loading
close
SON DAKİKALAR

MHP'li Vural: Başbakan, Neron gibi

MHP'li Vural: Başbakan, Neron gibi
Tarih: 13.02.2012 - 00:25
Kategori: Siyaset

MHP'li Oktay Vural, "Başbakan, Neron gibi yakmış ülkeyi, ondan sonra söndürmeye çalışıyor. Sonra da suçunu unutturmak için bizi suçluyor" dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de düzenlendiği basın toplantısında, Çukurca’da meydana gelen terör saldırısına değindi. Acılar yaşanmaya devam ettiğini, Anadolu’nun evlerinde annelerin gözyaşlarının aktığını anlatan Vural, hiçbir fitne veya fesadın bu milleti birbirinden ayırmaya yetmeyeceğini söyledi.

"Ebed müddet olacak husus şudur ki (şehitler ölmez, vatan bölünmez)" diyen Vural, milletin dimdik ayakta durmasının birilerini ürküttüğünü ifade etti. Vural, "Yanındaki arkadaşı için babasından bot isteyenler, ayağı üşüdüğü için çorap isteyenler, evinin elektriği kesilenler, şehit olunca açılanlar... Bu ülke işte böyle kuruldu" dedi.
Şehit annelerinin gözyaşlarının birilerini rahatsız ettiğini ileri süren Vural, "Ağlıyor. ’Ne günlere kaldık’ diye ağlıyor. ’Umut tablosu’ dediler. Şimdi ne var? Kan revan tablosu. Senin ciğerin yanarken aslında milletin ciğerinin yandığını görmen lazım. Kim bu olanların sorumlusu?" şeklinde konuştu.

TBMM’de "terör" konusunda kapalı yapılan oturuma da değinen Vural, bu uygulamadaki amacın, vatandaşın olup bitenden bihaber kalmasını sağlamak olduğunu öne sürdü.

Erdoğan’ın, "terör örgütü böyle saldırılarla intihar ediyor" sözlerine değinen Vural, "Sana ne? Gebersin, gitsin, helak olsun yahu. Mehmetçiğin canını, bizim huzurumuzu düşün. Ne diyor? ’Sahip çıkın PKK’nıza’ diyor" dedi.
Başbakan Erdoğan’ın, kendilerini "yangına körükle gitmekle" suçlamasına anlam veremediklerini belirten Vural, "Başbakan, Neron gibi yakmış ülkeyi, ondan sonra söndürmeye çalışıyor. Sonra da suçunu unutturmak için bizi suçluyor" ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın medya yöneticileriyle toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın medya yöneticileriyle bir araya geldiğini hatırlatan Vural, şöyle devam etti:
"Başbakan, yüksek sansür kurulunda dükkan sahipleri ve mutfak şeflerini bir araya getirdi. Milletin ellerinde bayrakla yollara düşmesi ürkütüyor. Tir tir titriyorlar, müzakere masalarında verilen sözler ortaya çıkar diye. Başbakan, ’terör siyaset üstüdür’ diyor. Madem öyleydi, muhalefet partilerini neden eleştiriyorsun? Siyaset üzeri bir toplantıda AKP genel başkan yardımcılarının ne işi var? Parti propagandası bu. Muhalefeti sindirme. AKP görüşleri doğrultusunda, yayın yaptırma toplantısı. Yandaş, candaş medya ile aile toplantısı. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olmaz. Neden Ortadoğu’yu, Sözcü’yü, Yeniçağ’ı çağırmıyorsun? Rahatsızlığın ne? Bu gazeteciler, senin her yaptığına, ’güzel olmuş’ demek zorunda mı? Esad medyasına ya da Pravda benzeri bir medya yaratmaya çalışıyor. Basın özgürlüğü bu ülkede bir medya patronunun iki dudağı arasında mı? Terör örgütünün müspet propagandasını yapmak doğru ama vahşetini yazmak yanlış, öyle mi? Sonra da ’anaların gözyaşları ekranlarda gösterilmesin’ diye gaddarca bir ifadede bulunabiliyor."
Başbakan Erdoğan’ın, "Propaganda terörün oksijenidir" sözlerini anımsatan Vural, "Terör örgütüyle müzakere ederek, asıl oksijeni sen veriyorsun. Okjisen vererek, örgütü canladıran asıl sensin. Bu ülkede Cumhurbaşkanı bir yere gizlice gidiyor. Sanırsın Bush Irak’a gidiyor. Habur’da oksijeni veren sen değil miydin?" diye sordu.

Sorular

Vural, "Deniz Feneri e.V." soruşturması kapsamında bugün gerçekleşen tahliyelere ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Başarılı operasyon. Hükümeti kutluyorum. Operasyon tamam, daha ne olsun? Deniz Feneri’ni takip eden, sorgulayanların başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi" dedi.

"Çetelerle mücadele ediyoruz" diyen sayın Başbakan’ın bu konuda söz etmediğini ileri süren Vural, şunları söyledi:
"Bu süreç siyasi parmaklarla yönlendirilmeye çalışıyor. Böyle bir şeyin olup olmadığı konusunda kanaat belirtmem mümkün değil ama böyle bir konuda anlamsız bir şekilde bir takım karartma ve baskı uygulamak istenmesi, savcılar üzerinde bir takım baskılar, bu mesele hakkında gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyormuş gibi pozisyon oluşturuyor. Yoksa böyle bir konuda ben de yargı sahibi olamam. Elimizi vicdanımıza koyalım. Ya böyle bir şey çıkmasa ne cevap vereceğim ben? Ama hükümetin tavırlarını gördüğümüz zaman, siyasi irade bu Deniz Feneri ile ilgili hususların açığa çıkması konusunda biraz endişeli görünüyor. Parmak girmesin yargıya, müdahale olmasın. Hak ve hakikat tecelli etsin. Maalesef bu yargı süreci siyasal iktidarın baskısı ve karartması altında."

Vural, terör örgütüne yönelik kara harekatına ilişkin sorular üzerine, kapsamı ve hedefleri konusunda bilgi sahibi olmadıkları operasyonun sonuçlarını bekleyeceklerini söyledi.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları