loading
close
SON DAKİKALAR

Siviller vuruluyor

Hakan Tahmaz
Tarih: 12.02.2012

Kürt Sorunu’nda yeniden şiddet sarmalına geri dönüldü.

Kürt Sorunu’nda yeniden şiddet sarmalına geri dönüldü. Muktedirler bir kez daha eski yöntem savaşmaya karar verdiler.

Başbakan “sözün ve sabrın bitti yerdeyiz” sözlerini söyleyeli üç hafta oldu. Sözün bittiğini söylemek, şimdi artık silah ve şiddetin konuşacağın ilanıdır.

Başbakan, öfkesine yenilmiş bir halde konuşuyor.  Sözlerinin farkında değil.

Bu hiçbir koşulda kabul edilebilir bir şey değildir. Çaresizliği veya inadı kabul etmemeliyiz.

Üç haftadır her gün her gece yeni bombardıman, yeni ölüm haberleri alıyoruz.  

Yeni dönemde savaş, şiddet ve çatışmanın toplumda çok derin yara açtığının ne kadar farkındayız?

Muktedirlerin yeni dönem savaşı yine kural tanımıyor.  1990’larda yaşananlarda ders çıkarılmış değil. 

JİTEM’in özel TİM yerini AKP hükümetinin, yeni yetme, özel eğitilmiş polisleri almaya başladı. Toplumsal gösterilere şiddet kullanarak müdahale politikası her gecen gün çok fazla yaygınlaştı. İnsanlar demokratik gösteri haklarını kullanma konusunda  zorlanmaya ve tereddüt etmeye başladılar.

Suçsuz ve genç insanların ölümüne yol açan politikalarda ısrar ediliyor. Üstelik bu bir çözüm olarak kamuoyuna sunuluyor. 

 Öte yandan PKK'nin güvenlik güçlerini hedef alan saldırıları Tunceli’de olduğu gibi sivil faaliyetlerin yapıldığı yerlere de yönlendirmesi bir arada yaşamın olanaklarını ve toplumsal zeminlerini ağır tahrik ediyor. Çözümün daha da zorlaşmasına yol açıyor.

PKK tarafından kaçırılan veya alı konulan insanlarımıza yeni insanlar ekleniyor. 9 Temmuz 2011 Diyarbakır-Bingöl yolunda Yolkesen köyü mevkisinde kaçırılan üç genç yeni eklendi. Kaymakam adayları, işçiler eklendi. 

Kesin sayısını artık bilemediğimiz insanımızın annesi, babası, sevgilisi, eşi, çocuğu umutsuzluk içinde kapılarını gözlüyorlar. 

Hükümet, sessizliğe gömülmüş, bu konularda alı konulan insanların ailelerinden, demokratik kamuoyunda gelen çağrılara kulaklarını kapatarak sanki ölmelerini bekliyor gibi. 

Bu durum eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin Aktütün karakolu baskında kaçırılan askerler için sarf ettiği o çirkin sözlerini hatırlatıyor : “Keşke ölselerdi”

Muktedirler için ölüm bu kadar kolay. Çünkü ölen onların çocukları, sevdikleri değil.  Hiç yangın onların ocaklarına düşmüyor.

Kural, hukuk, yasa tanımayan savaşlara dünya kirli savaş diyor. 

Kirli savaş yöntemini benimseyenin kimliğinin hiçbir önemi yok. Kirli savaş yöntemini kullan uluslar arası hukuka göre savaş sucu işlemiş oluyor.

30 yılı aşkın savaş döneminin sonunda yeniden aynı yöntemlere hangi gerekçeyle başvurulmaya başlanırsa başlansın insanlığın kaybıdır. Çözümü yaratamamanın ağır bedelini topluma ödettirme kiniyle davranmaktır.

Kin ve nefret, toplumu  parçalayan iki kötü duygu. İnsanı insanlığında çıkarak duygu.

Şiddetin ahtapot kolları toplumu sarmaya başladı. Bunun farkında olmamanın bedelini çok ağır ödemek zorunda kalacağız.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları