loading
close
SON DAKİKALAR

'Sürgü' ablukada ve tedirgin

'Sürgü' ablukada ve tedirgin
Tarih: 31.07.2012 - 10:10
Kategori: Gündem

Sürgü beldesinde güvenlik önlemleri sürerken, beldede kırmızı plakalı arabalar dolaşıyor...

MALATYA- Malatya’nın Sürgü beldesindeki Bağlarbaşı mahallesi üç gündür tarihinde olmadığı kadar kalabalık. Mahalle güvenlik güçlerince abluka altında. Sokakta oynayan çocuklar gelen arabaların plakasını ezberlemiş, eğer ‘Kırmızı’ plaka görmüyorlarsa önem vermiyorlar. Cumartesiyi pazara bağlayan gece sahur sırasında davulcuyla tartışan Alevi ve Kürt Evli ailesinin tekbir sesleriyle saldırıya uğradığı evinin avlusu da dolu.

Mahallenin girişinde başlayan jandarma kontrolü evin önündeki üç jandarma minibüsüyle kendini gösteriyor. Ailenin bireyleri bir yana dağılmış, gerginlikten bitap, “Konuşmaktan boğazımız kurudu” diyor.


Olayların olduğu gece kayısı toplamaktan dönen Rabia Yıldırmaz anlatıyor yaşadıklarını: “Aslen Adıyamanlıyız. 40 yıl önce geldik, buraya yerleştik. Bugüne kadar hiç kimseyle bir sorunumuz olmadı. Dokuz gün önce Ramazan davulcusu gelip penceremize vurup, “Kalkın, sahur vakti geldi” demeye başladı. Ablam Fatma çıktı “Biz kayısıdan yeni döndük, tamam” dedi. İlk gece geçip gittiler. İkinci gece yine geldiler. Babam çıktı, “İki tokmak az vuruver” dedi. Yine geçti gitti. Üçüncü gece geldiğinde, “Oruca kalkmak zorundasınız” dedi, küfretti. Bize “Size mani de söyleyeyim mi” diyerek yine küfretti.”

Kapıyı kilitleyin, yatın


Yaşanan gerginliğin başka evlerde de hissedildiğini söyleyen Yıldırmaz’a göre, mesele Aleviliğin yanında biraz da ‘Kürt’ olmakla ilgili. Gelenlerin İstiklal Marşı okuyup Kürt olmalarına küfrettiğini söyleyen Yıldırmaz, “Biz de buralıyız” cümlesinin altını çiziyor.


Olayın olacağı gece, ailenin yaşanacaklardan haberi varmış. Çarşıda kahvelerde böyle bir durum konuşulmuş, onlar da duymuş. Aynı gece jandarma komutanı gelerek “Biz buradayız, çekinecek bir şey yok, kapınızı kilitleyin yatın” demiş. Sıkça sorulan “Nasıl bu görüntüler çekildi?” sorusuna böyle yanıt veriyor Rabia Yıldırmaz. Sesleri duyunca kız kardeşi “Abla geliyorlar, telefonunu ver” demiş, görüntüleri böylece çekmişler. Rabia Yıldırmaz’ın iddiasına göre, yalnızca kendi evlerini değil beş haneyi daha basmayı planlıyorlarmış. “Yıllardır davul çalınır, niye bu kez olay çıktı?” diye konuşuyor. Son sözü ise “Bu böyle gitmez, böyle de bitmez” oluyor.

Ekmek satılmıyor


Olayların kasabaya bıraktığı tatsız havadan herkes muzdarip. Kasaba kahvesinde Adıyaman’a gitmek için dolmuş bekleyen Garipdede ailesinden Halil, “Olaylar yaşandığı sırada mahalledeydim. Münferit değil. ‘Burada daha öncede benzer gerginlikler oldu. Üstünü çizmeye, örtmeye çalıştılar. Bu sefer sosyal medya sayesinde yaşanan görünür oldu” diyor.

Halil sözlerini desteklemek için Ramazan nedeniyle kasabada saat üçe kadar ekmek yapılmamasını örnek gösteriyor; ‘‘Kasabada oruç tutmayanlara baskı yapmıyorlar denemez. Kahvaltı etmek isteseniz ekmek bulamazsınız.’’ İlçenin eski sakinlerinden Mehmet Denkçe’ye göre ise olay tamamen münferit: “Başkanımız yüzde 99 oyla seçildi. Burda herkesin fikri birdir. MHP yakın görüş hâkim olsa da baskı olmaz. Bu aile geçmişte de vukuat çıkarmıştı. Bu bardağı taşıran son damla oldu.”

Arınç farklı konuşuyor

 
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise olayın ‘büyütüldüğü, amaçlandığı kadar vahim’ olmadığını öne sürdü. Tartışmanın ardından davulcunun darp edildiğini öne süren Arınç, “Bu darp üzerine ertesi gün davulcu arkadaşlarını toplar ve evin önüne gelir. Bir davul yüzünden bakın neler oluyor” dedi. Belediye Başkanı Faruk Taşdemir ise olayı benzer şekilde anlatıyor: “Evli ailesi ramazan davulcusunu dövmüş. Döverken, ‘Bizim arkamız burada değil, güçlüyüz biz’ demişler. Davulcu çocuk da boş durmamış” Alevi Bektaşi Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi Kelime Ata ise belediye başkanının, beldeden göç etmesi için aileyle pazarlık yaptığı, aileninse bunu kabul etmediğini öne sürüyor.

Vekiller aileyi ziyarette olayı ‘tartıştı’


Evli ailesinin evinin taşlanmasıyla başlayan gerginlik nedeniyle CHP ve AKP'li milletvekilleri beldede inceleme yaptı ve aileyi ziyaret ederek bilgi aldı. CHP tarafından görevlendirilen Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, İstanbul Milletvekili Yusuf Sarı, Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba önceki gece bölgeye geldi. Aileyi ziyaret sırasında konuşan Ağbaba, “Olay bir davulcunun sıradan bir saldırısı gibi gözükmüyor” dedi. Jandarmanın olaylardan bir gün önce haberi olduğunu, ancak gerekli tedbiri almadığını iddia eden Ağbaba, “Kimin zafiyeti, eksikliği varsa, takipçisi olacağımızı belirtmek istiyorum” dedi. CHP’li vekillerin ziyareti sırasında AKP'li Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık ile Mustafa Şahin de beldeye geldi ve aileye ’Geçmiş olsun’ dileklerini iletti. AKP’li Mustafa Şahin, olayın Alevi-Sünni kavgasına taşınmasının büyük bir yanlışlık olduğunu belirterek, saldırıyı kınadı. Şahin, olayın basında abartıldığını söyleyince CHP’li Aygün, “Burada dinleyin, ama gelip burada ferman vermeyin, dinleyin” diye tepki gösterdi. Şahin ise amaçlarının kin ve nefret tohumlarının önüne geçmek olduğunu söyledi.

‘Buradan gitmeyeceğiz

 
Evde oturanlardan Leyla Evli, milletvekillerine teşekkür ederek olayın basit ve kolay olmadığını belirtti ve “Burada kalacağız” derken, Fidan Evli ise “Birkaç kişinin yaşadığı şeyi bütün Türkiye’ye genellemek istemiyoruz. Burada kendini bilmez densizlerin yaptığı şeyi, Türkiye’de yaşayan Sünni ya da Alevi insanlara yansıtmak istemiyoruz ama bizim yaşadığımız da gerçek” diye konuştu.

Vali Saran’a göre olaylar ‘münferit’

 
Malatya Valisi Ulvi Saran, Alevi ve Sunni kesimin temsilcileri ve kentin ileri gelenleriyle dün bir toplantı yaptı. Sürgü Jandarma Komutanlığı’nda gerçekleştirilen toplantıda çözüm önerileri tartışıldı. Toplantı sonunda açıklama yapan Vali Saran, ortada ciddi bir sorunun olmadığı halde küçük bir tartışmanın bir gurup tarafından büyütülerek Sürgü ve Malatya’ya yakışmayan bir boyuta taşındığını öne sürdü ve ekledi: “İlk gün meydana gelen olay sırasında söz konusu ev bir kalabalık tarafından baskı altına alındı ve taşlandı, bu doğrudur. Ancak kalabalıkların elbette ki bir şuuru yoktur. Güvenlik kuvvetlerinin yerinde ve zamanında olaya müdahale etmesiyle durum sükunete kavuşmuştur.” Toplantı sonrasında tüm protokol üyeleri saldırıya uğrayan Evli ailesinin evine giderek, geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Saran, olaydan sorumlu olan kişiler hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı sözünü de verdi. Ailenin küçük kızı ise valinin sözlerine karşılık “Sınavım vardı, yaşananlar yüzünden sınava giremedim” dedi.

Alevilerden saldırıya protesto

 
Malatya’nın Sürgü beldesinde yaşanan olaylara Aleviler ve bazı sivil toplum örgütlerinden tepki geldi. CHPİstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, sanatçı Yavuz Bingöl’ün de aralarında bulunduğu yaklaşık 200 kişilik bir grup, önceki gece Taksim Meydanı’nda bir araya geldi. Sivas katliamında ölenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankartın arkasında toplanan grup, ‘ Malatya Sivas Olmayacak’ sloganları attı. Ankara’da da Alevi örgütleri ve sivil toplum kuruluşları üyesi çok sayıda kişi dün Yüksel Caddesi’nde toplandı. Ak Partiİl Binası’na yürüyen, kalabalık, Malatya’da yaşananları protesto etti.

 
Ankara’da ise Kızılay Konur Sokak’ta toplanan kalabalık “ Malatya ; Sivas, Çorum ve Maraş olmayacak” sloganıyla yürüyüş yaptı.

DİSK’ten tepki


DİSK Genel Başkanı Erol Ekici dün yaptığı yazılı açıklamada olayın ‘münferit’ olmladığını belirterek, “ Türkiye’yi tek kimlik, tek inanç, tek siyasal görüş ekseninde tek bir kalıba sokmak isteyenler, bu ülkenin tarihini bilmeyenlerdir” dedi.


Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı ve Tokat Şube Başkanı Muharrem Erkan ise yaptığı basın toplantısında “Belediye başkanının, ‘Sizleri burada koruyamayız’ demesini talihsiz bir açıklamadır. Bu tip saldırıların olmaması için halkımızı duyarlı olmaya çağırıyorum. Doğrunun, haklının, mazlumun yanında olacaklarına inanmaktayım” diye konuştu.

Radikal/Ayça Öner

 

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları