loading
close
SON DAKİKALAR

O satırlar kitaba nasıl girdi?

O satırlar kitaba nasıl girdi?
Tarih: 03.10.2012 - 18:08
Kategori: Söyleşi

Kılıçdaroğlu’nun okuduğu bölümün Wikileaks’in sitesinde bulunmaması nedeniyle hem Kılıçdaroğlu hem de Sızıntı kitabı eleştiri yağmuruna tutuldu...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan’ın kitabını referans vererek Başbakan Erdoğan’ı Wikileaks belgeleriyle eleştirmesi yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Kılıçdaroğlu’nun okuduğu bölümün Wikileaks’in sitesinde bulunmaması nedeniyle hem Kılıçdaroğlu hem de Sızıntı kitabı eleştiri yağmuruna tutuldu. Odatv Sızıntı kitabının yazarları Barış Pehlivan ve Terkoğlu’na sordu. Barışlar soruları yanıtladı.

Soru: Kılıçdaroğlu’nun kitabınızın 178. Sayfasında yer alan bölümü okumasının ardından Sızıntı kitabı yeniden tartışma konusu oldu. Bu tartışma hakkında neler söyleyeceksiniz?

Cevap: Evet, tartışmayı ve arkasından yazılanları takip ettik. Ancak bizce asıl sorun tartışmaya katılanların kitabı okumamasından kaynaklanıyor. Bu kitabın içeriği Wikileaks belgeleri olarak bilinen ABD büyükelçilik kriptolarının çevirisinden ibaret değil. Biz kitapta birden fazla şey yaptık. Belgelerin can alıcı noktalarını anlattık ve yer yer çevirisini okuyucuya sunduk. İkinci olarak belgeleri yazıldığı tarihte yaşananlarla analiz ettik. Yani ham bilgileri işledik. Üçüncü olarak ise her bir belgenin ardından yaşanan tartışmaları, yapılan açıklamaları ve yanıtlarını anlattık.

Örneğin Başbakan Erdoğan’ın İsviçre hesaplarına ilişkin iddiaların yer aldığı belgeyi anlattıktan sonra sonra Erdoğan’ın yanıtını da yazdık. Bir belgenin ardından Fehmi Koru’nun gazetesinden ayrılışını tarafların gözünden öyküleştirdik.

Tartışma konusu olan belgeye gelirsek, bu belgenin tarihi 6 Haziran 2003 tarihini taşıyor. Kitabın 170-179 arasındaki 10 sayfası bu kriptoyu konu alıyor. 170-178 sayfaları arasındaki 9 sayfada anlatımımızı doğrudan doğruya söz konusu belgeden yapıyoruz. Yer yer çevirilerle belgeyi analiz ediyoruz. Şunu hatırlatalım; söz konusu belge Wikileaks’in sitesinden önce belgelerin Türkiye’de yayın haklarını alan Taraf Gazetesi tarafından yayınlandı. Taraf’ın belgeyi yayınlamasının ardından Aydınlık Gazetesi 24 Mart 2011’de kriptonun tamamına ulaştığını, Taraf’ın yayınladığı kısımların dışında belgede Kemal Kılıçdaroğlu’nun da geçtiğimiz günlerde okuduğu söz konusu bölümlerin yer aldığını haberleştirdi. Yazdıkları da bizim kitabı yayınladığımız Şubat 2011 tarihine kadar tekzip edilmedi. Biz kitapta belgeye ilişkin analizimizin ardından Aydınlık’ın söz konusu iddiasını da “24 Mart 2011’de Aydınlık’ta yayınlanan o bölümler şöyleydi” ifadesinin ardından Aydınlık’ın haberini aynen aktardık. Eğer doğrudan belgede görseydik zaten Aydınlık’ı referans vermezdik. Gördüğümüzü anlatırdık.

Kesinlikle ama kesinlikle bu bölümün kitabın içerisinde yer alması gerekiyordu. Daha önce söylediğimiz  gibi kitap her bir belgenin ardından yaşanan tartışmaları da aktarıyor. Türkiye’de yüksek tirajlı bir gazete söz konusu belgenin sansür edildiğini iddia ediyor ve tekzip edilmiyorsa mutlaka belgenin anlatıldığı bölümün sonunda bu iddiayı kaynağını belirterek kitapta okuyucuya sunmak gerekiyordu. Biz de belgeye ilişkin 9 sayfalık doğrudan anlatımın ardından bunu okuyucuya sunduk. Halen doğru yaptığımızı düşünüyoruz.

Soru: Peki belge sansürlenmiş ya da eksik olabilir mi?

Zaten meselenin mihenk taşı burada. Belgenin wikileaks sitesindeki linki şu: “http://wikileaks.org/cable/2003/06/03ANKARA3694.html#”

Belgeyi açıp bakarsanız şu yazıyor: “This record is a partial extract of the original cable. The full text of the original cable is not available”

Yani “Bu metin orijinal belgenin bir kısmıdır. Orijinal belgenin bütünü ulaşılabilir değildir.”

Bu koşullarda söz konusu iddiayı kitaba taşımak ve okuyucuya tırnak içinde sunmak en doğrusuydu diye düşündük.

Şunu unutmayalım, Aydınlık halen haberinin arkasında olduğunu ifade ediyor. Yayınlanmayan kısımlara ulaştığını söylüyor.

Soru: Peki neden sizin kitabınız üzerinden bu tartışma yürütüldü. Neden sizin kitabınız hedef oldu?

Cevap:  Bu tartışma yanlış eksende yürütüldü. Tartışılması gereken bizim kitap değildi. Söylediğimiz gibi biz ilgili belgeye ilişkin kısmın son sayfasında belgenin yayınlanmasının ardından Aydınlık’ın iddiasını aktardık. Yani kaynak biz değiliz.

Buna rağmen tartışmanın bizim üzerimizden yürütülmesini kitabın itibarına bağlıyoruz. Kitap yayınlandıktan sonra içindeki bilgiler günlerce manşet oldu. Bir cümlesi bile yanlışlanmadı. (Yanlışlansaydı da özür dilerdik)Birileri kendince kitaba saldırmak için bu tartışmayı araç olarak kullandı.

Şunu da söyleyeyim. Hükümete yakın medya Wikileaks belgelerine bugüne kadar kör sağır dilsiz kaldı. Bize tuhaf gelen söz konusu kriptoları tek satır görmeyen bu medyanın tartışmaya “ama bu bölüm Wikileaks’in sitesinde yok” diye başlaması. Wikileaks’i konuşacaklarsa Emniyet birifinginde konuşulanlarla başlayabilirler.

Bir de tabii iyi niyetli bir hata, kitabı okumadan yorum yapıyorlar. Kitabı okuyanlar söz konusu kısımların bizim belgeye ilişkin 9 sayfalık anlatımımızın ardından Aydınlık’tan aktardığımızı rahatça görebilirdi. Bir düşünce tembelliği olduğu açık.

Ama kitabın sahipleri olarak şunu da söyleyelim, söz konusu kitapta en önemli bölümler Türk Silahlı Kuvvetleri’nin analizine ilişkin. Kriptolarda TSK’daki eğilimler ayrıntısıyla analiz ediliyor. TSK içinde ABD ile ittifaka kuşkuyla bakanlar sorgulanıyor. O nedenle TSK’ya ilişkin ABD tavrını ilgili paragrafa kilitlememek en doğrusu.

Odatv.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları