loading
close
SON DAKİKALAR

"Milas'ta hayatını kaybedenlerin sorumlusu 'Ölüm fıtratlarında var' diyenlerdir"

"Milas'ta hayatını kaybedenlerin sorumlusu 'Ölüm fıtratlarında var' diyenlerdir"
Tarih: 19.02.2019 - 16:45
Kategori: Siyaset

Türkiye İşçi Partisi (TİP) haftalık basın toplantısını düzenledi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Meclis'te haftalık basın toplantısında konuşan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, geçtiğimiz günlerde üniversite öğrencisinin polis tarafından uğradığı cinsel saldırıya, Muğla Milas’ta gerçekleşen iş cinayetine, Van’da üç çocuğun polis tarafından maruz kaldığı işkenceye ve ekonomik krize değindi.

Basın toplantısına, "Flormar’da, Cargill’de, Makro Market’te, Metro Market’te, Reysaş’ta, Serfloor’da, Sibaş Gıda’da, Muğla TÜVTÜRK’te, Uzel’de, Mephisto’da, Kütahya ETİ Gümüş’de, Özgül Nakış’da, Karademir Mobilya’da, Murgul Eti Bakır’da direnişte olan işçi kardeşlerimizi selamlıyoruz" diyerek başlayan Erkan Baş, “Mücadelelerinin başarıya ulaşması için omuz omuza olduğumuzu tekrar ediyoruz” dedi.

‘MİLAS’TA HAYATINI KAYBEDENLERİN SORUMLUSU “ÖLÜM FITRATLARINDA VAR” DİYENLERDİR’

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “AKP iktidarı ülkemizi bir işçi mezarlığına çevirmeye devam ediyor. Muğla Milas’ta dün ruhsatsız işletildiği belirtilen bir madende göçük yaşandı. 3 maden işçisi kardeşimizin hayatını kaybettiği bu katliamın sorumlusunun “ölüm fıtratlarında var” diyerek işçilerin güvenliğini sağlamayaı, hayatlarını korumayı önemsemeyen, onları karanlığa gönderip ölüme mahkum eden Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Bir işçinin Sakarya’da çalıştığı fabrikada, dün iş makinası ile yük kamyonu arasında sıkışarak hayatını kaybettiğini belirten Baş, “Her iş cinayeti, Türkiye emekçilerinin yaşamak için çalışmak zorunda oldukları işyerlerinde ölüme itildiğinin bir göstergesi oluyor. AKP’nin siyasi tarihinin en büyük suçu işçi cinayetlerine ortak olmasıdır ve en büyük bedeli de bu suç nedeniyle ödeyecekler” diye konuştu

‘BU ÜLKENİN BİR POLİSİ HER TÜRLÜ KÖTÜLÜĞÜ YAPAN İKTİDARIN EN ÇİRKİN İFADESİYİM DERCESİNE GENÇ KADINA CİNSEL SALDIRIDA BULUNUYOR’

"Bir günde bir ülkede kaç tane adaletsizlik yaşanır, peki bir günde bir ülkede devlet kaç tane suç işler?"  diye soran Erkan Baş, “Türkiye’de tablo şudur: Devlet suç işliyor, ülke halkı ise adaleti sağlamaya çalışıyor. Bir ülkede devlet ve iktidar organları bir suç şebekesine, bir mafyaya dönüşmüşse halkın iktidara el koyup o iktidar aygıtlarını yerle bir etme zamanı gelmiş demektir” 

Üniversite öğrencisi Merve Demirel’in polis tarafından uğradığı cinsel saldırıyla ilgili olarak Emniyet müdürünün açıklamasına değinen Erkan Baş, “Bakın, bir emniyet müdürü, Ankara Emniyet Müdürü. Halkın ödediği vergilerle maaşı ödeniyor ve görevi halkın güvenliğini, huzurunu sağlamak.  Peki Ankara öyle bir kent mi, yoksa Ankara artık bir çete tarafından ele geçirilmiş, sokaktaki kadınların polis tarafından cinsel saldırıya uğradığı bir kent mi? Genç bir kadın Merve Demirel.  Öğrenci, sokakta basın açıklaması yapıyor. Bakın ayrıntı vermiyorum, önemli değil. Kadının kimliği, başı açık mı kapalı mı, babası kim, annesi kim, ne yer ne içer, neyi sever, kime oy verir, hangi kitapları okumuştur, hangi filmi izlemeyi seviyordur. Bunların konuyla zerre ilgisi yok. Bu kadın bir talebini duyurmak için sokakta basın açıklaması yapıyor. Ve bu ülkenin bir polisi, alçakça, onursuzca, ahlaksızca, adeta ben size her türlü kötülüğü yapan iktidarın en çirkin ifadesiyim dercesine bu genç kadına cinsel saldırıda bulunuyor. Sonra bu polise ceza vermesi, onu adalet önüne çıkarmak için harekete geçmesi gereken Ankara Emniyet Müdürü çıkıp açıklama yapıyor. “Polisi yıpratmaya çalışıyorlar, Babası FETÖ’cü diyor. Yahu Ankara Emniyet Müdürü sen kimsin, bu ne hadsizlik, bu ne onursuzluk. Polisi yıpratmakmış, senin polisin bir saldırgana dönüşmüş, sen daha ne kadar yıpranacaksın. Bir insanın babasının kimci, neci olduğu senin o insana dönük saldırıyı, bir kadına yönelik cinsel saldırıyı meşrulaştırmana izin mi verir sanıyorsun” diye konuştu. 

‘ADALETİN, ÇUKURUN DİBİNE GÖMÜLDÜĞÜ SON NOKTA’

Adalete, hukuka, eşitliğe, toplumun birliğine ve huzuruna dönük saldırıların en dibi, adaletin çukurun dibine gömüldüğü nokta kadınlara ve çocuklara dönük saldırıların pervasızlaşması ve cezasız bırakılması olduğunu dile getiren Erkan Baş, “Van’da 14, 16 ve 17 yaşlarında üç çocuk polis tarafından gözaltına alındı ve bu çocuklara işkence yapıldı. Bakın yine ayrıntının, konunun önemi yok. Burada önemli olan nokta bu çocuklara polis tarafından işkence yapılmış olması. Üç tane çocuğun kafalarını klozete sokup, onları korkutmaya çalışmak, ters kelepçe ile yere yatırıp yumruk, tekme, tokat ile darp etmek, hakaret etmek en aşağılık işkence yöntemlerinin dahi artık ülkemizde devreye sokulduğunu gösteriyor” diyerek tepki gösterdi.

‘İKTİDARIN SUÇLARINI GÖZLER ÖNÜNE SERDİLER’

Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının haklarında hapis cezası verilmesiyle ilgili olarak Baş, “İktidarın suçlarını deşifre eden, haksızlıkların üzerine giden basının önemli alanlarından biri Cumhuriyet gazetesinin 6 emekçisi cezaevine girecek. Bu arkadaşlarımızın bir suç işlemediklerini, aksine iktidarın suçlarını gözler önüne serdiklerini biliyoruz” sözlerini kaydetti. 

‘HALKIN GÖZLERİ SİZİNKİ GİBİ KÖR, KULAKLARI SİZİNKİ GİBİ SAĞIR MI SANIYORSUNUZ?’

Son günlerde üst üste yapılan zamlara ve İçinde bulunduğumuz ekonomik krize değinen Erkan Baş şunları söyledi:  “Ekonomik kriz yok diyorlar. Bir haftadır tanzim kuyruklarında bekleyen insanlar gözler önünde olduğu halde, her gün yandaş gazetelerde manşet yapıp halkı yoksulluktan kurtarıyoruz diye bayram ettikleri halde ekonomik kriz yok diyorlar. Ama daha bu sabah benzine 27 kuruş zam geldi, daha dün Rize’de 60 kişi alınacağı duyurulan işe 15 bin kişi başvurdu, bugünden itibaren ilaçlara yüzde 26 zam yapıldı. Peki tablo buyken siz, ucuzlattığınız değil, zararı devletin bütçesinden karşılayarak ucuza sattığınız patatesle, soğanla toplumu nasıl aldatacaksınız. Halkın gözleri de sizinki gibi kör, kulakları sizinki gibi sağır mı sanıyorsunuz

Binali Yıldırım giderayak özel garsonunu müşavir olarak atayıp AKP’nin devleti nasıl kendi çiftliği, kadrolaşma alanı olarak kullandığını da gösterdi. Binali Yıldırım özel garsonuna çok değer veriyorsa, kendi gemilerinde kaptanlık verebilir” 

 

Kaynak : Vişne Haber Ajansı-www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları