loading
close
SON DAKİKALAR

İleri Demokrasiden Manzaralar

Hakan Tahmaz
Tarih: 19.10.2012

Hakan Tahmaz yazdı, ''Bin bir hesapla Türkiye’nin yerel yönetim haritası yangından mal kaçırır gibi değiştiriliyor...''

AKP hükümetinin Türkiye’yi hangi mecraya sürükleme gayreti içinde olduğunu son bir haftada Meclis’te görüşülen üç önemli yasa konusundaki tutumunda bir kez daha gördük.

Bunlar yerel yönetim seçimlerinin tarihini erkene alan anayasa değişikliği, Toplu iş İlişkileri Yasa tasarısı ve Yerel yönetimler Yasa tasarısı.

Yerel seçimlerin tarihi konusunda MHP ile anlaşan AKP, ana muhalefet partisinin itirazlarını dinleme zahmetine bile katlanmadı. BDP’ yi tümde yok saydı.

Değişikliğin oylamasında hükümet partisi fire verince, AKP’nin imdadına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ yetişti.

Şimdi yelkenleri biraz indirmiş halde yeniden görüşmeler yapıyor ama, yine BDP’ yi dışlayarak, “yine güç bende, istediğimi” yaparım anlayışıyla davranmaya devam ediyor.

Yeni anayasa yapmak isteyen ve ileri demokrasi derdi olan bir parti böyle davranmaz. Kapsayıcı olur, kendini dayatmaz.

AKP Meclis’te dışarıda kendi dayatmaktan başka bir şey yapmıyor.

Türkiye, belediyeler yasasın değişikliği tartışmasında da aynı zihniyetin dayatmalarıyla karşı karşıya.

Anayasa değişikliğine milletvekili sayı yetmediği için kendine ortak arayan AKP, yasa değişikliği için yeterli sayıya sahip olduğu için tek başına karar verdi.

Hem de çok daha köklü değişikliler getirmesine rağmen.

Ne TBMM diğer partilerle ortaklaşma ihtiyacı duydu. Ne kapatılmasına karar verdiği belde ve ilçe belediyelerde yaşayanlara sorudu.

Ne de sivil toplum örgütlerine danışma ihtiyacı duydu.

Bin bir hesapla Türkiye’nin yerel yönetim haritası yangından mal kaçırır gibi değiştiriyor.

Yerinden yönetimin güçlendirilmesi beklenirken, merkezi yönetimi güçlendirerek ileri demokrasi uyguladığını iddia ediyor.

Aynen dün TBMM’de TOBB ve TUSKON’ un baskısı sonucu toplu iş yasasında ve sendika yasada yapılan değişiklikle İLO’ un yıllardır talep ettiğinin tam tersi yapıldı gibi.

12 Eylül askeri darbesinden kalma yüzde on sendika baraj kaldırıldı ama toplu sözleşme yapmayı ve sendikaya üye olmayı daha da zorlaştıran değişiklik yapıldı.

Bir işçin sendika üyesi olabilmesi için en az 6 ay kıdemi çalışan olması gerekiyor. İşçi işyerinde altı ayı dolmadan bir sendikaya üye olursa işten çıkarılabilecek. Bu değişiklikten sonra sendikalaşma gerekçesiyle işte çıkarılmalar yaygınlaşacak.

AB ile müzakere kapsamında yapılan değişiklikle, sendikallaşma gerekçesiyle işten atmaları zorlaştıran yasal düzenleme anlamsızlaştı.

Sendika barajı düşürüldü ama 30 işçiden az işçi çalıştıran işyerlerinde sendika toplu sözleşme yapamıyor. Sendika hakkı budandı.

Yani bu yasaya göre 3 Milyon 295 bin işçi toplusözleşme yapamayacak. 12 milyon kayıtlı işçinin 2 milyon 700 bini sendikal hakların faydalanabilecek.

İLO’nun kara listesinden çıkmayı başaramamış Türkiye ileri demokrasi yolunda böyle ilerliyor. 

Hakan Tahmaz 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları