loading
close
SON DAKİKALAR

Sırrı Süreyya Önder'den ilk seçim değerlendirmesi

Sırrı Süreyya Önder'den ilk seçim değerlendirmesi
Tarih: 07.04.2014 - 16:48
Kategori: Siyaset

Sırrı Süreyya Önder'de 30 Mart sonrası ilk değerlendirme geldi: Toplumda çatışmasızlık süreci barış süreci gibi yansıtılıyor...

BDP 'nin İstanbul adayı Sırrı Süreyya Önder 30 Mart seçimlerinde 420.044 oyla yenilgiye uğradı. İstanbul'un iddialı adaylarından olan Önder, Al Jazeera Türk'e yazdığı "Süreç Heval!" başlıklı yazısında çarpıcı mesajlar verdi. Yazısının önemli bir bölümünü çözüm sürecine ilişkin sıkıntılara ayırarak, 'çatışmasızlık sürecinin barış süreci gibi yansıtıldığını' savunan Önder'in yazısının 30 Mart seçimlerine ilişkin doğrudan mesajları ise şöyle :

...
Artık yeni bir siyasal durum içerisindeyiz. Seçmen özerklik isteğini kayda geçirdi. Bu durumu Türkiye’nin seçim sonuçları haritası üzerinde fiziki olarak görebiliriz. Yerel seçim sonuçlarına ilçeler ve iller gözüyle ayrı ayrı baktığımızda gördüğümüz; Türkiye’nin fiilen demokratik özerkliğe ihtiyacı olduğu gerçeğidir. Bakın Bölge’nin demiyorum, Türkiye’nin diyorum. CHP ve MHP tarihsel olarak güçlü oldukları alanlara hapsoldular ve ülkenin geriye kalan bölümlerinde hiçbir varlık gösteremediler. Bölge’de BDP’nin, İzmir ve çevresinde CHP’nin, daha milliyetçi coğrafyalarda MHP’nin bu kadar güçlenmesi tek başına Türkiye’nin yeni siyasi fotoğrafının berraklaştığının kanıtıdır. İç Anadolu ve Anadolu yerliliği ise kendini muhafazakar sağ bir platformda ifade etmeyi seçmiş ve çoğunlukla AKP ve muadili partiler üzerinde uzlaşmıştır. Türkiye demokratik özerkliği kendi elleriyle sandıkta çizmiştir. Bu bölgelere bu gözle bakıldığında, yaşam pratiklerinin ve sosyolojik ayrışmanın farkına kolayca varılabilmektedir. Türkiye’nin kendi kendine ortaya koyduğu bu portre ile kavga etmek, ‘ötekileri’ kendine benzetmeye çalışmak, hiç kimseye güç getirmez.

Kısacası artık mesele BDP’li belediyelerin biraraya gelip ‘fiili özerklik’ ilan etmesi değildir. Zaten özerklik de ‘ilan edilecek’ bir durum değildir. Fiilen gerçekleşir. Aslında bölge halkı verdiği oylar ve çizdiği yeni haritayla kendi özerk durumunu ifade etmiştir. Bunun pratiklerinin öyle ya da böyle gerçekleşmek zorunda olduğu ortadadır. Süreç nedeniyle Kürtler’in siyasal olarak sıkıştırıldığını, ‘yapıcı’ olmak adına pasif olduğunu sananlar, sayıca artan ve güçlenen Kürt siyasetinin yerelliğini, CHP’nin ve MHP’nin yerelliğiyle birlikte okumak durumundalar. Fiili anlamda özerklik Diyarbakır ve İzmir’de aynı anda kendini ilan ederken, önümüzdeki tablo sürecin iki aktörü olan BDP-HDP ve AKP haricinde, Türkiye’nin tamamında örgütlenme iddiasında parti kalmadığını göstermektedir. İşte tam da bu yüzdendir ki süreç bu iki parti arasında gelişmiş ve gelişmektedir.
Toplumun en gerici unsurlarından en ilerici unsurlarına dek sürecin bu kadar konuşulabilir ve meşru hale gelmesinin tek itici gücü de budur. Türkiye adına siyaset yapabilmek için Türkiye’yi anlamak gerekir. Türkiye’yi anlamak için de farklı sosyolojilerden çıkan bu özerklik hallerine kulak vermek zorunludur. Çünkü özerklik Türkiye’nin barış içerisinde yaşaması için sadece gerçek olan değil, artık kaçınılamaz da olan tek projesidir. Demokratik özerklik, barışın sadece kendisi değil sürdürülebilir olmasının da en önemli teminatı haline gelmiştir. Bunun en büyük kanıtı da özerkliği eylemleştirenin o ya da bu belediye başkanı ya da parti başkanı değil, bambaşka şehirlerde, bambaşka hayatları eşzamanlı olarak yaşayan halklarıdır.



Bu gerçeklikle en büyük kavgaya sol görünümlü insan ve yapıların tutuştuğunu görmek üzücü. Bir “kurtulma” söyleminin arkasına hizalanarak BDP-HDP siyasetçilerine dönük nefret söylemleri de mide bulandırıcı.
Kürtler’e karşı hep üsttenci ve buyurgan bir tonla konuşan ve özgürlükçü-solcu olduğunu vehmeden bir çok insanın sonunda CHP limanına demir atmış olmasını anlamak güç değil.
İki sebebi var:
Birincisi, çalışmaya ve mücadeleye üşeniyorlar.
İkincisi, Kürtlerin siyaseten başarısı, hiyerarşik konforlarını tuzla buz ettiği için kızgınlar.
Kürtler ise bu acizliğe tek bir cümleyle yanıt veriyorlar: Süreç heval!

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları