loading
close
SON DAKİKALAR

Muharrem İnce: 'Bin Günde Memleket Hareketi'ni başlatıyoruz

Muharrem İnce: 'Bin Günde Memleket Hareketi'ni başlatıyoruz
Tarih: 13.08.2020 - 11:51
Kategori: Siyaset

Muharrem İnce bir basın toplantısı yaparak 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde Sivas'tan "Bin Günde Memleket Hareketi"ni başlatacağını açıkladı.

CHP’den ayrılarak parti kuracağı iddiaları günlerdir tartışılan Muharrem İnce bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

İnce bir 'hareket' başlatacağını belirterek, "Dolar 7,20’leri aşarken, hukuk çökmüşken, bu millet acılarla boğuşurken yola çıkmanın tam zamanıdır. 4 Eylül’de memleket hareketini başlatacağız. Bu toprakların en büyük devrimcisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bizim hareketimizde Atatürk düşmanlarına yer olmayacaktır" dedi.

İnce'nin, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı seçiminin olduğu gece ortaya çıkmaması büyük tepki çekmişti. İnce, o gece yaşananlara ilişkin "YSK'ya yazı yazdım, CHP kaç sandıkta gözlemci vermemiş. 13 bin sandıkta gözlemci yok. 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar. Erdoğan kaç oy az alsa ikinci tura kalacaktır. 1 milyon 300 bin oy. Gece yarısı çıktı bizim genel başkan yardımcıları seçim ikinci tura kaldı dediler, nereden biliyorsun. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar, benden yalan söyleyip milletin karşısına çıkmamı istiyorlar. Bana neredeydin diyenlerden özür diliyorum ama unutmayın ki bana veri vermediler" şeklinde açıklama yaptı

Muharrem İnce'nin açıklamaları şöyle:
"Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. 18 yıllık iktidar Türkiye'nin sorunlarını çözmediği gibi maalesef yeni sorunları da eklemiştir. Mühürsüz oylarla kabul edilen cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Türkiye'nin sorunlarını daha da derinleştirmiştir. Yargı bağımsızlığı kalmamış, mülk çökmüştür. Yargı iktidarın sopası haline gelmiş, yargısız infazlar yerini yargıyla infaza bırakmıştır. Devlette kurum ve kurallar çökmüş, tek adamın buyruklarının onları uygulayan mekanizmalar ortaya çıkmıştır.

TÜİK gibi Merkez Bankası gibi kurumlar yok edilmiş, bunların kamuoyunda inandırıcılığı kalmamıştır. Bu dönemde din ve vicdan arasındaki bağ koparılmıştır. Hesap verme ile utanma arasındaki bağ koparılmıştır. Okul türleri arasındaki ayrımcılık eğitimin niteliğinin daha da düşmesine yol açmıştır. Verimli tarım arazilerini amaç dışı kullanan, ata tohumlarının kıymetini bilmeyen, üretimi değil ithalatı özendiren, katma değerli ürün üretemeyen bu politikalar sonucunda ne yazık ki bizler zengin toprakların yoksul çocukları haline geldik.

Enerji güvenliği, ekonomik güvenliğimizin ve ulusal güvenliğimizin temel taşıdır. 2000 yılında enerjide dışa bağımlılığımız %67 iken, bugün enerjide dışa bağımlılığımız %72,4'tür. Doğalgazda dışa bağımlılığımız %99,6, petrolde dışa bağımlılığımız %94,3'tür. Borsa Türkiye'de atıl bekletilen yenilenebilir enerji kaynakları devreye alındığında ve enerji verimliliği artırıldığında daha bağımsız, daha temiz, daha verimli insan ve doğa odaklı bir enerji vereceği mümkündür. Ülkemizde enerji sorunu değil, enerji yönetimi sorunu vardır.

Dış politikada denge politikaları kuramayıp gelgitler yaşayan, ticari ilişkilerle diplomatik ilişkileri düzenleyebileceğini zanneden, parasını ödediği savunma sistemlerini ve araçlarını alamayan, kullanamayan, sorunlarını çözmek yerine ertelemeyi tercih eden bir ülke haline geldik. Mavi vatan olarak tanımlanan 462 bin kilometrakarelik denizel alanda büyük bir zenginlik bulunmaktadır.

Bu alandaki haklarımızı korumak partiler üstü bir anlayışla ele alınmalıdır. Türkiye'deki muhalefet bu konuda yüksek sesle destek mesajı vermelidir. Bugün ülkemizde 18 yılın sonunda işsizliği artıran, halkı yoksullaştıran, milli geliri düşüren, ekonomideki memnuniyeti buzdolabı satışına bağlayan bir cumhurbaşkanı var. Oysa önemli olan evde buzdolabının olması değil, buzdolabının içinin dolu olmasıdır. Türkiye'yi bu noktaya lider partileri getirmiştir. Türkiye'nin hem iktidar hem muhalefet sorunu aynı anda vardır. Siyasi partilerin işleyişinde demokrasi kalmamıştır.

Bu kötü gidişattan CHP de nasibini almıştır. CHP tarihinde ilk defa grup başkanvekilleri seçimle gelmiyor. CHP ile özdeşleşmiş ön seçim artık yok.

CHP önce kendi gücüne, kendi evlatlarına güvenmelidir. CHP İçişleri’de dilekçeyle başvurarak kurulmuş parti değildir. Onun için CHP’den ayrılırken dilekçeyle ayrılınmaz. Ayrılsam bile CHP’yi yıpratmak için değil, kurtarmak için ayrılırım.

Türkiye’ye bir seçenek sunuyoruz. Bizim başlattığımız hareket bir muhalefet hareket değildir, parti içi muhalefet hareketi hiç değildir. Amacımız; karamsarlığı, umutsuzluğu yok etmek ve bir çıkış yolu göstermektir. Hareketimizin adı 'Bin Günde Memleket' hareketidir. Tıpkı Atatürk’ün İstanbul’u kurtarmak için Ankara’ya gitmesi gibi.

Türkiye’nin sorununu ne tek adam iktidarı, ne tek adam muhalefeti çözebilir. Türkiye seçeneksiz değildir, Saray rejimine mahkum değildir.

Biz Türkiye’ye yeni bir seçenek sunuyoruz. Bugün başlattığım hareketin adı '1000 Günde Memleket Hareketi'dir. Bu hareket gücünü, yönünü, finansmanını milletten alacak. Bu hareketi 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde Sivas’ta başlatacağız.

Dolar 7,20’leri aşarken, hukuk çökmüşken, bu millet acılarla boğuşurken yola çıkmanın tam zamanıdır. 4 Eylül’de memleket hareketini başlatacağız. Bu toprakların en büyük devrimcisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Bizim hareketimizde Atatürk düşmanlarına yer olmayacaktır.

'Bin günde memleket hareketi' endüstri 5.0’ı izleyecek, uygulayacak, gençlerin yenilikçi düşüncelerine öncelik verecektir. Bütün bu anlattıklarımın içinde bir Cumhuriyet öğretmeninin haklı talepleri vardır. Yakında alanınında uzman arkadaşlarımızla yollara düşeceğiz. Bütün bu anlattıklarımın içinde bir cumhuriyet öğretmeninin ülkesi ile ilgili güzel düşleri vardır ama bunun içinde milletin haklı talepleri de vardır. İleride size tanıtacağım, alanında uzman, memleket işlerine kafa yoran arkadaşlarımla birlikte yollara düşeceğiz, Allah yardımcımız olsun.

İki yıldır arkadaşlarım kırıldı, uykusuz geceler geçirdim. Seçim gecesi neredeydim? Bitmedi bu, anlatayım. Zonguldak'a mitinge gidiyorum. Bartın milletvekilimizi görevlendirdim, öğrendim ki yeni listeye konmamış, tek gerekçe İnce'ye yakın olması. Ben hangi moralle miting yapacağım. TV'lerde bir Kemal Bey'in reklamı bir benim reklamı. Kılıçdaroğlu'nun reklamını neden veriyorsunuz, aday değil ki, talimat veriyorlar reklamlarımı kesiyorlar. Bu psikoloji altında bana miting yaptırıyorlar. Moralimi bozmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bilboard'lara afişlerimiz az asıyorlar. Seçim gecesine geldik. Bana bilgi verin diyorum, bilgi vermiyorlar. Bilgi yok, nasıl çıkacağım milletin karşısına. Sabah oldu, tutanakları aldınız mı dedim, aldık. Teşekkür edelim dedik. YSK'ya yazı yazdım, CHP kaç sandıkta gözlemci vermemiş. 13 bin sandıkta gözlemci yok. 4 milyon oy yapar bu. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar. Erdoğan kaç oy az alsa ikinci tura kalacaktır. 1 milyon 300 bin oy. Gece yarısı çıktı bizim genel başkan yardımcıları seçim ikinci tura kaldı dediler, nereden biliyorsun. 4 milyon oyu sokağa bırakmışlar, benden yalan söyleyip milletin karşısına çıkmamı istiyorlar. Bana neredeydin diyenlerden özür diliyorum ama unutmayın ki bana veri vermediler.

"Partiyi bölüyorsun" deniliyor peki. Ben Millet İttifakı'nın içindeyim, niye bölmüş oluyorum. Millet İttifakı'nın içindeysem bırakın bu da ayrı bir umut olsun. Futbolun kuralları ile basketbol oynayamazsınız. Parlementer sistem başkadır, 50+1 başkadır. Bölme olayı parlamenter sistemde olur. Parlamenter sistemde beraberlikte 1 puan vardır, 50+1'de bölme olmaz. İttifaklar var.

"Sizi saray mı destekliyor?", beni saray destekliyormuş. Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP'den kaç puan fazla aldı İnce? 8 puan. Bunu HDP, İYİ Parti, AKP, MHP'lilerden aldı. Erdoğan, AKP-MHP toplam oylarından daha az oy aldı. O oylar bana geldi. Ben AKP ve MHP'den oy alabilme ihtimali olan bir adamım. Sarayın beni desteklemesi mümkün değildir, mantıklı değildir. Bunu diyenler, CHP içindeki rant baronlarıdır. Kendi düzenleri bozulmasın diye bana atılan iftiralardır bunlar.

İstanbul’u, Ankara’yı bize Kürt vatandaşlarımız kazandırdı. Ama çıkıp bir teşekkür etmediler. Ama seçimden sonra CHP Kürt vatandaşlarımıza yürekten bir teşekkür edemedi. Ben yüreğimi açarak teşekkür ediyorum Kürt vatandaşlarımıza. Bu başarıyı küçümsemiyorum ama elimize taş basıyoruz, bu Erdoğan'ı cezalandırmak istiyoruz onun için size oy veriyoruz diyen Kürleri yok sayamazsın.

Kurultayda saygısızlık yapıldı, parti kuruyor. Biz çocuk muyuz arkadaşlar. 40 yıldır siyasetin içindeyiz. Bütün bunlar içinde en takmadığım konu bu. Delegelerin yanında oturmak şereftir. Bu siyaseti bilmeyen insanların yorumu. Umrumda değil. Milletin gönlünde neredeyim o önemli. Örgüt buna çok kızdı mı, evet. Ben hiç takmadım.

Gölgede kalanların gölgesi olmaz, güneşe çıkanların gölgesi olur. Biz 4 Eylül'de güneşe çıkacağız. İkinci büyük açıklamamı da Cumhuriyet Bayramı öncesi yapacağım.

(Saray'a giden CHP'li) İki gazetecinin ikisine de ben dava açtım, genel merkez açamadı. Acaba genel başkan yardımcılarından biri mi gitti Saray'a? İnsanın aklına bu geliyor, çünkü ben dava açtım. "Tam CHP iktidara yürürken neden böyle yapıyorsun" diyorlar...

CHP'nin iktidarı demek, CHP Genel Başkanının Cumhurbaşkanı olması demek. Eğer Erdoğan'ın eski arkadaşlarından birini Cumhurbaşkanı yapacaksanız ben buna CHP iktidarı demem.

Yandaş medyaya gelince, bana olan ilginiz gözlerimi yaşartıyor. Yarın bana ekranları kapatacağınızı biliyorum. Memleket Hareketi herkesi özgürleştirecek."

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları