Toprak Habertürk’te, ''Öyle bir Cumhurbaşkanı seçmeliyiz ki...''

CHP Genel Başkan Yardımcısı Toprak Habertürk’te: “Öyle bir Cumhurbaşkanı seçmeliyiz ki, Almanya’da, Almanya’nın Başbakanı’nı yuhalatmasın''

-“AKP’ye gitmeyeceğiz. Ben yaptım oldu mantığıyla, halkın iradesini yok kabul eden bir siyasi partiye gitmeyi doğru bulmayız”

-Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu siyasi partilerin diktasıdır. Milletvekili seçerken dahi topluma sormuyoruz. Bir kişinin kalkıp, ‘kardeşim bu adamın şu şaibesi var bunu seçmeyelim’ deme hakkı yok. Ama bari cumhurbaşkanlığı seçiminde yapalım. Sadece liderlerin iki dudağı arasına böyle bir tarihi kararı bırakmamak lazım. Öyle bir cumhurbaşkanı seçelim ki bu toplumu kucaklasın”

-“Bizim yönetim anlayışımız katılımcılıktır. Onların tek adamlıktır. Tek adamlık tehlikelidir”

-“AKP’nin Sayın Başbakanı karşıt yaratarak ülkeyi yönetmeye çalışıyor”

-“Yatırımcı Türkiye’de yatırım ortamı olup olmadığına bakar. Siz Türkiye’de hukuku egemen kılmazsanız, maliyeciyle yatırımcının kapısına dayarsınız biri sizi eleştirdiği zaman aramalı baskın yaparsanız, yani hukuk devleti bittiği anda yatırımcı kaçar.”

-“ 301 vatandaşımız öldü Soma’da. CHP olarak bu facianın takipçisiyiz. Büyük bir ihmal var. İhmalin asıl başındaki kişiler de devletin içindeki bakanlık görevini yapanlar”

-“İktidar, gücünü kullanarak Ağrı ve Yalova’da seçimi iptal etti, vatandaşlar bunun farkında”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak Habertürk’ün canlı yayınında güncel gelişmelerle ilgili soruları şöyle yanıtladı;

Sunucu- Hoşgeldiniz. Gündem yoğun. Çok da kısa süremiz var. Dolayısıyla hepsini soracağım ama Yalova’dan geldiniz siz. Yalova’da seçimler tekrarlanacak. Öyle başlayalım mı isterseniz?

Erdoğan TOPRAK- Yalova’da çok tatlı bir heyecan var. Yalova’da bir haksızlık var. Yani iktidar partisinin kendi gücünü kullanarak Ağrı ve Yalova’da seçimi iptali var. Vatandaşlar bunun farkında. Yalova’da bugün gördüğüm manzara CHP’nin adayı Vefa Salman’ın açık ara bu işi hedefe doğru gideceği yönünde.

Çünkü vatandaşlar her zaman mağdurdan yana. Orada bunu gördüm. Vatandaşlar şunu söyledi; eğer bu seçimi iktidar partisi kazanmış olsaydı bunu yapmazdı. Ama iktidar gücünü kullanarak bizim irademizi yok kabul etmesi, burada belli açıklar bularak seçimin iptal ettirilmesini doğru bulmuyoruz. Türkiye’de ikinci bir kaos oldu Yalova’da. Biz gereken cevabı sandıkta vereceğiz dediler. Bugün Yalova’dan buraya gelirken çok mutlu geliyorum. Yalova halkına da teşekkür ederim.

Sunucu- Köşk seçimleri kuşkusuz siyasetin en günceli, en sıcak gündemi. Ankara’nın da gündemi o. Sizde o görüşmelerin tam odağındasınız. Cuma günü yanlış bilmiyorsam Sayın Bahçeliyle Kılıçdaroğlu’nun bir görüşmesi var. Çatı aday formülü tartışılıyor. Öncelikle şunu merak ediyorum. Celal Adan’ı ben burada konuk ettim. Orada şöyle bir şey söyledim; MHP’nin çatı adayı formülü için Kılıçdaroğlu birazcık geri duruyor. CHP kendi adayını çıkaracakmış gibi geliyor bana derseniz deyince. Ben öyle düşünmüyorum, görüşmeler devam ediyor dedi. Nedir CHP’nin tutumu bu konuda?

Erdoğan TOPRAK- Daha biz o konuda fikir beyan etmedik. Çatı adayı konusuna evet de demedik hayır da demedik. Biz sonuçta bu ülkeye bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Bir tane cumhurbaşkanı seçeceğiz. Bunun partiler üstü olması lazım. Toplumda geniş bir konsensüsün olması lazım. Mutabakatın olması lazım. Yani toplumun biz görüşlerine başvurmalıyız.

Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu siyasi partilerin diktasıdır. Yani milletvekili seçerken dahi topluma sormuyoruz. Genel başkanlar ve yönetim kurulu MYK dediğimiz yönetim kurulu toplumun önünde diyor ki, bunlar benim milletvekillerim seçeceksiniz. Yani toplumda bir tanesi kalkıp kardeşim bu adamı şu şaibesi var bunu seçmeyelim deme hakkı yok.

Ama bari cumhurbaşkanlığında yapalım. Yani öyle bir cumhurbaşkanı seçelim ki bu toplumu kucaklasın. Bu ülkede sevgi toplumu yaratsın. Ortak aklı bulmak zorundayız. Var mı yok mu diye biz şu adan peşinen bir yargıya varırsak yanlış yaparız. Yani nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı. Bu ülkeyi nasıl bir cumhurbaşkanıyla bölmeyiz bütünleriz. Biz bunun arayışı içerisindeyiz. Her kesime gideriz. Önümüzde zamanımız var. Sadece liderlerin iki dudağı arasına böyle bir tarihi kararı bırakmamak lazım.

Sunucu- Bugün mesela Ankara kulislerinde özellikle Şükrü Küçükşahin’in yazısı çok konuşuldu. Çatı adayı acaba Abdullah Gül mü diye? Mesela CHP Abdullah Gül’ün tekrar adaylığı için ne düşünür?

Erdoğan TOPRAK- Abdullah Gül şu anda gündemimizde yok. Onu söyleyeyim. Biz hala turlarımıza devam ediyoruz. Emek kesimine gidiyoruz. Sendikalara gidiyoruz. İş dünyasına gidiyoruz. Sivil toplum örgütlerine gidiyoruz. Bu turu tamamladıktan sonra siyasi partileri ziyaret edeceğiz. Siyasi partilerin bizi ziyaret etmesi konusundaki randevuları var ki, Sayın Bahçeli Cuma günü gelecek. Cuma günü Sayın Bahçeliyle görüşeceğiz.

Sunucu- Kılıçdaroğlu şöyle bir şey söyledi; ne söyleyecek bende merak ediyorum Cuma günü?

Erdoğan TOPRAK- Sonuçta bu bir siyasi parti. Siyasi partinin genel başkanı bize gelecek ve bizde merak ediyoruz. Tabi ki önerileri nedir, nasıl bir ortak aklı hayata geçirmek istiyor? Sonuçta MHP bu ülkenin üçüncü büyük partisi ve önemli bir parti. Önem verdiğimiz parti. Görüşleri bizim için önemli.

Biz siyasi partilerde birçok partiye gitmeyi istiyoruz. Birçok partinin görüşünü almak istiyoruz. Ama almayacaklarımız da var. Gitmeyeceklerimizde var. Mesela; AKP’ye gitmeyeceğiz. Ben yaptım oldu mantığıyla sen mi kalsın bende mi kalsın, halkın iradesini yok kabul eden bir siyasi partiye gitmeyi doğru bulmayız. Neden? Çünkü gitmemizin bir anlamı yok. Onun dışındaki diğer partiler konusunda ön yargılı değiliz. Ama AKP’ye gitmeyeceğimiz konusunda kafamızda…

Sunucu- Çatı adayı konusunda CHP daha bir karar vermiş değil. Belki de sunulacak çatı adayı eğer aklına yatarsa CHP’nin destekte verebilir. Bunu mu anlıyoruz?

Erdoğan TOPRAK- Çatı aday konusu daha gündemimizde değil. Önce biz nasıl bir aday olmalı, Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Türkiye ikiye bölündü. Türkiye’deki öyle bir kötü yönetim anlayışı var ki, bugün bu ülkeyi yöneten AKP’nin Sayın Başbakanı karşıt yaratarak ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Bu doğru bir şey değil. Söylediğimiz şey şu; bu ülkenin 76 milyonu kardeşçe yaşayabilir. Bugüne kadar yaşadı bundan sonra da yaşayabilir. Ama biz iktidar partisinin Başbakanı sırf kendi iktidarında kalsın diye sürekli karşı tarafa bir karşıt yaratarak siyaset yapıyorsa bu yanlış. Bunu tehlikeli buluyorum.

Sunucu- Dolayısıyla öyle bir isim seçilmeli ki, daha kucaklayıcı olsun diyorsunuz.

Erdoğan TOPRAK- Öyle bir isim olmalı ki, uluslararası alanda Türkiye’yi saygın bir noktaya taşısın. Gelip de Almanya’nın göbeğinde Almanya’nın Başbakanını yuhalatmasın. Öyle bir cumhurbaşkanı seçmeliyiz ki, başka ülke içişlerine bulaşmasın. Öyle bir cumhurbaşkanı seçmeliyiz ki, 15 yaşında evladı ölen bir kadını meydanlarda yuhalatmasın.

Yani biz böyle bir cumhurbaşkanını arıyoruz. O mu olsun bu mu olsun, çatı mı olsun… Çatıyı bu halk kurar. Ama biz temelini sağlam atalım.

Sunucu- Bu bahsettiğiniz özellikler Abdullah Gül’de var mıydı?

Erdoğan TOPRAK- Ben görev süresine baktığımda Sayın Gül’ün yönetim tarzına saygı duyarım. Ama birçok konuda hükümetin noteri gibi davrandı. Yani bu benim kişisel görüşüm. Kendi kurullarımızda görüştüğümüz oluşan bir görüş değil. Bu benim şahsi görüşüm. Sayın Abdullah Gül eğitimde de birçok alanda da hükümeti çok daha farklı bir şekilde sağduyuya yöneltebilirdi, sağlıklı bir yere çekebilirdi. Tarafsız olamadı.

Ben kapalı kapılar ardında söyledim. Sen o yasayı aynı anda onayladın mı onaylamadın mı? 4+4+4’ü onayladın mı onaylamadın mı? Yargıyı onayladın mı onaylamadın mı? Yani biz buna bakarız. Şu andaki gördüğümüz tabloda Sayın Abdullah Gül’ün bu noktada üstüne düşen bir gölge var.

Sunucu- Anadolu’da, 20 ilde bütün kademelerdeki insanlarla görüşülecek ve onlara nasıl bir cumhurbaşkanı istediği sorulacak. Doğru mudur?

Erdoğan TOPRAK- Belediye başkanlarımızın, milletvekillerimizin, Parti Meclisi üyelerimizin her kesimden görüş alıyoruz. Parti örgütlerimizi de bu görüşün içerisine…

Sunucu- Öne çıkan isimler var mı?

Erdoğan TOPRAK- Öne çıkan çok değerli arkadaşlarımız var ama isim…

Sunucu- Biz mesela Yılmaz Büyükerşen’in ismini çok duyuyoruz medya olarak.

Erdoğan TOPRAK- Çok değerli bir insan. Kendisini çok iyi yetiştirmiş. Bu ülkede 1 mil 200 bin kişiye diplomasını almak için bir eğitim modeli gelişmiştir. Türkiye’de çok önemli bir noktaya parmak basmış, Anadolu’nun bozkırında bir Avrupa şehri yaratmış, bir dünya şehri yaratmış çok saygın bir insan. Ama onun dışında da bir çok değerli arkadaşımız var bu konuda.

Yani CHP’nin adaydan yana sorunu yok. Ama CHP’nin topluma kulak tıkayıp ben bunu dayatıyorum deme lüksü yok. Başka partilerden bizi ayrıdan özellik, biz ortak aklı buluyoruz. Bir tek adamın iki dudağı arasında karar veren bir parti değiliz. Biz birçok kurumlarımızla, birçok görüşler gelir o görüşleri bir harmanlarız, o harmanlamanın en iyisi neyse oradan onu yaratmaya çalışırız.

Sunucu- Başbakan bugün Ağrı’da konuşurken köşk seçimlerine değindi. Haziran’da açıklayacağız dedi. Orada bir de bir dil sürçmesi oldu, sanırım kendi adaylığını söyledi. Ben öyle yorumladım en azından çok insan öyle yorumlamıştır. Ne zaman açıklayacak CHP kendi adayını? İkincisi de Başbakanın o konuşması için siz ne düşünüyorsunuz?

Erdoğan TOPRAK- Kendi görüşüdür. Saygı duyarım. Zaten kendisini gösterecek fazlasıyla sandalye sayısı var. Zaten orada başka bir görüş de sunulması mümkün değil. Başbakan ne derse Sayın Tayyip Erdoğan o kurul kabul eder. Bizler gibi değildir. Biz farklıyızdır, onlar farklıdır. Bizim yönetim anlayışımız katılımcılıktır. Onların tek adamlıktır. Tek adamlık tehlikelidir. Umut ederim onlar doğruyu aday gösterirler. Ama biz cumhurbaşkanlığı konusunda iddialıyız. Türkiye sağduyuyla bir cumhurbaşkanı seçecektir.

Sunucu- Ne zaman açıklayacaksınız adayınızı?

Erdoğan TOPRAK- Sanıyorum Haziran ortasında 20’sine doğru kurullarımızda birçok görüş var. En son Parti Meclisine gelecek. Ondan sonra bir isim konusunda anlaşacağımızı sanıyorum.

Sunucu- Ama çatı adayı da gündeme alıp en azından düşüneceksiniz anladığım kadarıyla.

Erdoğan TOPRAK- Çatı adayı formülü söylenmiştir ama bu bizim partimizin görüşü değil. Bu farklı bir partinin görüşüdür. Saygı duyarız. Bakarız ona da. Yani her görüşe saygılıyız.

Sunucu- Başbakanın Merkez Bankasını hedef alan cümleleri de oldu. Bir iki gündür de bunlar konuşuluyor sizin de yakından ekonomiyle ilgili olduğunuzu bildiğim için. Ne düşünüyorsunuz? Sonra Ali Babacan’ın o görüşte olmadığına dair bir takım kulis bilgileri dolaştı.

Erdoğan TOPRAK- Sayın Başbakan her kuruma hükmetmek istiyor. Yani her kurumun içişlerine müdahale edip yönetmek istiyor. Merkez Bankası özerk bir yapıya sahip. Başında da bir başkan var. Diyor ki, o başkanın söylediği şu; Türkiye bu faiz ortamında ancak ben yarım puan indirebilirim. Sayın Başbakan ne diyor, yok kardeşim 4-5 puan indir. Sayın Başbakana da şunu sormak isterim; senin 4 aylık enflasyon rakamın %10’a yakın, 9.30. yani %10’luk enflasyonun varken sen Merkez Bankası Başkanından nasıl 4 puan indirmesini istersin. Ekonominin kendi içinde dengeleri var. Kendi içinde dinamikleri var. Kendi Maliye Bakanı dahi Sayın Başbakana katılmadılar.

Şimdi Sayın Başbakan topluma şirin gözükmek için böyle karşısına hedefler koyuyor. Şimdi bürokratı koydu. Sayın Başbakanın görevi o değil.

Sunucu- Sadece topluma şirin gözükmek mi var bunun arkasında?

Erdoğan TOPRAK- Bence o var. Gerçekçi olmak lazım. Enflasyonun 9.38 olduğu bir yerde siz Merkez Bankasından nasıl 4 puanlık bir faiz indirimi beklersiniz? Bu gerçekçi değil. O zaman siz ya bu işi bilmiyorsunuz ya da popülizm yapıyorsunuz. Sayın Başbakan iyi şeyler olunca kendisinden, 2013’deki hamlede kendim yaptım havasında, iyileri kendisine kötüleri de başkasına yüklüyor.

Yani bu ülkede birçok sorun vardı. Sayın Başbakana şunu sormak isterim; bu ülkede bir tren kazası oldu. Hızlı treni sahipleniyorsun, hızlı tren kaza yapınca bürokratın suçu diyorsun. Şimdi Uludere’de ölen vatandaşlarımızın şeyi var. Bunları aydınlatmak lazım. Yani kötü bir sürü olay var bu ülkede hepsinin üstü örtüldü. Soma olayı var. Sayın Başbakan kalkıp kendi nasıl o kötülerden ayırtıp iyi pozisyonda bu halka sunarım bunu yapıyor. Merkez Bankası da yaptığı da bu bence. Farklı bir şey değil. Yanlış yapıyor. Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor. Sayın Ali Babacan bunu söyledi. Dedi ki, bu kadar lüksümüz yok. Türk ekonomisinin bu kadar lüks konutla, bu kadar konut sektörünün şişirilmesiyle bir yere varamayız dedi. Doğru söyledi. Çok değerli bir büyüğüm şunu dedi; bu ülke beton biriktirerek bir yere varmayız dedi. Bu ülkede sanayi geliştirmemiz lazım. Ama sanayi ilk defa hızla kan kaybediyor. GSMH işte sana %15’lere düşüyor.

Sunucu- Tersten soralım. Başkanda konuşmasında şöyle söylüyor; faizleri bu kadar yüksek tutarsanız yatırımcı da kaçar diyor.

Erdoğan TOPRAK- Yatırımcı niye kaçar biliyor musunuz? Türkiye’de yatırım ortamı olup olmadığına bakar. Siz Türkiye’de hukuku egemen kılmazsanız, maliyeciyle yatırımcının kapısına dayarsınız biri sizi eleştirdiği zaman aramalı baskın yaparsanız yatırımcı o zaman kaçar. Yani hukuk devleti bittiği anda yatırımcı kaçar. Türkiye’deki tüm rantı getirip biz toprağa gömdük. Konut sektörüne gömdük. Konut sektörü de şu anda teklemeye başladı. Bu ay %12 düşüş var. Türkiye’de düşüş olduğu zamanda ağır ağır tehlike çanları çalıyor.

Başbakan bunu görüyor. Başbakan ekonominin kötüye gittiğinin farkında ama suçu başkasına yüklemeye çalışıyor. Bugün bakın Türkiye’nin en büyük lokomotif sektörlerinden bir tanesi otomotiv. Otomotivdeki son düşüş %27. %27 otomotivi düşmek Türkiye’yi müthiş bir tehlike bekliyor demektir. Biz ne yapıyoruz? Konut. Ranta dayalı bir ekonomik model seçmiş Sayın Başbakan o da ağır ağır sona doğru yaklaştı ve tehlike çanları çalmaya başladı.

Sunucu- Biraz önce Soma dediniz. Korkunç bir faciaya yaşandı Soma’da. CHP ne yapmayı düşünüyor?

Erdoğan TOPRAK- Biz Soma olayında defalarca söyledik. Soma olayında bir şeyler oluyor dedik. Bizim arkadaşlarımız o konuyla ilgili araştırma önergesi verdiler. Benim aylar önce, yıllar önce Soma’yla ilgili meclise verdiğim soru önergeleri var. Bakın bunların hepsini vermişiz. Ben İstanbul Milletvekiliyim. Manisa Milletvekilleri vermiş yetmemiş ben bu konunun üstüne Erdoğan Toprak olarak da parlamento gündemine taşımışım. Bana gelen cevap, iki satırlık bir cevap. Diyor ki, orada hiç şey yok. Her şey güllük gülistanlık diyor.

Sunucu- Bundan sonrasında ne olacak?

Erdoğan TOPRAK- Bence orada bir sorumlunun ortaya çıkması lazım. Yani orayı kim denetledi? 301 tane vatandaşımız öldü.

Sunucu- O denetleyenler hakkında da biliyorsunuz soruşturma açıldı.

Erdoğan TOPRAK- Ama o denetimi yapan kusura bakmayın ama oradaki Enerji Bakanının yetkilileri denetleyenler. Onların hesap vermesi lazım. Denetimi nerede yaptınız? Ocakta mı yaptınız yoksa yönetim binasında mı? Ben Soma’ya gittim. Soma’daki çalışanlar şunu söylediler, bizi kenara çekip. Sayın milletvekilim, kimse ocağa gelmedi. Hepsi yönetim binasında yaptılar, imzalandı gitti. Hükümet yetkilileri de, bakanda Soma bizim en prestijli maden ocağımız dedi. Onun arkasında durdular. Sonra facia bu kadar büyük boyutlara gelince hemen o işin arkasından çıktılar.

CHP olarak bu işin takipçisiyiz. 301 tane vatandaşımız öldü. Burada büyük bir ihmal var. İhmalin asıl başındaki kişilerde devletin içindeki bakanlık görevini yapanlar.

Vişne Haber Ajansı