'Seyyal Taner anlatılmaz yaşanır'

Tarih: 12.02.2012 - 01:20

Kategori: Medya

1970'li yıllarda kendine özgü dansı, hareketli şarkıları, müthiş enerjisiyle Türk popuna adını yazdırmıştı. Sevenleri ona “2000 voltluk kadın” diyordu

İşte o kadın 20 yıllık aradan sonra yeniden müziğe döndü. Ocak ayında çıkaracağı albümünün adı ‘Merhaba’. Seyyal Taner’in içi, bu nedenle kıpır kıpır. Kalbi heyecanla çarpıyor, yüreği özlemle yanıyor, yerinde duramıyor. Her an patlamaya hazır volkan gibi. Seyyal Taner yerini kimsenin dolduramadığını söylüyor ve ekliyor; “Herkes sıkı dursun; 2000 değil, 3000 voltluk enerjimle geliyorum!” Merhaba Seyyal Taner!

Size “2000 volt’luk kadın” derlerdi. Niye?

Vallahi bilmiyorum. Yerimde oturmayı sevmem. Hep hareketli ve tezcanlıyımdır. Ayrıca kafam da bedenim de çok çalışır. Hakikaten enerjiğim.

Çocuk Seyyal nasıldı?

Ailem Gaziantep, Urfa, Erzincan’dan. Ama asıl Kafkasya’dan gelmiş bir aile... Urfa ile hiç bağımız kopmadı, orada halen bir çok tarlamız vardır. Ben orada doğmuşum, sonra İstanbul’a geldik. Orta sondan mezun olmuştum ki İstanbul’a bir grup gelmişti. Los Bravos adlı bir müzik topluluğuydu ve Alman müzisyenleri vardı. Konsere gitmiştik, menajerleri beni gördü, “Latin’e benziyorsun. Müzikal film yapacağız, dünyanın her yerinden Latin kökenli kızlar gelecek. Filmde oynar mısın?” dedi. Şaşırdım, sevindim, hemen aileme söyledim. Ama azarladılar beni “Ne filmi! Okuyup avukat olacaksın” diye. Oysa benim aklım fikrim yurt dışına çıkmak, dans etmekti. Anneannemin evinde 5 gün açlık grevine girdim. Sonunda istediğim oldu. Ailem muvaffakatnameyi verdi, grupla İspanya’ya gidip 3 ay kaldım. Los Bravos’un gitaristi bana evlilik teklif etti. Ailemin, özellikle de albay olan babamın şiddetle karşı çıkmasına rağmen, 17 yaşımda evlendim. Çocuk aklı işte! Kızım Meloni doğdu ama evliliğim bir buçuk yıl sürdü.

Peki şarkıcı Seyyal Taner nasıl doğdu?

Boşandım, yurt dışında kızımı büyüttüm. Türkiye’ye dönünce müzik tutkumu ve dans yeteneğimi bilen aile dostlarımız, sahneye çıkmam için beni ikna ettiler.

Kimlerin şarkılarını okudunuz?

Ben kimsenin şarkısını okumam. Bir tek Erkin Koray’ın meşhur bir şarkısı vardı, o zamanlar onu söyledim. Kabareyle başlıyordum programıma, ardından diğer şarkılar, en son ‘Şaşkınım’ı söylerdim. Ardından yeni şarkılar ve albüm teklifleri geldi. Ali Kocatepe ile bir albüm yaptık. Daha sonra da Yavuz Plak’la anlaşma yaptım. O yılın tüm müzik ödüllerini aldım.

O yıllarda sanatçıya boykot sık yaşanırdı. Böyle bir durumla karşılaştınız mı?

Evet. Rahmetli Cenk Koray’ın TRT’de bir programına katılmıştık. Cenk Koray’ın boynunda bir kaşkol vardı. Üstündeki Arapça dua imiş. Nereden bileyim? Şarkı söylerken Cenk’in boynundan alarak başıma taktım. Bu yüzden TRT’den 1 yıl boykot yedim.

Plak ve kasetlerden para kazandınız mı?

Hayır. Gazino, konser ve ekstralardan kazanıyordum.

Yatırım yaptınız mı?

Evet, gelirimin yüzde 90’ını müziğe yatırırdım. Türkiye’de olmayan müzik aletlerini, kostümleri yurt dışından getirtir, sahnede kullanırdım.

En son hangi gazinoda program yaptınız?

Sanırım 1993 yılında, Çakıl Gazinosu’ydu. O tarihten sonra bir çok A sınıfı sanatçı bile çalışacak gazino bulamadı.

Eski gazino hayatına dönmek ister miydiniz?

Kim istemez ki? O zamanlar gazinolar sosyal aktiviteydi. Sanatçıyı gazinoda canlı izlemekle televizyondan seyretmek çok farklıdır.

“Çok güzel at binerim”

Fobileriniz ve hobileriniz var mı?

Fobim yok, hiçbir şeyden de korkmam. Ama hobilerim var. Dans filmi, klasik bale izlemek çok hoşuma gider. Okumak, özellikle ormanda yürüyüş yapmak, fırsat buldukça at binmek vazgeçemediğim hobilerim. Çocukluğumdan beri çok da güzel at binerim.

Bir kez daha dünyaya gelseniz... Yine Seyyal Taner olmak ister miydiniz?

Evet. Kesinlikle. Bu bana Allah’ın hediyesi. Onun değerini bilmek lazım. Bugüne kadar bu misyonu büyük onurla taşıdım, ömrüm oldukça da taşımaya devam edeceğim.

Fiziğinizi korumak için bir şeyler yapıyor musunuz?

Özel hiçbir şey yapmıyorum. Genetik miras... Çok uzun yıllar dans etmemin de rolü vardır. Tabii ki eski halimde değilim. Ama hiç de kötü sayılmam. Kendimi beğenir ve severim.

Estetik yaptırdınız mı?

Hayır, gerek de duymadım. Ama yaptıranlara da saygı duyuyorum. Beni ilgilendirmez, kim ne yaptırırsa yaptırsın.

“Yerim doldurulmadı”

Sanat yaşantınızda taviz verdiğiniz oldu mu?

Asla. Ya kendi şartlarımda müzik yaparım ya da bu işten uzak kalırım. Benim savaşım buydu. Hiç ucuz kavram içinde olmadım. Ben anarşist bir kadınım. Kavram kargaşası olmasın: Anarşist demek yenilikçi olmak, bir şeyin karşısında durmak demek. Yeni söz söylemek, bir devrimdir. Ben kendi içinde devrim yapmış bir kadınım.

Türk popunun idolüydünüz. Sizin idolünüz kim?

Hiç bir idolüm olmadı. Sadece hoşuma gittiği ve çok güzel dans ettiği için Tina Turner’dan esinlenirdim. Esinlenmek başka, etkilenmek başka. Şarkılarımın koreografisini yapar, teatral esintiyle dinleyicilerime sunardım.