuk yıl sanat yönetmeni olarak yaratıcı ekiplerle çalıştım.

FİKRİ BULUYORSUN MECRA SONRA

ÖG: Dünyada reklam yaklaşımları nereye gidiyor?

GS: Toplumda farkındalık yaratmak daha önemli artık. Her markanın “bir duruşu” var, yapılan her iş sadece kârlılık için değil, o duruşa da hizmet ediyor.
Geçtiğimiz iki yıl “dünyayı daha iyi bir yere getirmek” için markaların ne yapabileceğini konuştuk.

ÖG: Bu yıl sanki “bunu satın al” diye bas bas bağıran yaklaşım yıkılmış…

GS: Çoktan yıkıldı o. Cannes önceden Uluslararası Reklamcılık Festivali idi, uzunca bir zamandır “Yaratıcılık Festivali” olarak adını değiştirdi.

Biz yurtdışında müşteriden talep alırken adam “Bana bir televizyon reklamı yap” diye gelmiyor artık. “Benim böyle bir sorunum var, bunu çözün” diyor müşteri. Fikri buluyorsun, mecra sonra.
Bu nedenle Cannes artık tüm yaratıcı alanlardan isimleri buraya çekmeye çalışıyor. Şimdi artık teknoloji ve eğlence dünyası da eklendi. Herkes burada!

KADININ ROLÜ ARTIK DEĞİŞTİ

ÖG: Kadın meselesi çok çarpıcı, tüm sunumlarda kadınlara dair değişmesi gereken unsurlar vardı.

GS: Bu bir süredir çok konuştuğumuz bir başlık. Dev markalar yıllardır kadının rolünü daha gerçek, daha güçlü hale getirmek için uğraşıyor.
Son 7-8 senede başladı bu hareket ve şu anda zirve noktasında. Reklamda cinsiyet ayrımcılığına karşı olan işleri ödüllendiren bir kategori bile konuldu geçen sene, Glass Lions.
Önümüzdeki yıl “Big Data” denilen elimizde her konuda oluşan “büyük veri bilgisini” konuşacağız. Bu verileri sadeleştirip ne yönde kullanacağız, birinci konu bu. İkincisi, sanal gerçeklik. Daha önce varolmayan yepyeni bir mecra doğuyor. Cep telefonlarının çıkışı gibi bir noktadayız şu anda, heyecan verici bir alan sanal gerçeklik ve yapay zeka. Dünyadaki her şey “daha akıllı” hale gelecek, telefonlar, kapılar, kilitler, arabalar, kentler…

BİZLER DE REKLAMLARI İZLEMEYİP GEÇİYORUZ

ÖG: İnsanlar artık reklam izlemiyor. İnternette de TV'de de hep geçiyoruz reklamları…

GS: Emin olabilirsiniz, reklamcılar da geçiyor, izlemiyor! İnsanların izlediği şeyler değişmeye başladı. O yüzden bu sene Cannes'da klasik reklam isimlerinin çok dışında kişiler vardı. Reklam gibi olmayan reklam yapabilmek. O zaman değerli bir içerik oluşturmuş oluyorsun. Anadolu Efes Basket Takımı filmi böyle bir işti hatırlarsanız.

ÖG: Sonraki adım ne? Mesela önümüzdeki yıl robotlar Cannes'da Altın Aslan alabilir mi?

GS: Bizim kampanyamız, yani bir dizi bilgisayar algoritması bu yıl iki Altın Aslan aldı bile!



Balkanların en değerli ödülünü stajda kazandı

ÖG: Meslekteki ilk ödülünü DDB'de staj yaparken almışsın…

GS: CNNTURK için yaptığımız bir billboard kampanyamız Balkanların en değerli reklamcılık ödülünü aldı, çok prestijli bir sektör dergisine de kapak oldu.



ÖG: Nasıl yurtdışına çıktın?

GS: DDB butik bir ajanstı, büyük kampanya deneyimi için TBWA'e geçtim, 4 sene Türkiye ofisinde çalıştım. İlk önemli ödülümü de orada aldım.
Benim yurtdışına çıkabilmemi sağlayan iştir o. Türkiye'ye iki Altın Aslan getirmişti. Radikal Gazetesi için yaptığımız bir internet kampanyasıydı.

ÖG: Bir de film dalında Altın Aslan almışsın…

GS: Film Cannes'da çok önemli bir kategoridir. Türkiye'nin reklam filmi dalında tek bir Altın Aslan'ı var onu da TBWA'de TiviBu'ya yaptığımız bir işle biz kazanmıştık.



Rembrandt yeni bir tablo yapsa nasıl olurdu?

ÖG: Son ödül aldığın kampanyayı anlatır mısın?

GS: Ben bir süredir Hollanda'da ilginç bir ajansta çalışıyorum. TBWA'de ödül aldıktan sonra J. Walter Thompson'dan bir teklif aldım ve kabul ettim. Son kampanyamız Hollanda Bankası ING içindi. ING, dünyanın en “innovatif” bankalarından biri, bu kapsamda bizden bir kampanya istediler.

ÖG: Bu tamamen Hollanda için yapılmış bir kampanya mı?

GS: Aslında değil. Biz bu projenin çok yayılacağını bildiğimiz için kampanya dilini İngilizce yaptık. Medya satın alması çok az, film internette patladı.

TÜM ESERLERİNİ TARADIK

ÖG: Nedir kampanya?

GS: Kampanya Hollandalı dünyaca ünlü ressam Rembrandt'ın tüm eserlerinin taranıp bir bilgisayar algoritması ile yeni bir tablo yaratılmasını sağlamaktı. Proje ortaklarımız Microsoft ve Hollanda'nın çok saygın iki Rembrandt Müzesi de bize destek verdi. Kampanyanın adı “The Next Rembrandt.”


Güney Soykan'ın reklam kampanyası Cannes'da Altın Aslan ve Grand Prix (büyük ödül) dahil 22 ödül aldı.
Güney Soykan'ın reklam kampanyası Cannes'da Altın

Aslan ve Grand Prix (büyük ödül) dahil 22 ödül aldı.

ÖG: Altın Aslan mı aldınız bununla?

GS: Altın Aslan ve Grand Prix (Büyük Ödül) de dahil 22 ödül aldık! Bu kampanya, yöntemiyle de “akıllı veri”nin nasıl yaratıcı olarak kullanılabileceğini gösterdi. Şu sorudan yola çıktık: “Acaba, bir bilgisayar yeni bir Rembrandt tablosu yapabilir mi?” Önce 300'ün üzerinde Rembrandt tablosunu 3 boyutlu tarayıcı ile araştırdık. 2. aşamada dedik ki “Rembrandt yeni bir tablo yapacak olsa bu nasıl bir tablo olurdu?” Burada da bir istatistiksel analiz yaptık. Yavaş yavaş bütün bu veriler bize bir şey söylemeye başladı. Ve en sonunda bu tablo çıktı ortaya…

Özlem Gürses - Sözcü

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları