Lütfü Savaş: 1 gramlık siyasi menfaat için toplumun huzurunu kimseye bozdurmam

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, HATSU Genel Müdürü ve bir daire başkanı arasında yaşanan tartışma sonrasında soruşturma açtırdığını söyledi.

Hatay Büyükşehir Belediyesi'nde HATSU Genel Müdürü Mehmet Çaparali, geçtiğimiz günlerde daire başkanlarından Mehmet Ezer'i yaşadığı tartışmanın ardından görevden aldığı, daha sonra sosyal medyada süren tartışmada da Mehmet Ezer'in Çaparali'nin kendisine 'fellahlara mı, partine mi güveniyorsun' dediğini söylemesinin ardından belediyede soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Savaş, "Geçmişten günümüze kadar, Hatay'da toplumsal barışa ve huzura katkı sağlamak için birçok toplantı gerçekleştirdim. Geldiğimiz noktada son günlerde yaşanan gelişmelere dair olarak ne benimle birlikte çalışan ne de bana yol arkadaşı olan hiç kimsenin bu toplumu ayrıştıracak bir tutum sergilemesine asla müsade etmedim, etmeyeceğim. Benim soyadım Savaş! Bu toplumun birlikteliği için mücadele etmekten asla korkmam" dedi.

Başkan Savaş katıldığı yerel bir TV kanalında şunları kaydetti:

"Mezhepsel, etnik, bölgesel fitne kim çıkartırsa onun tam karşısındayım. Validen, garnizon komutannından önce ben karşı çıkarım. Çünkü ben buranın çocuğuyum. 1 gramlık siyasi menfaat için 1 tonluk toplumun huzurunu kimseye bozdurmam.

İki arkadaşımıza da soruşturma açtırdım, kim ya da kimler yanlış yapmışsa o makamlarda kalamazlar. Konu şu anda soruşturma konusu. İlk günden beri biliyoruz, maksadın ne olduğunu biliyorduk.

Olay 14 ay önce olmuş. Keşke bu iş ulaştırslardı, ben çözerdim. Genel başkanımız beni aradı, canını sıkma ben her şeyin farkındayım, dedi. Suriye meselesi çıkmadan önce birlik beraberlik toplantılarına başladım. Antakya Belediye başkanıydım. Oradaki sesler geliyordu bir kaos çıkacaktı. Bu fitneye biz de kurban olmayalım. dedim. Hatay'daki huzura katkı için ilk toplantıyı Küçükdalyan'da yaptım. 4 bedeldeki belediye başkanlarımızın hepsi Aleviydi. Samandağ'dan Hassa'ya Yayladağ'dan Erzin'e kadar toplantı yaptım. Kanaat önderleri, muhtarlar, STK'lerle... Bunların en az yarısı Alevi kardeşlerimizdi. Huzur varsa bu şehirde hepimizin katkı sağlaması gerekir. Huzur yoksa herkes huzursuzluktan nasibini alır. Benim soyadım Savaş mücadeleden korkan bir adam değilim. Ben bu toplumu kaosa sürükleyecek her adımın karşısındayım."