loading
close
SON DAKİKALAR

''Nasıl olur da bir baba kendi hırsızlığına çocuklarını alet eder''

''Nasıl olur da bir baba kendi hırsızlığına çocuklarını alet eder''
Tarih: 11.03.2014 - 12:09
Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Erzincan Cumhuriyet Meydanı’nda halka seslendi...

“Allah kimsenin yüzünü yere bakar hale getirmesin. Ben ona değil, çocuklarına acıyorum. Nasıl olur da bir baba kendi hırsızlığına çocuklarını alet eder. İnsanda biraz vicdan, ahlak olur”

“17 Aralık Şeb-i Arus’ta onların maskeleri düştü gerçek ortaya çıktı, bu hükumet sizi kandırdı”

“İstiyoruzki, kul hakkı yiyenler siyasetten dışlansın. İstiyoruz ki başbakanlık koltuğunda namuslu bir adam otursun”

“Savcı, cumhuriyetin savcısıysa, savcı cumhuriyeti koruyacaksa, savcı yolsuzluklarla mücadele edecekse, savcı tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerle mücadele edecekse, savcı kul hakkı yiyenlerle mücadele edecekse başçalanla ilgili fezlekeyi Meclis’e bekliyorum”

“Polis arkadaşlarım unutmasınlar iktidarın değil, halkın polisidir onlar”

“İster başı açık ister başı kapalı olsun bütün kadınların benim başımın üstünde yeri vardır”

Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde halka seslenen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, miting öncesi başlayan yağmurun bereket olduğunu belirterek, 30 Mart’ta da demokrasinin bereketini göreceklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, yağmur yağdığı için kürsünün önünde konuşacağını ve mitingdekilerle beraber ıslanacağını ifade ederek, “Madem yağmur yağıyor aynı koşullarda olmak durumundayız” diye konuştu.

Erzincan’dan önce ziyaret ettiği Erzurum, Kars ve Ardahan’da yurttaşların pek çok şeyden şikayet ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Kars’ta, Ardahan’da Türkiye’nin neresinde olursa olsun, hangi coğrafyada yaşarsa yaşasın, kimin derdi varsa o derde derman olmak için yola çıktım” ifadesini kullandı.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren ve çiftçinin mazotu 5 liradan satın aldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Dünyanın en pahalı mazotunu satıyorlar. Bütün çiftçi kardeşlerime sesleniyorum, size söz veriyorum Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında çiftçi için mazot 1,5 lira olacaktır. Kaynağı nereden bulacaksınız diyorlar? Kaynağı gördünüz değil mi? 17 Aralık operasyonuyla gördünüz. 17 Aralık, Şeb-i Arus ‘düğün gecesi’ demek, önemli bir gün. Polis, o gün önemli bir operasyon yaptı. Başbakan’ın oğlunun evinde sabah yapılan görüşmeyle bir gerçeği gördük. Arkadaşlarım büyük ihtimalle o ses kayıtlarını size dinlettiler. ‘Bunlar montaj’ diyor. ‘Ey Kılıçdaroğlu senin de sesini montaj haline getireceğiz’ diyor. Eğer adam gibi adamsan sözünün arkasında duruyorsan, gerçi adam gibi adam olmadığını hepimiz biliyoruz. Allah aşkına kul hakkı yiyenden adam olur mu? Yolsuzluk yapandan adam olur mu? Şaibeli adamdan adam olur mu? Hırsızdan, kul hakkı yiyenden başbakan olur mu?”

- “Oğlum Güney Kore’de doktora yapıyor”

“Kendisine benim sesimi montaj yapması için bazı ipuçları vereyim” diyen Kılıçdaroğlu, oğlunun Güney Kore’de doktora yaptığını belirterek şöyle konuştu:

“Arada bir oğlumla Skype üzerinden konuşuyoruz. Pazar günleri sohbet ediyoruz. ‘Dersler nasıl gidiyor, sınavlar nasıl gidiyor, neler yapıyorsun?’ diye benimle annesiyle konuşuyor. Bak başçalan, oğlum Güney Kore’de. Skype’den konuşuyorum. Şimdi benim sesimle oğlumun sesini bir montajla bakalım. Ben acaba oğluma şunu söylüyor muyum, ‘oğlum kaldığın evde ne kadar para var, aman sıfırla.’ Ertesi gün saat 11.35′te yine telefon edip, ‘oğlum tamamını sıfırladın mı?’ O da bana şunu söylemiyor, ‘Babacığım büyük ölçüde sıfırladık ama bir miktar kaldı.’ ‘Oğlum kaç lira kaldı’, ’30 milyon avro kaldı babacığım’. Şimdi bu başçalana sesleniyorum, haydi montajla bakalım. Bunlar ‘yalan’ diyorsun. Kendisine çağrı yaptım. ‘Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının kayıtlarını yayınla’ dedim. Yayınlayabilir mi? Yayınlayamaz çünkü hırsızlığı ortaya çıkacak, nasıl yayınlasın. Erzincan’dan sesleniyorum devletin kayıtlarını yayınla senin ne adam olduğunu bütün bir Türkiye görsün.”

Kemal Kılıçdaroğlu, “Ne diyordu? ‘Yolsuzlukla mücadele edeceğim’ diyordu. Bunun bir bakanı vardı. Çıktı televizyonlara ‘ben niye istifa edeyim, istifa edecekse Erdoğan istifa etsin. O talimat verdi ben yaptım’ dedi. Bunlar montaj mı? Türkiye’deki bütün televizyon kanalları yayınladı, bu nasıl montaj? Demek ki neymiş yalan söyleyen bir adammış o” dedi.

Kalabalığın, “Tayyip istifa sesleri” üzerine Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İstifa eder mi? Allah kimsenin yüzünü yere bakar hale getirmesin. Ben ona değil, çocuklarına acıyorum. Nasıl olur da bir baba kendi hırsızlığına çocuklarını alet eder. İnsanda biraz vicdan, ahlak olur. Utanma duygusu, sadece insanlara özgüdür. İnsanlar utanır ama ar damarı olmayan birisi utanma yetisini de kaybetmiştir. Meydanlara çıkıp oy istiyor. Buradan Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarıma sesleniyorum. Sakın ola ki şunu düşünmeyin, ben sizinle o adamı aynı kefeye koymuyorum. Sizler bu ülkenin onurlu yurttaşlarsınız. ‘Size yoksullukla, rüşvetle, yolsuzlukla mücadele edeceğiz’ dediler sizler gidip oy verdiniz. ‘Yasaklarla mücadele edeceğiz’ dediler. 17 Aralık Şeb-i Arus’ta onların maskeleri düştü gerçek ortaya çıktı, bu hükumet sizi kandırdı.”

Kılıçdaroğlu, Erzincan Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, İstanbul merkezli operasyonları hatırlatarak hükümeti eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, “Hangi Başbakan’ın oğlunun evinde 1 milyar dolar nakit para olur. Hangi bakanın oğlunun evinde 1 trilyon lira olur. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, sabahın köründe oğluna telefon ediyor. ‘Oğlum ne var’ diyor. ‘Babacığım, polisler bastı’ diyor. ‘Evde ne var?’ diyor. ‘Sen biliyorsun babacığım’ diyor. ‘Oğlum kaç lira var evde?’ diyor. ‘Birkaç kuruş var’ diyor. ‘Evladım kaç lira var’ diyor. ’1 trilyon civarında babacığım’ diyor. Erzincan’dan AKP’ye oy veren saygı değer yurttaşlarıma sesleniyorum, bir bakanın oğlunun evinde 7 para kasası neden olur? Bakanların çocuklarının evlerinde para sayma makinesi neden olur? O bakanların çocuklarının evlerinde milyon dolarlar, trilyonlar neden olur? Bu helal midir, haram mıdır?” diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, temiz ve düzgün siyasetten yana olduklarını, ülkede barış ve huzur istediklerini dile getirdi.

Her evde sıcak tencere kaynamasını, her annenin çocuğunu güler yüzle sabah okula göndermesini, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini istediklerini aktaran Kılıçdaroğlu, “İstiyoruzki, kul hakkı yiyenler siyasetten dışlansın. İstiyoruz ki başbakanlık koltuğunda namuslu bir adam otursun” ifadelerini kullandı.

- Tarım politikalarını eleştirdi

Hükumetin tarım politikalarına da değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin artık saman ithal eder konuma geldiğini, çiftçinin perişan halde olduğunu, hayvancılığın öldürüldüğünü söyledi. Litresi 5 liradan satılan mazotun faturasının millete çıkarıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Her mazot aldığınızda unutmayın onlar cebini doldurdular, faturayı siz ödediniz” dedi.

Kırşehir’de çevik kuvvet otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen trafik kazasına değinen Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu zat, Muş’a giderken Orta Anadolu’dan polisleri gönderiyor buraya, kendi güvenliğini sağlasın diye. Yolda polis kardeşlerimiz şehit oldular. Bütün polis camiasına başsağlığı diliyorum. Onlara Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Polis arkadaşlarım unutmasınlar iktidarın değil, halkın polisidir onlar. İktidarın polisi olanları asla affetmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, ülke insanına güvendiğini belirterek, “Kimseden korkumuz yok, kimseden çekindiğimiz yok çünkü alnımız temiz. Daha düne kadar kadının başörtüsü üzerinden siyaset yapıyorlardı. İster başı açık ister başı kapalı olsun bütün kadınların benim başımın üstünde yeri vardır” ifadesini kullandı.

- “Sen kimsin?”

Kalabalığa, “Erzincan’da işsizlik var mı?” diye soran Kılıçdaroğlu, “var” cevabını alması üzerine, şöyle konuştu:

“Onların çocukları işsiz değil ama para içinde boğulacaklar neredeyse. Ceplerinden dolar fışkırıyor, her taraflarından. İşsizliğin sebebi bunlardır. Çiftçi kardeşim ürettiğinin karşılığını alamıyorsan sebebi bunlar. Bunları iyi tanıyın. Bunlar din, iman edebiyatı yapıp malı götürenlerdir. Ne diyordu bu başçalan ‘ben yürütmenin başıyım’ diyordu. Biz de onu söylüyoruz zaten sen yürütmenin başısın, çetenin başısın, soygunu yapan çetenin başısın. Beni mahkemeye vermiş sanıyor ki ben ondan korkacağım. Ya sen kimsin ben senden korkacağım. Sen kimsin? Sen hiç meraklanma seni o koltuktan indireceğim, namuslu bir adam oraya oturacak. Gün birlik olma günüdür. Gün ayrışma, kavga etme günü değil. O milleti ayrıştırıyor, milleti karşı karşıya getirmek istiyor. Yalan söylüyor. Birinci yalanı camide içki içildiğiydi. Allah aşkına böyle bir yalan olabilir mi? Caminin imamı dedi ki ‘ben din adamıyım nasıl yalan söyleyim. ‘Kalktı, ‘Kabataş iskelesinde 50-100 kişi başörtülü bir kadına saldırdı’ dediler. Sonra MOBESE kayıtlarında kimsenin saldırdığı yok. Neden bu yalan söyleniyor? ‘İnsanlar birbirine girsin, kavga etsin’ diye.”

- “Kul hakkı yiyenle neyi tartışacağım”

Daha önceki seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan’a televizyonlarda tartışma davetinde bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Ama 17 Aralık’tan sonra emin olun gelip ayaklarıma dahi kapansa onunla televizyona çıkmayacağım. Niye çıkmayacağım. Allah aşkına hırsızla, yolsuzluk yapanla, kul hakkı yiyenle neyi tartışacağım” dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında emekli aylıklarından hiçbir şekilde kesinti olmayacağını, çiftçinin, esnafın yüzünün güleceğini söyledi.

Barış için, huzurlu bir toplum için çalışmak, herkesin inancına, kimliğine saygı göstermek amacında olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bir hedefim, inancım var. Herkesin ayağının turabı olmak. Ben herkes için çalışacağım. Bana oy versin vermesin herkes için çalışacağım. Herkes için temiz siyaseti getirmek için mücadele edeceğim” diye konuştu.

Hükümetin dış politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Biliyorsunuz bu başçalan Türkiye’nin sanki bütün dertleri bitmiş kalkmış Suriye ile Mısır ile uğraşıyor. Cumhuriyet tarihinde Müslüman’ın, Müslüman’ı öldürmesi için hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı silah göndermedi. Tam tersine ‘Müslüman, Müslüman’ı öldürmesin’ diye çabaladılar. İlk kez bizim tarihimizde böyle bir felaketin altına imza atıldı.”

- Rabia işareti

Konuşması sonrasında Rabia işareti yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Ne demek bu işaret, 4 bakan, bir başçalan. 4 bakanın fezlekesi geldi mi Meclis’e? Geldi, takip edeceğiz. Başçalan için de fezleke düzenleyecek cesur ve namuslu bir savcı arıyorum. Savcı, cumhuriyetin savcısıysa, savcı cumhuriyeti koruyacaksa, savcı yolsuzluklarla mücadele edecekse, savcı tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenlerle mücadele edecekse, savcı kul hakkı yiyenlerle mücadele edecekse başçalanla ilgili fezlekeyi Meclis’e bekliyorum. Bu adam, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı koltuğunda oturamaz. Nokta.”

Kılıçdaroğlu, şair Nazım Hikmet’in, “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” dizelerindeki gibi bir Türkiye’yi istediklerini dile getirdi.

Konuşmasının ardından platforma çağrılan CHP il ve ilçe belediye başkan adaylarıyla partilileri selamlayan Kılıçdaroğlu, miting alanındakilere karanfil attı.

Vişne Haber Ajansı

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları