loading
close
SON DAKİKALAR

Sinan Ateş için 29 Aralık 2023, Cuma günü vurulduğu yerde anma ve basın açıklaması yapılacak

Sinan Ateş için 29 Aralık 2023, Cuma günü vurulduğu yerde anma ve basın açıklaması yapılacak
Tarih: 26.12.2023 - 20:08
Kategori: Gündem

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'ten açıklama; "29 Aralık 2023 tarihinde Sinan’ın hain bir pusuda Hakk’a yürüdüğü yerde Cuma namazına müteakip yapacağımız basın açıklamasına katılmaya davet ediyorum. Adaletle kalın."

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Akademisyen Sinan Ateş için 29 Aralık 2023, Cuma günü vurluduğu yerde (Kızılırmak Mahallesi 1456. Cadde Çankaya Ankara'da) Saat; 14.00'da basın açıklaması yapılacak.

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş yaptığı açıklamada ve çağrıda;

"Neredeyse bir yıl oldu. Bu, benim için Sinan’sız, çocuklarım için babasız geçecek bir hayatın ilk yılıydı. Zaman olduğundan daha yavaş aktı. Gece, gündüzden hep daha uzun sürdü. Bu durumdan ay utandı, yıldızlar utandı, güneş utandı.
Bir tek, acımızın üstünde tepinenler utanmadı.

Geride kalan zamanda kâh acıyla yüzleştik kâh hasretle dertleştik kâh ümitle bekleştik. Fakat ne acımız dindi ne hasretimiz bitti ne de ümitlerimiz gerçekleşti. Ruhumuz serin bir gün görmedi, huzurlu bir an geçirmedi.

En aydınlık günlerde bile karanlığın gölgesi, sokakları bize dar etti. Çocuklarım arkadaşlarıyla neşe içinde oyun oynamayı unuttu. Ben huzur içinde başımı yastığa koyup uyumayı unuttum.

Önce canımızdan bir parça koparılıp çıkarıldı. Sonra en tabii haklarımız elimizden alındı. Bize gülmek yok, bize yemek içmek yok, bize gönlünce sokaklarda yürümek yok.

Artık, akşamları dayanabileceğimiz o omuz yok. Artık, devletimizden başka güvenebileceğimiz bir omuz yok. Gözümüzün gördüğü, elimizin uzandığı, kulağımızın duyduğu hiçbir düşmandan korkmuyoruz. Mertçe dövüşe her zaman varız. Fakat düşman pusuda, düşman namert, düşman vicdansız.

Sinan, tam bir yıldır vurulduğu yerde yatıyor. Ne zaman ki adalet tecelli eder, bütün failler yakalanıp hak ettiği cezayı alır, işte o zaman cenazemiz olduğu yerden kalkar, ruhumuz bir nebze olsun huzur bulur ve sokaklarımız aydınlanır.

Bu kapsamda Sinan’ın sevenlerini ve bütün basın mensuplarını 29 Aralık 2023 tarihinde Sinan’ın hain bir pusuda Hakk’a yürüdüğü yerde Cuma namazına müteakip yapacağımız basın açıklamasına katılmaya davet ediyorum. Adaletle kalın." dedi.

#SinanATESicinAdalet


Ne olmuştu;

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, Ankara'da başından vurularak öldürüldü.

Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Kızılırmak Mahallesi 1456 Sokak'taki İnci Apartmanı'ndan çıktıkları sırada, motosikletli kişinin silahlı saldırısına uğradı. Ateş yaşamını yitirirken, Bozkurt ise omzundan yaralandı.

Ateş ise twitter hesabından 2 saat önce attığı son tweet'te şu ifadeleri kullanmıştı:

"Şafağın hiç sökmeyeceğini düşündüğünüz anlarda aklınıza 40 çerisiyle Çin sarayını basan Kürşat, idealleri uğruna dağlara çıkan Enver, işgal donanmasına bakıp, "Geldikleri gibi giderler" diyen Mustafa Kemal, 30 kişi kalsak da mücadelemiz sürecek diyen Fırat gelsin"

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, Bursa’da toprağa verildi. Ulucami'de kılınan cenaze namazının ardından Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, bugün Bursa’da toprağa verildi. Ulucami'de kılınan cenaze namazına çok sayıda vatandaş katıldı.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş (38), dün arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde bir binadan çıktıkları sırada motosikletli iki kişinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, olayın ardından 3 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Cenazeye; İyi Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, AKP Bursa Milletvekili Refik Özen, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İyi Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Serkan Özgöz katıldı.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, kılınan cenaze namazının ardından Emirsultan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Cinayet soruşturması

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, saldırıya ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında toplam 13 kişi tutuklandı.

Uyuşturucuya karşı yürüyüş yapan Hasan Ferit Gedik isimli öğrenciyi öldürmekten 35 yıl 4 ay hapis cezası alan, 2015'te tahliye olan ve 2018'de hakkında yakalama kararı çıkartılan "Dodo" takma adlı Doğukan Çep, azmettirci olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Verdiği ifadede; genel başkanlık döneminde temyiz dosyası için Ateş'ten yardım istediğini, fakat yardımcı olmaması üzerine saldırıyı planladıklarını; amaçlarının öldürmek değil, gözdağı vermek olduğunu söyledi. Saldırının azmettircisini, saldırıyı gerçekleştiren Eray Özyağcı'nın bildiğini iddia etti. Çep ile Özyağcı'nın; saldırıdan iki ay önce, Darıca'daki bir restoranı basıp dört kişiyi yaraladıkları ortaya çıktı.

Saldırı sonrasında Vedat Balkaya tarafından motorsiklet ile Gölbaşı'na ulaştırılan "Papi" takma adlı[39] saldırgan Eray Özyağcı'nın, daha öncesinde Doğukan Çep ile Türkmen Dağı'nda gönüllü olarak YPG ve Suriye Ordusu'na karşı savaştığını ve Ateş'in ölümünden sonra Suriye'ye veya Gürcistan'a kaçtığını iddia edenler oldu. Özyağcı, Yunanistan'a geçiş yapmaya çalıştığı sırada Edirne'de yakalandı.

Özyağcı saldırıyı gerçekleştirirken motorsikleti süren Vedat Balkaya tutuklandı. Özyağcı'nın; kendisine, "husumetlim var, Ankara'ya gidelim" dediğini; saldırı zamanında ise, "küçük bir hesabım var, sen beni ileride bekle" sözlerini sarf ettiğini, ateş seslerini duyunca Özyağcı ile birlikte olay yerinden uzaklaştığını ifade etti.

Suat Kurt, saldırıdan iki gün önce Ankara'ya gelip Ateş'in bulunduğu yerler üzerine keşif yaptığı ve bunları saldırgan Eray Özyağcı'ya bildirdiği gerekçesiyle tutuklandı.

Özyağcı'yı, İstanbul'dan saldırının gerçekleştiği yer olan Ankara'ya, transporter model bir araç eşliğinde Aşkın Mert Gelenbey ve Murat Can Çolak isimli iki özel harekât polisinin getirdiği belirlendi. Polislerden birinin uyuşturucudan suç kaydı bulunduğu ve yolculuk sırasında, polis kimliği kullanılarak bir polis çevirmesinin atlatıldığı tespit edildi. Polisler; eğlence için Ankara'ya gittiklerini ve Özyağcı'nın, ziyarete gideceği bir hastasının bulunduğunu ve "masrafa ortak olacağını" söylemesi üzerine birlikte yola çıktıklarını ifade ettiler. Kendisini farklı bir isimle tanıtan Özyağcı ile saldırıdan on gün önce, yola çıktıkları aracı kiraladıkları otoparkta tanıştıklarını ve Özyağcı'nın gerçek kimliğini, İstanbul'a geri döndükten sonra gözaltına alınmaları sonucu öğrendiklerini öne sürdüler. Doğukan Çep, polislerden biri ile tanışıklığının bulunduğunu ifade etti.

Özyağcı'nın Ankara'ya gittiği transporter model aracın sahibi Mustafa Uzunlar tutuklandı. Çep'in; polis arkadaşlarıyla birlikte Ankara'ya bir düğüne gitmek için aracı istediğini dile getirdi. Özyağcı ve polislerin araca binerken, Çep'in; kendisinin kalacağını, arkadaşlarının gideceğini söylediğini öne sürdü. Aracı 27 Aralık'ta teslim ettiğini ve 28 Aralık'ta otoparka geri bırakıldığını belirtti. Şüphelilerden; Çep, Özyağcı, Saraç ve Köktürk'ü daha önceden tanıdığını ifade etti.

Saldırıdan önce; saldırganları evinde konuk eden Hakan Saraç, olay ile bir alakasının olmadığını ifade etti. İstanbul'daki bir arkadaşından, Ankara'ya gelecek ve kalacak yerleri bulunmayan iki kişinin olduğunu söylediği ve ilgilenip ilgilenemeyeceğini sorduğu bir telefon aldığı için saldırganları evinde ağırladığını öne sürdü.

Çep'e 97 bin lira gönderdiği iddia edilen Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk tutuklandı. Köktürk, 28 Aralık gecesi saat on birde; Çep'in iki günlüğüne acil paraya ihtiyacı olduğunu söylediği bir FaceTime araması yaptığı ve 4 bin lira gönderip gönderemeyeceğini sorduğunu söyledi. Kendisinde ve işlemlerini gerçekleştirdiği eşinin kartında da para bulunmadığını söyleyen Köktürk; Çep'in ısrarı üzerine, yanında bulunan tanıdığından para alarak, eşinin banka kartı üzerinden Çep'e 4 bin lira gönderdiğini dile getirdi. Çep ile daha öncesinde aralarında para transferleri yaşandığı için kendisine gönderilen IBAN'i sorgulamadığını söyledi ve saldırı ile bir bağının olduğuna yönelik suçlamalara itiraz etti. Köktürk'ün; 2013 yılında bir lise öğrencisini öldürmekten yirmi yıl hüküm giyip, yalnızca bir yıl cezaevinde yattığı ortaya çıktı. 2013 yılında Maltepe Cezaevi'nde yattığı sırada, Çep ile aynı koğuşta bulunması yüzünden tanışıklığının var olduğunu öne sürdü. Çep ile Köktürk'ün davasını; aynı Milliyetçi Hareket Parti'li avukatın savunduğu ortaya çıktı.

Balkaya tarafından Gölbaşı'na ulaştırılan Özyağcı'yı, Gölbaşı'dan çıkardığı iddia edilen Ülkü Ocakları'nda yöneticilik görevinde bulunmuş Tolgahan Demirbaş; Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı ve Milliyetçi Hareket Partisi Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinden gözaltına alındı. Kılavuz'un; Demirbaş'ın gözaltına alınma sürecini engellemeye çalıştığı ve polislere, "siz gidin, sahibiniz gelsin" dediği iddia edildi. Soruşturma savcısı Ayhan Ay'ın yürüttüğü soruşturma dosyasına, daha sonradan atanan yeni savcı Durmuş Ali Kaya tarafından Demirbaş'ın ifadesi alındıktan sonra adli kontrol talebi ile hakimliğe sevk edildi. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Demirbaş'ın, Gölbaşı'nda bulunduğu polisler tarafından tespit edildi. Demirbaş, Gölbaşı'na gezmeye gittiğini söyledi. Daha sonraki süreçte Tolga Demirbaş’ın, Olcay Kılavuz’un da bulunduğu evden gözaltına alınması sırasında polislerin tuttuğu tutanak kaybolduğu için savcılar tarafından soruşturma dosyasına Kılavuz dahil edilemedi.

Sinan Ateş'in ailesi ve arkadaşlarının adalet arayışı sürüyor.

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları