loading
close
SON DAKİKALAR

Mücevherlerin ''arkeo-gemolojik'' envanteri yok

Mücevherlerin ''arkeo-gemolojik'' envanteri yok
Tarih: 27.07.2012 - 14:08
Kategori: Kültür & Sanat

Müzelerde saklanan mücevherlerin ve süstaşlarının arkeo-gemolojik envanteri bulunmuyor...

Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Doğal Yapı Taşları ve Süs Taşları Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı Gemoloji ve Mücevher Uzmanı Doç. Dr. Murat Hatipoğlu, müzelerde saklanan mücevherlerin ve süstaşlarının arkeo-gemolojik (antik dönem işlenmiş süstaşları ve mücevherleri inceleyen bilim dalı) envanterinin bulunmadığını söyledi.

Hatipoğlu, Türkiye genelindeki 108 arkeoloji müzesinden, sadece İzmir Arkeoloji, Milas ve Bodrum Sualtı müzelerinin depolarında bulunan eserlerin arkeo-gemolojik envanterinin çıkarıldığını kaydetti.

Diğer müzelerin depolarında bulunan antik döneme ait süstaşı ürünlerin (mühür taşları ve törensel taşların) ve süstaşlı mücevher eserlerin tanımsal envanterle tutulduğunu kaydeden Hatipoğlu, bu eserlerin gerçek değerinin arkeo-gemolojik envanteriyle tespit edilebileceğini vurguladı.

İzmir Arkeoloji Müzesi'ndeki eserlerin envanterini, Kültür Bakanlığı Müzeler ve Ören Yerleri Genel Müdürlüğü'nün izniyle yüksek lisans tez çalışması kapsamında çıkardıklarını belirten Doç. Dr. Murat Hatipoğlu şöyle konuştu:

''İzmir Arkeoloji Müzesi'nde yaptığımız çalışmada gün yüzü görmemiş birbirinden değerli 238 antik eserin arkeo-gemolojiksel envanterini çıkardık. Süstaşı ürünlerin büyük bir kısmı yüzük veya kolye ucu olarak işlenmiş mühür fonksiyonlu taşlarıdır. Bunun yanında boncuk şeklinde işlenmiş ve dizgi yapılmış kolyeler ve küpeler, kulak tıkaçlarından oluşuyor. Hepsi bir birinden değerli antik eserler. Anadolu'nun 10 bin yıllık medeniyetini temsil eden bu eserler, müze defterine tarifleriyle kaydedilmiş. Yaptığımız çalışmada bu eserlerin antik değerlerinin ne olduğunu, hangi döneme ait olduğunu tespit ederek kayda aldık.''

''Envanteri çıkardık ama hala depoda tutuluyor''

Müzelerde sınırlı sayıda eserlerin sergilendiğini anlatan Murat Hatipoğlu, eserlerin büyük bölümünün ''koruyamayız'' kaygısıyla depoda tutulduğunu ifade etti. Türkiye'deki müzelerin depolarının merkez bankası kasası gibi olduğunu ifade eden Hatipoğlu, şunları söyledi:

''İzmir Arkeoloji Müzesi'nde envanterini çıkardığımız eserler, sergilemeye uygun konsept ayarlanamadığı için tekrar depoya alındı. Bu mücevher ve törensel eserler Anadolu'nun 10 bin yıllık medeniyetini temsil ediyor. İlk çağ uygarlıklarından Bizans dönemi sonuna kadarki bir zaman diliminde Anadolu egemenliği ve mücevher zanatındaki gelişmeleri gösteren bu eserleri, depoda saklayarak korumak yerine, dünyanın ortak mirası olarak sergilenmesi gerekir. 

Her müzede bu eserlerden 4-5 tanesi sergilenmiş diğerleri korkudan Merkez Bankası kasası gibi yerde saklanıyor. Müzelerin depoları eserlerin hapsedildiği yerler olmamalı.''

''Topkapı Sarayı'ndaki eserlerin de envanteri yok''

Hatipoğlu, Topkapı Sarayı'ndaki eserlerin de arkeo-gemoloji envanterinin bulunmadığını kaydetti. 

Envanter çıkarılmadığı için buradaki eserlerin değerlerinin belirlenemediğine dikkat çeken Murat Hatipoğlu, ''Topkapı Sarayı'nın depolarında yakut, elmas, zümrüt ve safran gibi muazzam eserler var. 

Hiç birinin envanteri yok. Envanterleri yapılarak, buradaki eserler sergilenirse Türkiye gerçek bir hazineye kavuşur'' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığının açıklaması

Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nde 189 müze bulunduğu, bu müzelerde envanterlik nitelikte üç milyonun üzerinde eserin muhafaza edildiği bildirildi.

Müzelik değerdeki taşınır kültür varlıklarının Müzeler İç Hizmetler Yönetmeliği, Ayniyat Talimatnamesi uyarınca en geç bir ay içerisinde ''Eser Envanter Defteri''ne kaydedildiği ifade edilen açıklamada, şunlara yer verildi:

''Envanter işlemleri sırasında her bir eserin müzeye geliş şekli ve tarihi ile eserin adı, tanımı, yapım malzemesi, boyutları, dönemi, fiziki özelliklerini detaylarıyla birlikte esere ait fotoğraflar eser envanter defterine işlenir. 

Kaydedilen eserler gerek müze uzmanlarınca gerekse talepte bulunmaları halinde her düzeydeki yerli ve yabancı akademisyenlerce incelenmekte, arkeometrik ölçümleri yapılarak sınıflandırılmakta, katalogları hazırlanarak ulusal ve uluslararası düzeyde makale, dergi, kitap, bildiri, yurtiçi ve yurtdışı geçici sergiler ve çeşitli sunumlarla bilim dünyasına sunulmaktadır.

Müzelerimizdeki mücevher ve süs taşları ile ilgili bu şekilde yayınlanmış yerli ve yabancı bilimsel araştırmaların yanı sıra lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde çalışmalar da mevcuttur. 

Dolayısıyla yalnızca İzmir Arkeoloji, Bodrum Sualtı Arkeoloji ve Milas müzelerinde değil, Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı tüm müzelerdeki müstakil eser olarak veya bir eserin tümleyen elemanı olarak mücevher ve süs taşlarının da belirli düzeyde tanımlamalarını içeren envanter işlemleri müze uzmanlarınca yukarıda belirtilen bilimsel esaslar çerçevesinde yapılmaktadır.''

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları