''Ülkeyi üç ay ayda düze çıkarırız''

Tarih: 16.10.2012 - 18:04

Kategori: Siyaset

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, ''Tüm sorunları üç ayda çözeriz, ülkeyi de üç ayda düzlüğe çıkartırız'' dedi...

“Hükümetin, yanlış ve ülke çıkarlarını korumaktan yoksun Suriye politikası ile Doğu ve Güneydoğu ekonomisini çökertip batırdığını, giderek sıkıntının tüm ülke ekonomisine yayılacağını” belirten Toprak TV 8’in canlı yayınında Erkan Tan’ın sorularını yanıtladı;

Erdoğan Toprak, iç ve dış politikadaki gelişmelerin yanı sıra, Suriye ile gelinen aşamanın Türkiye ekonomisi ve komşularıyla olan ilişkilerinde yarattığı süreci değerlendirirken “CHP iktidarında terör de dahil olmak üzere, komşularla yaşanan sorunları, ekonomik sıkıntıları üç ayda çözeceklerini, ülkeyi üç ayda düzlüğe çıkartacaklarını” kaydetti.

HALKIMIZIN YÜZDE 70’İNDEN FAZLASI SURİYE POLİTİKASINI YANLIŞ BULUYOR

Toprak, Hükümet’in Suriye’de rejimi değiştirmek, Esad’ı yönetimden uzaklaştırmak konusunda ABD’nin destek ve teşvikiyle ileri derecede istekli ve angaje olduğunu, şimdi de yalnız bırakılınca hükümetin geri adım atmayı kendisine yediremediğini öne sürerek şunları söyledi:

“Türkiye Esad’ı devirmeye niye bu kadar angaje oldu? Niye bu kadar istekli ve hevesli? Bu bataklığa ülkeyi sürüklemekten, savaşın kenarına getirmekten çıkarımız ne? Bunu izah edebilir mi Sayın Başbakan? Suriye’de iç savaşa destek vermek, taraf olmak Türkiye’nin görevi mi, yararına mı? AKP’nin anketlerinde bile halkımızın yüzde 70’inden fazlası Suriye politikasını yanlış buluyor, savaş istemiyor!

Suriye halkı demokrasi, özgürlük istiyorsa, Esad’tan memnun değilse kendi mücadelesini verir ya da versin. Biz yine onların bu özgürlük, demokrasi mücadelesini destekleyelim ama bu kadar angaje olmak, Türkiye’yi bu kadar bataklığa sürüklemek niye?

Esad ile birlikte tatil yapan, vizeleri kaldıran, ortak Bakanlar Kurulu toplayan, “Kardeşim Esad” diyen Sayın Başbakan değil miydi? Sayın Emine Erdoğan ve AKP Kadın kolları yöneticileri Şam’da Esma Esad’la Baas Partisi kongresine katılıp, iki parti arasında işbirliği protokolleri imzalamadılar mı? AKP niye apar topar bu protokolleri partinin internet sitesinden kaldırdı?

Suriye’nin 30 yıldır, Esad’ın babası Hafız Esad’tan bu yana diktatörlükle yönetildiğini, Türkiye’de PKK terörünü desteklediğini, Başbakan bugün mü öğrendi?

Türkiye, bu Hükümet tarafından yönetilmeye, Dışişleri Bakanının uyguladığı diplomasiye layık değil. Komşularla sıfır sorun diye geldiler, neredeyse komşumuz kalmadı. Herkesle kavgalıyız, İran’la, Irak’la, Ermenistan’la Suriye ile! Sonunda Rusya ile kavgalı hale geldik. Kardeş Azerbaycan’ı bile neredeyse kaybettik.

AKP İKTİDARINDA TERÖR PATLADI!

2002’de iktidara geldiklerinde terör bitme noktasındaydı. 2002’de 7 şehit vardı, şimdi 1300 şehit. Ekonomiyi 9,5 milyar dolar sıcak parayla, 200 milyar borçla devraldılar, şimdi 120 milyar dolar sıcak para, borç stoku da üçe katlandı. Üstelik 10 yıldır tek başlarına iktidarlar.

IMF’ye borcu ödemek önemli değil, sen ülkenin borcunu üçe katlamışsın on yıllık iktidarında. Memura emekliye 6 ayda yüzde 4 zam, doğalgaza, elektriğe yüzde 10 zam. Mazot fiyatı yüzde 17,6 artmış, buğdayın fiyatı yüzde 4,6 artmış. Ülkenin yüzde 60’ından fazlası yoksulluk sınırında. Bunun da mı sorumlusu CHP?

Biz terörü, komşularla ilişkilerdeki bozulmayı, ekonomideki sıkıntıları iktidarımızda üç ayda çözeriz. Üç ayda ülkeyi düzlüğe çıkartır, yurttaşlarımızın tüm endişelerini, kaygılarını da yok ederiz.”

Toprak, yanlış ve taşeron diplomasinin çok ciddi bir ekonomik faturayı Türkiye’nin önüne koyduğunu belirterek, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın açıkladığı Suriye’ye 2,5 milyar dolarlık ihracat kaybının çok ötesinde, açıklanmayan ekonomik kayıplar olduğunu, bunun halktan gizlendiğini ve faturanın zamlarla, vergilerle halka ödettirildiğini savundu.

Toprak şöyle konuştu:

“Suriye üzerinden Türkiye 11 Ortadoğu ülkesine transit taşımacılık, ihracat, yaş-sebze meyveden, mobilyaya, makineye, otomobile kadar mal satıyordu. Şimdi kapılar kapandı sınır ticareti, bavul ticareti hepsi durdu.
2010’da Türk ihraç ürünlerini Suriye üzerinden 106 bin TIR, 11 ülkeye taşıdı. 2011’de gerilim başlayınca bu sayı 83 bine indi. Bu sene Mayıs ayına kadar 5244 TIR’a düştü. İç savaş, çatışmalar ve sınır kapıları kapanınca şimdi tümüyle kesildi.

GÜNEYDOĞU EKONOMİSİ HÜKÜMET ELİYLE BATIRILDI!

Hatay ve Gaziantep’te 3500 TIR parkta yatıyor. Her TIR en az 4-6 kişilik ailenin geçimi demek. Kilis ekonomisi yüzde 99 Suriye’ye bağlıydı çarklar durmuş durumda. Sadece TIR taşımacılığından bu illere giren para 2,8 milyar dolardı. 11 ülkeye duran ihracatı hesaba kattığınız zaman kayıp Bakan Çağlayan’ın dediği gibi 2,5 milyar dolar değil, siz bunu on’la çarpın. Sınır illerinde, ilçelerinde Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanlarına sorun her 100 senetten sadece 5’i zar zor ödeniyor. İflaslar, batıklar katlanıyor.

Suriye’den, Hatay’a, Urfa’ya, Antep’e Lübnan’dan, Ürdün’den gelen 1,5 milyondan fazla günü birlik, ya da birkaç gecelik konaklamalı, paralı turistler kesildi. TIR Taşımacılığı, turizm, ihracat sıfır noktasına indi. Şimdi yakında batıda da bu kriz daha ciddi hissedilecek. Yanlış politikalarla, komşularla düşmanlık politikasıyla ülkeyi batırıyorlar. İnsanlar savaş endişesi, yarın kaygısı içinde.“

Erdoğan Toprak ABD ve Batının da Suriye’ye müdahale, muhaliflere destek konusunda eskisi kadar istekli olmadığını, El Kaide işin içine girince geride durmayı tercih ettiğini öne sürerek; “Esad gitsin ama Esad’ı götürmek Türkiye’nin işi, vazifesi, görevi değil. Memnun değilse Suriye halkı Esad’ı götürür, mücadelesini verir. Irak’ta ne olduysa, Suriye’de de onu yapmak istiyorlar.

Savunma ve silah harcamalarına, Türkiye bütçesinden harcanan para son iki ayda 800 milyon TL’yi aştı. Örtülü ödenekten yapılan harcamalar 120 milyon liranın üzerinde. Mülteci sayısı 100 bini geçti. Mültecilere, Özgür Suriye Ordusu’na silah, para, gıda yetiştireceğiz diye bütçe açık veriyor. Hükümet zamla, vergiyle yanlış politikaların bedelini tüm Türkiye’ye ödetiyor” dedi.

CHP’li Toprak, terörle mücadele ve anayasa değişikliği konusundaki değerlendirmeleri ve CHP’nin yaklaşımını aktarırken de AKP’nin 10 yıldır tek başına ve kesintisiz iktidar olduğunu, her türlü yasal düzenlemeyi yapabilecek mutlak çoğunluğa sahip bulunduğunu belirterek şunları söyledi:

“Biz terörle mücadele, terör ve diğer sorunların çözüm yerinin TBMM olduğunu, herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledik. Şehit cenazeleri gelirken TBMM’yi toplantıya çağırdık. Bırakın tatili gelin şu konuyu tartışalım, bir araya gelelim, çözelim dedik gelmediler. Şimdi bizim dediğimizi onlar diyor, CHP gelsin sorunu konuşalım diyor hükümet. Sadece biz değil tüm partiler bu işe katılmalı, katkı vermeli.

Anayasa konusunda da biz her türlü katkı ve desteği veriyoruz. Hükümet yılbaşına kadar bu iş olmazsa biz kendimiz yaparız havasında. Ama artık bu saatten sonra Başbakan da AKP de yeni Anayasa veya Anayasa değişikliği, muhalefet engelliyor vesaire diyemez. En başta yerel seçimler için yapmayı düşündükleri, CHP’yi dışlayıp MHP ile yürüttükleri Anayasa değişikliğinde AKP fire verdi.

Şimdi Cumhurbaşkanına “veto et” diye baskı yapıyorlar. TBMM iradesini kullandı bir düzenleme yaptı. Referandumsa referandum, seçimse seçim. Biz sorunların her türlü ortamda konuşularak, uzlaşılarak, geniş tabanlı bir şekilde, geniş tabanlı bir hükümetle çözümüne varız.