loading
close
SON DAKİKALAR

İstanbul Politikaları

Yaşar Miraç
Tarih: 26.05.2012

Yaşar Miraç yazıyor; ''Her kurumun, her partinin bir İstanbul politikası olmalı...''

Her kurumun, her partinin bir İstanbul politikası olmalı. Meslek kuruluşlarının, odaların, sendikaların…


Görsel yayıncılığın, basılı yayınların, işitsel yayınların, televizyonların, gazete ve dergilerin, radyoların…


Devlet kurumlarının, bakanlıkların, müdürlüklerin, işverenlerin, bankaların, asker sivil bürokratların…


İşçi sınıfının özellikle bir İstanbul politikası olmalı. Türkiye’nin işçi sayısının çok önemli bir yüzdesi İstanbul ve onun odak olduğu Kocaeli, Bursa, Trakya çekim alanında değil mi?


Sendikalı işçi sayısının büyük bir yüzdesi yine bu bölgede değil mi?


Acaba devrimci işçilerimizin sendikaları, örneğin DİSK’e bağlı sendikalar İstanbul ve çevresinde son 20 yıl içinde nasıl bir gelişme gösterebildiler? Yıldan yıla üye sayıları hangi oranda arttı? Ya da azaldı mı? AKP’nin yeşil sendikaları her türlü destekle hangi oranda üye sayılarını arttırdılar. Devrimci sendikaların durumu ne?


Eğer istenen, arzulanan başarı kazanılamıyorsa bu konuda ne gibi bir değerlendirme, yapılan çalışmaları gözden geçirme gerçekleşti? Hangi yeni yöntemlerle çalışılması gereği gibi araştırıldı, incelendi?


DİSK’in 12 Eylül öncesi gücünü arzulamayan devrimci var mı?


DİSK’in doğru bir İstanbul politikası var mı?


DİSK bu konuda kendini sorguladı mı? DİSK’e yeni bir İstanbul politikası gerekmiyor mu? Yeni bir çalışma anlayışı, yeni bir çalışma-örgütlenme seferberliği gerekmiyor mu?


İşçi sınıfının başkenti İstanbul değil mi? Bırakın devrimci işçi sendikalarını, sendikalı işçi oranı acaba İstanbul’a hiç yakışıyor mu?


Sol partiler ne durumda?


Adı ‘’emek’’, ‘’sosyalist’’, ‘’komünist’’, ‘’sosyal demokrat’’, ‘’kurtuluş’’, ‘’işçi’’, ‘’emekçi’’, ‘’devrimci’’ sözcükleriyle süslü ‘’özgürlük’’, ‘’dayanışma’’, ‘’mücadele’’, ‘’ilerici’’, ‘’eşitlik’’, ‘’ezilenler’’ sözcükleriyle bezeli partiler ne durumda?


Emeğin başkentinde yıllardır çalıştıkları halde, yıllardır örgütlene örgütlene bir arpa boyu yol gidemeyen, seçimlerde yüzde değil, binde 0,5’lik, binde 1-2’lik oranları geçemeyenler ne yapıyorlar? İstanbul politikalarını gözden geçirmişler mi, sorgulamışlar mı?


Kitle partisi CHP ne alemde?


Katıldığım il kongresi CHP’nin halini çok iyi yansıtıyordu!


600 küsür delege, koskoca İstanbul için zaten az bir sayı. Seçim oluyor, 2 aday yarışıyor; biri 1 yıllık diğeri 40 yıllık o da müteahhit! 200 bin üyeden söz ediliyor. İşte yansıyan 2 aday! Ve seçim oluyor. 1 yıllık üye Sayın Salıcı 282 oy alıyor, 40 yıllık üye Sayın Ali Özcan 158 oy alıyor. Ve de 184 oy iptal ediliyor!


Genel seçimlerde bile bu oranda (üçte bir) oy iptal edilmiyor! Bu bir rekordur ve Guinness Rekorlar Kitabı’nda yerini almıştır.


Sonra da kalkıp ‘’İstanbul’u alacağız’’ diye söylevlerde bulunuluyor! Seçime 14 ay kalmış, durum içler acısı…


İstanbul belediye başkanlığı için NATO müteahhiti ve de solla, sosyal demokratlıkla ilgisi olmayan fakat Sedat Peker’le vb. ilgisi olan, Büyükanıt’la ilgisi olan Aziz Yıldırım’ın adı telafuz ediliyor. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül’den medet umuluyor vb...


Seçime 14 ay var muhalefet yok! Çalışma yok, örgüt darmadağın, örgüt kapanın elinde kalmış, delegeler arasında doğru dürüst genç, donanımlı insan sayısı, kadın sayısı çok az, daha çok orta yaşlı ve yaşlılar, emekli öğretmen, memur, doktor vb klasik Cumhuriyet Halk Partililer topluğu egemen. Ama başkanın dilinde bir sözcük var. ‘’Yeni CHP!’’ Fakat parti eski. Üyeler eski, delegeler eski ve de iyi niyetli olsalar da ‘’kafalar’’ eski!


AKP’nin İstanbul politikası var mı?


Var!


2B’lerle, Kanal İstanbul'la, 3. köprülerle bezeli, vakıfları emlak şirketi mantığıyla donanmış büyükşehir, ilçe belediyeleri, taşeronlarla kabartılmış, yandaş, dindaş, memlekettaş kim varsa vasıflı vasıfsız kadrolu ya da sözleşmeli işe alınıp maaş bağlanmış % 50’yi sağlama almak için her türlü olanak ve baskıyla harıl harıl çalışan rövanşistlikten öteye tam bir cihat anlayışıyla saldırıp duran, bunun için de ‘’her yol mübah’’ diyen dinden çok sınıf atlama vaadiyle bir ilahi aşk ile çalışan yeni zenginler, yeni efendiler ordusu, yeni sınıf atlama umutları, canla başla çalışıyorlar. Onların İstanbul politikaları çok başarılı! Darısı bizimkilerin başına!


Yaşar Miraç

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları