loading
close
SON DAKİKALAR

PEN 2020 Şiir Ödülü Ahmet Telli’ye

PEN 2020 Şiir Ödülü Ahmet Telli’ye
Tarih: 17.03.2020 - 12:17
Kategori: Kültür & Sanat

PEN Türkiye Yazarlar Derneği 2020 Şiir Ödülü Ahmet Telli’nin oldu. Telli’ye ödülü İzmir Kitap Fuarı’nda takdim edilecek.

PEN Türkiye Yazarlar Derneği 2020 Şiir Ödülü Ahmet Telli’nin oldu. PEN Türkiye tarafından yapılan yazılı açıklamada “Türk Edebiyatını lirik, toplumsal şiirleriyle yücelten Ahmet Telli, genç şairlere, okuyucuya her zaman yeni bir soluk olmuştur. Şiirlerinde gerçeklik, direniş, hüzün iç içe geçmiş, okuyucusunu dizeleriyle etkilemiş, emeğe saygılı, romantik ve isyankar şairimiz Ahmet Telli’yi kutluyoruz” denildi. Telli’ye ödülü İzmir Kitap Fuarı’nda takdim edilecek.

Ahmet Telli, bu yılki 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirisini de kaleme aldı. Şiirde referansların adalet, özgürlük ve vicdan olduğunu dikkat çeken Telli, “İktidar odaklı hangi güç varsa, şairi ve şiiri sakıncalı bulmuştur. Şiir ise itirazlarını yükseltirken, ölüme karşı yaşamı, karanlığa karşı şavkı, savaşa karşı barışı, sömürüye karşı alın terini, kısıtlamalara ve zulme karşı özgürlüğü savunmaya devam eder; bir yandan da her türlü ötekileştirmeye karşı durur” ifadelerini kullandı.

"İSYANCI VE UZLAŞMAZ BİR ŞİİRİ BÜYÜTTÜ"
Yazar ve Şair C. Hakkı Zariç, Ahmet Telli şiirinin önemini Evrensel'e değerlendirdi. Telli’nin isyancı ve uzlaşmaz bir şiir büyüttüğünü söyleyen Zariç, “Ahmet Telli farklı kuşaklardan şairler için benzer duyarlıklar ve sezgiler çoğaltan güçlü bir şiiri temsil ediyor. Türkçe şiir yazmaya başlayan her insanın kitaplarına danıştığı bir şair. Toplumcu gerçekçi şiirimizin damarlarından birini beslediğini düşünüyorum. Lirik olduğu kadar isyancı ve uzlaşmaz bir şiiri büyüttü daima. Aşkın ve ayrılığın çiçekleri büyüdü onun şiirinde. Direnmenin ve adını söylememenin insan onuruna yakışan suskunluğunu haykırdı. Hep genç kaldı” dedi.

"ADINDAN GAYRISINI SÖYLEMEYENE SELAM OLSUN"
Telli şiirinin bir memleket havası olduğunu dikkat çeken Zariç şunları dile getirdi: “Yaşlanmayan, eskimeyen, nedenlerini yitirmeyen şiir yazdı Ahmet Telli. Yazarak biriktirdiği ve bize armağan ettiği şiirlerin direnişlerde, meydanlarda çoğaltılması, şarkılarda ve marşlarda seslendirilmesi, aşk mektuplarında giriş dizeleri olarak satırlarımızda yer alması yazdıklarının hayatta bulduğu karşılığı olsa gerek. Barikatın bu yanında, yoksullarla birlikte voltaya çıktı daima. Şiiri bir memleket havasıdır, evrensel bir çağrının yerel motifleri de okunabilir dizelerinde. Nice bildiriye imza atan ve adından gayrısını söylemeyen Ahmet Telli’ye korona günlerinde de, 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde de selam olsun…”

21 MART DÜNYA ŞİİR GÜNÜ BİLDİRİSİ
Ahmet Telli'nin 21 Mart Dünya Şiir Günü bildirisi:

"Dünyayı aşklaştırmanın özel bir edimidir şiir. Referansları özgürlük, adalet ve vicdandır. Özgürlüğe evrensel, adalete toplumsal ve sınıfsal, vicdana bireysel olarak yaklaşır ve özümser; onları insani ve estetik boyutlarda yeniden üretir.

Şiir her türlü inanç sisteminin ve ideolojilerin sınırlandırdığı dar algı aralıklarının karşısına, dinamik ve sınırlanmamış bir kadrajla çıkar. Bu kadrajdan uzanarak kucakladığı ufuklarda şair de, şiir alımlayıcısı da özgürleşir ve zenginleşir. Bu bağlamda, dili de tıkızlaşmış hâlinden kurtarıp sözcüklerin özgürleşmesini sağlayan şiirdir.

Şiir, içinde yaşamak zorunda bırakıldığımız bu karanlık dünyanın yerine ışıltılı, kardeşçe ve yaşama sevincinin rüzgârıyla dolu bir dünyayı geçirir; bunun olabilirliğini gösterir ve hepbirlikte’liğe çağrı çıkarır. İnsanların köşeye sıkıştırılmışlıklarına karşı, onların birlikte gösterebilecekleri tükenmez gücü; tek düşürülmüş bireyin horlanmasına ve aşağılanmasına karşı, insan tekilinin el değmemiş zenginliklerini ve yaratıcı coşkularını sezinletir.

Şiirin zihnimizde şimşekler çaktırabilen gücü, hayat ile geçişmiş bir duygu – düşünce – imgelem diyalektiğinin yapılandırdığı yaratıcı bir süreçte oluşmasından kaynaklanır ve ayrıca bu nedenle her şiir, biriciktir. Sistemin dayattığı aynılaşma ya da aidiyet kalıpları yerine, “kendi” olabilmek ve ben’i, biz’e taşıyabilmek için, özgürleştirici imgeleriyle sezgisel aklın hayata çağrılmasının da yoludur şiir. Düşlerinin ve bilme merakının öznesi olamayan insan, verili hayatın bir nesnesine dönüşür. Şiir ise, kazandırdığı imgesel düşünüş sonucu “hayır” diyebilme cesaretini hatırlatır kişiye.

Doğayı, toplumu ve insanı anlayan ve gelecek sezgisinin ışığını bilincin ekeneklerine sızdıran şiir, olmuş bulunanla ve olmakta olanla bağını kopartmadan, ütopyamızı çiçeklendirir. Biz ki, o ütopyadan bugün, şu an hayatımıza neyi çağırabiliyorsak, onu yaşayabilmeliyiz. Bu durum, şiirin gerçek ile uyumsuzluğunu, onun gerilimli bir alan olduğunu duyumsatmaktadır. Şair, bu gerilimin sancılarını göze alan kişidir; gerçeğin hâl ve gidişine itiraz daima şiirden gelmiştir çünkü. Gerçek, yalanla yer değiştirdiğinde o, kendi hakikat’ini kurar; gerçek diye belletilen yalanların perdesini aralayarak, hakikat olanı gösterir. Bu nedenledir ki, iktidar odaklı hangi güç varsa, şairi ve şiiri sakıncalı bulmuştur. Şiir ise itirazlarını yükseltirken, ölüme karşı yaşamı, karanlığa karşı şavkı, savaşa karşı barışı, sömürüye karşı alın terini, kısıtlamalara ve zulme karşı özgürlüğü savunmaya devam eder; bir yandan da her türlü ötekileştirmeye karşı durur.

“Gülün gülle tartılacağı” bir dünya, aşk hâlinde bir dünyadır ve bu, şiirin düşüdür. Şiir, önce kendini aşk’laştırarak yola koyulmakta ve tahayyülün sınırsızlığına doğru kanat vurmaktadır.

Dünya Şiir Günü bütün bunları yeniden hatırlamak ve hatırlatmak olsun…" 

Kaynak : Evrensel

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları