Mamak Belediyesi yıkım için yargıyı beklemedi

Bostancık mahallesindeki gecekondular, yargı süreci devam ederken AKP’li Mamak Belediyesi tarafından yıkıldı...

Ankara’nın Mamak ilçesinde AKP’li belediye, yıkım kararı üst mahkemeye taşınmasına ve yargı süreci devam etmesine karşın Bostancık mahallesindeki gecekondulara dün yıkım için baskın yaptı. Yıkım ekiplerinin baskını karşısında neye uğradığını şaşıran mahalleliler, evlerine sahip çıkmak istedi ve direnişe geçti. Bunun üzerine zabıta ekipleri ile mahalleliler arasında gerginlik çıktı. Mahalleliler zorla evlerinden çıkarıldı ve bazı evler henüz eşyaları içindeyken yıkıldı.

Yargı kararı devam ederken yıkım

Gecekondusu yıkılanlardan Figen Çakal, yıkım ekiplerinin kendilerine çok sert davranmasına tepki gösterdi. Çakal, “Eşyalarımızı dışarı attılar. Bizimle doğru düzgün konuşmadan geldiler ve tüm emeklerimizi iki kepçeyle yıkıp gittiler. Bize bir yıl önce ‘çıkın’ denilmişti. Mahkemeye başvurmuştum. Avukatım da ‘Sizi evde eşyalar varken çıkaramazlar’ demişti ama buna karşın bizi nasıl dışarı attılar anlamıyorum” dedi.

Mahkemenin yıkım emri kararını bir üst mahkemeye taşıdıklarının bilgisini veren Çakal, “Eğer biz burada yasadışı bir ev yapmışsak, devlet bizi neden vergi mükellefi yaptı? Elektriğimizi, suyumuzu neden bağladı? Neden bizden bunların vergisini alıyor? Demek ki bizim kadar devlet de suçlu” yorumu yaptı.

Yaşananın kişisel değil, toplumsal bir sorun olduğunu ifade eden Çakal, “Her yıkılan evde bir kültür yok ediliyor. Ben şimdi bir apartman dairesine taşınabilirim belki, maddi açıdan sorun olmaz. Ancak buradaki ağaçlar ben olmadan nasıl yaşar? Buradaki dostlukları, kültürü nasıl yaşatabilirim gittiğim yerde?” dedi.

Rantçılar mahallede kol geziyor

Mahallede bakkallık yapan Muammer Bozan da insanların tek tek yıldırılıp rant sağlanmasına tepki gösterdi. Bozan, iki gün boyunca bazı yabancı kişilerin bölgeye gelerek incelemelerde bulunduğunu, arsa fiyatlarını öğrendiğini söyledi.

Tekel dükkanı işleten Nur Yılmaz ise daha önce açtığı dükkan için ruhsat istemeye gittiğinde 50 bin liralık malına el konulduğunu aktardı. “Daha sonra Başbakanlık’tan birini buldum ve böylece ruhsat alabildim. Bu işler hep böyle mi yürüyecek?” diye soran Yılmaz, “Devlet bize müdahale ettiği kadar bölgedeki torbacılara müdahale etmedi. Muhtar geldi, imza attı, gitti. Yapılan işlem siyasidir” dedi.