loading
close
SON DAKİKALAR

Halil Berktay Kendi Günahını da açıklamalı

Hakan Tahmaz
Tarih: 04.05.2012

Halil Berktay, sosyalist sol tarihinde kara bir leke olarak yer alan 1 Mayıs 77 defterini yeniden açarak hayırlı bir şey yaptı...

Halil Berktay, sosyalist sol tarihinde kara bir leke olarak yer alan 1 Mayıs 77 defterini yeniden açarak hayırlı bir şey yaptı.


Toplumda devletin geçmişle yüzleşmesi talebinin yükseldiği bir süreçte, sosyalist solun da kendi geçmişiyle yüzleşmesine hizmet edebilecek bir fırsat çıktı.


Tabi doğru ve hakkıyla yapılabilirse. Bundan kuşkuluyum. Nedeni yalnızca sosyalist solun tutuculuğu değil.


Tartışmayı yanlış bir kişi alevlendirdi. Bu tartışma ilk kez yapılmıyor. Mesela benzer iddiaları Yavuz Aloğan dillendirmişti.  İki gündür süren tartışmada herkes,  sosyalist solun büyük ve vahim hatasının 77, 1 Mayıs katliamına nasıl çanak tutuğunu anlatıyor. 


Berktay’ın,  belirgin bir biçimde  “ devleti aklayan, temize çıkaran” tarzı ve yaklaşımı tartışmayı gölgeliyor.


1980 öncesi derin devlet ile yakın ilişkisi bilinen,  Aydınlık geleneğinin o dönemki sorumlularında olması bunu güçlendiriyor.


Sosyalist sol için Aydınlık geleneği devlete ajan, Provokatör yetiştiren bir gelenekti. Devrimciler,  bu nedenle polis, MİT, Jandarma gibi devletin resmi güvenlik kurumlarında korudukları gibi,  Halil Berktay ve Doğu Perinçek’in öğrencilerinden,  aydınlık çevresinden de uzak duruyorlardı.  Aydınlıkçılar devrimciler için ihbarcılardı.80 önce yarı illegal sosyalist örgütlerin merkez komitelerinin adreslerini bilecek ve dergilerinde yayınlayacak kadar devlet ile yakındılar.  Böylesi bir siyasi geleneğin sorumlulardan birinin katliamdan sol sorumlu tutan ve dolaylı olarak devleti aklayan yöntemi tartışmanın doğru yürümesini engelliyor.


 Önce kendisi temizlenmeli


Halil Berktay, yüzleşmeyi,  1 Mayıs 77 olaylarına çanak tutan siyasal çevrenin en önde gelenlerinden bir olarak iddialarını son günlerde eski özel timcilerin, JİTEM’cilerin, darbecilerin itiraflarına benzer tarzda soyut bir biçimde yapıyor.


 Aydınlık çevresinin bir sorumlusu olarak ne tür kararlarla ve pratiklerle,  1 Mayıs 77’de provokasyon zeminin oluşmasına hizmet ettiğini açıklamıyor. Sol örgütler içerisinde ajanlar olduğundan söz ediyor. Doğrudur. Ama biz biliyoruz ki, en fazla ajan dün de bugünde kendisinin yöneticisi olduğu siyasal çevreden çıktı ve o çevre gönüllü ajan olarak çalışmayı dün de bugünde siyasal bir rol olarak üstlenmişti.


Eski aydınlıkçılar provokasyona yol açmamak için 1 Mayıs’a,  siyasi örgütleriyle değil sendika, meslek örgütü gibi dernekler katılma kararı almakla övünüyorlar. Ama bunun kendisinin provokasyona açık bir tutum olduğu atlıyorlar.  Bu kararlarında bir sorun görmemeleri başlı başına bir sorun.  Neden katılmama kararı almadılar. Her şeyin detayını en ince ayrıntısına kadar hatırlayan Berktay’ın, Beşiktaş tarafından yürüdüğü korteji hatırlamaması ilginçtir.  


Doğrusu Aydınlıkçıların 80 öncesi bu tür netameli zamanlarda polisler yan yana yürüdüklerini hatırladığımda ürperdim.


Halil Berktay, 1 Mayıs 77 ‘de sol grupların içerisinde devletin ajanları olabileceğinden kuşku duymuyor. Güçlü bir kaygı veya öngörü olarak ileri sürüyor.  Bunu söyleyen birisi, önce kendi çevresinden ajan, provokatörleri açıklaması gerekiyor.  Aksi taktirde  “Dersim Katliamı devlet yaptı” itirafına benzer bir itirafta bulunmak geçmişle yüzleşmeye hizmet etmiyor.


Berktay,  kendi günahlarını da itiraf etmeli.  77, 1 Mayıs’ın en büyük günahkârları Aydınlıkçılarındı. Gömlek değiştirdik demekle günahlardan arınılmıyor. Geçmişi top yekûn karalayarak geçmişteki pisliklerinizden arınmış olunmuyor. Görüldüğü gibi aynı pislik yeniden, başka tarzda üretiliyor.


12 Eylül Askeri darbesinin yargılanmasının yapıldığı Ankara 12. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’ne, mahkemenin istemi üzerine Genel Kurmay Başkanlığının gönderdiği 1 Mayıs 77 katliamıyla ilgili “devlet sırrı” niteliğindeki belgeleri bilebilecek konumdaki Berktay’ın bunları açıklaması artık bir zorunluluktur. Aksi durumda aynı süreçte katliamın faturasını sadece sosyalist sola ve DİSK çıkarması da manidar olacaktır.


Dönemin DİSK yöneticileri, TKP yöneticileri (özellikle Nabi Yağcı), Halkın Kurtuluşu yöneticileri ve diğer sosyalist solun yöneticileri, katliamın tanıkları konuşmalılar. Ama Halil Berktay’ın yolundan giderek değil. 

 

Hakan Tahmaz 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları